PKK, üniversiteleri terör yuvası Haline getiriyor… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









PKK, üniversiteleri terör yuvası Haline getiriyor… - Necdet SİVASLI
Tarih: 23.02.2015 > Kaç kez okundu? 1656

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.



PKK, üniversiteleri terör yuvası

Haline getiriyor…



PKK’lılar tarafından Ege Üniversitesi’nde öldürülen ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu olayı, üniversitelerin PKK’nın terör estirdiği alanlar olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Daha önce Güneydoğu’daki üniversiteleri “kurtarılmış bölge” haline getiren terör örgütü mensupları, İzmir’in göbeğine kadar gelerek, buraları bile terör yuvaları haline getirmişlerdir.

Daha önce Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki olayları ve PKK hâkimiyetini anımsayacak olursak, olayların köküne daha iyi ulaşmış oluruz. Bugün, özellikle Güneydoğu’daki üniversiteler terör örgütünün birer yuvası haline getirilmiştir. Ne var ki bunlara hem göz yumuluyor, hem de önlem alınamıyor. Bunlar da ister istemez diğer üniversitelere de sıçrıyor.

Olayı çok yönlü ele almak ve analiz etmek gerekiyor.

Terör örgütü PKK ile bir süreç başlatan AK Parti Hükümeti, “süreç zarar görmesin” anlayışı ile PKK ve yandaşlarına geniş alan açmış, tavizler vermiş, terör örgütünü şımartmıştır. Üniversiteleri neredeyse işgal eden PKK’lılar Güneydoğu ile sınırlı kalmamışlar, Türkiye’nin göbeğindeki üniversitelere kadar terör estirmeye başlamışlardır.

Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun katledildiği Ege Üniversitesi’nin duvarlarına baktığımızda buraların neredeyse PKK’lılar tarafından işgal edildiğini görüyoruz. Duvarlardaki PKK sloganları, intikam yeminleri ortada bir ayrışımın ve terörün var olduğunu gösteriyor.

İşte sorgulamak istediğimiz nokta da buradan başlıyor:

Üniversitelerde PKK önlemi neden alınmıyor? Buralarda terör örgütünün alan genişletmesine neden izin veriliyor? Kaldı ki, yapılan açıklamalarda PKK’lıların katledilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu tehdit ettiği, hedef gösterdiği bilindiği halde bu katliamın göz göre göre yapılmasına zemin hazırlandığı izlenimi ortaya çıkmıyor mu?

Nitekim konu ile ilgili olarak MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural “Hükümeti ve polisi uyarmıştım. Ege Üniversitesi’nde Öcalan posterleri açılıyor. Hatta kimlik kontrolü bile yapılıyor. Hükümet, polis ve YÖK’ü uyarmıştım. “diyerek tepkilerini dile getiriyor.

Çakıroğlu’nun arkadaşlarının tepkileri de var. Üniversite önünde polislere “PKK’yı koruyorsunuz” diyorlar.

PKK’lıların bazı üniversiteleri saldırı üssü haline getirmeye çalıştıkları açık biçimde görülüyor. Hükümet olanların buna izin vermemesi gerekiyor. Üniversite yönetimlerinin önlem alması, polis ile işbirliği içine girmesi kaçınılmaz hale geldiği halde bunun önlemleri alınmıyor. Yapılan uyarılar bile havada kalıyor. Fakülteler saldırı üssü, kampuslar örgüt kampı haline getirilmiş durumda. Böyle bir yönetim şekli olabilir mi?

Türk ve Türkiye düşmanlığını savunanlar, körükleyenler, koruyanlar PKK terör örgütünün bugünkü konuma gelmesini sağlamışlardır. Türklüğü savunanlara karşı savaş açılmıştır. Ege Üniversitesi’nde katledilen ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu, bu nedenle hayatını kaybetmiştir.

Terörle mücadele konusunda yazdığımız yazılarda hep devletimizin, Hükümetimizin yanında yer aldığımızı vurguladık. Devlet, teröre karşı her vatandaşını korumak ve kollamak durumundadır. Ne acıdır ki, Ege Üniversitesi’nde katledilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu koruyamamışlardır. Üzücü olan da budur.

Gece gündüz üniversitenin içinde olan polislerin, Çakıroğlu’nun katledildiğinde olay yerinde olmaması, 45 dakika ambulans beklenmesi, sonradan gelen polislerin ağır yaralı gencin orada bulunan araçlarla hastaneye götürülmek istenmesini engellemesi daha da düşündürücüdür. Bu konuda Hükümet olanların açıklama yapması ve hesap vermesi gerekiyor.

Çakıroğlu’nun olaydan 4 önce de PKK’lıların saldırısına uğradığı ve sürekli olarak da ölümle tehdit edildiği bilinmiyor muydu?

Olayın kökenine indiğimizde olayların bir hafta öncesinden başladığı halde üniversite yönetiminin ve polisin önlem almaması da düşündürücüdür. Çünkü bu konuda çeşitli kaynakların uyarı üzerine uyarı yaptığı da biliniyor. Bu noktada, ihmalin kasıtlı olduğu ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyoruz.

Şunun altını kalınca çizelim:

Siyasi gerilim giderek yükseliyor. Toplum ayrıştırılıyor. Kin ve nefret tohumlarının ekilmediği nokta kalmadı. Dikkat edilecek olursa her tarafta şiddet dozunu artırıyor. Bu ortamda iyi yönetildiğimizi ve huzur içinde olduğumuz söylenebilir mi?

Bir de üniversitelerdeki bu tür çatışmalar için “Karşıt görüşteki öğrencilerin çatışması” deniliyor. Bu karşıt görüş değildir. Terör örgütüne karşı verilen mücadeledir. Karşı koymadır. PKK, bir terör örgütüdür. Kan dökmekten zevk alan, vuran, kıran, yakandır. Türk ve Türklüğe karşı bayrak açmış, güvenlik güçlerini ve askerlerimizi düşman görmüş bir örgüttür. Bayrak, Atatürk, Cumhuriyet düşmanıdır.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com