BASIN BÜLTENİ





YORGANCIOĞLU: “KURUMLARIMIZIN YOK SAYILDIĞI BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”



Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FİFA) aracılığıyla ülkede şube açma girişiminde bulunmasıyla Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun yok sayıldığını belirtilerek, bunun kabul edilemeyeceğini söyledi.

Siyaseten ve hukuken verilen kavgada bireylerin değil, toplumsal çıkarların ve hakların gözetilir olması gerektiğini vurgulayan Yorgancıoğlu, olaya bu açıdan bakılmasını istedi.

“Bu girişim ülkenin futbol federasyonuna ve sporcusuna nasıl değer verildiğinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu” diyen Yorgancıoğlu, “Kıbrıslı Türk halkının Kıbrıs sorununun çözümüyle uluslararası hukukun parçası olma yönünde iradesi vardır. Halbuki önerilen bu değil. Kıbrıs Türk Federasyonu’nun yok sayıldığı bir önerinin kabul edilmesi mümkün olamaz” ifadesine yer verdi.

“Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın bu konudaki tavrını doğru bulmuyorum” diyen, Özkan Yorgancıoğlu, Denktaş ülkeye döndüğünde bu konuyu görüşeceklerini söyledi.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kurumlarımızın yok sayıldığı bir çözüm önerisini kabul etmemiz mümkün değil. Bu teklif iyi niyetle mi kötü niyetle mi yapıldı o da ayrı bir tartışma konusudur. Ama doğru bir teklif değildir. Bizim beklentilerimizi karşılayan bir teklif değildir. Keşke bizimle de tartışılsa, önce Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu muhatap alınsaydı. Keşke bir önceki görüşme Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda değil Futbol Federasyonu’nda yapılsaydı.”

Bir basın mensubunun bu başvurunun hayata geçmesinin mümkün olup olmadığını sorması üzerine Yorgancıoğlu, “Hayır bu bizce mümkün değildir, siyaseten de doğru bir yaklaşım değildir” dedi.

Yorgancıoğlu şunu da ekledi:

“Zaten dünyanın ve Rum tarafının Kuzey Kıbrıs Türkiye’nin bir alt birimdir diye iddiası var. Bunu hepimiz biliyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu’nun burada bir federasyon varken şube açması bunu güçlendiren bir yaklaşım değil midir?”

“GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI ADINA ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ”

Bir basın mensubunun Navtex’in yenilenmesi konusundaki sorusu üzerine Yorgancıoğlu şunları da söyledi:

“Biz görüşmelerin bir an önce başlaması adına elimizden geleni yapıyoruz. Hükümet olarak yeni seçilecek Cumhurbaşkanına bu fırsatı tanıma arzusundayız. Dileriz ki aynı anlayışı Rum tarafı da benimser, bu fırsatı o da kendi liderine tanır. Çünkü görüşmeler iki taraflıdır ve her iki liderin de görüşmenin olabilmesi için masada olması gerekir. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak yeni dönemki lidere bu şansı verme arzusundayız.”



TDP BAŞKANI ÖZYİĞİT, TFF’NİN GİRİŞİMİNİ “KIBRIS TÜRK HALKINA YAPILMIŞ SAYGISIZLIK” OLARAK DEĞERLENDİRDİ



Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF), Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun (KTFF) bilgisi olmadan, FIFA’ya başvurarak Kuzey Kıbrıs’ta temsilcilik açmak istemesini, “Kıbrıs Türk halkına yapılmış saygısızlık” olarak niteledi.

TDP Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı açıklamada Cemal Özyiğit, olayın, “yalnızca KTFF ve ülke gençliğine değil, Kıbrıs Türk halkına yapılmış çok büyük bir saygısızlık olduğunu” savundu.

Özyiğit, FIFA’nın, KTFF’yi resmi muhatap kabul ederek görüştüğünü ancak TFF’nin KTFF’ye yönelik “alt yönetim” algısıyla hareket ettiğini ifade etti.

Türkiye’deki takımların KKTC’deki futbol kulüplerindeki futbolcuları bedel ödemeden alabilmesinin önlenmesine yönelik TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in, Cumhurbaşkanlığında bir görüşme yaparak KTFF’yi by-pass ettiğini savunan Özyiğit, TFF’nin KKTC’deki muhatabının KTFF olduğunu kaydetti.

Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş’ın TFF’nin KKTC’de temsilcilik açma girişimini ‘muhteşem’ olarak nitelendirmesini de değerlendiren Özyiğit, “Kıbrıs Türk halkına saygısızlık olan bu girişimi ‘muhteşem’ olarak nitelemesi, nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunun somut bir göstergesidir” dedi.

Türkiye ile KKTC arasında spor ve gençlik alanında yapılan antlaşma ile “ülkedeki sportif ve kültürel aktivitelerin Türkiye’ye devredileceğini” savunan Özyiğit, “Birileri ısrarla devlet kurumlarımızı da devretmeye çalışıyor. Üstelik bu anlaşma halktan gizli yapılıyor” ifadelerini kullandı.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, içinde bulunulan süreçte tek çıkış yolunun Kıbrıs Rum kesimindeki futbol federasyonu (KOP) olduğunu, KTFF’nin bu yönde attığı adımları desteklediklerini kaydetti.



BKP, TFF’NİN GİRİŞİMİNİ ELEŞTİRDİ



Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF), Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu (KTFF) “hiçe sayarak” KKTC’de şube açma girişiminde bulunmasını eleştirdi.

BKP Genel Sekreteri Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, konuyla ilgili açıklamasında, bu girişimi “Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye’nin vilayeti olarak gören entegrasyoncu anlayışın” göstergesi olarak tanımladı.

TFF’nin girişiminin, Kıbrıs Türk futbolunun dünya futbolu ile bütünleşmesini engellemeye yönelik “ayrılıkçı” bir çaba olduğunu iddia eden Korkmazhan, TFF’nin temsilcilik açma çabalarına kesinlikle karşı olduklarını ve KTFF’nin Güney Kıbrıs’taki Futbol Federasyonu (KOP) ve UEFA ile işbirliği içerisinde yürüttüğü çalışmaları desteklediklerini belirtti.

Korkmazhan, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş ile Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Kutlay Erk’in konuyla ilgili açıklamalarına da değinerek, hükümetin konuyla ilgili politikası bulunmadığını savundu.



DENKTAŞ: "BAŞBAKAN HAKLI MIYIM GÖRÜŞTÜĞÜMÜZDE ANLAR!"



Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, dün akşam adaya döndü. Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş havaalanında basın açıklaması yaptı. Başbakan Yardımcısı Denktaş şunları kaydetti:

“Son 2 gün boyunca Ankara’da çeşitli temaslarda bulunduk. TC Ekonomi Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Turizm ve Kültür Bakanı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile bir araya geldim. Bunun yanında da TOBB ve TEPAV ile bir araya gelerek orta vadeli düşüncelerimizi kendileriyle paylaştık. Spor Bakanı ile yapacağımız görüşmenin maddelerinden biriydi buradan Bal ligine hiçbir disipline uymaksızın transfer olan sporcularımız ve bu bir müddet önce zaten buraya Cumhurbaşkanımız tarafından davet edilen TFF Başkanının da bulunduğu görüşmede bu konu da ele alınmıştı. O gün de bu soruna bir çözüm bulunması gerektiğini ve bu çözümün FİFA kuralları içerisinde olması gerektiğini, eğer böylesi bir çözüm bulunamıyorsa 2 spor bakanlıklarının bu konuda mağduriyet yaşayan kulüplerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir çalışma yapmasını prensip olarak anlaşmıştık. O günden itibaren Genel Koordinatörümüz Orçun Kamalı’yı konuyla ilgili görevlendirerek Spor Bakanlığı Müsteşarlığıyla, Genel Müdürüyle çeşitli görüşmeler yaptık. Bir paket hazırladık bir taraftan. Dün aldığımız bir haberle TFF kendi içinde yaptığı değerlendirme sonrasında FİFA kuralları içerisinde bu soruna disiplinli bir çözüm arayışı içerisinde FİFA’ya burada bir temsilcilik açıp açamayacağı konusunda bir başvuruda bulundu. FiFA’dan olumlu cevap gelmesi halinde bu temsilciliğin yapacağı neydi. Buradan Türkiye’ye transfer olacak olan sporcuların durumunun ne olduğu bu temsilcilik tarafından bizim federasyona sorulacak eğer bir manisi var ise TFF’ye lisans çıkarılmaması için bilgi verilecek veya koşulları yerine getirdikten sonra lisans çıkarın diye bilgi verilecek. Bu kulüplerimizin bizden talep ettiği sorunun çözümünü sağlayabilecek bir durum. Yazılan mektup böyle bir düzenleme yapabilir miyiz çünkü Kıbrıslı Türk kulüpler, sporcular bundan mağdur diye. Böylesi bir adım attığı için TFF Başkanı Demirören ve ekibini kutlarım. Spor bakanı ile görüşmeden çıktıktan sonra buradan çeşitli kurumların ve ardından futbol federasyonunun açıklamalarını gördüm. “Bu Kıbrıs Türk halkını aşağılamaktır, bizi yok saymaktır. Ve sosyal medyada ben de dahil bir sürü hakaret.

Arınç’la yaptığım toplantıda, dünden beri Ankara’dayım ve gerek spor basını gerek beni gören herkes üzüntülerini ifade etmiştir. Ne oluyor orda ne yaptık gene şeklinde büyük bir üzüntü var. Olayları bilmeden, dıştan takip ederek, Kıbrıs’tan yönelik bu söylemleri üzülerek izleyen altını çizerek söylüyorum Anadolu insanından özür diledim tekrar özür diliyorum. Bu özrü bir bakan olarak değil sadece bu ülkenin bir ferdi olarak da yapıyorum. Bu sorunun çözümü için talepte bulunan biz. Bu talebi çözmek için girişimde bulunan TFF ve daha yolun başında burayı yok varsaymakla suçlanıyor TFF.

Nedir TFF’nin yaptığı. Üyesi olduğu bir üst kurula önüme gelen bir sorun var. Sorun da zaten biliniyor buradaki bizim federasyonun tanınmamasından kaynaklandığını. Bu sorunu çözmek için burada bir ofis açabilir miyim? Bunu bana soracak değil FİFA’ya soracak elbette.

Nedir bu kompleks. Altını bir daha çizeyim nedir bu kompleks anlamış değilim. Bir an önce bu arkadaşlara bu kompleksten kurtulmalarını tavsiye ediyorum. Türkiye ile, Türkiye’nin kurumlarıyla, Türkiye’nin yetkilileriyle, seçilmişleriyle, atanmışlarıyla herhangi bir konuda anlaşmamak, anlaşmadığınız bu konuyu veya yanlış gördüğünüz bir konuyu tartışmak, bu tartışmayı seviyesinde tutmak elbette hepimizin yapması gerekenlerdir. Ama bir nevi yapılmak istenen yardımı hakaretamiz yaklaşımlarla karşı çıkmak, çizgiyi aşacak söylemlerle hareket etmek kompleksten başka bir şey değildir. Bu arkadaşlar bunu iyi anlasın. Ben yarın spor basınıyla bir araya geleceğim. Ayrıntılı tartışacağız konuyu. Bir an önce bu konunun çözüme kavuşması hepimizin isteği ise TFF’nin yaptığı bu girişimin soruna FİFA kuralları içerisinde bir çözüm yaratacağı konusunda hemfikir olabilirsek federasyonun da bu şekilde davranması gerekir. Ben duyduklarıma inanamıyorum. TFF burada bir temsilcilik açarak bu sorunu çözme yolunu ararken bu girişim bizi yok saymaktır ama gidip KOP’un altına girmek bu ülkeyi yok saymak değildir. Ben soruyorum bunu söyleyenlere KOP ile bir mutabakata vardığında ve KOP altına girersin Rum takımları işgal altında diye kabul ettikleri bölgedeki futbol sahalarında gelip maç yapacaklar mı? Ben bunun yazılı teyidini istiyorum.

Bizim ülke futbolcularımızın yüzde ne kadarı kaç adedi anne veya babası Türkiye doğumludur veya anne ve babası her ikisi birden Türkiye doğumludur hiç araştırdılar mı? Bu sporcular güneye geçip maç yapabilecekler mi? Ben bunların yazılı cevabını istiyorum. Bunları düşünmeden, bunları değerlendirmeden iyi niyetli bir girişimi “Bizi yok saymaktır, bizi aşağılamaktır” diyerek, Türkiye’ye saldırmayı görev addedenler artık ne yaptıklarını bir daha düşünmek durumundadır. Bunun karşısında sonuna kadar mücadele ederim. Bu tür yaklaşımlar ve söylemler nedeniyle Anadolu insanından her gün her dakika özür dilemeye de devam edeceğim. Bu insanlar çünkü bizim düşmanımız değil. Atanmış, seçilmiş insanlarıyla her türlü tartışmayı yapma hakkımız vardır. Türkiye’ye karşı, Anadolu insanına karşı onları üzecek tavırlarla konuşmak Kıbrıs Türkü’ne yakışmaz. Tarihimizde olmadı böyle şey. Ne oluyoruz, bir düşünelim.

Gerek spor bakanlığıyla gerek diğer bakan arkadaşlarımızla gayet güzel vakit ayırdılar. Birçok konuyu ayrıntılı bir şekilde birçok konuyu tartışma imkanı bulduk. Halen yaşadığımız tıkanıklıklardan tutun orta vadeli düşüncelerimiz, 2016-2018 protokolü gündeme gelecek bu yılın sonuna doğru bu protokolle ilgili nasıl bir yaklaşım içerisinde olduğumuz ve mali programlarla bir yere varılamayacağını mutlaka ekonomik, sosyal ve kültürel programların bir arada düşünülmesi gerektiğini, hepsini anlattık. Herkes anlayışla karşıladı, herkes Kıbrıs Türk tarafından böyle bir teklif gelmesi halinde biz bundan memnuniyet duyarız diyerek bizi karşıladı. Sunulacak programlar elbette önce kendi içimizde tartışılacak. Ama yaklaşım çok çok önemliydi. Bütün bunları yapmak için biz uğraşırken Sayın Arınç’ın ziyaretinde duydum çünkü, o ana gelinceye kadar konuştuğum herkes Türkiye’de inanılmaz bir üzüntü içerisinde, kulaklarına inanmayanlar dahi var. Oradan basına verdiğimiz bir demeçte bütün bu yaşananlardan üzüntü duyan Anadolu insanından özür dilemeyi, burada çarpıtarak bir yetkiliden özür diledim şekline çeviren ve halkın bu anlamdaki bilgisini manipüle etmeye çalışan herkesi de kınıyorum.

Bulunduğum yerde bilgimize gelen bir olay ve orada yaptığım bir değerlendirme birçok yetkilinin olaydan benden sonra haberi oldu orda ve herkese bunun doğru bir adım olduğunu söylemekteyim hala daha ve ısrarlıyım bu konuda. Bütün bu doğrular içerisinde buradan nedenini veya içeriğini bilmeden niye yapıldığını görmeden, neden böylesi bir Anadolu insanından özür dileme noktasına geldiğimi anlamadan yapılan her türlü açıklamayı yarından itibaren istenilen her platformda tartışmaya ben hazırım. Çünkü yapılan doğrudur. Bu ülkenin gençlerinin bir sorununu çözmeye yöneliktir. Talep buradan gitmiştir. Ben beklerdim ki KTFF Başkanı bu talebi karşılamak için uğraş veren TFF’ye teşekkür etsin veya o burada yapılan toplantıda hiçbir şekilde hiçbir girişim yapmalarını istemediğini TFF başkanına o gün söylemiş olsa. Hem siz federasyon olarak bunu bizimle yapmalısınız diyecek, TFF kendinin bağlı olduğu üst kurula yapabilir miyim bunu diye sordu diye “aşağılandık” suçlamasıyla karşı karşıya kalacak. Bu kabul edilebilir değil. Durum budur. Tekrar edeyim haklı olduğumuz noktadan hakaretamiz çizgiye varmadan her türlü tartışmayı yapma hakkına sahibiz. Ve haklı olduğumuz müddetçe de kimsenin bize bir şey söyleyeceği yok. Ama bizim talep ettiğimiz bir şeyi çözmek için atılan bir adımı hakaretle karşılayacaksak burada Türkiye insanından, Anadolu insanından özür dilememiz gereken bir durum yaratıldı işte. Ben Ankara’da o durumun içine girdim işte. Kimsenin de beni veya bir başkasını bu noktaya düşürme hakkı hiçbir şekilde yoktur. Onun için koalisyon ortağı içindeki milletvekili arkadaşlarım da ne söylediğimi bilmeden, kime söylediğimi bilmeden, kimden özür dilediğimi bilmeden hangi nedenle bunu yapmak durumunda olduğumu bilmeden bir takım açıklamalar yapmışlardır. Ben anlayışla karşılıyorum. Bizim kendi içimizdeki sorundur. Sayın başbakan benim haksız olduğumu ilan etmiştir. Haklı mıyım haksız mıyım yarın kendisine izahat ettiğimde anlar. Haklı mıyım haksız mıyım zaman da gösterir. Elbette burada yaşanan bu tartışmalardan sonra bizim futbol federasyonunun vereceği cevap nedir bilmem ama olumsuz bir cevap verirse bu güzel adım da bir anlamda duracaktır, yapılamayacaktır. Ama ondan sonrası için de kimse benim kapımı çalıp futbol kapanıyor önlem al diye bana başvurmasın. Çünkü bu olayın çözümünü engelleyen kendileridir. Maksat her türlü olasılığı engelleyip KOP’un altına girmek ise bunu bu vatandaşa açık açık söylesinler. Hiç kimse kimseyi kandırmasın. Sorun çözmekse bu sorunu çözmek işte bu şekilde mümkündür.

Genel olarak biz son derece yararlı bir gezi gerçekleştirdik. Her görüştüğümüz bakanla yaptığımız görüşmelerde son derece olumlu tepkiler aldık. Turizmle ilgili sıkıntılarımızı aşmaktan tutun Girne antik limanı ile ilgili konular, orasının yeniden düzenlenmesiyle ilgili. Turizmde son aylarda beklenmedik şekilde önümüze çıkan aksaklıkların çözümü, imaj açısından yapılacak tanıtımlar en ince detayına kadar ele alınmıştır ve hepsine de bir çözüm üretilmiştir. Ben bu anlamda görüşmüş olduğum tüm bakanlara ve bürokratlara da teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten çok büyük ilgi gösterdiler ve bizi bir anlamda rahatlattılar. Çünkü bizi düşündüren konulardı bunlar. Biraz daha rahatlamış bir şekilde dönmüş olduk.”



SERDAR DENKTAŞ: "TEPKİYİ DÖNER DÖNMEZ DOĞRU YOLA SOKACAĞIZ"



Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Kıbrıs'ta bir temsilcilik açmak için girişimde bulunmasına

yönelik tepkilere cevaben yaptığı açıklamada, "Kıbrıs'ta bu konuda belli ki eksik bilgiden veya tamamen bilgisizlikten bir tepki doğdu. O tepkiyi de döner dönmez doğru yola sokacağız inşallah. Bu nedenle konuyla ilgilenen ve Türkiye'den izleyip 'nedir bu Kıbrıslıların yaptığı' diye üzüntü duyan Anadolu insanından da ben, Kıbrıs Türk halkı adına özür dilemek isterim. Bu yanlış beyanatlar, neticede bir bilgisizliğin sonucu ortaya çıkmış. Onu da gidereceğiz" diye konuştu.

Heyetler arası görüşme, daha sonra basına kapalı devam etti.

Serdar Denktaş ise dün Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile yaptığı görüşmelerde, KKTC'deki orta vadeli planları duyurduğunu ifade etti.

Denktaş, turizmde bu yıl ortaya çıkan krizin aşılması ve Türkiye'nin geniş tanıtma ağı içinde yer almaları konusunda da bakanlarla son derece faydalı görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Denktaş, 2016-2018'de yeni bir programın gündeme geleceğini ifade ederek, Başbakan Yardımcısı Arınç ile bu programa yönelik düşünceleri paylaşacaklarını söyledi.



TC SPOR BAKANI KILIÇ: "İNANIYORUM Kİ KKTC'DEKİ İŞ ÇOK YAKIN ZAMANDA ÇÖZÜLÜR"



TC Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, KKTC’deki futbol federasyonunun yaptığı açıklamalar nedeniyle ortaya çıkan sorunun çok kısa zamanda çözüleceğini söyledi.

TC Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç dün medya organlarının Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

KKTC'de yaşananlarla ilgili olarak Bakan Kılıç, "KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Bey dün buradaydı. Federasyonun yaptığı açıklamalar Serdar beyi çok üzmüş. Bunu da açık açık söyledi. İnanıyorum ki KKTC'deki iş çok yakın zaman da çözülür. Zaten çözüldü aslında" diye konuştu.

"Tabi orada FIFA kuralları var, uluslararası diplomasinin kuralları var" diyen Kılıç, şöyle devam etti:

"Spor tarafında olan arkadaşlarımız bilir. Onlara uymak durumundasınız. Ama onun bilgisi dahilinde, onun kuralları çerçevesinde ne yapabiliriz, ne edebiliriz, bu zaten çalışıldı, federasyon bir adım attı. Bizim zaten şu anda yurtdışında irtibat ofisimiz olarak da KKTC'de ilk kurduğumuz ofis hayata geçiyor. O çalışmalarla beraber çok daha rahat bu işleri götüreceğiz. Neyse çözülüyor iş, öyle görülüyor. Serdar bey mutlu bir şekilde ayrıldı. Ondan dolayı da inanıyorum ki çok yakın zaman da bu iş çözülür. Zaten çözüldü aslında."



ARINÇ:"ÖNEMLİ OLAN SEÇİMDE KUZEY KIBRISLI TÜRK KARDEŞLERİMİZİN YAPACAĞI TERCİHTİR "



Başbakan Yardımcısı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş ile TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Başbakanlık Merkez Bina'daki makamında bir araya geldi.

TC Başbakan Yardımcısı Arınç, KKTC'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "Önemli olan seçimde Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin yapacağı tercihtir. Ona hepimiz büyük bir saygı duyacağız" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Denktaş da, 2016-2018'de yeni bir programın gündeme geleceğini ifade ederek, Başbakan Yardımcısı Arınç ile bu programa yönelik düşünceleri paylaşacaklarını söyledi.

Serdar Denktaş'ın, Kuzey Kıbrıs'ın ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın millete emaneti olduğunu ifade eden Arınç, Serdar Denktaş ile KKTC ve Türkiye'yi karşılıklı olarak ilgilendiren konular üzerinde bir müzakere yapacaklarını aktardı.

Arınç, KKTC ziyareti sırasında iki ülkeyi karşılıklı ilgilendiren temel konuları Denktaş ile müzakere ettiklerini, dünkü görüşmelerinde ise hem yeni ekonomik program hazırlıklarını hem de Kıbrıs'ta yürütülen ekonomik kalkınmayı ilgilendiren projeleri, başta su olmak üzere ele alacaklarını bildirdi.

KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başladığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Şüphesiz her seçim önemlidir. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimi, Kuzey Kıbrıs için de Türkiye için de bölgemiz için de çok önemlidir. Mevcut adayların çok değerli insanlar olduğunu biliyoruz. Hepsine başarılar diliyoruz. Önemli olan seçimde, Kuzey Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin yapacağı tercihtir. Ona hepimiz büyük bir saygı duyacağız. Bu seçim süreci içinde de şüphesiz hükümetin konumu, cumhurbaşkanımızın ve adaylarının konumu elbette önemlidir. Türkiye'de de hükümetimizin Kuzey Kıbrıs ile çok yakın ilişkileri olduğunu hepimiz biliyoruz."

"KKTC büyüyor, kalkınıyor, güçleniyor" diye konuşan Arınç, ülkedeki Meclis çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirterek, "İnanıyorum ki Sayın Denktaş'ın da Sayın Başbakan'ın da hükümetimizin de birlikte gösterecekleri siyasi irade, Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasında ana noktalardan birisi olacaktır" ifadesini kullandı.



DARBE SIRASINDA ÖLENLERİN GÖMÜLÜ OLDUĞU İKİNCİ TOPLU MEZAR AÇILACAK



Rum Bakanlar Kurulu’nun kararıyla, 1974 darbesi sırasında ölenlerin gömülü olduğu Güney Lefkoşa’daki “Ay.Konstantiu ve Eleni” Mezarlığındaki ikinci toplu mezarın açılacağı belirtildi.

Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu’nun, yaptığı açıklamada, kazının, , bu mezarda gömülü olanların kemik kalıntılarına ulaşılarak kimlik tespitinin yapılması ve ailelerine teslim edilmesi için amacıyla yapılacağını belirtti.

Kazı çalışmalarında yabancı ve Rum uzmanların yer alacağı ve DNA konusundaki analizlerin ise Rum Genetik ve Nöroloji Enstitüsü’nde gerçekleştirileceği belirtildi.



GÖKÇEBEL: "BUGÜN BAŞLATILAN KAVGA EMEK KAVGASIDIR"



Bazı sendikalar Gazimağusa'da hükümetin çalışanlar ve sendikalara yönelik politikalarını protesto için grev ve miting yaptı.

Kamu-Sen, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, Tıp-İş, Türk-Sen, Dev-İş, Güç-Sen, Hazine-Sen, Çağ-Sen, DAÜ-Sen ve DAÜ-BİR-SEN Gazimağusa'daki iş yerleri ve okullarda 10.00-12.00 saatleri arasında greve gitti.

Sendikalar, Gazimağusa Belediyesi önünde toplanıp, Anıt Çemberi’ne yürüdü ve burada miting gerçekleştirdi.

(KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, bugün başlatılan kavganın emek kavgası olduğunu ve tüm sendikaların saflarını sıklaştırması gerektiğini belirterek, mücadelenin devam edeceğini vurguladı.