Üniversiteler ve Çukurova İçin Sorunlu Geçen Yılların 2013’te Aşılması Dileğiyle - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Üniversiteler ve Çukurova İçin Sorunlu Geçen Yılların 2013’te Aşılması Dileğiyle - Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Tarih: 03.01.2013 > Kaç kez okundu? 2497

Paylaş


Üniversiteler ve Çukurova İçin Sorunlu Geçen Yılların 2013’te Aşılması Dileğiyle

Prof. Dr. İbrahim Ortaş,

Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr



Hepimizde 31 Aralık gecesini 1 Ocak gününe aktaran takvimin yapraklarını çevirirken yeni bir başlangıç ve umut oluşuyor. Herkesin yaşama umutla bağlanması, coşkulu olması, yeni bir yaşamı kurgulaması önemli ve desteklenmelidir de. Ancak boş avuntulara düşmeden üstümüze düşeni de yapmamız gerekiyor. 2012’yi sağlıklı şekilde değerlendirmek 2013 için ipuçları sağlayacaktır.



Akademisyen Olarak Yıllık Hesap Vermek Zorundayım

Vatandaşların vergileri ile maaş alan ve bu sorumluluk bilinci içinde her yıl hesap vermeyi kendime prensip edindim. Bireysel olarak uzun zamandır kendi çapımda plan program yaparım. 1 Ocak 2012 günlüğüme baktığımda, yeni yıla ilişkin beklentilerimi ve yapmam gerekenleri yeniden gözde geçirdiğimde evdeki hesabın çarşıya uymadığını gördüm. Geçen yıl kurumsal düzeyde kaynak bulma, teknik eleman bulma, daha fazla makale ve yayın yapabilme istediğim gibi gerçekleşmedi. Ancak uluslararası alanda aynı düzeyde olduğum bilim insanları ile kıyasladığımda onlardan çok az bilimsel etkinlik gösterdiğimi görüyorum. Bilimsel olarak 4 SCI yayını, 3 ulusal deride yayın, bir Uluslararası kitap bölümü, bir uluslararası toplantı gerçekleştirdim, bir TÜBİTAK, bir Uluslararası proje ve bir ulusal proje tamamladım. Dört uluslararası kongreye ve bir ulusal kongreye toplam 4 sözlü ve 4 de poster sunu gerçekleştirdim.

2012 yılında projelerin finansman kaynağı bittiği için artık eldeki kaynaklar ile laboratuvarı yönetiyorum. İlk defa laboratuvarda teknik personel olmadığı için bir yıldır işlerin aksamaması ve rutin analizleri öğrencilere kendi olanaklarımla yaptırıyoruz.

Benim açımdan en ciddi sorun gelişmiş üniversitelerde gördüğümüz koordineli çalışabilen ortak bir çalışma grubu kuramamaktır. Umarım 2013 yılında arzumuzu gerçekleştiriz.



Kurumsal destekler yok denecek derecede olduğu için sürekli proje yazmak durumundayım ki benim de bir kapasitem ve sınırım bulunuyor. Nereye kadar diye kendime sormadan edemiyorum. Salt bireysel çabayla nereye kadar? Senden sonrası ne olacak? Kurumsallaşma hala anlaşılamadı, onun için bilimsel gelişmeyi de tam yakalayamıyoruz, inişli çıkışlı devam ediyoruz.



Topluma Karşı Sosyal ve Aydınlatma Sorumluluğumuzda Bulunmaktadır

Bilim insanı olarak toplumun bizlerin omuzuna yüklediği yük gün geçtikçe artıyor. Bilim, eğitim ve çevre konularında değişik ortamlarda konferans, TV konuşmaları ve değişik dergilere 50 kadar etkinlikte bulundum.

Çevrebilimi açısından da 2012 çok zorlu bir yıl oldu. 2B yasasının yarattığı olumsuz etki nedeniyle değişik kentlerimizde tarım topraklarının arsa olarak görüldüğü, her boş sanılan alanın betonlaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Tarım bilimcileri olarak yasa tanımaz kent yönetimi anlayışı, karşılaştığımız ciddi sorunlardandır. Türkiye’nin birçok ilinde özellikle kamuya ait alanların kamu eli ile betonlaştırması, karşılaştığımız ciddi sorunlardandır. Erzurum Atatürk Üniversitesine ait tarım alanının yeni bir üniversite için kamulaştırıp hızla binaların yapılmasına geçilmesi, Giresun Fındık Araştırma alanındaki fındık bahçelerinin hastaneye dönüştürülmesi, Akdeniz’de kamuya ait ormanlık alanların oteller zincirine dönüştürülmesi, Bursa ovasında tarım topaklarının özel şirketlere verilmesi toprağa ve yurdumuza bakışımızı gösteriyor.



2012 yılı boyunca tarım ve toprağın korunması için bilgi paylaşımı ve manevi destek vererek doğadan ve topraktan yana olduğumuzu belirtmeye çalıştık. Bazen ne çare diyorum da ancak anlatmaktan da vazgeçemeyiz. Bu insanlara ve topraklara karşı sorumluluğumuzu geri çekilerek veya duruma uyarlanarak gerçekleştiremeyiz.



Türkiye Üniversiteleri İçin 2012 Zor Bir Yıldı

Türkiye’nin önemli üniversitelerinde yönetici değişimi yaşandı. Üniversitelerin yönetici belirleme şekli halen çok ciddi bir sorun ve bir kısmımızı çok rahatsız ettiği aşikâr. Geçmişte yapılan uygulamaların yanlışlığını söylediğimiz için bugün rahatlıkla yanlışları söyleme hakkına sahibiz. Üniversitelerin yöneticileri adeta bir devlet dairesine müdür atanır gibi bir uygulama yapılmaktadır ki bu üniversitelilik bilincine aykırıdır. Nasıl ki bir ordunun komutasına liyakati olmayan bu konuda hiçbir fikri hazırlığı olmayan kişiye bırakılmayacaksa üniversite yönetiminin başına salt Prof. ünvanlı birinin getirilmesi sorunu çözemez. Uzun yılların gözlemine göre her yıl üniversite ve akademisyenlerin sorunları artarak devam etmektedir.



Yeni YÖK yasa tasarısı, üniversite üst yönetimlerinin belirlenmesinde uygulanan sübjektif yaklaşımları ortadan kaldırmadığı gibi piyasa ve hükümet etkisini daha da artıran maddeler içeriyor ki, 2012 zor olduğu kadar 2013 daha da zor geçeceğe benziyor.





Yeni YÖK Yasa Taslağı Ciddi Sorun Yaratacağa Benziyor

Türkiye üniversite ve bilimine zarar veriyor anlayışı ile 30 yıldır değişmesini istediğimiz YÖK sanki TYÖK altında eskisinden de daha merkezi ve yetkili hale taşınıyor. Bu konudaki kaygılarımızın son ODTÜ olayı sonrası üniversitenin üniversiteyi ilk defa dünyada eşi görülmedik bir biçimde eleştirmesi tarihe not düşmesi bakımından önemlidir. Yeni TYÖK yasa tasarısının bu hali ile 2013 yılında geçmesi, bana göre üniversiteler için, eskisinden de daha ağır bir süreci başlatacaktır.

Bu konuda birçok üniversitede panel ve toplantılara konferanslara davet edildim ve üniversite özerkliğinin ve bilim politikasının gerekliliğini ve önemini anlatmaya ve de yazmaya çalıştım.



Akademisyenler Yoksulluk Sınırında Maaş Almaktadırlar

Tabii doğal olarak üniversite çalışanlarının özlük sorunu ve ücretler artık asgari yoksulluk sınırının altına inmiş düzeydedir. Üniversite hastanelerinde yaşanan performans ve diğer birimlerde var olan ek ders ücreti bilim insanlarını rencide ettiği gibi akademik yaşamda olmaması gereken uygulamalardır. Bilim insanlarına yakışır bir ücret ödemesinin yapılması artık kaçınılmazdır. Tabii öncelikle asistanların maaşının iyileştirilmesi ve nitelikli insanların üniversiteye kazandırılması sağlanmalıdır.



Üniversitelerde Kendi İçinde Çoğalma Halen En ciddi Sorun

Üniversitelerde görebildiğim diğer bir konu çoğu üniversitenin halen “inbreeding” (kendi içinde çoğalma) anlayışı ile akademik kadrolarını yenileyememesidir. Dünyanın değişik üniversitelerinde gördüğüm durumla karşılaştırdığımda üniversitelerimizin hızla dünya dinamiklerinin gerisinde kaldığı kaygısı günden güne artmaktadır.

Bu bağlamda daha önce 2001 yılında belirttiğim “iyi bilim insanı alırsan iyi yönetici seçersin” anlayışı ile iyi bilim insanı seçimi halen çok ciddi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.



2013 Umut Yılı Olsun

Doğal olarak ülkemizin daha onlarca sorunu var ancak bir üniversiteli olarak 2012 yılında yaşadığımız sorunlarımızı işlemek ve 2013 yılında bunların yaşanmamasını dilemek gerekiyor. 2013’te hepimize başta akıl sağlığı olmak üzere huzurlu bir yaşam diliyorum. İnsanımızın biraz daha bilinçli davranarak, aktif yurttaş olarak küçük hesaplara girmeden, insandan ve doğadan yana bir tutum içinde olmasını diliyorum.

Üniversitemizin, Çukurova’nın, memleketimizin toprakları ve insanları kirlenmesin, iyiler hak yettiği yeri bulsun, yaşam dolu bir yıl olsun dileği ile.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 67
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1966
Toplam Tekil 4078694
IP 3.139.90.131






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu