BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



KKTC’YE UYGULANAN AMBARGO



BÜYÜK HAKSIZLIKTIR…



KKTC’ne uygulanmakta olan uluslararası ambargonun kırılıp, kaldırılması yolunda yapılan çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Kıbrıslı Türk İş Adamları Konseyi ( TİAK ) ile Türkiye İş Adamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) arasında İstanbul’da bir dizi görüşme ve anlaşma ile yavru vatan üzerindeki ambargonun kırılması konusunda önemli bir adım daha atılmış oldu. Öncelikle böyle bir girişimi olumlu bulduğumuzun altını çizelim.



Biz, KKTC ile ilgili yazdığımız yazıların büyük bölümünde uygulanan uluslar arası ambargo konusunda değinip, bunun mutlaka kırılıp, kaldırılması gerektiğini savunduk. Özellikle de Türk Dünyası’nın, Arap Ligi’nin buna öncülük yapmasını istedik. Bu konuda Kıbrıslıların da, sivil toplum kuruluşlarının da çaba göstermesi gerektiğini anımsattık. Bu konuda yapılan ve yapılmakta olan çalışmaları takip ediyoruz ancak çok açık ifade edelim, yeterli bulmuyoruz. Daha önemli ve kararlı adımların atılması gerektiğine inanıyoruz.



BU AMBARGO HAKSIZLIKTIR



Bir defa, yavru vatana uygulanan ambargo çok büyük haksızlıktır, dış dünyanın çifte standardıdır. Turizm ve tarımda çok büyük ataklara kalkışan, önümüzdeki yıllarda daha da önemli projeleri hayata geçirecek olan KKTC’nin gelecekte kabına sığmayacağını görüyoruz. Türkiye ile olan ilişkilerin, diğer Türk dünyası ve Araplarla da sağlanması ile KKTC, haksız uygulamalardan kurtulacak, nefes alacaktır. Bu konuda, özellikle sivil toplum kuruluşlarının buna öncülük etmesi kaçınılmazdır.



Geçenlerde de yazdık. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, bölgede nitelikli, çağdaş donanımlı, doktor kadrosu ile dikkat çekici ve özellikle de sağlık turizminde öncülük edebilecek donanımlara sahip bir kuruluş olarak dikkatleri çekiyor. Ard arda açılan ve yenilenen 5 yıldızlı tesisleri ile turizmde göz kamaştıran KKTC, Türkiye’den adaya gelecek olan su ile daha başka bir hayat bulacak ve üniversiteleri ile de bu varlıklara zenginlik katacaktır.



Konuyu bu çerçevede ele alıp değerlendirdiğimizde TUSKON ile TİAK arasındaki işbirliğini önemsiyoruz. Bu anlaşma, iki ülke iş adamları arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere ivme kazandıracaktır. KKTC üzerinde uygulanan uluslar arası ambargonun kırılmasında etkili olacaktır. TUSKON, özellikle üçüncü dünya ülkeleriyle yapılan ticari faaliyetlerde TİAK’ı ön plana çıkaracak. Bu sayede TİAK, hem iş ağını genişletip, hem de KKTC’nin uluslar arası alanda daha yakından tanınmasını sağlayacak.



SIKI BİR İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR



TUSKON’a bağlı dernek ve federasyonlar da var. Bu anlaşma ile bu dernek ve federasyon yetkilileri KKTC’ni ziyaret edecek, işbirliği fırsatlarını değerlendirecek, KKTC’nin elinden tutarak, daha iyi yerlere gelmesinde de öncülük edecek. Burada, önemli olan, bu ziyaretlerde iki taraf iş adamlarının hangi konularda ortaklaşa iş yapabileceklerinin tespit edilmesi, birlikte uluslararası alanlara açılma yollarının bulunmasıdır. Bunun da gerçekleşebileceği umudu içindeyiz.



Zaten Türkiye’den EKOAVRAYA ve benzeri sivil toplum kuruluşları KKTC ile çok sıkı ilişkiler içinde bulunuyor. Yavru vatanı yalnız bırakmıyor. Uygulanan uluslar arası ambargonun kırılması ve yok edilmesinde de etkili çalışmalarda bulunuyor. Bu halkalara yenilerinin eklenmesi de hiç kuşkusuz hem sevindirici, hem de umut vericidir.



Bu çalışmalar yeter mi, kesinlikle hayır.



Türkiye, KKTC’ne uygulanan uluslar arası ambargonun kırılması ve sonlandırılmasında kararlı hareket etmek durumundadır. Bu kararlılığını önce Türk Dünyası, ardından Arap Ligi ile harekete geçirebilir. Bölgesel güç olarak biliniyoruz. Bu gücümüzü yavru vatan için, KKTC’nin geleceği için mutlak biçimde kullanmaktan kaçınmamalıyız. Zaten yavru vatandaki kardeşlerimiz de her konuşmamızda, Türkiye’nin her an yardım ve desteklerine ihtiyaç duyduklarını dile getiriyor.



TÜRK DÜNYASI VE ARAP LİGİ



AKP Hükümeti, özellikle Arap Dünyası ile iyi ilişkiler içinde bulunuyor. Bu ilişkilerin, yavru vatana yansıtılması neden sağlanamasın? Eğer, biz Arap Dünyası’nın her sıkıntısı ile yakından ilgileniyor, onlara örnek olabiliyorsak, o halde bunları niye KKTC’ye yönlendiremiyoruz?



Kardeş ülkeler, Türk Dünyası Türkiye’yi “ağabey” olarak tanımlıyor. Niye KKTC’ne uygulanan ambargo karşısında bu kardeşlerimiz Türkiye’nin yanında yer almıyor? Bunu engelleyenler mi var? Varsa bu engeller neden kırılamıyor? O zaman bizim bölgesel güç olmamız, “ağabeylik” sıfatımız ne işe yarayacak? Sadece KKTC’ndeki turizmi Araplara açmayı başarabilsek bile, çok önemli bir mesafeyi almış olmaz mıyız? Yine aynı şekilde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ni Araplara, Türk Dünyasına açabilsek, sağlık turizmini geliştirebilsek, adanın zenginliği bir kat daha artmaz mı?