Yunus EMRE’yi Tanımıyoruz..! - Emrah BEKÇİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Yunus EMRE’yi Tanımıyoruz..! - Emrah BEKÇİ
Tarih: 10.05.2015 > Kaç kez okundu? 1717

Paylaş


İslam ve Anadolu medeniyetine, hatta Dünyaya meal olmuş Türk kültür san’atının abide isimleri vardır. Bu isimler arasında Ab-ı Hayat şerbetini içmiş ve bıraktıkları eserler ile zamanın sonsuz anına kadar hatırlanacak, adları her nerede geçerse geçsin okuyanın ruhuna tesir edip, hem ruhen hem fiziken minnet ve saygı gösterilecektir.



İşte bu abide şahsiyetlerden biri Yunus Emre’dir. Yunus Emre hakkında bilim dünyamız ve yabancı bilim adamları bir çok yazılar kaleme almışlar. Büyük Türk şahsiyeti Yunus Emre’ye hayranlıklarını kendi lisanları ile beyan etmişlerdir.



Türk Milleti olarak, gerek kendi milletimiz gerek ise ilim camiamız “Türkmen Kocası” diye adlandırılan Yunus Emre’mize gerekli ilgi ve alakayı göstermekte yabancılar kadar olamamışlardır.



Birazdan sizlere aktaracağım Yunus Emre ile alakalı malumat, Türk tarihi ve Dünya tarihinde az bilinen, ülkemizde ise araştırmacıların ve bilim adamlarının dahi bilmediği. Görmezden geldikleri, umursamadıkları, Yunus Emre’yi andıkları zaman kendilerini otorite sayan, lakin bir çay kaşığı ile kendilerine temas sağlandığı vakit. Kilise çanı gibi ses veren, sözde devlet recalinin tanıdığı (İstisnalar Hariçtir) şeklen aydın, fikren tıkır ve kısır olan kişilerin yazılarında olmayanlardır.

Ülkemizin üniversitelerinde, Yunus EMRE konferansı veren ve gençleri aydınlatmaya çalışan birçok cemaat- Tarikat- Tekke bağlantısı olan kişiler mevcuttur. Bu şahıslar Yunus EMRE’yi kendi ait oldukları cemaat zihnine göre yorumlayıp, gerek zikir, gerek cem, gerek ise bilmem ne halden hale girip Yunus’un miras bıraktığı dizeleri. Bazen şevk ile dinleyip, gerek ise mahlukatları bile şaşkın bırakacak halden hale girip katletmektedirler.



Yunus EMRE kimdir? Neler yazmıştır? Yazdıklarında ne nasihatler bırakmıştır? v.b. konular terk edilip yalnız bırakılmıştır. Bir insanın şahsını tanımadan, ruh halini bilmek, yazdıklarını anlamak ve anlıyorum demek abes ile iştigaldir. O vakit ilk vazifemiz, Yunus EMRE’nin şahsını tanımak olmalıdır.



Yunus EMRE, Hazreti Mevlana’nın ‘’Şeb-i Arus’’unda 20 yaşlarında bir genç Türkmen olduğu var sayılan ‘’Sene 707 idi Yunus bu yola canı kodu idi’’ kendi sözünden, medfun ariflerimiz Yunus’un olgunluk yaşını Hicri:707 ve 40 yaşında olduğunu tahmin etmektedirler. Yunus EMRE’nin ailesi hakkında hiçbir tarihsel vesika günümüzde açığa çıkmış değildir. Yunus EMRE adında ki ‘’EMRE’’ lakabıdır. Adı ise ‘’YUNUS’’dur. Emre: Aşık kelimesinin karşılığı sayılmaktadır. Kabrinin nerede olduğu bilinmemektedir. Yunus EMRE ‘’Ariflerin Gönlünde Yatmaktadır.’’



Yunus EMRE’nin Öğütler Kitabı ( Risalatün Nushiyye) İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinin Fatih Kitaplığı bölümünde Taş basma eser olarak muhafaza edilmektedir. Eser; kendisinin vefatından yaklaşık bir asır sonra kaleme alınmıştır. Yunus EMRE Öğütler Kitabı denilen ‘’DİVAN’’ı kendisi kaleme almamıştır. Tüm şiirlerini Orta Asya’dan Anadolu’ya hicret eden OZ-AN’ların yaptığı gibi ‘’Sözlü Söylemiştir’’.



Günümüzde koca koca ilim insanıyım diyenlerin. Konferanslarında Yunus EMRE’den alıntı yaptıkları, ama Yunus EMRE’ye ait olmayan önemli dizeler mevcuttur. Bu dizelerin birçoğu Yunus’un olmayıp, kimin olduğundan bi haber bir vaziyette Yunus EMRE’ye yamamaktadır. Misal olarak burada bir tanesini yazmak istiyorum.



‘’Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm…’’



Cümle canın hafızalarına yerleştirilen bu dize, Koca Yunus’un, yani Yunus EMRE’nin değildir. Bu mısrağ, mahlası Yunus olan ‘’Said EMRE’’ isimli başka bir şair zatındır. Mısranın orjinali şu şekildedir:



‘’Etü derü büründüm geldüm size göründüm, Adım Adem vurundum üşde zuhura geldüm’’



Koca Yunus hakkında, ülkemizin merkez bankasının kullanmış olduğu ‘’200 TL’’ lik banknot üzerinde, Yunus EMRE’yi tasvir eden temsili bir resim bulunmaktadır. Ayrıca devletimizin kültürel ilişkiler kurumu olan ‘’TİKA’’nın bünyesinde ‘’Yunus EMRE Enstitüsü mevcuttur. Merkez bankası ve enstitü, Yunus EMRE’nin bu temsili resmini her platformda, logo, etkinlik, v.b. konularda canları istedikleri gibi kullanmaktalar.



Sorum şu: bu temsili resmi kim yapmıştır?



Gerek merkez bankası, gerek ise sözde ilim adamlarının cem halinde bulunup yurt dışında, Türk Kültürünü tanıtma çalışmaları yapan ‘’Yunus EMRE Enstitüsü’’nün kapıcısında en üst makamına kadar, hatta ülkemizde ‘’Diyanet İşleri Başkanlığının Bile’’ bu resmin nereden geldiğini ( Şahsımın adının Emrah olduğunu bildiğim gibi) bilmediklerine tüm kalbimle eminim.



Bir ülke düşünün, en değerli parasının üzerine ‘’Yunus EMRE’’ gibi dünyaya meal olmuş bir Türk Mutassavvıf’ının temsili resmini basacaklar, altına ise sadece ‘’Yunus EMRE’’ yazacaklar. Resmi yapan kim meçhul…Ve ayrıca Yunus EMRE Enstitüsü kuracaklar ve bu enstitü bu temsili resmin aynısını farklı hallerini defalarca paylaşıp duracaklar ( Kısacası sevgili okuyucularım, Yunus EMRE’nin ismini kullanan kurum ve kuruluşlar Yunus EMRE’yi tanımaktan bi haber, cahiller topluluğundan öte değiller. Sevgili Hocamız İlber Ortaylı’ya hak vermemek elde değil. Cehalet bizi çepeçevre sarmış durumda) Zaten Koca Derviş bizlere demişti: ‘’Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun!’’. Selam sadece ‘’BİLENLERE’’.



2014 senesinde Türk Ocaklarının Türk Yurdu Mecmua arşivinden derleyip hazırladığım ‘’Yunus EMRE’’ kitabım mevcut. Kitap okuyucuları ile buluşunca, aldığım tepkiler beni çok memnun etti ve halen etmekte. Bu kitap üzerinde Yunus EMRE’nin merhum Ord. Prof. Dr. Süheyl ÜNVER’e göre minyatür tasviri bulunmakta. Aşağıda kitap kapağı fotoğrafını verdiğim bu minyatür Yunus EMRE’yi ne kadar tasvir etmektedir oda meçhul.







Biz Türk Milletinin hafızasına Yunus EMRE öyle bir enjekte edilmiştir ki ‘’ Yunus EMRE denildiğinde; elinde sopası, başında sarığı, boynunda heybesi, ayağında çarığı, divane divane gezen genç bir derviş şekillenir.’’



Oysa hakikat çok farklıdır. Şöyle ki: Merhum alimlerimizden Abdülbaki GÖLPINARLI Yunus EMRE ve Mevlana üzerine araştırma yapan, en önemli şahsiyetlerin önde gelenidir. Merhum Gölpınarlı, ‘’Yunus EMRE Divanı’’ isimli eserinde hakikatleri haykırmaktadır. Lakin bu hakikatler, günümüze entegre olamamış siyasi sloganlar ile şartlanan camaat kitlelerini rahatsız etmekte olup, bu hakikatin seslerine kulaklarını tıkayıp durmaktadırlar. Kısaca, işlerine gelmemektedir. Merhum Gölpınarlı, Yunus EMRE Divanı isimli eserinde mısra örnekleri ile silsilesini şu şekilde ifade etmektedir; Hoca Ahmed YESEVİ- Sarı Saltuk- Barak Baba- Taptuk Emre. Ve ayrıca Yunus EMRE’nin sadece bir eren değil, Ahi Dergahının Seyfi ( Silahlı) kanadından bir Alp olduğunun altını çizmektedir.



Kısaca Yunus EMRE, Fütüvvet kültürünün Anadolu’da şekil almış Ahilik sisteminin hakikatlerini dillendiren, Anadolu’da Türk Milli Şuurunun tekrar alevlenmesini sağlayan, 1033 senesinde günümüz Kars vilayetinde, Bizans ordularıyla giriştiği muharebe sonucu şehid edilen Ebu Hasan El Harakani gibi ve onun çizgisinden giden ‘’Koca bir Alp-Erendir’’.



Konuyu dağıtmadan, bir konu yukarıda Yunus EMRE ile ilgili olarak kendisini temsil eden resimden bahis etmiştim. Bu resmi yapan Merhum Resim Öğretmeni Ayhan PİLTON’dur. Bu resmi 26 Mayıs 1965 senesinde Milliyet gazetesi duyurmuştur. ( Bu adı günümüz kendine alimim diyen cahil allamelere, tarihe şerh düşerek hediye diyorum)















Yukarıda ki belirtmiş olduğum hususlar devletimizin bizlere günümüzde alim diye servis ettiği cahillerin, üzerinde durmadığı Yunus EMRE ile ilgili önemli konulardır. Kullanmış olduğum lisan ucu sivri bir mızrak gibi olabilir. Lakin; bu cahil ünvanlı allame zümresini tatlı dil ile kendilerine getirmek mümkün görünmemektedir. Sivri yazılarım umarım kendilerine gelmelerine vesile teşkil eder.



Amacım; ülkemizin edebi ve kültürel hususların da araştırma yapan ecnebi bilim adamlarından önce davranıp. Türk Milletinin ruhundan olan Yunus EMRE’yi, Hak tarafından Türk milletine tahsis edilen bendenizin vesile olarak, az bilinen hususları ana başlıklar halinde kaleme alıp. Bu yazımdan sonra titreyip kendine gelecek olan,(Umarın Olur) bilim adamlarına ana başlık ve fikir olarak sunmaktan ibarettir.



İlim dünyamız, kendini ‘’-Üzülerek ifade etmek istiyorum bilmemekteler.’’ Ve böylelikle Devletimiz de milletimizi bilmemektedir. Milletini bilmeyen devlet, Tanrıyı da bilmez. Ve helak olma yolunda hızla koşar. Altın bir küpe gibi kulaklarımıza nasihat olunan bir söz vardır:



‘’Kendini bilen Rabbini bilir.’’



Saygılarımla.



Emrah BEKÇİ

Araştırmacı/ Yazar





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 67
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1830
Toplam Tekil 4078558
IP 3.149.233.72






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu