Guantanamo`da olan Uygur Türkleri

"Uygurlarin Yurduna yolculuk" adli kitabimdan bir parca ve devami.

Gecenin bir vakti ihtiyaç molası verildi. Aşhanede otururken, yanıma iki Uygur adam geldi. Birinin elinde cep telefonu vardı, bana uzatarak içindeki SMS`i okumamı rica etti. SMS Latin harfleriyle yazılmıştı. Uygurlar genellikle Latin harfleri okuyamıyorlar. Bir taraftan kendi dilleri olan modern Arap alfabesi, diğer taraftan Çince okuyup yazmak zorunluluğu, diğer taraftan dünyaya hakim olan Latin alfabesi arasında kalmışlar.

Yazıyı kekeleyerek okuyabildim. Adam SMS`i Uygurca bilen bir Pakistanlının gönderdiğini anlattı. Biraz sohbet ettik. Konuşurken çok rahattılar, benden kendilerine herhangi bir tehlike gelmeyeceğinden emindiler. Hotan`dan, Kumul`a taş ticareti için gelmişler. Birkaç Pakistanlı ile taş ticareti yapıyorlar.

Pakistanlar burada Türk milletlerinde olan, misafirperverliği sonuna kadar değerlendiriyorlar. Fakat kendileri Uygurlara aynı misafirperverliği Pakistan’da göstermediler. Beyaz tenli, güzel Uygur kızları ile evlenip bir “savaş ganimeti” gibi alıp giden Pakistanlar, Uygurlara öyle bir darbe vurdular ki, dertlerinin üstüne bin dert daha geldi. Çinlilerin istediği gibi Uygurlar terörist ilan edildiler.

Yıl 2001 Amerika, Afganistan’ı bombalıyor. Tesadüfen Pakistan’da bulunan isçi veya tüccar Uygurları Paskistanilar “İslami terörist” diye tutuklayıp Amarikanin FBI ajanlarına kişi başına 5000 dolara satıyorlar. Pakistan’ da bu çok büyük paradır. Bu para ile bir ev veya araba almak, evlenmek bile mümkündür.

Amerika bu 21 suçsuz adamı Afganistan’a götürerek dünya basınına, Pakistan’da yakalanan “Taliban teröristleri” diye sergiliyor. Suçsuz diyorum çünkü, bu güne kadar 21 kişinin hiç birinin sucu kanıtlanamadı. Bir müddet Afganistan’ da tutuklu kalan Uygurlar, daha sonra Küba Guantanamo hapishanesine götürüldü ve dünyanın gözleri önünde açlığa, işkenceye, uykusuzluğa ve dayağa maruz kalarak işkence görmeye başladılar. Amerikalıların kendi işkencesi yetmediği gibi, Çin’den gelen polislerde Uygurları sorguladılar. Bu yöntem yalnız Uygurlara değil, Küba´nin Guantanamo hapishanesinde bulunan bütün Müslüman tutuklulara topluca yapılan işkencenin aynısıdır. Hapishaneden bir müddet sonra kurtulan bütün tutuklular, yukarıda anlatıldığı şekilde şiddete maruz kaldıklarını açıkladılar. Türk Tutuklular arasında olan Almanya’ da yaşayan, Murat Kurnaz`ı hem Türk, hem de Almanlar`ın yani sıra Amerikalılar 5 yıl boyunca sorgulamışlar. Her ülke kendi vatandaşını sorgulayıp Amerika’ya bilgi vermiştir.

Uygurlardan beşi, beş yıl hapishane hayatından sonra, suçsuz oldukları ve hiç bir şey bilmediklerinden dolayı, serbest bırakılmışlardır. Fakat Amerikanin serbest bıraktığı bu beş kişiyi müracaat edilen 100 ülkeden hiç birisi kendi ülkesine almayı Çin’in baskılarına dayanarak Kabul etmemiştir. Bu beş kişiye Arnavutluk sahip çıkarak, onları ülkelerine almıştır.

Diğer 16 Uygur halen Guantama hapishanesindedir. Amerika istedikleri yere gidebileceklerini belirttiği halde, hiç kimse bu insanları ülkesine kabul etmiyor.

Orta Asya`da büyük rol oynayan Türkiye bile, 16 Uygur`a sahip çıkmıyor. Müslüman ülkeler arasında şüphesiz en demokratik olan Türkiye`nin bu tutumu, Kürt sorunu ile birbirine bağlanıyor. Oysa, Bu insanlara ”İnsanlık ve merhamet” adına sahip çıkılması gerekiyor. Bu 16 insan nereye gitsin? Yeri yarıp altına mı girsinler? Bati Avrupa`nın tutumu da farksızdır. Dünyanın en ücra köşelerinde gösterdiği demokrasi ve insanlık anlayışını burada göstermiyor.

Yeni bir Gelisme:

Yukarida anlattigim gibi bu 16 Uygur Türk`ü halen Guantanama hapishanesindedir. Amerika Gunatanamayi kapatmayi ve bu insanlari serbest birakmayi kararlastirmistir. Uygur kardeslerimizin gidecegiz tek ülke Türkiye olmasi gerekirken, bu insanlara simdi Almanya ve Portakiz sahip cikmaya basladi. Türkiy`yi dis politikada bu kadar saf disi birakanlara yaziklar olsun.