BASIN BÜLTENİ 27 Kasım 2014 EİDE: “İSTEK VE İRADE OLMADIKTAN SONRA HİÇ BİR ŞEY ÇÖZÜLEMEZ” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ 27 Kasım 2014 EİDE: “İSTEK VE İRADE OLMADIKTAN SONRA HİÇ BİR ŞEY ÇÖZÜLEMEZ”
Tarih: 27.11.2014 > Kaç kez okundu? 1784

Paylaş


BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide müzakere başlıklarının içeriğiyle ilgili bilgiye sahip olduğunu, bilgisi arttıkça çözülemeyecek bir şey olmadığı konusunda daha çok ikna olduğunu söyledi fakat karşılıklı güven, karşılıklı istek ve irade olmadıktan sonra hiçbir şeyin çözülemeyeceğini belirtti.

İstek ve irade yaratmak için her iki tarafın da bir şeyler vermesi gerektiğini kaydeden Eide, şu an yaptığının bu şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmak olduğunu kaydetti.

Müzakerelerin ne zaman başlayacağını bilmediğini ancak başladığı zaman hızlı hareket edilmesi gerektiğini dile getiren Eide, kimseye yararı olmayan bu durumun daha uzun yıllar süremeyeceğini , Kıbrıs sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

A planının tarafların yeniden müzakere masasına gelmesini sağlamak olduğunu kaydeden Eide, bunun için her iki tarafın da çaba sarf etmesi gerektiğini, masaya dönüldüğü zaman da makul bir zaman içerisinde kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını umut ettiğini söyledi.

Eide, Cumhurbaşkanı Eroğlu’yla gerçekleştirdiği 1 saatlik görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Taraflar arasında bazı düşünceler geliştirmeyi denediğini kaydeden Eide, orijinal fikrinin coşkuyla karşılanmadığını, buna saygı duyduğunu ve bunu anladığını ifade etti. İki tarafın kendisine söylediklerini dinlediğini, nasıl görüşmelerin yeniden başlatılabileceğini ele aldıklarını kaydeden Eide, bunları yaparken, başlayacağını düşündüğü müzakerelerle ilgili ödevlerini de yerine getirdiğini de belirtti.

Eide, şimdi yaptıkları konuşmanın sadece masaya dönülmesi ile ilgili değil, burada olunduğu zaman ne yapılacağıyla da ilgili olduğunu belirtti.

Bir soruyu yanıtlarken Eide, bununla ilgili bir anlaşma olmadığını ancak tarafların Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir araya geleceğini düşündüğünü ve bunun olabileceği görüşünde olduğunu kaydetti.

Bir tarafın niye masayı terk ettiğinin bilindiğini, prensipte Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun masada olduğu ve Anastasiadis’i beklediğini dile getiren Eide, her iki tarafta da müzakerelerin yeniden başlayacağı koşulları yaratmak için herkesin bir şey yapılması gerektiği görüşünde olduğunu belirtti.

Bunun her iki tarafın da çözüm için vereceği ödünlerin test edileceği nokta olduğunu kaydeden Eide, adaya geldiği zaman çözüme yönelik argümanların geçmişten çok daha büyük olduğu bir dönem yaşandığını kaydetti. Eide, statükoya yönelik güvenlik argümanları, ekonomik olarak çözümün adadaki tüm taraflara avantaj sağlayacağıyla ilgili argümanlar bulunduğunu dile getirdi ve bunun sadece liderlerin meselesi olmadığını, tüm sivil toplumun bu olaya dahil olması gerektiğini vurguladı.

Eide, dahil olmanın ise kim daha milliyetçi ya da sağcı şeklindeki yarışla değil iki toplumun bir arada yaşamasına yönelik yapıcı fikirlerle yapılması gerektiğini de belirtti.

Diğer bir soruyu yanıtlarken de Eide her iki taraftan da tüm görüşlerdeki siyasi partilerle bir araya gelme ve onları dinleme gayreti içerisinde olduğunu dile getirdi ve ne kadar çok siyasiyle görüşüp, manzarayla ilgili ne kadar çok fikir edinirse o kadar yardımcı olabileceğini söyledi. Görevinin tarafları bir biriyle görüşmeye ikna etmek değil ihtiyaç duyduklarında onları desteklemek olduğunu dile getiren Eide, şu an yaptığı şeyin görevinin dışında olduğunu, esas görevinin tarafları bir birleriyle konuşmak istediklerinde yardımcı etmek olduğunu vurguladı.

Eide, müzakere başlıklarının içeriğiyle bilgiye sahip olduğunu, bilgisi arttıkça çözülemeyecek bir şey olmadığı konusunda daha çok ikna olduğunu söyledi fakat karşılıklı güven ve karşılıklı istek olmadıktan sonra hiçbir şeyin çözülemeyeceğini belirtti.

Eide, istenildiği takdirde çok küçük bir sorunun engel teşkil edebilecek büyük bir şey haline gelebileceğini, ya da çok büyük bir şeyin engel olmayacak kadar küçük bir şeye dönebileceğini de dile getirdi. Bir istek ve irade yaratmak için her iki tarafın da bir şeyler vermesi gerektiğini kaydeden Eide, şu an yaptığının bu şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmak olduğunu kaydetti.

Başka bir soru üzerine de Eide anlaştıkları gibi başlıkları görüşmek üzere gerçekleştirilen müzakereler için burada olmuş olsaydı bunun daha eğlenceli olacağını belirtti. Kendi hayal kırıklığının önemli olmadığını, kendisinin iyi olduğunu ancak yapıcı bir safhaya geçilmiş olmasının Kıbrıslılar için çok iyi olmuş olacağını dile getiren Eide, sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere herkesi doğru koşulları yaratmak için üzerlerine düşeni yapma konusunda ikna etmeye çalıştığını kaydetti.

“Benim tarafın her zaman haklıdır ve diğer taraf her zaman yanlıştır” demenin işin kolayı olduğunu; bunu herkesin yapabileceğini belirten Eide, “ben haklıyım ama diğer tarafın da bir argümanı olabilir” demenin her zaman diyalogu başlattığını vurguladı.









EROĞLU: “DAYATMALARLA KIBRIS’TA ÇÖZÜME VARMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu müzakerelere yeniden başlanmasıyla ilgili “Güney Kıbrıs’tan olumlu bir ses çıktığını söyleyemem” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında olduğunu ancak Anastasiades’in ameliyat için New York’a gideceğini, en az 20-25 gün Kıbrıs’tan uzakta kalacağını kaydeden Eroğlu, başlama niyeti olsa bile bugünkü koşullarda müzakerelere başlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Eroğlu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Eroğlu, Rum tarafının sismik araştırma yapan ve onu koruyan gemilerin geri çekilmesini ve bir kere daha dönmeyeceği taahhüdünün verilmesini istediğini, aksi halde müzakere masasına gelmeyeceklerini söylediklerini Eide’nin kendilerine ilettiğini kaydetti.

Anastasiadis’in Güney’deki parti başkanlarını da toplantıya çağırarak bu kararı onaylattığını anlatan Eroğlu, “Müzakerelerin başlayabilmesi için Türkiye gemilerini çekecek ve bir kere daha gelemeyeceği şeklinde taahhütte bulunacak. Bu tek taraflı bir ön koşuldur, dayatmadır. Dayatmalarla Kıbrıs’ta çözüme varmak mümkün değil” diye konuştu.

Karşı tarafın ön koşullarını kabul etmenin mümkün olmadığını söyleyen Eroğlu, tarafların eğer müzakere masasından bir çözümle kalkmak istiyorlarsa bir birlerine ön koşul dayatarak bir anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını anlamaları gerektiğini, kendilerinin bu anlayış içerisinde hareket ettiğini vurguladı. Eroğlu, beklentilerinin Eide’nin görevini iyi niyetle sürdürdüğü bir zamanda ortaya çıkacak önerileri Rum tarafının da benimsemesi ve müzakere masasına gelip oturmaları olduğunu vurguladı.

Eide ve ekibiyle olumlu bir görüşme yaptıklarını kaydeden Eroğlu, Eide’nin Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ve bazı siyasilerle yaptığı görüşmelerde elde ettiği görüş ve düşünceleri kendisine aktardığını dile getirdi.

“Güney Kıbrıs’tan olumlu bir ses çıktığını söyleyemem” diyen Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında olduğunu ancak Anastasiades’in ameliyat için New York’a gideceğini, en az 20-25 gün Kıbrıs’tan uzakta kalacağını ve müzakerelere başlama niyeti olsa bile bugünkü koşullarda müzakerelere başlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Eroğlu, basına açıklama öncesinde Anastasiades’i telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve konuştuklarını da kaydetti.

Zaten müzakereler konusunda bir mutabakat sağlanmış olmadığını dile getiren Eroğlu, Eide’nin Anastasiadis’in müzakere masasına dönmesi için ortaya koyduğu bazı düşünceler olduğunu fakat Anastasiadis’in bunları kabul etmediğini belirtti.

Eide’nin düşüncelerini dinlediklerini belirten Eroğlu, kendilerinin de bazı olmazsa olmazları olduğunu, ekibiyle birlikte müzakere masasında Anastasiadis’in dönmesini beklediklerini söyledi.

Anastasiadis’in kısa zamanda sağlığına kavuşup Kıbrıs’a dönmesi ve müzakerelere başlama temennisinde bulunan Eroğlu, ön koşulsuz olarak masaya gelmelerinde ve müzakerelerin başlatılmasında büyük fayda olduğunu vurguladı.

Daha on yıllar Kıbrıs sorununun çözümsüz bırakılamayacağını ifade eden Eroğlu, KKTC halkının çözüm beklentisi olduğunu ve bu çözüm beklentilerini uzun süre askıda tutamayacaklarını, mühim olanın Rum tarafının da bir çözüm isteği ile masaya gelmesi olduğunu ifade etti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Eroğlu, “Nisan ayından önce bir Liderler görüşmesi gerçekleştirilebilir mi” şeklindeki bir soruyu yanıtlarken temennilerinin bu olduğunu kaydetti.

Bir başka soru üzerine de Eroğlu, çözüm anlaşmalarını imzalayacak olanın iki tarafın Cumhurbaşkanları olduğunu ve Anastasiadis’in muhatabının kendisi olduğunu söyledi. Eroğlu, Anastasiadis, “Benim muhatabım Türkiye” dediği müddetçe Kıbrıs’ta bir anlaşma niyetinde olmadığının ortaya çıktığı ifade etti. Müzakere masasına oturan tarafların da kendileri olduğunu ve bir anlaşmayı da ancak kendilerinin bulabileceğini kaydeden Eroğlu, “Bizi yok sayarak benim muhatabım Türkiye’dir ben ancak Türkiye ile sorunu çözebilirim derse bundan müzakere masasına gelmeyeceği mesajı çıkar. Bana göre bu son derece yanlış bir düşüncedir ve bir anlaşma istemiyor olmanın ağzından çıkan sözlerle etrafa yansımasıdır” dedi.

Anastasiadis’in bazı konularda siyasi parti başkanlarının onayına baş vurmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Eroğlu, Anastasiadis’in Annan Planı’na “evet” demiş olmanın sorumluluğundan ve suçluluğundan kurtulmak için tüm yetkilerini Ulusal Konsey’e devrettiğini, esas meselenin bu olduğunu söyledi. Anastasiadis’in dünya onu barışçıl birisi olarak tanısın diye Annan Planı’na bir taktik gereği “evet” dediğini düşündüğünü de anlatan Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimine girerken bunun aleyhine olacağı düşüncesiyle önce DİKO’ya garanti verdiğini daha sonra da tüm yetkilerini Ulusal Konsey’e devrettiğini kaydetti.

Ulusal Konsey’in bu şekilde tavsiye kararı alma durumundan karar mercii durumuna getirildiğini ifade eden Eroğlu, bu kadar çok siyasi parti olan bir ülkede oy birliği aranmasının son derece bağlayıcı olduğunu ve karar almayı zorlaştırdığını söyledi.







“BM FORMÜLÜ RESMEN ARŞİVE KALKTI”

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışman Espen Barth Eide önceki gün akşamüzeri Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le yaklaşık bir buçuk saat süren bir görüşme gerçekleştirirken, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlaması yönündeki çabası ise sonuçsuz kaldı.

Rum Fileleftheros gazetesi: “Formül Resmi Olarak Da BM Arşivinde – Başkan Doğal Gazı Çözümden Önce Görüşmeyeceğini Eide’ye Resmen İzah Etti” başlıkları altında verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in önceki gün BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’yle gerçekleştirdiği görüşmede, Eide’nin müzakerelerin yeniden başlaması amacıyla taraflara sunduğu öneriyi reddettiğini resmen bildirdiği yazdı.



YORGANCIOĞLU: “KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA TÜRKİYE HÜKÜMETİYLE HEMFİKİRİZ”

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Ankara temaslarının çok verimli geçtiğine işaret ederek, temasları çerçevesinde, Kıbrıs konusunda bir değerlendirme yaptıklarını ve hem Türkiye hükümetinin, hem de hükümetlerinin Kıbrıs sorununun bir an önce çözülmesi konusunda hem fikir olduğunu vurguladı.

Şubat ayında yayımlanan ortak metin konusunda da görüş birliğinde olduklarının teyit edildiğini ifade eden Başbakan Yorgancıoğlu, Kıbrıs konusunun çözümü için uzlaşı gerektiğini, uzlaşının yerinin de masa olduğunu kaydetti.

Kıbrıs konusunda bir çözüme ulaşılmak isteniyorsa tarafların, özellikle Rum tarafının bir an önce masaya oturması gerektiğini vurgulayan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, temasları sırasında, bu konuda da görüş birliği içinde olunduğunu teyit ettiklerini söyledi.

“Önemli olan ülkemizin bir an önce çözüme ulaşarak, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda, uluslararası hukukun bir parçası olması, hem de adanın üzerinde ve etrafındaki doğal zenginliklerin yalnız Kıbrıslı Türkler ve Rumlara değil, bölge halklarına yarar getirmesidir” şeklinde konuşan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, hem TC, hem de kendi hükümetlerinin anlayışının bu noktada olduğuna dikkat çekti.

Temasları çerçevesinde bir diğer görüştükleri konunun da ülkenin ekonomik durumunun geliştirilmesine yönelik atılan adımlar olduğuna işaret eden Başbakan Yorgancıoğlu, bu konuda da Türkiye hükümeti ile geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de iyi bir işbirliği gösterme yönünde mutabık olduklarını anlattı.

Başbakan Yorgancıoğlu, TC’nin yardımlarının devam edeceğine dikkat çekerek, “sağlıklı, iyi ve verimli bir görüşme olduğunu söyleyebilirim” dedi.









CUMHURBAŞKANI EROĞLU, İNGİLTERE’NİN AB BAKANI DAVID LIDINGTON’U KABUL ETTİ

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İngiltere’nin AB Bakanı David Lidington’u kabul etti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ da hazır bulundu.

Basına görüntü alma imkanı sağlanırken açıklama yapılmadı.







FİKRİ TOROS’TAN LIDINGTON’A: “İŞ DÜNYASININ ÇÖZÜM ÇABALARINA DESTEK OLUN”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros, Güney’deki Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Phidias Pilides ve İngiltere'nin Avrupa Bakanı David Lidington ile dün sabah ara bölgede bulunan Sivil Toplum Medya Merkezi’nde radyo programı gerçekleştirildi.

KTTO’dan yapılan açıklamaya göre, program öncesinde kısa bir toplantı gerçekleştiren üçlü, Lidington’a bağlı bulundukları Odaların tarihçesi ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi. David Lidington, Kıbrıs konusunda yaşanan güncel gelişmeler, iki toplumlu projeler ve iki toplumda yaşayan iş insanlarının ortak faaliyetleri hakkında da bilgiler topladı.

Toros, iş dünyasının toplumları yakınlaştırma çabalarının çözüme ulaşmak ve sonrasında da sürdürülebilir kılmak için elzem olduğunu vurgulayarak, İngiltere’nin bu yöndeki girişimlere destek olmasını istedi.

Program sırasında konuşan Lidington ise mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve söz konusu bir anlaşmanın her iki tarafa da olumlu sonuçlar doğuracağının altını çizdi. Lidington, İngiltere’nin Kuzey İrlanda deneyimlerinden de bahsederek, iki Oda başkanını İngiltere’ye davet etti.







GÜL: “KIBRIS ÇEVRESİNDEKİ GAZ İLE İSRAİL KIYILARINDAKİ GAZIN BİRLEŞTİRİLEREK AVRUPA'YA UZANMASININ EN UYGUN YOLUNUN TÜRKİYE ÜZERİNDEN GEÇMESİ”

TC eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs meselesi barışçıl bir şekilde hallolursa bütün Kıbrıs çevresindeki gaz ile İsrail kıyılarındaki gazın birleştirilerek Avrupa'ya uzanmasının en uygun yolunun Türkiye üzerinden geçmesi olduğunu söyledi.

Gül, İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'da düzenlenen konferansta Türkiye ve geniş coğrafyasıyla ilgili Chatham House Direktörü Robin Niblett ile katılımcıların sorularını yanıtladı.

Rusya'daki gelişmelerin Türkiye'nin enerji güvenliğine etkisi konusunda ise Gül, Kafkasya, Irak, İran gibi bölge ve ülkelerden enerji güvenliğinin sağlandığını kaydederek, "Ama hem bizim, hem Avrupa'nın daha büyük ölçekte enerji güvenliğinin sağlanması için Doğu Akdeniz'in önemli bir kaynak olacağına inanıyorum. Kıbrıs meselesi barışçıl bir şekilde hallolursa bütün Kıbrıs çevresindeki gaz, İsrail kıyılarındaki gaz bütün bunlar birleştirilerek Avrupa'ya uzanmasının en uygun yolu Türkiye üzerinden geçmesidir. Yapıcı yaklaşılırsa kazan-kazan bilinci içerisinde hareket edilirse bunların gerçekleşeceğine inanıyorum" diye konuştu.







KIBRISLI TÜRK VE RUM SİYASİ PARTİLER ARA BÖLGEDE YENİDEN BİRARAYA GELDİ

Bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerin Slovakya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçiliği himayesinde ara bölgede yaptığı rutin toplantılara dün devam edildi.

Ledra Palace Otel toplantı salonunda saat Slovak Büyükelçi Oksana Tomova’nın yöneticiliğinde ve Rum Birleşik Demokratlar (EDI) ev sahipliğindeki toplantıya KKTC’den CTP BG, UBP, DP UG, TDP, BKP, YKP Rum kesiminden EDI, DISY, AKEL, EPALXI, DİKO temsilcileri katıldı.









ERTUĞ, BM BARIŞ GÜCÜ SÖZCÜSÜ BONNARDEAUX’NUN ÖLÜMÜ NEDENİYLE TAZİYE MESAJI YAYIMLADI

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü Sözcüsü Michel Bonnardeaux’nun ölümü nedeniyle taziye mesajı yayımladı.

Ertuğ, Bonnardeaux’nun zamansız ölümünü büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini belirterek, konuya ilişkin detaylı bilgi almak için Kıbrıs’taki BM yetkilileriyle temasa geçtiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu aracılığıyla bir taziye mesajı yayımlayan Osman Ertuğ, BM Barış Gücü Sözcüsü Bonnardeaux’nun ailesine, yakınlarına, Ada’daki BM Barış Gücü ve İyi Niyet Misyonu yetkilileri ile BM camiasına başsağlığı diledi.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 64
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 973
Toplam Tekil 4077701
IP 3.129.70.157






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu