Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Üniversitesi’nin (CÜ) davetlisi olarak, Kıbrıs konusunda konferans vermek üzere dün, Sivas’a gitti.

Üniversitede bugün “Kıbrıs’ın Dünü Bugünü Yarını” konusunda konferans verecek olan Cumhurbaşkanı Eroğlu’na, uluslararası ilişkiler alanındaki başarılı hizmetleri nedeniyle fahri doktora ünvanı da takdim edilecek.







DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI “LET’S DO İT” KAMPANYASINA DESTEK VERDİ



Dışişleri Bakanlığı, Çevre Platformu öncülüğünde, Başbakanlık Kriz Komitesi’nin organizasyonu ile KKTC genelinde düzenlenen “Let’s Do It North Cyprus” temizlik kampanyasına bakanlık personeli ile destek verdi.

Dünya Çevre Günü olan dün düzenlenen kampanyaya Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan 75 personel katıldı.

Personel ile birlikte kampanyaya katılan Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bu organizasyonu gerçekleştiren Sivil Toplum Örgütleri ile duyarlılık gösterip katılan Dışişleri Bakanlığı personeline teşekkür etti.



Öte yandan, kampanyaya Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ve birçok yetkili katıldı.







HEINZE: “KIBRIS SORUNU ENOSİS’LE BAŞLADI”







Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, 1960-1963 döneminde Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Alman Hukukçu Dr. Christian Heinze, “Rum milliyetçiliği, Rumların, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama yönündeki Enosis mücadelesiyle şiddet içeren bir hale dönüştü. Bu amaca ulaşmak için bir terörist organizasyon kuruldu... Çatışma çıktı; çünkü Türkler, Yunanistan’ın bir parçası olmak istememişlerdi. Türkler hiçbir zaman Enosis istemedi. Enosis, Türklerin kendilerini yönetme isteğiyle bağdaşmıyordu” dedi.



1960-1963 döneminin en etkili tanıklarından biri olan Dr. Heinze, “1960 Anayasası bir uzlaşım girişimiydi. Bu anayasa çalışmadı. Bunun nedeni anayasanın çalışamaz olması değil, Rum tarafının buna çalıştırma izni vermeyi reddetmesindendir” vurgusunu da yaptı.



Dr. Heinze, Makarios tarafından 1960 Kıbrıs Anayasası’nda yapılmak istenen değişiklikleri “emirler” olarak niteledi.



Dr. Heinze, Makarios’un anayasa değişikliğinden esas murat edilenin Rum egemenliğini kısıtlayan unsurlardan kurtulmak olduğunu belirtti. Dr. Heinze, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasal ve meşru temeller açısından eksik olduğunu söyledi. Dr. Heinze, Kıbrıslı Rumlar ve Türklerin “eşitlik” kavramına bakış açılarında farklılık olduğunu da belirtti. (KIBRIS)







TC BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ: "BİZ, HER ŞEYE RAĞMEN VE HALA KIBRIS SORUNUNDA ÇÖZÜMDEN YANAYIZ.”





TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kıbrıs meselesinde bugünlerde olumlu bir süreç işlediğini belirterek “Biz, her şeye rağmen ve hala Kıbrıs sorununda çözümden yanayız. AB, Kıbrıs konusunda iyi bir sınav veremedi ancak hala geç değil. Kıbrıs, AB'nin ve Türkiye'nin hem içsel hem de küresel sınamalarından biri olarak çözümü bekliyor” dedi.

Arınç, AB ve Türkiye'nin küresel sınamalarından birinin de Kıbrıs meselesi olduğuna değinerek, 2004 yılında Kıbrıs konusunda yaşananları anımsatarak, şöyle konuştu:

"Annan Planı, Kıbrıs adası için şu ana kadar ortaya konmuş en ileri çözüm aşaması idi. Türkiye ve Adadaki Türk tarafı tüm siyasi risklere rağmen, büyük bir farkla çözüme 'evet' dedi. Rum tarafı ise tam aksine 'hayır' dedi. Normalde, AB değerleri çözüme, barışa ve uzlaşmaya prim verirken, Rum tarafı Kıbrıs adına tek taraflı AB üyesi yapıldı. Bu durumun kabul edilemez olduğunu defalarca tekrarlamamıza karşın, AB yönetimi dinlemedi. Rum kesimi ise bu üyeliği Türkiye aleyhine bir politik yaklaşıma döndürdü. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin veto ettiği 6 faslımız hala kapalıdır. Bakınız 2009 ekonomik krizinde en büyük zararı da Rum kesimi gördü. AB, 2004'de Rum kesiminin olumsuz tavrını ödüllendireceğine, çözüme zorlasaydı bugün çok farklı bir Kıbrıs ve Akdeniz görebilirdik.”





TÜRK KONSEYİ 4. ZİRVESİ’NDE KIBRIS'TA KAPSAMLI MÜZAKERE SÜRECİNİN YENİDEN BAŞLAMASININ MEMNUNİYETLE KARŞILANDIĞI BELİRTİLDİ



Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi 4. Zirvesi'nin ardından yayımlanan ortak bildiride, Kıbrıs'ta kapsamlı müzakere sürecinin yeniden başlamasının memnuniyetle karşılandığına yer verildi.



Bildiride, şunlar kaydedildi:

"Devlet Başkanları, Kıbrıs'ta kapsamlı müzakere sürecinin 11 Şubat 2014 tarihinde yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladıklarını ve BM himayesinde adadaki iki halkın siyasi eşitliğine dayanarak müzakere edilmiş ve karşılıklı mutabık kalınmış bir çözüme desteklerini teyit ettiklerini ve Kıbrıs'ta eşit ve kurucu ortak olan, huzurlu, güvenli ve müreffeh bir geleceğe sahip olmayı arzulayan Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmalarını dile getirdiklerini ifade etmişlerdir."



KUDRET ÖZERSAY: "KIBRIS TÜRKÜ AÇISINDAN MÜZAKERELERDE ORTAK KONSENSUS VAR"



Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay, Kıbrıs Türkü açısından müzakerelerde bir ortak konsensus ya da paydanın var olduğunu belirterek “Bunun daha da bir güçlendirilmesi önümüzdeki dönemde bizim açımızdan Kıbrıs Türkü’nün elinde en önemli kart, güç olacaktır” dedi.

Son dönemde müzakerelerle ilgili farklı açıklamalar yapılmakta olduğuna dikkat çeken Özersay, doğru bilgilendirme ve biraz da tartışma yapmanın önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.











KKTC Dışişleri Bakanlığı



Enformasyon Dairesi







Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241



Fax: +90 (392) 228 4847



E-Mail: pio_news@kktcenf.org



Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC



via Mersin 10 / TURKEY







Twitter (Türkçe): @KKTC_Disisleri



Twitter (English): @MFATRNC



Facebook: KKTCDisisleri



Youtube: KKTCDisisleri