Soybağı gibi kelimelerin kullanıldığında, yani soy’a indirilen konularda her zaman içim bir tuhaf olur. Hemen aklıma soykırıma uğrayan Türkler gelir; bu millet değil mi ki sırf soylarına bakılarak milyonlarcası katledilmiştir? Özellikle 93 Harbi, Stalin dönemi, 1. Dünya Savaşı, Ermeni çetelerinin katliamları, Kıbrıs derken uzar gider soyumun kırılma tarihleri. İşte bu sebepten soy denince bazı insanlık dışı düşünenler gelir aklıma.



Anıtkabir Komutanlığı tutmuş bir kitap yayınlamış; adı “Atatürk de Çocuktu.” Bu kitabı ne gördüm ne de okuyabildim. Umarım güzel bir kitaptır ve çocuklarımıza faydalı olur.



Kitabın basıldığını ben de medyadan öğrendim, öğrendim ama nasıl? Öyle bir başlık atmışlar ki sanki yeni birşey keşfedilmiş. Başlık aynen şöyle: “Atatürk’ün soybağı açıklandı.” Utanmasalar son haber diye geçecekler. Sanki şu ana kadar kimse Atatürk’ün soybağını bilmiyordu!



Neymiş efendim baba soyunun Kızıl Oğuzlarına, anne soyunun Konyarlar Türkmenlerine dayanıyormuş. Günaydın yani, biz bunları çocukluktan biliriz. Zaten Atatürk’e düşmanlık da buradan geliyor. Türk’e açıktan sövemeyenler dolaylı yönden Atatürk üzerinden söverlerdi. Gerçi artık ona da gerek kalmadı, Türklüğü bile inkar eden devletlilerimiz var artık.



Şimdi gelelim asıl konuya. Dedim ya kitap inşaallah faydalı olur, yarının büyükleri olan bugünün çocuklarına bir ışık görevini üstlenir. Kafama takılan gazetelerdeki başlık: “Atatürk’ün soybağı açıklandı.” Bu milletle sanki alay edercesine atılan başlık. Ayıptır, günahtır, yani yuh demek yerindedir.



Birincisi bu tür başlıklar Atatürk düşmanları çevresinde daha da Atatürk düşmanlığını artıracaktır. Hele Atatürk’ün Türk olduğunu yeni öğrenenlerde ise düşmanlık arşa ulaşacaktır.



Bunun yanı sıra sanki hayatta herşey yolundaymış gibi ve başka hiçbir işimiz kalmamış da Atatürk’ün Türk olduğu ispatına düşüyoruz. Ayıp yani. Yok olmaya yüz tutan bir millete Başbuğ’luk yapmış büyük bir devin sen kalkacaksın soybağı ile uğraşacaksın. İşi bu kadar basitleştirmenin Türk medyasının hangi seviyede insan topluluğuna hitap ettiğinin bir delilidir. Atatürk’ün soyunu zaten herkes biliyor, laf ebeliğini bırakıp gerçek gündemlere bakmak lazım. Atatürk’ün toplumumuz için yapmış olduğu güzellikleri anlatmak lazım, onun hurafelerden arındırılmış din anlayışını ele almak lazım, emperyalizm gibi insan düşmanlığına hizmet eden fikirlere bakışını anlatmamız lazım. Yani Atatürk gibi bir büyük devlet, fikir ve siyaset adamının gerçek dünya görüşünü başlıklara taşımamız lazım. O Atatürk ki bütün milletimizin ortak değeridir ve bazı kesimlerin istismarlarından ve düşmanlıklarından artık kurtarılması gerekmektedir.



Atatürk’ün soybağı değil onun fikirleri bizlere yön verir. Çünkü o tarihte örnek alınacak Türk büyüklerinin listesinde yerini şerefle almıştır. O kadar bu soy konusuna kafa takılıyorsa, o zaman ölmüş ve hayatta olan her devlet, fikir ve siyaset kademelerinde yerini almış olanların da soyunu puntolara taşımak lazım. Önemli olan soy değil, önemli olan bu millete hizmettir.



23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nız kut olsun!



Geleceğin Mustafa Kemal’ce bir ışık olması, yani insanca yaşayabilmek dileğiyle……







Murat Gedik, 23 Nisan 2014



E-posta: muratgedik@muratgedik.nl





Not: Ali Güler hocanın “Atatürk’ün Soyu”adlı kitabını okumak isteyenlere tavsiye edebilirim.