BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



KKTC’NDE HEDEF YERLİ



ÜRETİCİYİ KORUMAK



Geçenlerde KKTC’nde Girne Esentepe’de 5. Uluslar arası Zerdali Festivali düzenlendi. Festivalin açılışını da KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yaptı. Festivalde birçok bakan, siyasi parti genel başkanı, bürokratlar yerli ve yabancı konuk da hazır bulundu. Bu tür etkinliklerin ve buralarda yapılan konuşmaların KKTC’nin geleceğine ışık tutacak nitelikler taşıdığını söylemeliyiz.



Festivalin iki ana hedefi vardı, bunlara göz atalım:



1.- KKTC’nin ve Esentepe’nin tanıtımına katkı sağlamak.



2.- Yerli üreticiyi teşvik etmek ve korumak.



ÜRETİCİ TEŞVİK EDİLECEK



Bilindiği gibi 2014 yılında Türkiye’den KKTC’ne su gelecek. Devrim niteliğindeki bu su, adaya adeta hayat verecek. Tarım canlanacak. KKTC zenginleşecek. Konu ile ilgili 12 Mayıs 2012 tarihinde Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği’nce Ankara’da düzenlenen KKTC Çalıştayındaki konuşmamızda geniş açıklamalarda bulunmuş ve mutlak şekilde KKTC’nde yerli üreticilerin teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini söylemiştik.



Adada çok sayıda festivaller düzenleniyor. Bunların çoğu da uluslar arası boyutta kendisini gösteriyor. Esentepe 5. Uluslararası Zerdali Festivali de bunlardan biri olarak dikkat çekiyor. Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut’un açılışta yaptığı konuşmada “ Yerli üreticiyi korumak ve zerdaliye yeniden ekonomik değer kazandırmak amacıyla 1 ay süreyle zerdali ithalatına kısıtlama kararı üreten Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına teşekkür ediyorum” diyerek KKTC’nde yerli üreticinin destekleneceği mesajını vermesi bizim için daha önemlidir. Zaten görebildiğimiz kadarı ile üreticiler teşvik, destek ve ürünlerinin pazarlanmasını istiyorlar. Bu konuda kendilerine yapılacak her türlü desteği “hayat öpücüğü” olarak görüyorlar.



KKTC toprakları hem verimli, hem doğurgan, hem de hemen her türlü ürünün rahatlıkla elde edilebileceği zenginliktedir. Bu zenginlikten üretici desteklenerek, korunak istifade edilebilir. Şimdi, görülüyor ki, KKTC devleti ile belediyeleri ile üreticileri ile elele kol kola vererek ada tarımına sahip çıkıyor.



KKTC VE TARIM SEKTÖRÜ



Festivalde Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın yaptığı konuşmadaki tespitlerinin de değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz. Denktaş “Ambargolar altındaki KKTC’nde yerli ürünleri pazarlayabileceğimiz tek yer Anavatan Türkiye’dir. Bu nedenle bir muhalefet parti olarak Hükümetin Türkiye ile serbest ticareti başlatacak her girişime destek vereceğiz” diyerek önemli bir konuyu gündeme getirmiştir.



KKTC’nde tarımın varlığını ortaya çıkaracak her türlü etkinliğin gelecekte çok daha yararlı olacağını görebilmekteyiz. Bu nedenle, artık tarım sektörü mutlak biçimde ayağa kaldırılmalıdır. Kıbrıs’ın kendisine has ürünleri daha geniş ve uluslar arası boyutlardaki etkinliklerle gözler önüne serilmeli ve tanıtımı yapılmalıdır. Esentepe Belediye tarafından yapılan Zerdali Festivali, bunlar için somut bir örnektir.



KKTC’nde çok daha önemli tarım ürünleri elde ediliyor. Bunlar tanıtılamıyor, pazarlanamıyor, çoğu kez de elde kalıyor. Ya da yapılan tanıtımlar yetersiz kalıyor, hedef tutturulamıyor. Biraz da bu konulara profesyonelce bakmak gerekiyor. Özellikle Türkiye’den suyun gelmesi ile birlikte, bu konuların daha ciddi biçimde ele alınması kaçınılmaz olacaktır.



EROĞLU”AMBARGO KALKMALI”DEDİ



5.Uluslararası Esentepe Zerdali Festivali’ne katılan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, daha çok siyasi mesajlar vermiş ve iki toplum arasındaki müzakerelerdeki son duruma da değinmiştir. Eroğlu’nun festivalde yaptığı konuşmasını özetleyerek sizlerle paylaşıyoruz:



“ Rum tarafı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden vaz geçmemek ve halkının haklarını korumak adına yıllardır hiçbir anlaşmaya yanaşmamaktadır. Menfaatlerine olan Annan Planı’nı bile kabul etmiyorlar. Müzakereleri halktan aldığım destekle gerçekleri ve halkın beklentilerini bilerek sürdürmekteyim. Müzakere masasındaki asli görevim Kıbrıslı Türkler ve KKTC Devletinin haklarını korumak ve bir anlaşma oluncaya kadar bu devleti dünyaya anlatmak olacaktır. Tek tarafın isteği ile anlaşmaya varılamaz. En iyi örnek de Annan Planı’dır. Her zaman masadan kaçan Rum tarafı olmuştur, ancak masadan kaçan ve uzlaşmaz taraf olarak da bizi suçlamışlardır. Rum tarafının bu şımarıklılığına artık son vereceğiz. Avrupa Parlamentosu’ndaki partilerin yetkililerine Kıbrıs Türk halkı müzakere masasında, ambargolar altında tutulduğu, dünya tarafından tanınmadığı sürece Rumların anlaşmaya yanaşmayacağı uyarısında da bulundum. AP Parti Başkanlarına çağrıda bulunarak” Haksız yere üye yaptığınız ve görüşmeler esnasında Rum’ların uzlaşmazlığına katkı koyan sizler artık ambargoyu kaldırarak, Rum’lara bazı mesajlar vererek onları çözüme motive etmelisiniz” dedik.