Geçtiğimiz günlerde, ASIM ELMAS’ın FECEBOOK hesabı üzerinden ‘ortaya’ 3 soru sordum. İlginç cevaplar aldım. Bunların bir kısmını okuyucularımızla paylaşıyorum:



1. SORU: Gâvura kızıp oruç bozulur mu?



Kadir Yılmaz: Bozulmaz.

Muharrem Güneş: Tutulur.

Ahmet Atilgan: Oruca kızıp, gâvur bozulur.

Murat Topsakal: Murted bile olsa bozulmaz:)

Michel Horzum: Gâvura kızıp, gâvur dövülür derim!

Mehmet Sürmeli: Bozulur... İşimiz ne ??? Yap kazanı.



Tarık Sezai Karatepe: Oruç asıl o zaman lâzım üstadım.

Süleyman Gelebek: Soru direk okuduğumuzsa bozulmaz.

Tekin Koç: Kişi orucu bozacaksa, gâvuru bahane edecek iste...

İbrahim Halil Tütüncüoğlu: Gâvura kızıp oruç tutmak lazım

Bedrettin Akyüz: Bardak kırıldı diye su içmekten vaz mı geçelim?

Metin Erdem Müftüoğlu: Bozulur, ama Trabzon'a gitmek gerekir…



Kübra Çarboğa: Bozulmaz. Nefse itaat etmiş olur o zaman bozan kişi.

Ahmet Tombak: Gâvurun derdi zaten "oruç bozdurmak". Onun için bozmayalım biz...

Mustafa Sametoğlu: kişi yaptığı ile sorumludur. Babanın oğulu, oğulun babayı tanımayacağı öte âlemde nasıl ki faydası olmayacak birbirine. Yap denileni hak yap dediği için yapmalı bahaneye gerek olmamalı.



Korkmaz Deveci: Müslüman gâvura durup dururken kızacak kadar öfkesine yenik düşmez, Müslüman haksızlık kimden gelirse gelsin ona tavrını koyar ve Allah'ın emrine uygun yapması gerekeni yapar. Kula uygun hareket etmez.

Yorgo Kondopolos: Gülenizm dinine inanıyorsanız, hocadan izinsiz bozamazsınız. Hatta, hoca izin vermiyor ise tutamazsınız bile... Kemalizm dinine iman ediyorsanız, Kutsal su ( Rakı ) ihtiyacı zuhur ederse, size her yer Trabzon... İslam dinine iman edenler için Fıkhî anlamda bu soru bile olamaz.



2. SORU: İnsan kendisine zulmedeni sever mi? Ya da kasaplık, kasabına âşık olabilir mi?



Ali Veli: Ciamatciyse olur.

Ali Veli: İdrak ve iman yolları iltihabı…

Yasin Ertuğrul: Zaman anjiyo zamanı…

Yasin Ertuğrul: Stockholm Sendromu galiba…

Abdullah Süslü: Âdemoğlu en güzeli bence hocam…

Ahmet Atilgan: Olur olur, bal gibi olur. Deve dikeni sever.



Yorgo Kondopolos: Dersimli Kemal'in katiline âşık olması gibi…

Yusuf Karagöz: İdrak ve akıl meselesi. Aklı ve idraki olan için, hayır...

Semih Onkun: Sever hocam işin içine menfaat girerse öyle severler ki...

İbrahim Balcıoglu: Hocam, buna Stockholm Sendromu deniyormuş.



3. SORU: Bir ülkede toplumun %50'si, diğer %50'yi KOYUN olarak nitelendiriyorsa; Diğer kesim de, bu nitelemeyi yapanları KEÇİ olarak vasıflandırıyorsa, bu toplumun HAYVANLARDAN OLUŞAN BİR TOPLUM OLDUĞU söylenebilir mi?



Erdem Ülkün: Bu soru sorulmamış olsun.

Muhammed Kul: Hiç şüphesiz bu sonuca ulaşılır.

Engin Şenkal: 2 kere 2 dört ederse buda doğrudur.

Slymn Byksy: hazımsızlara karşı etki-tepki diyelim mi hocam.

İbrahim Tombul: Toplamak için aynı birimde olması gerekir.

Yakup Köse: Bu durumdan hayvanların haberi var mıdır üstadım?



Foto Zeki: Hahaha… Güzel tespit, ama sadece ikinci %50 için haşhaşiler…

Ömer Özköylü: Aramızda tilkiler, kurtlar ve köstebekler olmasa kendi adıma razıyım ben bu benzetmeye...

Ahmet Atilgan: Söylenemez. Ama nezaketsiz % 50'den ve bir kısmı faşist olduğunun farkında olmayan % 50'den söz edilebilir.



Musa Çeliktaş: Adama ‘aslanım’ diyorsun seviniyor. ‘Keçi’ diyorsun kızıyor, sonuçta ikisi de hayvan. Ben de anlamadım bu isten bisey hocam.

Erdem Ülkün: Tanrı’ın cennetine bile kabul etmediği ağzı var dili yok hayvanları, yüzdelere bölüp insan sıfatında sokmak çok aşağılık, gayri insani bir düşüncedir.



Semih Onkun: Söylenemez hocam. Söylense söylense şu söylenebilir: toplumun kutuplaştığı, ahlaksızlaştığı ve bireylerin birbirlerine karşı saygısının kalmadığı söylenebilir. Peki, nasıl oldu da böyle oldu? Bunun cevabını da siz verin saygıdeğer hocam.



Kadir Yilmaz: Sürü psikolojisi işte % 50, % 50 çok kötü bir istatistiktir. Siyah ve Beyaz'ın olmaması grinin olmaması, kimsenin kendi başına bir düşünce üretiminde bulunmadığı sürü psikolojisine uyulduğunu gösterir. Bu psikolojinin derin izlerini de koyunlarda bulabiliriz. Doğru bir niteleme olmuş hocam.



Tencel Tencel: Anayasasıyla yasalarıyla tam demokratik, tam özgür, tam laik, tam eşit, tam adil bir devlet ve toplum yapısı oluşturup insanların geleceklerinin liderlerin iki dudağı arasında olmadığı bir ülke olabildiğimiz zaman, insanlar birbirlerinin hak ve hukukunu çiğnemeyeceğinden emin ve güvende olacağından, bir diğerini koyun ya da keçi olarak da görmez… Sistem meselesi yani :)



Mehmet Kartal: Tencel Tencel kendi hayal dünyanda yaşamana bir şey demem ama yeryüzünde Türkiye dâhil üç ülkede laiklik var. Yani tam laiklik dediğin her ne ise, örneği yok !!!