İsrail’in Türkiye’ye dost olduğunu söyleyemeyiz. Her ne kadar Başbakan Erdoğan, ABD’nin güdümünde İsrail ile ilişkileri sıcak tutmaya çalışıyorsa da İsrail her fırsatta altımızı oymaya devam ediyor. Biz, bir yandan İsrail’e “one minute” derken, öte taraftan ABD’nin isteği ile Kürecik’te konuşlandırdığımız füzelerle İsrail’i İran’dan gelebilecek tehlikeye karşı koruma altına alıyoruz. Başbakan da “kayıkçı kavgası” gibi İsrail’e bazen laf yetiştirmeye çalışıp, tribünlere oynamayı sürdürüyor.

Söz İsrail’den açılmışken, bu ülkenin, özellikle Türkiye’nin düşmanları ile sıkı bir işbirliği içinde olduğunu görüyoruz. Bugün Kuzey Irak Kürt yönetimi ile her türlü ilişki içinde olan İsrail, burada peşmergeleri eğitmiş, silahlandırmış, dolaylı olarak PKK’ya da destek vermişti. Bugün de PKK’nın İsrail’den destek aldığı görülüyor.

RUMLARIN AB ÜYELİĞİ BÜYÜK HATA

Aslına bakılacak olursa İsrail, etrafımızı çeviriyor. Kuzey Irak’ta kendisine yer buldu. Şimdi de Kıbrıs Rum kesimine uzanarak Akdeniz üzerinden hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bugünkü yazımızda bu konu üzerinde duracağız.

Bilindiği gibi 1 Temmuz’dan itibaren 6 aylık dönemde AB Dönem Başkanlığını Kıbrıs Rumları aldı. Baştan bu yana Kıbrıs Rumlarının AB’ye alınmasını büyük bir hata olarak gördüğümüzü dile getirdik. Kıbrıs’ta iki toplum arasındaki müzakerelere bu dönem başkanlığının darbe vurduğunu da ekleyelim. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bu nedenle “Bu süreç içinde de Türkiye ile birlikte hareket edeceğiz” diyerek müzakerelere nokta koyduklarını söylemişti. Doğrusunu da yaptı.

Rumların kendi bölgelerinde PKK’ya yardım ve yataklık yaptığını uzun zamandır biliyoruz. Şimdilerde ise terör örgütünün İsrailliler tarafından eğitildikleri söyleniyor.

GÜNEY KIBRIS’TA PKK KAMPLARI VAR

Bu noktada Derviş Eroğlu’nıun Kıbrıs Rum kesimi ile PKK’nın ortak ilişkileri konusundaki açıklamaları bizim için önemlidir. Bir cumhurbaşkanı böylesine ciddi iddialarda bulunuyor, açıklamalar yapıyorsa bunun üzerinde de ciddiyetle durmak gerekiyor. Önce Eroğlu’nu dinleyelim:

“ İsrail, Kıbrıs Rum kesimindeki PKK kamplarında 3 bin PKK militanına askeri eğitim veriyor. Şu ana kadar eğitimden geçen 15 bin PKK’lı da Kandil’e gönderildi. “

Eroğlu’nun söyledikleri önemli ve ciddidir. Mutlaka, bu iddiaların belgeleri de vardır. İsrail’in Kandil ile bağlantılarını daha önceden belirtmiştik. Başbakan, acaba bu konuda bugüne kadar nasıl bir önlem aldıklarını neden açıklamıyor? Kandil’in ABD ve İsrail’in kontrolünde olduğu bilindiği halde niye bu noktada gerekeni yapacak adımları atmıyor?

Her şey ortada ve birçok şey de bilindiği halde İsrail’in Türkiye düşmanlığının Kıbrıs Rum ve PKK üçlüsü ile hayata geçirilmiş olmasına seyirci mi kalınacak? Biz buna bir de Kuzey Irak Peşmerge başı Barzani’yi ekliyoruz. Bu düşmanlarımızdan da yardım ve destek bekliyoruz.

Güney Kıbrıs Rum kesimi, Türkiye’nin ne kadar düşmanı varsa, hepsi ile de sıkı bir işbirliği içinde bulunuyor. Rumların, Rusya ile de ilişkilerinin boyutu küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Elde edilen istihbarat bilgilerine göre Rusya, Güney Kıbrıs üzerinden Suriye’ye silah yardımını gerçekleştiriyor.

İSRAİL-RUM İŞBİRLİĞİ ZİRVEDE

Söz Rumlarla İsrail işbirliğinden açılmışken, bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğiz: Yine KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun önemsenmesi gereken bir iddiası var. Eroğlu, geçtiğimiz aylarda Akdeniz’de gerçekleşen İsrail- Kıbrıs Rum kesimi tatbikatının Türkiye’ye karşı gerçekleştirildiğinin altını çiziyor. Güney Kıbrıs’tan İsrail’e, İsrail’den de Güney Kıbrıs Rum kesimine gemilerle silah taşındığına dikkat çekiyor, AB’nin Rumlara göz yummasının da büyük bir hata olduğunu söylüyor.

Kıbrıs Rum kesiminin hareketliliği bu kadarla sınırlı kalmıyor. Yine bir Türk düşmanı olan Ermenilere de Akdeniz’de kucak açan, birlikte hareket eden, Türk düşmanlığını körükleyen Kıbrıs Rumlarıdır. AB, bölgede bir yandan barış isterken, istikrar isterken, öte yandan Kıbrıs Rumlarını AB’ye alarak, şımartmış, bölgeyi her an patlamaya hazır bomba haline getirmiştir. Bugün, adada iki toplum arasındaki barış görüşmelerindeki süreçte bir sonuç alınamıyorsa, bunda bu yazdıklarımızın etkisi vardır.

Başbakan ve tayfası, sürekli olarak Suriye ile uğraşmayı bırakıp, asıl burnumuzun dibinde olup bitenlere bakarak, Türkiye düşmanları ile uğraşsa daha iyi bir iş yapmış olmazlar mı? Bölgeden sürekli olarak gelen şehitlerin PKK ile mücadelesinde asıl kimlerle mücadele ettiğini görmek için daha ne kadar şehit vermemizi bekliyorlar? Bu konuyu yazmaktan biz bıktık. Ancak, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun iddiaları ciddiye alınsın, gerekenler de yapılsın.