GÜNDEM ANALİZ - Süleyman GÖK - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









GÜNDEM ANALİZ - Süleyman GÖK
Tarih: 23.10.2009 > Kaç kez okundu? 2751

Paylaş


Son günlerde ülkemizde yaşanan gelişmelere baktığımız zaman hayret verici bir durumla karşı karşıya kaldığımızı belirtmek isterim. İster istemez yaşadığımız olaylar toplumun belirli bir kesimini tatmin etmeyen, onların istek ve görüşlerini yansıtmayan olaylar sergilenmektedir. Bugün içinde bulunduğumuz durumu nasıl tarif edebiliriz belli değil fakat ülkemizde bütün kurum, kuruluş ve kavramların tartışıldığı,ülkemizin birliği ve bütünlüğü,dili hakkında herkesin bir şeyler söylediği zamanda bir beyin tutukluluğundan söz etmemiz en doğrusu olacağı kanısındayım.Gelinen noktada,söylenecek sözlerin bittiği artık davranışlarımız ve eylemlerimizle bir takım görüşlü insanların dikkatlerini çekme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar hakkında gerek yazılarımda gerekse sohbetlerim arasında vurgulama gereksinimi duyuyorum.Çünkü,biliyorum ki korkarak,pusarak ve yılgınlığa düşerek bir yerlere varılamaz.Bizim derdimiz olan vatan,millet ve öz kültürel değerlerimizi yaşatmanın gayesini anlamış ve bilmiş olarak bu ortak duygularımızı ilerideki kuşaklara aktarmanın yolu budur.Konuşmak ve bilinçlendirmek.Toplumumuzun büyük bir kısmı kısır döngü içerisinde hayatlarını idame ettiriyorlar.Yani,bilimsel olarak monoton bir diğer deyişle tek düzelik.Fakat,kimse bunun nedenlerini araştırmaya yeltenmiyor;araştıranlar ise kendi görüşlerine ve amaçlarına göre yorum yapıyorlar.Objektif ve tarafsız bir anlayışa ihtiyacımızın olduğu şu günlerde bize en önemli gereken şey bilgi ve kavram kargaşasından uzaklaşarak;akılcı,bilimsel ve gerçekçi metotlar ile bilgilendirilmemiz olacaktır.

Gündemi değerlendirmeye başladığımız zaman; konuya nereden başlayacağımız belli olmayan, o kadar karışık ve yoğun gündemi olan bir ülkede yaşamaktayız ki insanın aklının karışmaması olağan değil.Çünkü,gerek iç politika gerekse dış politikada bir takım açılım(!)ismi altında işler yapılmakta,toplumsal hafızamız zorlanmakta ve ülkemizin ileride kaderini belirleyecek işler yapmaktayız.Tabi bu yapılan olayların doğruluğu veya yanlışlığı herkes tarafından tartışılmaya mahkumdur.Eğer,bir kesimin demokrasi sözünü hatırlatır olursak,demokratik ülkelerde tartışılmadan hiçbir karar alınamaz sözüne dayanılarak her türlü bilgi ve haberler kamuoyu tarafından tartışılmaya açılmalıdır.Eğer daha şeffaf,daha demokratik bir ülkeden bahsediyorsak…

İç politikada adının 2-3 kere değiştirilerek en sonunda Demokratik Açılım fikrinde birle şilen bu proje kapsamında ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunda yaşamakta olan vatandaşlarımızın sorunlarını, ülkemizin kaynaklarını sömüren,ve en önemlisi 30 yıla yakın bir süredir en değerli hazinemiz olan zamanımızı çalan PKK terör örgütünü etkisiz hale getirmek için bir takım girişimler başlatıldı.Bu girişimlerin yapılması,işlenmesi ve sonuçlandırılması yavaş yavaş ve toplumun bazı kesimlerinin tepkisini almadan olacağını vurgulamakta yarar var.Bu proje kapsamında yapılmak istenen;adına Kürt sorunu denerek başlanan ve ben bu kavrama hiç katılmama rağmen söylemek zorunda olduğum,daha sonra oradaki yaşayan halkımızı sömüren terör örgütüne mensup kişilerin affedilmesi gibi kavramlar tartışılmakta;gerek bölge halkı gerekse sınırlarımız dışındaki sorunlar bu açılım paketi kapsamında ele alınması gerekir.Çünkü,bazıları karşı çıkabilir fakat bu proje milli birlik projesi olmaktan ziyade bazı güçler tarafından senaryosu çizilmiş ve uygulanması için bize sunulan ve bizim de figüranlık yaptığımız bir süreçtir.Bu proje kapsamında bizden istenilen esas amaç;ülkemizin doğusuna federatif bir statü kazandırmak;dış işlerinde bağlı,iç işlerinde bağımsız bir devlet görüntüsü çizme amacı peşinde olmaktır.Bu projenin genel ve esas amacı budur.

Dış politikada ise; komşularla sıfır problem stratejisiyle çıktığımız yola;bölgede İsrail,Azerbaycan,İran ile sorunlarımız oluşmakta,Avrupa Birliği ülkelerinin bizim hakkımızda neler düşündüğünü bile bile sırf onlara hoş görünmek için bir takım tavizler vererek,sırf sorun çıkmasın imajı yaratmak adına onlarla yakınlaşmamız bizim son dönemdeki Türk Dış Politikamızı özetlemektedir.Dikkat edilirse bizim komşularla sıfır problem stratejimiz genellikle bizim milli birliğimize,ulusal güvenliğimizi tehdit eden ülkeler için geçerli olduğu fark edilecektir.Çünkü,Ermenistan,Rum,Yunanistan ve Avrupa Birliği ülkeleri ile sorunlarımız gayet iyi ve yolunda gitmektedir.Bugün gelinen noktada dış politikada söze gerek kalmamıştır.Ermenistan ile açılım yaparak ortaya tuhaf görüntüler çıktığını bile bile böyle bir olaydan kaçınmayan ve milletimizin onurunu ve gururunu kıran bir projenin sahiplenilmesi ne kadar doğru olur bilinmez fakat bu proje kapsamında;gerek imzalanırken gerekse hazırlanma aşamasındaki gelişmeler çok manidar bir izlenim yaratmaktadır.İmza töreni sırasında Türk ve Ermeni Dış İşleri Bakanlarının arkasındaki büyük devletlerin durması ne kadar bu durumun kötü ve gerçeklerle bağdaşmaz bir görüntüden oluştuğunun göstergesidir.Bu noktada iki devlet tek millet düşüncesinden vazgeçmeyerek kardeş millet dediğimiz Azerbaycan”a karşı herhangi bir ters tavır takınmadan bu süreci en iyi şekilde atlatmak dileğiyle…

Sonuç olarak; gelinen noktada hukuk devleti,üniter yapımımız,milli bütünlüğümüz bize göre tehlike altındadır.Biz ülkemizin bekası için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız fakat görülüyor ki bu ülkede ülkesi ve milleti için çalışan,önemli projelere imza atmış aydınlar,doktorlar,profesörler,gazeteciler ne ile suçlandıklarını bilmeden 18 aydır içeride yatmakta dursun;ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden örgüt üyelerinin 5 dk” da sorgulanarak suçsuzluğuna karar verilmesi,ayaklarına kadar mahkeme götürülmesi ve pişman olmadıklarını dile getirmelerine rağmen sırf bir şeyler yapmak için ülkemizin onurunu ve şerefini yıkan bu düzen ne kadar meşru görülebilir tartışmak gerekir…









Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 65
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1545
Toplam Tekil 4078273
IP 3.138.141.202






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu