KARABAĞ İÇİN!!!...



Ne kadar da mutluydum, uçuyordum sevinçten!!!...

Artık bağımsız diye güzel AZERBAYCAN’ım.

Ümitlerim kırıldı, dünyam karardı birden!!!...

Ermeni’nin elinde inliyor KARABAĞ’ım!!!...





Nasıl öz vatanıysa AZERİ’nin TÜRKİYEM’,

O topraklar da benim canım, kanım, vatanım!!!...

Oralarda bir insanın ağladığını işitsem

Yüreğim dayanamaz,ben daha çok ağlarım!!!...





Tanrı’m bu nasıl vahşet, parçalanmış insanlar!!!...

Kiminin koparmışlar burnunu,kulağını!!!...

Minicik bir bebeğe utanmaz, vicdansızlar



Anasının göğsünden emdirmişler kanını!!!...





Anaların gözü yaşlı,çocuklar kalmış yetim,

Sevdiğini yitirmiş taze gelinler,kızlar.

Sevgili KARABAĞ’ım,aziz toprağım benim!!!...

Gözümden yaş yerine senin için kan damlar!!!...





Nerdesin Amerika,nerdesin uygar batı?!!!...

Dilinden düşürmezsin" insan hakları"diye.

Bu kadar değersiz mi KARABAĞ’ın insanı?...

Haydi göster gücünü, kayıtsız kalman niye?!!!...





Bush Efendi nerdesin, Neden sesin çıkmıyor?!!!...

Kuveyt kurtulsun diye yakıp yıktın Irak’ı.

Neden TÜRK’e gelince kılın kıpırdamıyor?!!!...

Yapılan bu katliam KARABAĞ’a reva mı?!!!...





Ey Ermeni kulak ver,sözlerimizi dinle.



Bir karış toprağı yok TÜRK’ün sana verecek!!!...

Boşuna hayal kurup, sakın ha heveslenme,

KARABAĞ TÜRK’ün yurdu kalacak sonsuza dek!!!...







Bu şiiri 1992 yılında Beni günlerce ağlatan, perişan eden,her anımı zindana çeviren HOCALI katliamından sonra yazmıştım. Aradan 17 yıl geçti, hala bu aziz topraklar hain düşmanın çizmesi altında inliyor. Binlerce insan evinden, toprağından koparılmış, güzel AZERBAYCAN TÜRKÇEMİZLE kaçkın durumda. Bu insanlar yuvalarına dönme hayaliyle yaşıyor.

Ne zaman Ermenistan’la sınır kapısının açılması gündeme gelse eriyorum, bitiyorum,gözyaşlarım sel olup dinmek bilmiyor!!!... Olayların içinde olmadığım halde ben bu kadar etkileniyorsam o kardeşlerimin duygularını, ruh hallerini düşünüyorum da ölüp ölüp diriliyorum!!!...

Hiçbir zaman aşırı milliyetçi, hele hele Ermeni düşmanı olmadım. Zaten millet olarak yok bizde böyle saplantılar.OSMANLI döneminde en yüksek rütbelere kadar yükselmişler, klasik TÜRKmusıkimize büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Lavtacı Hristo, Yorgo ve Aleko Bacanos, Bimen Şen, deniz kızı Eftalya, hatta türkü anamız rahmetli Zehra Bilir’in de ermeni asıllı olduğu söyleniyor.

Ben görme engelliyim, Ud çalmaya çalışıyorum. Bana bu musıkiyi sevdiren yine görme engelli, Ermeni bestecimiz toprağı bol olsun udi Hrant Emre’dir. Hastayım yaşıyorum adlı bestesi çok meşhurdur. Yine toprağı bol olsun bir Toto Karacamız var unutulmazlar arasında. Bir de sanıyorum 1979 yılında diplomatlarımızın şehit edilmesini protesto etmek için kendini Sultan Ahmet meydanında yakan Artin isimli vatandaşımızı unutamam.

ALLAH aşkına soykırım yapmış bir millete benziyor muyuz ?!!!... Hiçbir TÜRK elime bir Ermeni geçirsem de onu evire çevire bir dövsem ya da öldürsem demiyor.Ama onlar çocuklarına TÜRK düşmanlığını aşılamaya başlıyor doğar doğmaz. Bugün topraklarımızı terk edip gitseler hiç tereddütsüz diplomatik ilişki kurulacak.

Hala gözleri TÜRKİYE ve AZERBAYCAN topraklarında. Bayraklarından bile anlaşılıyor bu. Yapmadığımız soykırım için özür bekliyorlar ve bazı aydın geçinen vatandaşlarımız da buna çanak tutuyor. Asıl onların KARABAĞ’da yaptıkları,sözde uygar dünyanın da seyirci kaldığı soykırım ve şehit ettikleri diplomatlarımız için bizden özür dilemeleri gerekmiyor mu?...

Ben büyüklerimizden rica ediyorum topraklarımız geri verilmedikçe sınırı açmasınlar. Zaten şu an Ermenistan denen yer özbeöz AZERBAYCAN toprağıdır. Oraları TÜRK’ün bağrından zorla koparıp kendilerine armağan eden Stalin babalarının ruhuna dua okuyup oturdukları yerde otursunlar. Şunu da bilsinler ki soykırım yapıldı denen dönem OSMANLI imparatorluğunun zayıflama dönemiydi ama isteseydi Ermeni soyunun kökünü kurutacak güce sahipti o durumda bile. Biz asla soykırım ve ırkçılık yapmayız, kimsenin toprağına da göz dikmeyiz.

Şu an aklıma geldi, eklemeden geçemeyeceğim.Büyük ATATÜRK’ümüzün manevi kızı, ilk kadın askeri pilotumuz Sabiha Gökçen’in de Ermeni asıllı olduğunu duydum. Doğru olup olmadığını bilmiyorum.

Can AZERBAYCAN’ım ben topraklarımı geri almadıkça sınırın açılmasını istemiyorum. İnşallah büyüklerimiz sesimi duyarlar.

Bu yazının daha önce yazılması gerekiyordu ama bu güzel siteyi ve ELNUR kardeşimi yeni tanıdım. Duygularımı geç de olsa paylaşmak istedim.

Kimsenin başkasının toprağına göz dikmediği, barış içinde yaşanan bir dünya dileğiyle.





FATMA IŞIK KAYA (FADİME)