BİLENLERİN BİLMEDİKLERİ - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BİLENLERİN BİLMEDİKLERİ - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Tarih: 20.11.2012 > Kaç kez okundu? 2644

Paylaş


Çoğu “Müslüman’ım” diyenlerin ‘put’ları, putperestlerinkinden daha kavidir, kolay kolay yıkılmaz



Başkalarını ‘zan’ ile itham edenler, kendilerinin de ‘zan’ altında olabileceklerini hiçbir zaman unutmamalıdırlar.



‘Bilmeyenler’, bilmediklerini bilmezler, ama hep her şeyin en iyisini kendilerinin bildiklerini sanırlar.



Allah’ın hayvanlar âlemi içine saldığı çakal sürüsü ne kadar kalabalık olursa olsun, aslanın bölgesinden geçemez.



Hayatta kaybedilmemesi gereken ‘güven duygusu’ denen o duygu, bir defa kaybedilirse, sonrası hep şüphe olur.



Çakal, Allah’ın yarattığı bir hayvandır ve fıtratını yaşar. Ancak, ‘çakallık’, bazı ‘insan kılıklı’lara has bir davranış tarzıdır.



‘Sürüden ayrılanı kurt kapar’, ama ‘sürü’ ile gidenler ve ‘sürü psikolojisi’ yaşayanlar, kaderleridir, hep güdülmeye mahkûmdurlar.



Kendi iradelerini kullanamayanlar, lokomotif olamayanlar; hep bir başka iradenin kontrolü altında olur ve vagonluktan kurtulamazlar.



‘Çakal kılıklılar’, görüntülerini ne kadar değiştirirlerse değiştirsinler, hangi renge girerlerse girsinler, hiçbir zaman ‘çakallık’tan kurtulamazlar.



Kafalarını kuma gömerek, ‘devekuşu politikaları’ yürütenler, milletin hem devesi, hem de kuşu olup hiçbir şeye benzemez ve rezil rüsva olurlar.



Bazı insanlar vardır şu âlemde hep şanslıdırlar. Öyle şanslıdırlar ki hayatları boyunca kendilerine payanda olacak ve kullanılacak birilerini muhakkak bulurlar.



Allah, bazı insanlara ömürleri boyunca mal, mülk, unvan ve makam ihsan eder, ama onlara verilen bu nimetleri idrak edecek akıl, fikir, feraset ve kadir-şinaslık vermez.



Hayatları boyunca kendilerini hep ‘büyük’ ve ‘bilgili’ ve ‘muktedir’ sayan bazı insanlar, problem çözme savaşında iken, zaman gelir, problemin bizzat kendisi haline gelebilirler.



Âdemoğlu tarafından insanlara yapılabilecek en büyük âdilik ve çirkinlik, pozisyon, unvan ve statülerine bakarak, kendilerini hep ‘büyük’ görmek ve diğer insanlara ‘tepeden’ bakmaktır.

Yaşı kemâle ermiş, saçı-sakalı kırarmış, ununu elemiş ve eleğini duvara asmış insanların, her nedense ve her ne hikmetse, yapılacak (!) işleri, hayata henüz yeni başlayan gençlerden çok daha fazladır.



Sâbık, sâkıt ve mütekait olup hiç bir baltaya sap olamayan bazı zevatın, sık sık Karasaray’daki Nev Zât Balta’yı ‘sap olma’ ziyareti yapmaları, onların itibarlarını kurtarıp sâkıt, sâbık ve mütekait olmalarını ortadan kaldırmaz.



Katırın, eşek ve attın birleşmesinden olduğunu, kurt köpeğinin kurt ve köpeğin birleşmesinden doğduğunu bilen bazı insanlar, devekuşunu da, deve ile kuşun birleşmesinden meydana geldiğini sanıyorlar! Ne büyük bir bilgi!



Dünyanın fizikî olarak en pis ve en kirli işi kanalizasyon temizleme ve insanların attıkları çöpleri toplama işidir. Ancak dünyanın en temiz kazancı, miktarı ne olursa olsun, kanalizasyon temizlikçileri ile çöp toplayıcılarının kazançlarıdır.



Şu fâni âlemde ‘bedava’ yani ‘Allah rızasını kazanmak’ ve ‘ülke ve halkına hizmet etmek amacıyla’ çalıştığını (!) lânse edip çalışanlardan daha fazla aylık alan nice insanlar vardır, ama onlar kendilerinin hep bedava-meccanen ve ‘Allah rızası için’ çalıştıklarını hizmet ettiklerini sanırlar.



Her ülkenin ‘gözbebeği’ kurumlarından olan Fen Mektepleri’nin bazılarında, her sabah ve her akşam kendi sorumluluğu altındaki memurların önünde ‘iman tazeleyip’, öğretim üyelerinin dedikodusunu yaparak ‘yönetici’ olduğunu zannedenler vardır da kimse farkında olmaz! Ya da öyle zannedilir!



Şu garip ülkemde, bazı Dâr’ül Fünûn’larda, hiç bir ilmî çalışma yapmadığı, başkalarının yazdığı yayınlara adını yazdırarak, ‘ en çok neşriyat yapan ilim-adamı’ ödülü alan idareci hocalar, bunları kimsenin bilmediğini sanarak kendilerini avutmaktadırlar. Ah benim garip memleketim… Boş yere uğraşma!… Bu kalite ile seni ne YÖK, ne YOK, ne KÖY ve de ne ŞEHİR adam edemez.



Her ülkenin ekonomik ve teknolojik olarak kalkınmasını temin etmede önemli araçlardan olan yükseköğretim kurumlarının bazılarında, kronik bir problem haline gelen ‘Yaz Okulu’ uygulamasında, derslerin büyük çoğunluğunu kendi üzerine alıp rezerv koyduktan sonra, ‘bu kadar derse ben nasıl girerim? ‘ diyerek asistanları derse sokan ve ders ücretini afiyetle yiyen yönetici (!) öğretim üyelerinin hâllerini nasıl değerlendirmek gerek? Bunu kimse bilmez ya da bilmez görünür! Yaşasın devekuşları!



1000 yıl sürmesi öngörülen ancak milletten yediği yumruk darbesi ile 10 yıl bile dayanamayan meşhur despot 28 Şubat Rejimi’nde ‘mağdur’ olduğu halde, rejim sonrasında normalleşme başlayınca kendisine sadece küçük bir makam verildiğinde, kendine yapılanları unutan, empati duygusundan yoksun, mesai arkadaşları öğretim üye ve elemanlarına konuşma hakkı bile vermeyen, saç-sakal bırakıp sesli zikir çekmeyi ‘Müslümanlık’ zanneden, bazı yakınlarının vasıf ve niteliklerine bakmadan huzuruna buyur eden ve kendini ‘allâme-i cihân’ sanan anlı şanlı unvanlara sahip öğretim üyeleri, uygulamalarını kimselerin görmediğini ve bilmediğini sanarak ‘devekuşu politikası’ gütmektedirler. Ahh Zavallılar ah!



Hâsılı vel kelâm:

Allah hiç kimseyi, bilmediği halde bilmediğini bilmeyenlerden etmesin.

Allah, hiç kimseyi ‘adamlık’tan çıkarıp devekuşlarına benzetmesin.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 71
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 299
Toplam Tekil 4079078
IP 3.131.110.169






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap