BASIN BÜLTENİ

13 Aralık 2011

UETD HOLLANDA | Sextantweg 6 C | Postbus 58070 | 1040 HB AMSTERDAM | Telefon +31 20 684 57 12

| info@uetd.nl | www.uetd.nl | KvK: 537.717 | Rabobank 1072.88.559

Amsterdam Tartışmalarında ‘Türkiye’de değişim ve ezber bozma’ tartışıldı

UETD Hollanda ve Türkevi Araştırmaları Merkezi‟nin ortaklaşa düzenledikleri geleneksel Amsterdam Tartışmalarının 12.si Doç. Dr. Zeynep Dağı ve Genç Siviller hareketinin öncülerinden Turgay Oğur‟un katılımıyla 10 Aralık tarihinde gerçekleştirildi. Amsterdam Tartışmaları toplantısının bu seferki konusu “Değişen Türkiye; algılama ve ezber bozma” idi. Hollanda Türk Yazarlar Kulübü başkanı yazar Sadık Yemni‟nin açılış konuşmasını takiben UETD Hollanda Genel Sekreteri Ahmet Suat Arı‟nın yönetiminde başlayan toplantıya ilgi oldukça yoğundu.

İlk olarak, 23.Dönem Ak Parti milletvekili Doç. Dr. Zeynep Dağı Türkiye‟de değişim sürecini irdeledi. Dağı, değişim sürecinin Turgut Özal‟la başladığını ve zaman zaman sekteye uğrasa da hala devam ettiğini belirtti. Dağı, değişim sürecinin önündeki en önemli engelin Soğuk Savaş algısıyla hareket etmek olduğunu ve sağlıklı bir değişim sürecinin dünyayı ve gelişmeleri iyi okumakla mümkün olabileceğini ifade etti. Türkiye algısının „tek kare fotoğraf‟ olmaktan çıkarılması gerrektiğini, „tam bağımsızlık‟ adı altında değişim ve gelişimin engellenmemesi gerektiğini de ifade eden Dağı, AB ve Avrupa‟ya da bu çerçevede bakmak gerektiğini vurguladı.

AB ile ilişkilere de değinen Dağı, Avrupa‟ya karşı tutumun sağduyulu bir şekilde yürütülmesi gerektiği ve AB‟nin şu an içinde bulunduğu durumdan bizlerin de endişe etmemiz gerektiğini, aksi takdirde bundan hem Türkiye‟nin hem de Avrupa‟da yaşayan milyonlarca Türkün etkileneceğini belirtti. 120 bin Türkün yaşadığı Kıbrıs‟a nasıl sahip çıkıyorsak 5 milyona yakın Avrupa Türküne de sahip çıkmamız gerekir dedi. Değişimin sadece Türkiye ile sınırlı olmayıp dünyayı saran bir etki alanının olduğunun da altını çizen Dağı, buna örnek olarak da ABD Başkanı Barack Obama‟nın seçim sloganı “change”i gösterdi. Dağı, değişimin korkulacak bir şey olmadığını, tam aksine bunun dünyaya ayak uydurmamızı sağlayacağını da belirtti.

Amsterdam Tartışmalarının diğer konuğu, Genç Siviller hareketinin öncülerinden Turgay Oğur, Matrix adlı filmin ilk sahnesindeki “kırmızı hap mı? mavi hap mı” seçeneğiyle başlattığı slayt gösterisiyle „ezber bozma‟ temasını irdeledi. Oğur, Türk diline yerleşmiş deyimlerin semantik analizini yaparak toplumdaki ezberlerin de biraz deşilince bozulabileceğini gösterdi. “Ot gibi yaşamak”, “ordu bizim gözbebeğimiz” gibi deyimlerin analizi yapıldığında anlamlarının, gerçeği hiç

BASIN BÜLTENİ

13 Aralık 2011

UETD HOLLANDA | Sextantweg 6 C | Postbus 58070 | 1040 HB AMSTERDAM | Telefon +31 20 684 57 12

| info@uetd.nl | www.uetd.nl | KvK: 537.717 | Rabobank 1072.88.559

de yansıtmadığını, aksine algılanan anlamın tam zıddının söz konusu olduğunu göreceğimizi, toplumun yaygın ezberlerinin de aynı deyimlerde olduğu gibi kolayca bozulabileceğini örneklerle gözler önüne serdi.

Ezberlerin en önemli aracının “ama..” bağlacı olduğunu, bu bağlacın aslında bir nevi suça ortak olma, ona gerekçe bulma aracı olduğunu ve bunun her zaman şuurluca kullanıldığını ifade eden Oğur, örnek olarak tecavüze uğrayan birisi için “ ama, o da mini etek giymeseydi” cümlesini vererek mağdurun suçlu, suçlunun da mağdur duruma getirilmesini verdi. “Ordu bizim gözbebeğimiz” sözünün de aslında günümüz ordusunun konumunu yansıttığını ve bununla orduyu bir savunma aracı değil, gözbebeği gibi korunması gereken bir organ olarak görmemiz gerektiği algısının yerleştirildiğini belirten Oğur, olması gerekenin aslında “gözbebeği” değil “pazu” olduğunu belirtti. “Zira gözbebeği narindir, korunup sakınılması gerekir, pazu ise gücü ifade eder ve savunma için gereklidir.”

Turgay Oğur, Matrix filmindeki ikilemin bizim için de geçerli olduğunu, ya mavi hapı içip mutlu sakin yaşarız, ya da kırmızı hapı içip maceralara sürükleniriz dedi. Kırmızı hapla ezberlerin bozulacağını, ama bunun her zaman meşekatli bir yol olacağını, ama bunun her zaman daha zevkli olduğunu belirtti.

Amsterdam Tartışmalarının son bölümünde katılımcılar sunumu yapan konuklara sorular yöneltip düşüncelerini paylaştılar. Türkiye‟deki AB algısındaki değişmeler, değişim sürecindeki faktörler, demokrasi ve hukuk devleti gibi konuları içeren sorular ve düsüncelerle tartışmalar sona erdi.