BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



GÜCÜNÜZ YETİYORSA



İSRAİL’İ DURDURUNUZ



İsrail, bölgede her yönden giderek güç kazanıyor. Bunun yanında, İsrail, etrafında kendisi için ne kadar tehlikeli ülke varsa hepsini de teker teker güçsüz duruma düşürüyor. Bu ülke için en tehlikeli isim Saddam ortadan kaldırıldı. Şimdi Suriye Devlet Başkanını aynı son bekliyor. Ardından nükleer silahlara kavuşmak üzere olan İran’a sıra gelecek. Filistinliler üzerindeki baskı ve öldürme sistemleri de aralıksız sürdürülüyor.



Ortadoğu uzmanları, gelecekte İsrail’in Türkiye için de tehlikeli bir ülke konumuna geleceğini söylüyorlar. Ancak, bugünkü AKP Hükümeti’nin İsrail ile “kayıkçı kavgası” bağlamında ortaya koyduğu politikaya kargaların bile güldüğünü söyleyebiliriz.



İSRAİL’E SES ÇIKARMIYORLAR



Başbakan Erdoğan, dişine göre bulduğu Suriye’ye karşı dayılanıyor, söylenmedik söz bırakmıyor. Neredeyse bu ülke ile savaşacak konuma geldik. Ancak, asıl sorun olan İsrail’e karşı ne yapıyor? Bugün, Müslüman toplumun en büyük düşmanı, işgalci ve nükleer silah sahibi İsrail giderek daha da tehlikeli bir konuma gelirken buna niye ses çıkarmıyor?



Her konuda her tarafa laf yetiştirmek için çaba gösteren Başbakan, söz konusu İsrail olunca sus-pus oluyor. Ara sıra dayılanması, sabun köpüğü gibi köpürmesi bugüne kadar hangi sorunu çözdü? Hani, Mavi Marmara konusunda İsrail, kendisinden beklenen hangi tepkiye olumlu yanıt verdi? Hangi konuda İsrail’in hakkından gelindi, biz buna bakarız, sonuca bakarız.



ABD, ardına İsrail’i ve AB ülkelerini de takarak, nükleer silah ürettiği gerekçesi ile İran’a karşı bir kampanya başlattı. Buna, Türkiye’yi de dahil ettiler. 17 ülke, nükleer silah yapacak diye, İran’a ambargo uygulamasına geçtiler. Bölge barışı için nükleer silah yapımına biz de karşıyız. İran’ın henüz böyle silahları yok. Ancak, İsrail’in elinde bölgeyi cehenneme çevirecek kadar nükleer silahı var. Buna niye ses çıkarılmıyor? Türkiye, İran’a tavır koyacaksa, önce İsrail’e yüzünü dönmelidir.



NÜKLEER TEHLİKE YAYILIYOR



Şimdi, nükleer silahlar konusunda yeni bir iddia ortaya atıldı. Almanya’da saygınlığı ile bilinen Der Spiegel Dergisi, “İsrail, Almanya’dan aldığı üç denizaltıya nükleer başlıklı füze yerleştirdi” haberi ile fırtınalar kopardı. İsrail ve ABD’den bazı eski bakan ve üst düzey yöneticiler ile subay, mühendis, gizli servis bilgilerine dayandırılarak ortaya atılan bu iddianın doğruluğuna da inanılıyor. Birkaç haftaya kadar da bu denizaltıların uluslar arası sularda yüzmeye başlayacağı da aynı haberde yer alıyor.



Almanya’nın Kiel Kentindeki Howaldtswerke-Deutsche Werft adlı tersanede hazırlanan denizaltılar sayesinde yüzer bir nükleer silah deposu yaratıldığı da böylece ortaya çıkmış bulunuyor. İsrail Başbakanı Netunyahu’nun, denizaltılar için Almanya Başbakanı Merkel’i arayarak teşekkür ettiği de belirtiliyor.



İsrail bir yandan nükleer gücüne güç katıyor. Diğer taraftan BOP çerçevesinde Kuzey Irak’ı etkisi altına alıyor. Öte yandan Filistin’de yaşlı, kadın, çocuk demeden öldürmeyi sürdürüyor. Müslüman ülkelerin de en büyük düşmanı olduğunu saklamıyor. Her şey ortadayken, Başbakan Erdoğan’ın İran’ı bırakıp, yüzünü İsrail’e dönmesi gerekmiyor mu? Bunu niye yapmıyor? Niye sesi çıkmıyor?



TÜRKİYE İÇİN DE TEHLİKELİ



Çok yakın bir zamanda İsrail, durdurulamayacak kadar güçlü bir konuma gelecek. Her geçen gün bu daha açık şekilde görülüyor. Eğer gücünüz varsa, İsrail’in bu yayılmacılığını, nükleer gücünü, işlediği insanlık sucunu durdurun.



Bu yayılmacı politikaların sonunda İsrail, gelecekte Türkiye için de büyük bir tehlike olacaktır. Bu zaten görülüyor. Bu konu zaten uzmanlarca da ifade ediliyor. Bu gerçekleri niye göremiyoruz? Bu tehlikenin gelecekte bizi de içine çekeceğini bildiğimiz halde niye önlemini alamıyoruz? Başbakan, asıl uğraşması gerekenleri bırakıyor, uğraşılması gerekenleri göz ardı ediyor.



Uluslar arası alanda Dünyada nükleer silahların sınırlanması ve yok edilmesi konusunda yapılan toplantılarda dikkat edilecek olursa, hep İran’a yüklenilmiştir. İsrail, nedense gündeme bile alınmamıştır. Eğer, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasının önüne geçilmek isteniliyorsa, İsrail’in nükleer silahlarının da deneteme açılması ve bunların da yok edilmesi yolunda adımların atılması gerekmektedir. Bunlar niye yapılmıyor?



Biz zaman zaman yazdığımız yazılarda “AKP Hükümeti, ABD’nin dümen suyunda gidiyor” diyoruz. Buna tepki gösteriyorlar. Uzaklara gitmeye gerek yok. Bugün İsrail ayrıcalığı ve İran üzerindeki ABD isteklerine boyun eğmek, bu söylediklerimizi doğrulamıyor mu?