TAYYiP KALFA KiTABI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









TAYYiP KALFA KiTABI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 20.02.2014 > Kaç kez okundu? 2320

Paylaş


Milleti aldatmayacağız! Millete, daima ve daima hakikati söyleyeceğiz. Belki hata ederiz, yanlış şeyleri hakikat zannederiz, fakat bunu millet düzeltsin. Kendimizi kimsenin üstünde görmeğe de hakkımız yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1923)



-----------------------------------------------------



Yukarıdaki başlık 18 Şubat 2014 günü amazon.com’dan yayınlanarak okuyucuların hizmetine sunulan 18 inci kitabımın ismidir (1)



Recep Tayyip Erdoğan ismi 90 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son 12 yılına damgasını vurmuştur. Demokratik yöntemlerle başbakan olmasına rağmen kendine özgün yönetim tarzı ile tek adam olarak ülkeyi yönetmiştir. 100 yıl sonra bugünleri yazan tarihçiler Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan mı, Devlet Başkanı mı, Kıral mı yoksa Diktatör mü olduğunu anlamakta zorlanacaktır.



Recep Tayyip Erdoğan şüphesiz bir liderdir.



O, alışılagelmiş lider tiplerinin dışında çok değişik ve nev-i şahsına mahsus bir liderdir. Seçildiği günlerde fiziği düzgün, enerjik, kendinden emin, insanları korkutmayan karşısındakilere güven veren, halka yakın, hitabeti güçlü ve delikanlı bir kişiliğe sahip bir lider tipi sergiliyordu. Bugün ise “astığı astık, kestiği kestik” bir diktatör görünümüne dönüşmüştür.



Başbakan Erdoğan, 12 senenin sonunda toplumun önemli bir kesimince artık sevilen ve güvenilen değil, korkulan ve korkutan bir liderdir. 23 Nisanda sembolik olarak makamını terkettiği çocuğa “ Artık başbakansın, astığın astık, kestiğin kestik” diyerek hayalinden geçirdiği yönetim gerçeğine ulaşmıştır..



Türk halkı, Tayyip Beyi sevmiş ve kendisine yakın görmüştür. Aleyhindeki bütün söylemlere ve “Asla seçtirmezler, hanımı başörtülü kişiyi başbakan yaptırmazlar” şeklindeki ciddi uyarılara rağmen Tayyip Bey’e büyük destek vermiştir. Önce partisini tek başına iktidara taşımış ve sonra da önündeki bütün engelleri kaldırarak kendisini başbakanlık koltuğuna oturtmuştur.



Türk halkı, yıllardır koalisyon yönetimlerindeki kısır siyasi çekişmelerden bıkıp Tayyip Bey ve arkadaşlarını iktidara taşırken yılların tecrübeli siyasetçilerini de partileri ile birlikte sandığa gömmüştür. Halk istikrar istemiştir. Ve şimdiye kadar denenmemiş bir lideri ve henüz bir yıllık bir geçmişi olan partisini tek başına iktidara taşımıştır. Bunu yaparken de O’na gerek TBMM’de ve gerekse yerel yönetimlerde başarılı olmasını temin edecek temsil gücü vermiştir.



Geçen 12 yılda Türk halkının karakteri ve yaşam seviyesi değişmemiştir. Ama Tayyip Erdoğan çok değişmiştir. Giderek kendisine yakın gördükleri için O’na destek veren halktan uzaklaşılmış, sade yaşam tarzından ihtişamlı bir yaşama geçilmiş ve nihayet kendisini seçen kitlelerle arasına binlerce kişilik koruma duvarı sokarak sonunda yalnız ve tek adam statüsüne ulaşılmıştır.



Dünyanın merkezindeki coğrafyada, küresel odaklarının çıkarlarının düğümlendiği bir bölgede, cihan imparatorluğu mirasından gelen 75 milyonluk Türkiye’nin yönetimi kolay değildir. Ülkenin yönetimi karizmatik liderlik vasfı dışında, köklü devlet tecrübesine bilimsel düşünceye ve zorluklardan yılmayacak güçlü bir iradeye ihtiyaç gösteriyordu.



Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti kadroları ülkeyi yönetecek bilgi, beceri ve tecrübeye sahip olmadıklarını zaman içinde ispat etmişlerdir. Sonunda ülkenin her alandaki seviyesini dünyadaki emsalleri arasında en sonlara taşıma başarısını göstermişlerdir. 2014 Türkiyesi kaos içindedir ve her alanda yönetilemez bir durumdadır. Erkler ayrılığı dağılmıştır. Yasama ve Yargı erkleri Yürütmenin başı olarak Başbakan Erdoğan’ın kontrol ve denetimine girmiştir.



30 yıllık devlet memurluğu tecrübemle, hiçbir siyasi fikrin etkisi altında kalmadan Atatürkçü Düşünce ışığında ülke meselelerine çözüm üretmeye çalışan biri olarak Türkiyenin gündemindeki konuları Önce Vatan gazetesindeki “Bildiri-Yorum” köşesinde ve internetteki (www.kumkale.net) adresli sitemde günlük yazılarımla irdeledim. Bir başka ifade ile AK Parti’nin Kasım 2002’de başlayan Birinci, Haziran 2007’de başlayan İkinci, Temmuz 2011’de başlayan Üçüncü dönemdeki tek başına iktidarını araştırıcı bir gözle yakından takip ederek görüşlerimi tarafsız bir gözle açıklamaya çalıştım.



AK Parti, bu ülkenin son 12 yılına damgasını vurmuş bir siyasi partidir. AK Parti, 3 Kasım 2002’de başlayan iktidarının arkasındaki halk desteğini katıldığı tüm seçimlerde artırarak bugünlere gelmiştir. Çok partili sistem içinde ilk defa bir parti bu kadar uzun süre yönetimde kalmıştır.



AK Parti, liderinin otoriter kişiliği ve yetiştiği Milli Görüş fikrinin güçlü yapısından olsa gerek, geçen 12 yıllık süre içinde yaptıkları büyük yanlışlara rağmen hem oylarını sürekli arttırmış, hemde kendi içinde birlik ve beraberliğini pekiştirerek güçlenmiştir. Geçen süre içinde diğer siyasi partilerde sıkça görülen parti içi demokratik muhalefet AK Parti içinde görülmemiştir. AKP’liler liderleri Erdoğan’ın emrinde verilen görevi en iyi şekilde ifaya çalışan inançlı ve birbirlerine saygılı bir parti grubu görünümü sergilemiştir.



Önce Temmuz 2007’de “DEVR-İ TAYYİP” kitabım ile, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 20 Eylül 2002- 22 Temmuz 2007 arasındaki iktidarı döneminde Türkiye’nin yönetim ile ilgili gündem maddelerini kronolojik olarak okuyucuların istifadesine sundum.



Şimdi de, TAYYİP KALFA kitabım ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Haziran 2007- Temmuz 2011 arasındaki ikinci iktidarı döneminde Türkiye’nin yönetimi ile ilgili gündem maddelerini kronolojik olarak ifade ediyorum. Başbakan Erdoğan’ın kendi ifadesi ile 2007’e kadar olan ÇIRAKLIK dönemi bitmiştir. 2007 seçimleri ile KALFALIK Dönemi başlamış ve o’da sona ermiştir.. 2011 seçimlerinden sonra başlayan USTALIK dönemi ise devam etmektedir.



Kalfalık dönemi olarak adlandırılan ikinci dönem, AKP’nin kendi iktidarına muhalif olan tüm toplum kesimleri ile ciddi bir hesaplaşmanın içine girildiği bir süreçtir..



Özel yetkili mahkemeler bu dönemde kurulmuş ve bu mahkemeler eliyle her türlü muhalefete savaş açılmıştır. Özellikle ulusalcı ve milliyetçi olarak bilinen aydınlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin tasfiyesini öngören ERGENEKON, BALYOZ, CASUSLUK, FUHUŞ v.s. gibi davalar bu dönemde başlatılmıştır. Basın ve Yayın organları baskı altına alınarak muhalif basın susturulmuştur. Hükümetin kontrol ve denetiminde oluşturulan “Yandaş Basın” ile kamuoyu yönlendirilmeye başlanmıştır. Direkt veya otokontrol ile devam eden basın sansürü sonunda halk gerçeklerle değil, sadece iktidarın söyledikleri ile bilgilenir hale gelinmiştir. Bu dönemde devlet yönetiminde artık tamamen cemaatlerin söz sahibi olduğu konusu sıkça dile getirilmiştir.



USTALIK Dönemi olan 2011-2015 yılları arasındaki döneme ise 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu sonuçları damgasını vurmuştur. Anayasa değişikliği ile birlikte Yasama ve Yürütme erkini denetleme konumunda olan bağımsız yargı sistemi kontrol altına alınmış ve AKP’nin siyasi rakiplerinin susturulması operasyonlarında doğrudan kullanılmaya başlanmıştır.



Özetleyecek olursam; 2002-2014 döneminin uygulamalarının tamamına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek adam olarak damgasını vurmuştur. Ülkede her olay, her faaliyet kendisinden sorulur olmuştur. Tek seçici, tek karar verici, kanun koyucu ve değiştirici O’dur. Her şey o’nun iki dudağı arasındadır. Başbakan Tayyip Erdoğan için, Tek Adam, Diktatör, Sultan, Padişah, Usta gibi yakıştırmalar basında sıkça görülmeye başlanmıştır.



AK Parti iktidarının 2007-2011 yıllarındaki ikinci iktidar dönemini irdelediğim TAYYİP KALFA kitabı asla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Partinin özellikle eleştirildiği bir kitap olarak görülmemelidir. Bu kitap Türkiye’nin meselelerine Atatürkçü görüşle stratejik anlamda bakan bir aklın ürünüdür. Türkiyeyi yönetecek siyasi kadrolara tavsiyeler ve yol haritası belirlemesinde yardımcı doküman olarak değerlendirilmelidir.



(1) http://www.amazon.com/s/ref=nb_sb_noss_1?url=search-alias%3Daps&field-keywords=tamer%20kumkale&sprefix=tamer%2Caps&rh=i%3Aaps%2Ck%3Atamer%20kumkale



Dr. Tahir Tamer Kumkale

http://www.kumkale.net

http://kumkale.wordpres.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 61
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1424
Toplam Tekil 4078152
IP 3.142.12.240






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.502 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu