BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com







Varsa “karanlık eller”, ortaya



Çıkarılmalıdır…







Dikkat ediniz, başta Cizre olmak üzere, Silopi, Dıyarbakır, Hakkari ve çevre il ve ilçelerde aylardır adeta bir savaş yaşanıyor. Özellikle Cizre’de son bir ay içinde 5’i çocuk, 7 kişinin öldürülmesi, burada olayları biraz daha körüklüyor. Cizreli’lier “Bu karanlık eller, cinayeti işleyenler kimlerse devlet bunları bulsun, ortaya çıkarsın” diyorlar.



Ortada bir “provokasyon”, “karanlık eller” gibi iddialar var. Her olayın arkasında da paralel yapı aranıyor. Dış güçlerin bu işlerde parmağının olduğu söyleniyor. Biz de aylardır konu ,ile ilgili yazdığımız yazılarda Devletimizin yanında yer aldığımızı, karanlık ellere, dış mihraklara ve provokasyonlara karşı yapılan mücadelede de yine devletimizin yanında olacağımızı söylüyoruz.



Varsa ortada iddia edildiği gibi kirli eller, provokatörler, paralel yapıcılar, devletin bunları ortaya çıkarması gerekiyor. Söylemekle, iddia etmekle sorun çözülmüyor.



Gerek Öcalan, gerek HDP,gerekse Kandil, Cizre başta olmak üzere, Güneydoğu’da artık sokak eylemlerinin sona ermesi yolunda yaptığı çağrılar da yanıtsız kalıyor. Özelikle PKK’nın Gençlik yapılanması YDGH kimseyi dinlemiyor. Sokakları savaş alanına çeviriyor. Araçları durduruyor,kimlik kontrolü yapıyor, güvenlik güçleri ile çatışmaya giriyor. Ortalık toz-duman ve kimin eli kimin cebinde belli değil.



KCK, burada istediği gibi oynuyor. Cizre’de adeta devlete meydan okunuyor. Bölge halkı KCK ile Kandil’in ortak çalışma yürüttüğünü de iddia ediyor.



Bu ne anlama gelir? Öcalan’ın söyledikleri ve istekleri şu an için dinlenmiyor. Öcalan tarafından yapılan çağrıların havada kalması da bunu açıkca göstermiyor mu?



İş makinaları ile hendekler kazılabiliyor ve bunlara bugüne kadar müdahale edilmemiş. Halbuki çok kolay, bu işi kim yapıyor,bunun arkasında hangi güçler var devlet bunları anında ortaya çıkarabilir. Bunlar yapılmıyor. Sonra da “karanlık eller düğmeye basıyor” deniliyor. Bunu da pek inandırıcı göremiyoruz. Yinelemek isteriz ki kimse bu karanlık eller ortaya çıkarılsın. Bunu Güneydoğu halkı da, kamuoyu da, bizler de destekliyor ve bekliyoruz.



Bölgede PKK ile Hizbullah’ın HÜDA-PAR’ı arasında bir rekabetin var olduğu daha önce görülmüştü. Şimdi bu rekabet seçimler yaklaştıkça daha da artıyor. İlerleyen zaman içinde bölgede PKK-HÜDA-PAR çatışmalarının yayılabileceğinden endişe edenlerin var olduğunu da görmekteyiz.



Geçmişte de PKK ile Hizbullah arasında kanlı çatışmalar yaşanmış, bölge ve ülkemiz bu alanda da çok büyük yaralar almıştı. Şimdi, geçmişteki bu savaşın yeniden başlamasından endişe ediliyor.



Hizbullah’ın son aylarda uyanması ve yeniden sahne alması da hiç kuşkusuz anlamlıdır. İran ile yakın ilişkisi olan Hizbullah’ı İran’lı ajanların organize ettiği, uyuyan hücrelerin uyandırılmaya başladığı ve PKK’nın karşısında güç olarak yer almaya başladığına da dikkat çekliyor.



Vatan Gazetesi Yazarı Hüseyin Yayman, uzun süre Cizre ve bölgede kalıp, izlenimlerini günlerdir okurları ile paylaşıyor. Nayman’ın son yazılarından birinde “Cizre’de ne duydum?” başlığı altında şu görüşlere yer verdiğini okuduk. Bu saptamayı yazımız konusu içinde olduğu için sizlerle de paylaşalım:



1. Halk, Hizbullah’ın HÜDAPAR’a destek verdiğini konuşuyor.







2. Geçmişte devletin yaptığı baskıyı şimdi PKK’nın yaptığı belirtiliyor







3. PKK’nın şehir yapılanması YDGH yeni, sert ve bilinmeyen bir aktör olarak sürece dahil oluyor.







4. Kanaat önderleri ve yaşlılar PKK’nın yeni bir savaş için hazırlık yaptığını iddia ediyor







5. Devlet değişti, PKK değişime direniyor algısı daha da güçleniyor







6. 5 yıl önce taş atan çocuklar büyüyüp yeni bir politik gerçekliğe işaret eder hale gelmişler.







7. YDGH’la mücadele etmek üzere Şeyh Sait Gençliği adını verilen yeni bir yapı ortaya çıkmış. HÜDAPAR’ın gençlik yapılanması olduğu yönünde iddia var.







8. Cizre Emniyet Müdürü son bir yılda üç defa değişmiş. Mevcut müdür Hrant Dink davasında yakalama kararı çıkarılan bir isim.







9. Kanaat önderleri, süreç ya Cizre’de biter, ya da çıkar diyorlar. Hükümeti, olayları önemsemesi hususunda uyarıyorlar.



Ortada bir gerçek var: Bölgede kontrol giderek güçleşiyor. Çeşitli gruplar ve istihbaratçılar cirit atıyor. Olay çıkmayan gün yok gibi. Biz, bu gelişmelerin ışığında bizi yöntenlerin bu bölgeyi daha önemsemesi gerektiğini ve devlet olarak ağırlığını koymasını bekliyoruz.







necdetbuluz@gmail.com



necdetes@mynet.com