BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



AKP’DE RAHATSIZ OLAN



MİLLETVEKİLLERİ ÇOĞALIYOR…



İktidar partisi AKP içinde zaman zaman çatlaklar olmuyor mu? Oluyor hiç kuşkusuz. Ancak, son günlerde bu rahatsızlıkların ve çatlakların giderek daha da artmakta olduğunu görüyoruz. Bunlar, genellikle terörle mücadelede Başbakan’ın yanlışlarına, dış politikada Suriye’deki çıkmaza dikkat çekiyorlar. Her ne kadar çatlak sesler ortaya çıkmamakta direniyorlarsa da, bu rahatsızlıkların ilerleyen zaman içinde parti içi sıkıntıları beraberinde getireceğini şimdiden görebiliyoruz.



Geçenlerde Türkiye Gündemi’nde Yücel Tanay’ın bir yazısı vardı. Bu yazıda, AKP içinde iyiden iyiye rahatsızlığı artan MHP kökenli milletvekillerinden söz ediliyor ve “ 40 MHP kökenli milletvekili MHP’ye mi geçiyor?” diye soruyor. AKP içindeki milletvekillerinin giderek rahatsızlığının artmaya başladığına dikkat çekiyor.



MHP’LİLER YUVAYA MI DÖNÜYOR?



Biz, önce bu yazıya bir göz atalım:



“ Kulislerde kısık sesle söylenen bir başka olay var ki, asıl kulis bombası olarak değerlendirmeyi bu olay hak etmektedir. Henüz genel seçimlere iki yıldan fazla bir süre var, ama AKP’de 3 dönemdir milletvekili olanlardan siyasete milletvekili olarak devam etmek isteyenlerin sayısı oldukça çok. AKP tüzüğü bu konuda önlerindeki en büyük engel. Şu an, bu isimlerden bazıları sessizce beklemede. Eğer, AKP tüzüğünde Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra değişiklik yapılmaz ve milletvekilleri engellenirse kendilerine siyaset yolu çizmek isteyenlerin sayısının epey olduğu konuşulmakta. Örneğin, MHP’ye geçmek bu siyasi yollardan biri. Dediğimiz gibi kısık sesle konuşulan konu Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra daha yüksek sesle konuşulacaktır. Şimdiden bizden demesi.”



Zaten ortada görünen tablo da bu görüşleri doğruluyor:



Erdoğan sonrası AKP’nin geleceği önemlidir. Partinin başına kim gelecek, parti içindeki milletvekilleri eskisi gibi lidere bağlı kalacak mı, kopmalar yaşanır mı, MHP kökenliler yuvalarına döner mi? Bunları zaman içinde göreceğiz. Ancak, görünen o ki, şimdiden parti içindeki görüş ayrılıkları ve rahatsızlıkları tavan yapmaya başlamıştır.



ANADİLDE SAVUNMA ÇATLAĞI



AKP içinde, anadilde savunma çatlağının da var olduğunu biliyoruz. Bazı AKP’li milletvekililer bundan son derece rahatsızlık duyuyor. Aynı şekilde, AKP içindeki Kürt kökenli milletvekillerinin de rahatsızlıklarını giderek büyüdüğüne dikkat çekelim.



AKP içinde rahatsızlığı artanlar, sadece milletvekilleri ile de sınırlı sayılmaz. Çekindikleri, şimşekleri üzerine çekmekten korktukları için seslerini yükseltemiyorlar. Çokları da “Adımız geçmesin” diyerek konuşuyor. Bu da parti içinde de herkesin bir türlü sindirilmiş olabileceğini gözler önüne seriyor.



Geçenlerde Sözcü’ye konuşan bir hukukçu AKP milletvekilinin ana dilde savunma konusunda söylediği şu sözlerin de altını çizelim:



“ Ana dilde savunma hakkı için yasa değişikliğine gerek yok. Bu talepler devlete baş kaldırı, kalkışmadır. Mahkemelerde Türkçe bilmeyen bir kişi için zaten tercümen uygulaması var. Hangi davada dil bilmediği için insanlar savunma, müdafaa yapamadı? Yıllardır mahkemelerde tercüman uygulaması zaten uygulanıyor. Bazı kişiler “hak isteriz” diye açlık grevine gidiyor ve bunun karşılığında yasal adım atılıyorsa oraya dikkat etmek lazım. Yasada engel olmamasına rağmen ana dilde savunma hakkı istemek devlete başkaldırı, kalkışmadır. Şimdi açlık grevini bitirmek için yasal bir adım atılıyor. Yarın, iki ay sonra başka bir hak iddiası ile yeniden grev başlayınca ne isteyecekler? Ne vereceğiz? Başbakanımızın da dediği gibi, istekleri hiç bitmiyor. Türkiye, üç-beş kişinin isteği doğrultusunda hareket etmemelidir. Yoksa geri adım atamayacağımız noktaya götürürler.”







Bazı milletvekilleri ve AKP’lilerle biz de görüşüyoruz. Açık biçimde ifade etmeseler bile sıkıntılarını hissedebiliyoruz. Açıklamaları ve vücut dilleri içinde bulundukları sıkıntıları ortaya koyabiliyor. Bazıları ise adlarının yazılmaması kaydı ile yukarıya aldığımız sıkıntıları ortaya koyuyorlar. Bazılarının ise büyükşehir yasası ile ilgili sıkıntıları halen atlatamadıklarını da burada altını çizerek vurgulayalım.



Milletvekillerindeki bir başka sıkıntı da Başbakan Erdoğan’ın giderek sertleşen ve uzlaşmasız bir tutum sergilemesi ve “tek adam” olmaya doğru bir yola girmesi olarak da gösterilebilir. Dikkat edin, cumhurbaşkanlığı konusunda Başbakan Erdoğan’ın önünde hiç de beklemediği birçok sorun ve pürüz çıkabilir. Önümüzdeki günler içinde dengelerin çok değişebileceği görüşü içindeyiz.