Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin oluşturduğu Meclis Platformu’yla bir araya geldi.

Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan siyasi parti başkanlarının tümü, Rum Yönetimi’ne müzakere masasına dönmeleri çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının artık Rumların ön koşullarına tahammül edecek bir noktada olmadığını söyledi.

Müzakereler boyunca Rum tarafının sık sık ön koşullar ortaya koyduğuna işaret eden Eroğlu, bütün dünyanın Rumların bu ön koşullarının artık aşırıya kaçtığını ve müzakereleri sabote edenin Rum tarafı olduğunu görmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Meclis Platformu’yla görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, Rum tarafının müzakere masasından çekilmekle ne kadar haksız olduklarını dünyaya anlatmak için yapılması gerekenler bulunduğunu söyledi.

Adada yaşayabilir bir anlaşma arzusu varsa Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoların gözden geçirilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, AB ve BM’ye çağrı yaptı.

“Biz müzakerelere devama kararlıyız ama bu oyun tek başına oynanmaz. Rumların da masaya gelmesiyle müzakereler sürebilir” diyen Eroğlu, Rumların müzakerelere katılmama kararının yanlışlığını vurguladı.

Barbaros gemisinin KKTC ile Türkiye arasında var olan anlaşma uyarınca TPAO’ya verilen sismik araştırma yetkisiyle Kıbrıs’a geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, geminin Rum tarafına taciz yaptığı iddialarının doğru olmadığını, araştırmalarının iki ülke arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yapıldığını söyledi.





BAŞBAKAN YORGANCIOĞLU: “ÖNEMLİ OLAN ÇÖZÜMÜ ÖNCE YAPIP ÜLKENİN KAYNAKLARINDAN HERKESİN EŞİT YARARLANMASINI SAĞLAMAK”



Başbakan Yorgancıoğlu, ada üzerindeki mevcut doğal kaynaklarda Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayarak, “Önemli olan çözümü önce yapıp ülkenin kaynaklarından herkesin eşit yararlanmasını sağlamaktır. Biz böylesi bir olayı gerekçe yaparak Rumların masadan çekilmiş olmasını doğru bulmuyoruz” dedi.

Yorgancıoğlu, sorunun esasının çözülmesi için Rumlara masaya dönmeleri konusunda çağrı yaptı.

Meclis Platformu’nu oluşturan siyasi partilerin genel başkan ve temsilcileri, dün, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs konusundaki son gelişmeler üzerine gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu.

DP-UG Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş açıklamasında, Kıbrıslı Rumlara söyleyebileceği tek bir söz olduğunu ifade ederek, “Bizden ve Türkiye’den, korkmalarına, çekinmelerine gerek yoktur. Kendilerini tehlikeye sokabilecek tek kesim, Rum siyasilerdir. Onlar Kıbrıslı Türkleri eşit ve bu adanın sahibi olarak gördüğü müddetçe hiçbir şeyden korkmalarına gerek yoktur” dedi.

Denktaş, dünyanın, Rumların bu hareketini not etmesi gerektiğini de vurguladı.

Öte yandan, UBP Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu ise toplantı sonrasındaki açıklamasında, Rumların, “Türk savaş gemilerinin müdahil olduğu” yalanıyla müzakere masasından çekildiğini ifade ederek, “Böyle bir olay olmamıştır” dedi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise açıklamasında, Rumların müzakerelerden çekilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydederek, “Taraflar gerilimi süratle düşürmeli, Rumlar aldıkları kararı bir kez daha gözden geçirmelidir. Kıbrıs sorunun çözüleceği yer masadır. Masadan kaçmakla bir yere varılmaz” dedi.



Yardımcısı Serdar Denktaş ise

DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZDİL NAMİ: “ÇÖZÜMÜN ÖNEMİ GÖRÜLDÜ”



Dışişleri Bakanı Özdil Nami müzakere sürecinin durmasının herkesi endişeye sürüklediğini ve şaşırtan bir gelişme olduğunu kaydederek, bölgedeki istikrarsızlıkların da tehlike yaratmasından dolayı Kıbrıs sorunun çözümünün öneminin görüldüğünü belirtti.

Cumhuriyet meclisi genel kurulunda konuşan Nami, Rum liderliğinin hidrokarbon arama çalışmalarını bir anlaşmaya varmadan yapmasının kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını söyledi. Bakan Nami, şu anda Rum liderliğinin yeni bir parselde arama başlatmasının da kapsamlı çözüme ulaşmak için karşılıklı hak ve çıkarlara saygı duyulmadan yapıldığını kaydetti.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bu tür yaklaşımların kapsamlı bir çözümü olumlu etkilemeyeceğine de dikkat çekerek, atılan adımların barış çalışmalarına yönelik olumlu adımlar olmadığını belirtti. Rum tarafının müzakere masasını terk etme gerekçesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Nami, Türkiye’ye olan bir öfke veya hidrokarbonla ilgili bir sürecin müzakere masasına yansıtılması yerine, kapsamlı bir çözüm bulma yoluna gidilmesi gerektiğini belirtti.

Nami uluslararası camiaya da pozisyonlarını yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.



TC DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, KIBRIS RUM TARAFININ BM MÜZAKERE SÜRECİNDE GÖRÜŞMELERE KATILMAMA YÖNÜNDEKİ KARARINA TEPKİ GÖSTERDİ



TC Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının BM müzakere sürecinde görüşmelere katılmama yönündeki kararına tepki gösterdi.

Kıbrıs meselesinin sadece Kıbrıs Türk tarafının ve garantör Türkiye'nin çabalarıyla çözüme kavuşturulamayacağının aşikar olduğu vurgulanarak, "Kıbrıs Rum tarafının BM müzakere sürecinde görüşmelere katılmama yönündeki kararı, Rum tarafının 2008'den bu yana devam etmekte olan son sürece ilişkin samimiyetsizliğinin açık bir göstergesini teşkil etmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Kıbrıs'ta yeni bir gerginliğe değil, çözüm ve işbirliği için gerekli ortamın yaratılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Ada'nın tek sahibi olduğu yanılsamasıyla, doğal kaynaklar üzerinde tek yanlı tasarrufta bulunma girişimleri ve Kıbrıs Türk tarafının yaptığı hakça paylaşım önerilerini de karşılıksız bırakmasının, Ada'da ortaklık temelinde bir çözüm fikrine hazır olmadığını gösterdiği kaydedildi.

Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının adada müzakere edilmiş kalıcı bir siyasi çözüm istediği ve bunu tüm Doğu Akdeniz bölgesinde ortak refah, istikrar ve güvenlik vizyonunun bir gereği olarak gördüğü vurgulandı.



KAYIP ŞEHİT HALİL ABDULLAH 13 EKİM’DE ASKERİ TÖRENLE DEFNEDİLECEK



Kayıp Şahıslar Komitesi’nin kazılarıyla bulunan Baf’ın kayıp şehitlerinden Halil Abdullah’ın kalıntıları, 13 Ekim Pazartesi günü askeri törenle Lefkoşa Şehitliği’ne defnedilecek.

Yapılan açıklamada, Halil Abdullah’ın 4 Şubat 1964’te Hulu köyünde Rumlar tarafından vurularak şehit edildiği belirtildi.

Halil Abdullah’ın kalıntıları 2010 yılında Baf’ın Hulu köyünde yapılan kazılar sırasında bulunmuştu.



EROĞLU: “RUM FUTBOLCUYA TEPKİLER RUM FANATİKLİĞİNİ EN İYİ GÖSTEREN OLAYLARDAN BİR TANESİDİR”



Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Güney Kıbrıs’ta bir kesimin, Kıbrıslı Rum bir gencin KKTC’de futbol oynamasına karşı durmasının, Kıbrıslı Rumların fanatikliğini gösteren olaylardan biri olduğunu söyledi.

Eroğlu, ayrıca, spor alanında ambargo uygulanmasına bir anlam verilmesinin mümkün olmadığını belirtti.Kıbrıs sorununun müsebbibinin Rumlar olmasına rağmen, Kıbrıslı Rumların Avrupa Birliği’ne üye yapıldığını Kıbrıs Türkleri’nin ise ambargolar altında yaşamaya terk edildiğini ifade eden Eroğlu, gençlerin hangi branş olursa olsun sporda kendisini geliştirmesi için dışa açılımın şart olduğunu, Fenerbahçe’ye de burada görev düşeceğine inandığını belirtti.

Eroğlu, Kıbrıslı Rum bir gencin KKTC’de top oynamasına tahammülü olmayan Güney Kıbrıs’ın, Kıbrıs sorunuyla ilgili daha büyük gelişmeleri kabul etmesinin mümkün olmayacağını ifade etti.





DEĞİRMENLİK TAKIMI BİR BAŞKA RUM FUTBOLCU İLE ANLAŞMA İMZALANDI



Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun tanıdığı Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartlı futbolcu transfer etme hakkını kullanan ilk kulüp olan Değirmenlik, ikinci Kıbrıslı Rum futbolcuya da imza attırdı.

Demetris Vasiiiou’dan sonra Avgyris Christofi isimli futbolcuya da dün Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nda imza attıran Değirmenlik’in kulüp başkanı Emirali Öztüccar, transferlerle ilgili “Demetris’ten sonra Avgyris’e de imza attırdık. Larnakalı olan Avgyris, son olarak Yunanistan İkinci Ligi’nde forma giydi” dedi.

Öztüccar Demetris’nin yaşadığı olaylara rağmen Avgyris’in, hiçbir çekincesinin olmadığını da söyledi.

(DİYALOG)



TİCARET ODASI, RUM TARAFININ MÜZAKERE SÜRECİNDEN ÇEKİLME KARARINI ŞİDDETLE KINADIĞINI AÇIKLADI



Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Rum tarafının hidrokarbon yataklarına ilişkin gelişmeleri neden göstererek müzakere sürecinden çekilme kararını şiddetle kınadığını ve çözümü geciktirmenin ciddi potansiyel riskler getireceği endişesi taşıdığını açıkladı.

Açıklamada, “Kıbrıs sorununa kapsamlı ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulmayı amaçlayan müzakerelerin, Kıbrıs’ı çevreleyen ve ihtilaflı olan ‘Münhasır Ekonomik Bölge’de hidrokarbon yatakları aranmasıyla ilgili gerginlik gerekçe gösterilerek askıya alınmış olması tarafımızdan üzüntü ve endişe ile karşılanmıştır” denildi.