BASIN BÜLTENİ Eide: “Bu anı iyi değerlendirmeliyiz ya da büyük hayal kırıklığı olacak" - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Eide: “Bu anı iyi değerlendirmeliyiz ya da büyük hayal kırıklığı olacak"
Tarih: 05.06.2015 > Kaç kez okundu? 1689

Paylaş


BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, "BM, AB ve Kıbrıs sorunu umurunda olan herkes olarak yapmamız gereken, bu önemli süreçte onları desteklemek. Bu anı iyi değerlendirmeliyiz ya da büyük hayal kırıklığı olacak" şeklinde konuştu.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Avrupa Birliği (AB) yetkilileriyle Kıbrıs'ta çözüm için yapılması gereken hazırlıkları görüştü.

Eide, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn ve bölgesel politikadan sorumlu AB Komisyonu Üyesi Corina Cretu ile bir araya geldi.

Schulz'la ortak basın açıklaması yapan Eide, Kıbrıs'ta çözüm için yoğun çalışan iki liderin bu hedefe bağlılıklarını her gün gözlemlediğini belirterek, "Gerçekten umutluyum" dedi.

Eide, "BM, AB ve Kıbrıs sorunu umurunda olan herkes olarak yapmamız gereken, bu önemli süreçte onları desteklemek. Bu anı iyi değerlendirmeliyiz ya da büyük hayal kırıklığı olacak" şeklinde konuştu.

Schulz

AP Başkanı Martin Schulz ise Kıbrıs sorununda uzun süredir ilk kez "öngörülebilir bir zamanda çözüm için gerçek bir umut yakalandığını" kaydederek, 21 yıllık AP kariyerinde Kıbrıs’ın birleşmesi konusunda ilk kez bu kadar umutlu bir ortama şahit olduğunu söyledi. Schulz, "Avrupa Parlamentosu'nun çözüme destek için ne gerekiyorsa yapacağı konusunda güvence verdiğini" söyledi.



Cumhurbaşkanı Akıncı Uluslararası Barış Enstitüsü’nün organize ettiği çalışma kahvaltısına katılacak



BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la bugün öğleden sonra yapacağı görüşme için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bu sabah Uluslararası Barış Enstitüsü’nün organize edeceği çalışma kahvaltısına katılacak. BM Plaza’da saat 08.30’da (Kıbrıs saatiyle 15.30) gerçekleşecek kahvaltıya New York’taki yabancı misyon temsilcilerinin de katılması bekleniyor. New York’ta kurulan Uluslararası Barış Enstitüsü (IPI), kar amacı gütmeyen araştırma ve politika geliştiren bir kuruluş. Bu arada, Cumhurbaşkanı Akıncı ve beraberindeki heyet, bugün öğleden sonra KKTC Temsilciği’nde bir çalışma toplantısı yaptı.



Kıbrıs Türk ve Rum ticaret odaları, Kuzey Avrupa’da temaslarda bulunuyor



Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Güney Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası, Kuzey Avrupa’daki temasları çerçevesinde İsveç’in ardından Finlandiya’ya geçti ve burada üst düzey temas ve görüşmelerde bulundu.

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de üst düzey görüşmelerde bulunan başkanlar Fikri Toros ile Phidias Pilidis, Finlandiya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, parlamenterler ve “Kriz Yönetimi İnsiyatifi” yöneticileriyle görüştü.

İki Oda başkanı Helsinki'deki temasları kapsamında ilk olarak Finlandiya'nın eski Cumhurbaşkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi Martti Ahtisaari'nin kurduğu Kriz Yönetimi İnisiyatifi'ni ziyaret etti.

Ziyarette, iki odanın işbirliğinin güven yaratmada ve Kıbrıs'ta anlaşmazlığı çözmede yaratacağı momentum açısından önemi üzerinde duruldu.

Görüşmede konuşan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, Kıbrıs'ta barış sürecinin sonuç odaklı ilerleyebilmesi için “özveri, empati, affedici olma ve yakalanan sinerjinin kullanılması” olarak nitelendirdiği 4 ana prensibin hakim olması gerektiğini vurguladı.

Her iki tarafın geçmişin tekerrür etmeyeceği bir güvenlik ihtiyacı olduğuna işaret eden Toros, buna tatmin edici bir şekilde değinilmesi gerektiğini vurguladı. Bu tür inisiyatiflerin sorun yaşanan diğer ülkelerdeki çalışmalarından istifade edilmesinin önemine dikkat çeken Toros, Ada’daki örgütlerin Kriz Yönetimi İnisiyatifi ile bir araya gelmesi için de adımlar attı.

Toros ve Pilidis, Helsinki temasları çerçevesinde Finlandiya'nın eski Dışişleri Bakanı, parlamenter Dr. Erkki Tuomioja ile de Parlamento binasında bir araya geldi.

Açıklamaya göre Erkki Tuomiova, başkanları kabulünde iki odanın işbirliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kıbrıs’ta başlayan yeni sürece işaret etti ve müzakerelerin bir kez daha çözüm yönünde umutları artırdığını söyledi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros ise, ithal malların da Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında geçebilmesi için atılması gereken adımları anlattı.

AB Komisyonu'nun Kıbrıs Türk toplumunu ivedi olarak müktesebata hazırlaması ve uyum sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirten Toros, ancak bu şekilde iki toplum arasındaki farkın azalacağını söyledi.

Toros, Kıbrıs’ın kuzeyinde müktesebatın uygulanabilmesi için bir an önce standardizasyon uygulamalarının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, bu yönde yakında adayı ziyaret edecek olan SB Komisyonu Başkanı Junker'ı adım atmaya, Finlandiya ve diğer AB üyesi ülkeleri de buna destek olmaya çağırdı.

Toros ayrıca Finlandiya ve İsveç'in Kıbrıs büyükelçilerinin iş ve dünyası ve dini liderleri bir araya getirerek çözüme koydukları katkıdan dolayı teşekkür etti.

Oda başkanları Toros ve Philidis, Helsinki'deki son görüşmesini Finlandiya Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Peter Stenlund ile gerçekleştirdi.

Açıklamaya göre Stenlund heyeti kabulünde, Finlandiya'nın Kıbrıs'ta çözüme büyük önem verdiğini söyledi ve bu bağlamda iş dünyasının ortaya koyduğu inisiyatifin önemine dikkat çekti.

“Asıl olan çözümdür. Bu nedenle işbirliğinizin çözüme koyacağı katkıdan eminim” diyen Stenlund, Kıbrıs'ta gelinen aşama ile ilgili iki oda başkanından bilgiler aldı.

Fikri Toros da, Kıbrıs'ta bir çözümün etkisinin büyük olacağını, bu yolda ilerlerken çözümün sürdürülebilir ve kalıcı kılınması için ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin artırılması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıslı Türklerin ticaretinin önündeki en büyük engellerden biri olan standardizasyon eksikliğinin giderilmesi için Avrupa Komisyonu'na büyük görev düştüğünü belirten Toros, Kıbrıslı Türklerin AB uyum sürecinin bir an önce başlaması gerektiğini vurguladı. Toros, bu yönde Finlandiya'dan destek istedi.

Açıklamada, Rum başkan Phidas Pilidis’in de, Kıbrıs'ta olumlu bir atmosferin yaşandığına işaret ederek, bir tarafta Kıbrıslı Türkler tarafından seçilen ve Rum halkı tarafından da benimsenen Mustafa Akıncı'nın, diğer tarafta da 2004'te Annan Planına “evet” diyen çözüm yanlısı Nikos Anastasiadis'in bulunduğunu belirtti ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.



Caner Gönyeli - 2015 arama kurtarma tatbikatı gerçekleştiriliyor



Şehit Teğmen Caner Gönyeli-2015 Arama Kurtarma Tatbikatı'nın, Akdeniz'de, 9-12 Haziran tarihlerinde gerçekleştirileceği bildirildi.

Tatbikat, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arama kurtarma teşkilatlarında yer alan sivil ve askeri unsurlar ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi'nin katılımıyla yapılacak.

Doğu Akdeniz'de, Gazimağusa açıklarında, KKTC toprakları ve kara suları ile Türk Arama Kurtarma Bölgesi içerisinde yer alan uluslararası sularda, 9-12 Haziran 2015 tarihleri arasında icra edilecek tatbikat, basına ve yabancı gözlemcilere açık olacak.

Tatbikata, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin arama kurtarma sisteminde yer alan çeşitli tipte gemi, uçak, helikopterler, arama kurtarma konusunda eğitim almış personelden oluşan timler ile KKTC arama kurtarma teşkilatında yer alan sivil ve askeri unsurlar katılacak.

Tatbikatın amacının, Türk Silahlı Kuvvetleri Arama Kurtarma unsurlarının imkan ve kabiliyetlerini denemek, müşterek arama kurtarma faaliyetlerinde iş birliği ve koordinasyonu en üst düzeye çıkarmak ve tatbikata katılan unsurların arama kurtarma usullerinin uygulanmasına yönelik eğitimlerini geliştirmek olduğu belirtildi.



"Yunanistan'ın AB'den çıkması herkes için daha iyi olur"



Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Cato Enstitüsü Direktörü Steve Hanke, bir kez daha iflasın eşiğine gelen Yunanistan'ın sürekli mali desteklerle kurtarılmasının ahlaki zafiyet yarattığını belirterek, "Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nden (AB) çıkması, hem Yunanlılar hem de Avrupalılar için daha iyi olur" dedi.

Dünyanın en çok iflas eden ülkesi Yunanistan ile kreditörlerinin 4 aydır süren müzakerelerde halen anlaşma sağlayamamış olması, ülkeyi 6. kez temerrüde düşme tehlikesiyle karşı karşıya getirirken, AB'den çıkma olasılığını da güçlendiriyor.

Hatta, Yunanistan'ın AB'den çıkması o kadar çok telaffuz ediliyor ki bu ihtimali anlatmak için yeni bir terim üretildi: İngilizce Yunanistan (Greece) ve çıkış (Exit) sözcüklerinden oluşan "Grexit".

Bununla birlikte, Yunanistan'ın en büyük kreditörlerinden Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, hafta başında ülkesinin Grexit olasılığına açık olduğunu söylerken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde da Grexit'in giderek daha gerçekçi hale geldiğine işaret etmişti.

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden ekonomi profesörü Steve Hanke, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, tarihin Yunanistan'ın kuruluşundan bu yana finansal sorunlarla mücadele ettiğini ortaya koyduğuna dikkati çekerek, iflasın ülke için alışılmadık bir durum olmadığını dile getirdi.

"Yunanistan'ın tarihi kriz ardına kriz ve iflas ardına iflasla dolu. Eğer, Yunanistan kreditörleriyle anlaşamayıp, tekrar iflas ederse şaşırmam" diyen Hanke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yunanistan ekonomisi, aslında sanıldığından daha kötü durumda. Ülke içindeki bazı durumlar haberlere yansıtılmıyor ve bunlardan biri yeni hükümetin iç borçlarını ödeyememesi. Hükümete mal ve hizmet sağlayan şirketlere uzun zamandır ödeme yapılmıyor. Ayrıca, özel sektöre geri ödenmesi gereken vergi iadeleri de ödenmedi. Yani, Yunanistan, hali hazırda iç iflasla mücadele ediyor".

"Yunan bankaları da batabilir"

Hanke, Yunanistan bankacılık sektörünün yüzde 80'ini kontrol eden en büyük 4 bankanın bilançolarını incelediğini ve eğer ek finansman sağlanmazsa banka iflaslarının yaşanabileceğini belirtirken, "Sorunlu kredi hacmi, bu tür krediler için ayrılan sermayeden daha yüksek ve bu her zaman bankaların zor durumda olduğuna işaret eder. Yunanistan'ın en büyük 4 bankasının çok zor durumda olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Nitekim, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre, Yunan bankalarından mevduat çıkışları nisanda 5,5 milyon avroya ulaşarak rekor kırdı.

Yunan bankaları, ayrıca hükümet ve kreditörleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle sermaye piyasalarına ve ECB'nin normal finansman operasyonlarına erişim imkanını kaybetti. Bankalar, iflastan kurtulmak için ECB'nin 80 milyar avroluk Acil Durum Likidite Yardımı'na (ELA) güvenirken, ECB Yönetim Kurulu Üyesi Ewald Nowotny, geçen hafta Yunanistan'a mevcut şartlar altında geçici fon sağlayamayacaklarını bildirdi.

Steve Hanke, bir soru üzerine, yeni bir kurtarma paketinin Yunanistan'a yardım etmek yerine durumu daha da kötüleştireceğini savunarak, şunları kaydetti:

"Yunanistan'ın 3.kez kurtarılmasına yönelik beklentiler, Avro Bölgesi'nde ahlaki zafiyet yaratıyor. Yunanistan'daki gelişmeleri izleyenler, 'eğer gerektiği gibi kurallara uymayıp, finansal krize girersek, Brüksel bizi kurtarır' diyebilir. Dolayısıyla, mali disiplin için çok az teşvik var."

Yunanistan'ın finansal sorunlarının sorumsuz davranmaktan kaynaklandığının altını çizen Hanke, sözlerini "Yunanistan'ın AB'den çıkması hem Yunanlılar hem de Avrupalılar için daha iyi olur. Çünkü süregelen bu sorunların sebebi, Yunanistan'ın AB'nin kurallarına uymaması" diyerek tamamladı.

Öte yandan, Makedonya Üniversitesi ve Yunan televizyonu Skai işbirliğinde yapılan son anketin sonuçlarına göre, Yunanlıların yüzde 66,5'i drahmiye geri dönülmesine karşı çıkıyor ve Avro Bölgesi'nde kalınmasını istiyor.

Bu arada, ECB ve IMF'nin verilerine göre, finansal dar boğazdan bir türlü kurtulamayan Yunanistan'ın toplam borcu 320 milyar avro ile milli gelirin yüzde 177'sine denk gelirken, 2008'den bu yana yaklaşık yüzde 25 küçüldü.



Noble hissesinin bir kısmını Delek’e vermek için müzakerelerde bulunuyor



Delek şirketinin, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisinde 12’nci parseldeki hissesini artırmak istediği ve bu yönde aynı yatakta daha büyük hisseye sahip olan Noble Energy ile müzakerelerde bulunduğu haber verildi.

Rum Politis gazetesi Noble Energy’nin, Afrodit yatağının değerlendirilmesinde atılacak adımlarda likiditeye sahip olmak ve altyapılardan kaynaklanan devasa ekonomik ağırlığı azaltmak için 12’nci parseldeki yüzde 70 oranındaki haklarının bir kısmını satma çabalarını sürdürdüğünü yazdı.

Noble’ın haklarının yüzde 30’unu alan Delek Group’un önceki gün yaptığı açıklamada, Noble’ın haklarının yüzde 19,9’unu almak için şirket ile müzakerelere başladığını duyurduğunu aktaran gazete, istişarelerde başarıya ulaşılması durumunda Noble’ın haklarının yüzde 49,9’una sahip olacağına işaret etti.

Kaynaklara göre Noble’ın yeni bir stratejik yatırımcı bulma çabalarının başarıya ulaşıp ulaşmamasının, yatağı kalkındırma planlarını etkilemeyeceğini belirten gazete, bir diğer deyişle, doğal gazı öncelik Mısır olmak üzere komşu ülkelere satma planının Noble’ın hakları için alıcı bulunsa da bulunmasa da uygulamaya konacağını kaydetti.

Delek’in Noble’ın haklarının yüzde 19,9’unu almak için yapılan müzakerelerde 155 milyon dolarlık bir miktarın konuşulduğunu belirten gazete, Delek’in, müzakerelerin henüz ilk aşamada bulunduğundan söz ettiğini aktardı.



Güney Kıbrıs’ta ele geçirilen amonyum nitrat konusunda toplantı



Güney Kıbrıs’ta, geçtiğimiz günlerde 26 yaşındaki bir Lübnanlı’nın tasarrufunda ele geçirilen büyük miktarda amonyum nitrat konusunda, geçtiğimiz günlerde Rum Polis Genel Müdürlüğü’nde toplantılar yapıldığı haber verildi.

İsrail Hükümetinin, İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı aracılığıyla, meselenin arkasında Lübnanlı bir terör örgütünün bulunduğundan emin olduğunu dile getirdiğini yazan gazete, ancak tutuklanan Lübnanlı şahsın Güney Kıbrıs’taki Lübnan hedeflerini vurmayı planlayıp planlamadığı ve eğer vurmayı planlıyorsa da bu hedeflerin ne olduğunun ise henüz netlik kazanmadığını belirtti.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 26 yaşındaki Lübnanlı şahsın arkasında Hizbullah’ın bulunduğunu belirterek, İran’ın Hizbullah’ı “pis işleri için kullandığından” söz etti.

İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon ise konuyla ilgili açıklamasında, Güney Kıbrıs’ta tespit edilen amonyum nitratın bomba yapımı için kullanılmasının planlandığını söyledi.



“39. KKTC Uluslararası Fuar’ı” cuma günü açılıyor



“39. KKTC Uluslararası Fuarı” cuma günü açılıyor. Lefkoşa’da Atatürk Kültür Parkı ve Fuar Alanı’nda yer alacak ve 14 Haziran’a kadar sürecek fuara, 107’si KKTC, 30’u da Türkiye’den toplam 137 firma ve kuruluş katılarak ürün ve hizmetlerini tanıtacak.

Fuarın açılışı, Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber tarafından saat 19.00’da yapılacak.

Fuar için Türkiye Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Özgür Volkan Ağar başkanlığında bir heyet de KKTC’ye gelecek.

KKTC standında 41 sanayici-imalatçı, 64 ithalatçı ve 2 tanıtım amacıyla toplam 107 firma ürünlerini sergileyecek.

Fuarda her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye Cumhuriyeti standı yer alacak ve Türkiye’nin değişik sektörlerinde hizmet veren, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının tanıtımı ve ürünleri sergilenecek.

Fuara katılacak firmalar 3 bin metrekarelik kapalı ve 4 bin metrekarelik alanda ürün ve hizmetlerini tanıtacak.