BASIN BÜLTENİ Özersay: “Çözüm olmasını beklemeden işbirliği yapmaya başlayabilmeliyiz” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Özersay: “Çözüm olmasını beklemeden işbirliği yapmaya başlayabilmeliyiz”
Tarih: 12.01.2019 > Kaç kez okundu? 883

Paylaş


Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ABD’nin Başkenti Washington’daki temasları kapsamında, güvenlik ve doğal zenginlikler konularında önde gelen kuruluşlardan biri olan Atlantik Konseyi’nde bir konuşma yaptı. Özersay, Kıbrıs sorununun geleceğini ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz konularını değerlendirdi.

Özersay, Kıbrıs’ta her şeyi yarım asırdır ulaşılamayan çözüme bağlamanın ve ertelemenin doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi. Özersay, “Çözüm olmasını beklemeden iki taraf arasında ve hatta genel olarak Doğu Akdeniz’de doğal gaz, suçluların iadesi, kara para hareketlerine karşı mücadele, terörizme karşı mücadele ve benzeri konularda işbirliği yapabilmeliyiz” dedi.

Kudret Özersay, “İki taraf arasında gerçek anlamda güven ortamının oluşmasını sağlayabilecek olan şey tam da budur, çözümü beklemeden işbirliği yapmaya başlamaktır” şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs’taki taraflar arasında çözümün olmasını beklemeden işbirliği yapılmasının bölge barışı ve istikrarı açısından önemine dikkat çekti. Taraflar arasında işbirliği yapılabilmesi için gerekli iki önemli unsur bulunduğunu kaydeden Özersay, “Bunlardan birincisi ilgili tüm tarafların bu işbirliğine ihtiyaç duymalarıdır. Bu bugün için her konuda mevcut değildir. Ancak öyle bazı konular vardır ki her iki tarafın da bu konularda işbirliği yapılmasına olan ihtiyacı yadsınamaz. Örneğin terörizme karşı mücadele veya suçluların iadesi.” dedi.

Özersay, ikinci önemli unsuruysa “bu işbirliğinin olabilmesi için tarafların gerekli esnekliği göstermesi yani pragmatik davranabilmesi olarak” tanımladı. Geçmişte bazı konularda bu iki unsur ortaya çıktığı zamanlarda her iki tarafın da birbiriyle işbirliği yapabildiğini hatırlatan Özersay, bunlardan birinin de 2011 yılında elektrik konusunda gerçekleşen işbirliği olduğunu vurguladı.

Özersay 2011 yılında Kıbrıs Rum tarafında meydana gelen patlama ertesinde çok ciddi bir elektrik enerjisi açığının ortaya çıktığını ve bu ihtiyacın sonucunda Kıbrıs Rum tarafının, başlangıçta tereddüt etmiş olmakla birlikte kuzeyden elektrik satın alabildiğini de anlattı.

Kudret Özersay, “O dönemde bu türden bir işbirliğini zorlayan bir ihtiyaç ortaya çıkmıştı. Kıbrıs Rum tarafının elektrik enerjisine ihtiyacı vardı. Ancak buna ilaveten taraflar pragmatik davranarak gerekli esnekliği göstererek bu işbirliğini mümkün kılmışlardı. Örneğin bu elektrik ticareti işlemi Kıbrıs Türk Ticaret Odası üzerinden yapılabilmişti. Özetle eğer niyet varsa, bir yanda ihtiyaç diğer yanda pragmatik yaklaşımla pek çok alanda işbirliği yapılabileceğini yaşayarak gördük” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Atlantik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, doğalgaz konusunda Rum tarafının işbirliğine yanaşmıyor oluşunun en önemli sebebininse uluslararası toplumun yaklaşımları olduğunu vurguladı. Özersay, “Bu kaynakların sahiplerinden birisi her durumda bu kaynaklardan yararlanabiliyorken, aynı kaynakların bir diğer ortağı olan Kıbrıslı Türkler ancak ve ancak kapsamlı çözüm olursa ya da olduğunda bu sürece dahil edilebilecekler gibi bir yaklaşım sergileniyor. Doğal olarak bu yaklaşım da Kıbrıs Rum liderliğinin bizimle doğal gaz konularında işbirliği yapmaktan geri durmasına neden olmaktadır.” ifadesini kullandı.

Özersay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada işbirliğini getirecek olan şey ihtiyaçtır. Ama mevcut şartlarda Rumlar bizimle bu konuda işbirliği yapma ihtiyacı hissetmiyorlar. Ancak yakın bir gelecekte bölgede çalışma yapan şirketler bu kaynakların bir diğer sahibi olan Kıbrıslı Türklerin de rızalarının alınmasının gerekli olduğunu ortaya koyarlarsa Rum tarafının artık bu konuda diyalog kurmaktan, bu konuda ne yapacağımızı konuşmaktan geri duramayacağını düşünüyorum. İşte bu da gerçek anlamda bölge barışına katkı sağlayacak olan bir işbirliğinin başlangıcı olabilecektir.”

Atlantik Konseyi’nde basına açık şekilde yapılan sunumda, Bakan Özersay katılımcıların sorularını da yanıtladı.

Özersay, Washington temaslarına bugün de devam edecek.



Özersay: “Barış gücü konusunda Rumların tezi statükonun devamıdır”



Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Rum tarafının ‘müzakere süreci var, o nedenle Barış Gücü'nün statüsü aynen devam etmelidir’ şeklindeki yaklaşımının hiçbir tutar tarafı olmadığını çünkü şu an Kıbrıs’ta bir müzakere süreci olmadığına işaret etti.

Özersay, Rum tarafının Kıbrıs'taki 55 yıllık Barış Gücü konusundaki tezinin statükonun aynen devam etmesi şeklinde olduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının buna karşı mücadele edeceğini vurguladı.

New York’ta temaslarda bulunan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BM Barış Gücü raporu öncesi yaptığı son temas ve görüşmeleri basına değerlendirdi.

Özersay, Güvenlik Konseyi’nin dönem başkanlığını yapan Dominik Cumhuriyeti, Güvenlik Konseyi Daimi üye Rusya Federasyonu, Peru’nun Güvenlik Konseyi ve Almanya'nın Birleşmiş Milletlere akredite büyükelçileriyle görüştüklerine işaret etti.

Kudret Özersay, “BM Güvenlik Konseyi’nde dönem başkanları periyodik olarak değişiyor ve o dönemde gündeme gelen konuların da belli bir ağırlığı oluyor. Fikirlerin ve kararların şekillenmesinde diğer Güvenlik Konseyi üyelerine göre daha farklı bir rol üstleniyor dönem başkanı. Bu bağlamda bu dönemde tam da dönem başkanı olan Dominik Cumhuriyetinin Büyükelçisi ile görüşmemizi yaptık” dedi.

BM Barış Gücü’nün görev süresinin ele alınacağı toplantı süreçlere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Dışişleri Bakanı Özersay, BM Genel Sekreteri’nin Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Yardımcısı’nın bir rapor hazırlamakta olduğunu, bu rapor çerçevesinde tartışmaların Güvenlik Konseyi’nde yapılacağını ve ardından da Ocak ayının sonuna doğru Güvenlik Konseyi'nin bir karar üreteceğini söyledi.

Özersay, “1964’ün Mart ayından itibaren, çoğu zaman 6 aylık periyotlar şeklinde 55 yıldır devam eden bir süreçten bahsediyoruz. Sürekli olarak çok sayıda bu yönde rapor hazırlanmış. Çok sayıda Güvenlik Konseyi kararı alınmış durumda” hatırlatması yaptı.

Kıbrıs Rum liderliğinin BM Barış Gücü ile ilgili son açıklamalarına da yanıt veren Özersay, Rum tarafının aslında içinde bulundukları konforlu durumu, yani statükoyu aynen devam ettirmek istediklerini vurguladı.

Özersay, “Müzakere süreci sanki hiçbir şekilde kesintiye uğramamış, sanki müzakere süreci aynen devam ediyormuş gibi bir görüntü ve resim çizmeye çalışıyor Kıbrıs Rum tarafı. Ve zaten müzakereler devam ediyor, zaten yeni bir süreç var o nedenle Barış Gücü’nün görev süresine de, Barış Gücü’ne de dokunmayınız aynen kalsın demeye getiriyorlar” şeklinde konuştu.

Kudret Özersay, şöyle devam etti:

“Oysa hepimiz biliyoruz ki 2017’de İsviçre’de yapılan Kıbrıs konferansının başarısızlığa uğraması ertesinde aslında Kıbrıs’ta bir müzakere süreci yok; kesintiye uğramış durumda. Kıbrıs’ta bir süreç yok şu anda. Sadece danışman Lute’un atanması ile birlikte bir danışma mekanizmasıyla durumun ne olduğunun tespiti yönünde çalışmalar var. Sayın Lute Kıbrıs’a yapmış olduğu ziyaretlerde bu çalışmaları yapıyor ama ortada bir müzakere süreci yok. Zaten Sayın Lute'un görevi müzakere yapmak ya da müzakerelere dahil olmak da değil. Sonuç alınabilecek yeni bir süreç başlatmaya değecek, Genel Sekreterin bir inisiyatif almasını anlamlı kılacak bir durum, bir zemin var mı bunu tespit etmek ve Genel Sekreter'e bildirmektir. Dolayısıyla Rum tarafının söylediği gibi müzakere süreci var, bir süreç var da o nedenle barış gücünün statüsü aynen devam etmelidir gibi bir yaklaşımın aslında hiç bir tutar tarafı yok”

Kudret Özersay, Kıbrıs Rum liderliğinin 'Ada'da Türk askerinin varlığının BM Barış Gücü’nün varlığını da gerekli ve zorunlu kılıyor' şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi.

Özersay “Türk askeri adaya esasen 1974’de geldi. Oysa BM Barış Gücü 1964'de gönderildi. Gönderilme sebebi adadaki Türk askeri ile ilgili değil. Barış gücü toplumlar arası çatışmalar ve yaşanan sıkıntılar bağlamında 1964’te Kıbrıs’a gönderilmiş durumda. Rum tarafının, statüko değişmesin, BM Barış Gücü’ne hiç dokunulmasın aynen kalsın, dokunulursa statüko sallanır diye ortaya koyduğu bu görüşlerin bir anlamı, ikna edici bir tarafı olmadığını gerekçeleri ile birlikte bütün muhataplarımıza anlatmak için bu temasları yapıyoruz ve temaslarımız çerçevesinde de belirli bir etki belirli bir sonuç olacağı kanaatindeyim” dedi.

Diplomasinin bir süreç olduğuna işaret eden Özersay, bir günde veya bir görüşmede değişmeyebileceğini, ama fikirleri sistem içerisine dahil edip, kararlara etki etmeyi başarabilmenin önemli olduğunu söyledi.

Özersay, “Biz her platformda Kıbrıs Türk halkının çıkarları doğrultusunda, elimizden geldiğince uluslararası alanda diplomatik girişimlerimizi yoğun bir biçimde sürdüreceğiz ve en iyi şekilde Kıbrıs Türk halkını buralarda temsil etmeye gayret gösteriyoruz; göstermeye de devam edeceğiz” dedi.



Çavuşoğlu: "Yeni gelecek platformumuzla beraber Kıbrıs etrafında sondajlara başlıyoruz."



AA’nın haberine göre, "Türk Dış Politikasındaki Son Gelişmeler" hakkında TBMM Dışişleri Komisyonu’nu bilgilendiren TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değindi. Çavuşoğlu, "Yeni gelecek platformumuzla beraber Kıbrıs etrafında sondajlara başlıyoruz." diye konuştu.

Fatih-1 gemisinin Alanya-1 bölgesinde sondaja başladığı bilgisini veren Çavuşoğlu, "İkinci gemimiz de ulaşmak üzere. Onu da Kıbrıs etrafına göndererek sondajlara başlayacağız." ifadesini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının hidrokarbon sondajındaki haklarını garanti altına almak istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa Birliği ile ilişkilerde daha pozitif ortam oluşması için iki tarafın çabaları bulunduğunu kaydetti.



Spehar yarın liderlerle görüşüyor



BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi, BM Barış Gücü Misyon Şefi Elizabeth Spehar, BM Güvenlik Konseyi'ni bilgilendireceği New York ziyareti öncesinde Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerle yarın, ayrı ayrı görüşme yapacak.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından öğleden sonra saat 15.00’de kabul edilecek olan Spehar, sabah saat 11.00’de de Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşecek.

Spehar, New York’ta 22 Ocak'ta yapılacak toplantıda, BM Güvenlik Konseyi'ni bilgilendirecek. Güvenlik Konseyi ise 30 Ocak'ta Kıbrıs'taki BM Barış Gücü'nün görev süresini 6 ay daha uzatıp uzatmamayı görüşmek üzere toplanacak.

Elizabeth Spehar, BM Genel Sekreteri'nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Rosemary Di Carlo ve Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Operasyonları’ndan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean Pierre Lacroix ile görüşecek. Spehar ayrıca BM Barış Gücü'ne katkı koyan ülkelerin temsilcileri ve BM Güvenlik Konsey'nin daimi üyelerinin delegasyonlarıyla da bir araya gelecek.

BM yetkilisi Washington'a da giderek, ABD yetkilileriyle Kıbrıs konusu ve BM Barış Gücü'nün görev süresinin uzatılması konularını ele alacak.

Kıbrıs'ta 1964'ten beri görev yapan BM Barış Gücü, en uzun zamandır süren BM misyonlarından biri kabul ediliyor. Kıbrıs'taki BM Barış Gücü'nün görev süresi 6 ayda bir uzatılıyor.



Dr. Küçük ve Denktaş ölüm yıldönümlerinde anılacak



Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük 35’inci, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş da 7’nci ölüm yıldönümünde törenlerle anılacak.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için 13 Ocak Pazar günü TMT Anıtı ve Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlenecek.

Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ise Dr. Fazıl Küçük Anıtı’nda 15 Ocak Salı günü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın anıta çelenk sunmasıyla başlayacak.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 42
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 1266
Toplam Tekil 4069187
IP 3.144.48.135






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu