Füsun Sayek 8. Sağlık ve Kültür Etkinlikleri ve Geleceğin Liderlik Eğitimi

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,

Çukurova üniversitesi öğretim üyesi,

iortas@cu.edu.tr, https://www.facebook.com/iortas ,

Tweeter; İbrahim ORTAŞ ‏@iortas



Füsun Sayek 8. Sağlık ve Kültür Etkinlikleri ve Arsuz’a Gelen Kültürel Zenginlik



Füsun Sayek 8. Sağlık ve Kültür Etkinlikleri çerçevesinde 15 Ağustos 2014 tarihinde yükseköğretim gençliği ve liderlik konusu işlendi.

2006 yılında hayata gözlerine yuman Türk Tabipleri Birliği'nin eski başkanı Dr. Füsun Sayek anısına her yıl düzenlenen etkinlikler Füsun Sayek’ in doğum günü olan 11 Ağustos tarihini kapsayacak şekilde düzenleniyor. İlki 2007 yılında gerçekleşen "Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinlikleri" Füsun Sayek’ in eşi Prof. Dr. İskender Sayek öncülüğünde Arsuz'da İskender Sayek Kültür Evi'nde gerçekleştiriliyor. Bu yıl 8. düzenlenen etkinlik 1-31Ağustos 2014 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Etkinlik programı Hatay ilinin Arsuz ilçesinde düzenlenmekte. Bu yılki dolu dolu etkinlikte renkli simalar var. Etkinlikler kapsamında sağlık taramalarının yanında, konserler, sergiler, toplum söyleşileri, çocuklara yönelik sanat atölyeleri, film gösterimleri ve spor müsabakaları yapılıyor.

15 Ağustos günü kültür evindeki etkinlikte resim ve heykel sergisi mevcuttu. Heykeltıraşların yeni yaptıkları iki yontu mermer eseri gördük. Ressamlar resim yapıyorlar.



Sayek Kültür Evi Ve Tarım Müzesi

Sayek Kültür Evi tam bir müze. Prof. Dr. İskender Sayek’ in eski baba evi, kendisinin de büyüdüğü ev iki katlı, büyükçe bir avlusu ve karşı tarafta muhtemelen eski ambar ve diğer ihtiyaçlar için kullanılan ev tamamen kültür evine dönüştürülmüş. Avluda konser ve söyleşi türü etkinlikler yapılıyor.

Sayek Kültür Evin bir tarafı heykel ve resim sergisi bir tarafı tam bir tarım müzesi. Tarım müzesinin önemli bir kısmını eski tarım aletleri oluşturuyor. İnsanlığın ilk yerleşim yerleri ve tarım yapıldığı alanlar olarak Mezopotamya ve Akdeniz kıyıları gösterilir. Buralar ılıman iklimi nedeniyle insanların hızla çoğaldığı düşünülüyor. Tarım yapan ve yerleşik hayata başlayan topluluklar toprak işleme aletleri olarak ağaçtan yapılmış kara saban, buğday tanesini sap ve kavuzdan ayırmak için hayvan gücü ile çekilen döveni geliştirmiştir. Tarım ilk ekipmanlarının izlerini burada görmek mümkündür. Ayrıca yakın döneme ait bazı tarım aletlerini de görmek mümkündür. Tarım tarihi çalışmam nedeniyle bildiğim birçok tarım ekipmanına rağmen bilmediğim bazı tarımsal ekipmanları da görme şansına sahip oldum. İlk defa ailenin tarım mühür’ü (Reşim) niteliğindeki geniş bir tahta mühürünü gördüm. Reşim bir şekilde harmanın sahibini belirlemeye yarayan bir gösterge de. Harman sahibi buğday hasattı sonrası harman yerinde hırsızlık ve kaçaklara karşı buğday saman yığını üzerine mühür basılıyor ve harmanın kime ait olduğunu belgelendirilmiş oluyor. İnsanlar geliştikleri bölgede coğrafi yapı ve iklime uygun üretim aletleri ve ekipmanları geliştirmişler. Müzede tarım aletlerinin sergilenmesinin asıl amacı Arsuz'da tarımcılığın önemini ortaya çıkartmak ve eski tarım aletleri ile tarım teknikleri kullanımından nereden gelindiğini göstermektir. Müze bu alanda önemli ve geliştirilerek korunmasında yarar var. Ortadaki ekipmanın çürümemesi için fikir üretmek ve önlem almak gerekir.



Önemli Sanat Eserleri de Sergileniyor

Kültür evinde ayrıca geçmişe ait bazı temel ihtiyaçlara yönelik ekipmanlar var. Fotoğraf sergisi var. Ankara'dan Sera Uzel'in "İnsanın aydınlanması" ve Adana'dan Güzin Akdemir'in "Anı" resim sergilerinde özgün eserler olarak göze çarpıyor. Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın 50 çizgide 50 insan sergisi var. Birçok sanat eseri daha var ki görmeye değer. Ayrıca bu çerçevede yerel halka sağlık hizmeti de veriliyor. Prof. Dr. İskender Sayek’in tıp doktoru olarak tanınmış olması ve doktor arkadaşlarının da katkısı ile ayrıca hizmet sunulmaktadır. Kültür evi ziyareti sırasında yerel halktan iki kadın göz sağlığı ile oraya geldiğine tanıklık ettim.

Açıkçası Sayek Kültür Evi Arsuz’a mal edilmiş bir hazine. Büyük emeklerle hazırlanmış ve kamuoyuna mal edilmiş bu hazinenin kıymetinin bilinmesi ve gezilip görülmesi gerekir. En azından bölgede oturanların bir defada olsa çocuklarını kültür evi ve müze ile tanıştırmalarında çocukları adına yarar vardır. Belki coğrafi konumu ve ulaşımı nedeniyle çok duyulmamış. Belki basının da gözünden kaçmış olabilir, ancak bölge turizmi için güzel bir değer. Arsuz çok güzel çok hoş bir sahil ilçesi, görülmeye değer nitelikte. Belki yabacı turist yok ancak yerli birçok insan o bölgede yazıklarda tatillerini geçiriyor.



Kariyer Geliştirme ve Liderlik Kursu

Bu yılkı etkinliğe bende davetliydim. Bilim ve toplum, bilim ve liderlik konularda yükseköğretim gençliğine bir konuşma yapmam istendi. Toplumumuzun eğitim düzeyini yükseltilmesi, nitelikli bir eğitim ve öğretimi savunan, yaşamın güzelliğini ve çeşitliliğe sahip çıkmaya çalışan bir eğitim ve çevre gönüllüsü olarak seve seve katılmayı kabul etim. Ve iyi ki bu etkinliğe katıldım. Hem konuşmacılardan hem katılanlardan hem de Arsuz’dan çok şey öğrendim.

İskenderun Arsuz Halk Eğitim Merkezinde yapılan etkinliğe bölgedeki yükseköğretim gençliği katılım gösterdi. Pırıl pırıl kızlı erkekli gençlerin liderlik eğitimi almalarının heyecanı gözlerde okunuyordu. Gençlerden yazılarımı okuyan veya konuşmamdan etkilenen soruları önerileri olan gençler ile konuşmaktan memnuniyet duydum.

15 Ağustos 2014 tarihli toplantının konusu Yükseköğretim gençliğine “Gelecek ve Liderlik “ bilim, organizasyon ve liderlik konusunda bilgi aktarımı hedeflenmiş. Bu yılki etkinliğin daha geniş kitlelere aktarılmasını isterim.

Bu etkinlikte işlenen konular ve katılımcılar.



Ben, “Bilim ve Toplu” konusunu işledim. Geçmişten günümüze insan aktivitelerinin ve bugün ki gelişmişlik düzeyinin bilim ile olan ilişkisi anlattım. Bilimin özelliklede temeli bilim ve uygulamalı bilimlerin yaşama katkısını işledim. Bilimin yaşamımıza kattıkları ve bunun önemini işledim. Bilim insanlarının özellikleri ve sorumlukları konusunu ileride bilim insanı olmayı amaçlayan gençlere anlatmaya çalıştım.



Doç. Dr. Selin Sayek Böke, “ürkeklik, heyecan, ben ve yaşamdan kesitler” ile yaşamını, eğitimini ve kariyeri arasındaki ilişkiyi ilginç bir mühendislik yönetimi ile anlatı. İlginç bir anlatım tekniğiydi. Sayın Sayek Böke yaşam yolculuğun farklı kesimlerini kişinin kendini yönetme bilinci içinde nasıl işlediğini anlatılar. Yaşadığı deneyimleri ve ailesini ve mesleğini nasıl başarılı bir şekilde bir arada götürdüğünü ve süreçleri birbirine karıştırmadan bütünlük içinde anlatı. Yaşamında Füsün Sayek’in yeri ve eğitimi ile başarıyı anlatan sunudan çok etkilendik.

Yaşamın bir yazboz ile başladığını ve hepsinin bir oyun olduğunu bilerek bu oyunu kuralına göre oynamanın önemi işlendi.

Kişinin öncelikle yaşamda heyecan duyması gerektiğini ve bunun akademik yaşam için önemini belirti. Yaşam oyununa heyecan katmak gerektiğini ifade ettiler. Dinlemeyi bilmesinin bilimsel kariyer için önemini anlatı. Keşfetme bilincini ve yaratıcılığın bilimsel çalışma için önemini anlatı. Herkesin bir yaşamı var ve her birimizin yaşamda farklı değerler ver ve çoğu zaman da anlaşamayız da ancak yaşam yolculuğunda elde etiğimiz ürünler başarının bir parçasıdır dediler.

Akademik yaşam için duyuları açık tutmak gerektiğini belirtiler.

Tembellik hakkının öneminden bahsettiler. Aslında ben tembelliği değil çalışkanlığı benimserim. Ancak ilk defa tembellik hakkının kişinin kendisini keşfetmesi kendine zaman ayırması kendisini dinlemesi için önemli olduğunu fark ettim. Tembellik hakkının akademik yaşam için bu anlamda önemli fırsat tanıdığını fark ettim. Yaşamı kavramış birçok bilgin kişilerin kendilerine zaman ayırmaları gerektiğini belirtirler.

Tabii kişinin kendini keşfetmesi ve kendini tanımasının sonu yok. Okudukça, bilgisi artıkça kişi daha çok farkına varıyor. Herkesin kendi CEO’su olması gerektiğini ve böylece kendisi ve geleceğini daha iyi yöneteceğini belirtiler.

Tutkulu olmanın, kişinin kendisini ikna etmesinin önemi anlatıldı. Kayıptan kazanç elde etmeninin ne denli önemli bir bilgi ve bilinç gerektirdiği belirtildi.

Sonuç olarak OYUN-TUTKU ve AMAÇ’ın bütünselleşmesi ile yaşamın anlamlı olacağı ve başarılı olacağı işlendi.



Prof. Dr. İskender Sayek, “Ekip Çalışması Nasıl Oluşur ve Önemini” anlattı. Ayrıca organize olmanın önemi ve yaratığı sinerjiyi anlattı. Ekibin nasıl oluşacağı ve nasıl yönetileceğini anlattı.

Amaç oluşturmanın ve hedefe koymanın önemi işledi. Ekip çalışmasının başarısında iletişimin önemi ve insana dokunmanın önemi vurgulandı.

“Tanışma, Tartışma, Anlaşma ve Gerçekleştirme” sürecini bir ekip ile başladığını ve bu etkinliğin organizasyonu örnek göstererek sürdürdü konuşmasını.

Öğrenmenin önemi konusunda okumak ve duymanın ötesinde yapmanın ne denli etkili bir yöntem olduğunu belirtiler. Yaparak öğrenmenin % 90 oranında kalıcı olduğunu ancak okuma ile ancak %10 kalıcılık sağlandığını belirtiler. Gençlerin etkili öğrenmeyi gerçekleştirmek için aldıkları çok sayıda ev ödevi olduğunu düşünüyorum.



Prof. Dr. Erdal Akalın “Liderlik Nedir Nasıl Oluşur” konusunu anlattılar. Lider doğulmadığını ancak eğitim ve çaba ile liderliğin oluştuğunu belirtiler. Gerçek liderliğin çalışanları heyecanlandırdığı ve geleceğe taşınmasını önemini belirtiler. Hayata ne iş yapıyorsanız profesyonelce yapılmasının önemi vurgulandı.

Sorgulayıcı olmanın gelişme için önemli olduğunu belirtiler. Akademik çalışmada ve günlük yaşamda dikkatli ve izleyici olmanın önemini belirtiler.

Farkındalık bilincinin oluşması kişinin kendini yönetmek için önemi işlendi.

Sayın Akalın liderlik ile yaptığı sunum çok önemli ve gönlümde keşke siyasilerde bu konuları dinlese, yaralı olur diye düşündüm. Gençlerin kendi geleceklerini iyi idare etmeleri için alacakları ciddi ipuçları vardı konuşmada.



Antakya Genç İşadamları derneğinin bir önceki başkanı Aykut Özbuğday bir iş adamı olarak eğitimi ve yaşamında edindiği deneyimlerini anlattı. İş dünyasında da geleceğe yönelmek işe konsantre olmanın önemini vurguladı.

Birlikte Tartışalım Beyin Fırtınası

Konuşmalar sonrası katılımcılar ile eğitimciler arasında beyin fırtınası yapıldı. Öğrencilerden gelen sorular ile “zaman yönetimi nasıl olmalı” ve “yabancı dil bilmenin önemi” genişçe konuşuldu ve tartışıldı. Gençlerin kendilerini ifade etmesi ve geleceğe yönelik kaygı ve beklentilerini dile getirmesi açısından yaralı oldu. Öğrencilere sorduğum okuma ve öğrenme konusundaki durumları ve katılımcı konuşmacıların engin deneyimlerini dinlemiş olmak açısında çok yaralı bir toplantıydı. Sonra kursa katılan gençlere katılım belgelerinin verilmesi ile toplantı sonlandırıldı. Daha sonra Sayek Kültür Evi ziyaret edildi.



Özet ve Sonuç

8. Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinlikleri çerçevesinde 15 Ağustos 2014 tarihinde yükseköğretim yükseköğretimde olan öğrencilere gelecekleri ile ilgili yol gösterecek bilgi edinmelerini ve kariyerler planlaması yapmak ve liderlik ile ilgili bilgilenmek amacı ile başlayan etkinlik çerçevesinde gençlere bilimsel eğitim ve liderlik konularında kurs verildi. Gençlerin yaşamlarında başarılı olmaları ve geleceğe yönelik yol haritalarını oluşturması konusu işlenmiştir. Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinliklerin önümüzdeki yıllarda daha genişletilmiş olarak gerçekleştirmesinde yarar var. Sayek kültür evi tam bir tarım müzesi ve sergi alanı. Prof. Dr. İskender Sayek kendi baba evini ve varlığını ve de enerjisini kültür evine ve Sayın Füsun Sayek’ ismini yaşatma adına gerçekleştirdiği etkinliklere herkesin destek olmasında yarar var. Önümüzdeki yıllarda etkinliklere daha çok omuz vermek ve her alanda kültürel etkinliklere katılmak dileği ile.