ELEŞTİRİ, TAHAMMÜLSÜZLÜK, ÖVGÜ - Prof. Dr. Nurullah AYDIN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









ELEŞTİRİ, TAHAMMÜLSÜZLÜK, ÖVGÜ - Prof. Dr. Nurullah AYDIN
Tarih: 28.03.2012 > Kaç kez okundu? 3356

Paylaş


Eleştiri için eskiden tenkit derdik. İkisi de aynı şeydir. Fakat bu kelimeler zaman içinde yol alırken birçok kaza geçirmiş ve anlamlarının bir yanını yitirmiş kelimelerdendir.







Nedir bunlar?



Eleştiri veya tenkit, bir insanı, bir grubu, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla incelemek, araştırmaktır.







Bazılarının zannettiği gibi eleştiri veya tenkit açık aramak, kusur kovalamak veya düşmanlık mıdır? Asla!







Eleştiri doğruyu ve yanlışı delilleri ile araştırmak ve bulunanı ikna edici seviyeli bir dille ortaya koymaktır. Bunun sevgi ve yergi ile alakası yoktur. En azından olmamalı. İnsan sevdiğini de eleştirebilir, sevmediğini de.







Yazılarımı eleştirseler de olumlu veya olumsuz buldukları yanlarını gerekçeleri ile ortaya koysalar. Acı olan alakasız konularda suçlamalardır. Değersiz insanların seçtiği gerçe dışı suçlamalardır.







Eleştiri demek, ille de olumsuz yanları ortaya koyarak olumlu yanları gizlemek demek de değildir. olumlu yönleri de göstermek ve tebrik etmek de bir eleştiridir.







Ortaya bir eser koyan istese de istemese de eleştiriye açık olmalıdır. Eleştiriden korkmak, kimilerini eser vermekten alıkoyarmış, bunun acı örnekleri tespit de edilmiş. Aman ne kadar da yanlış bir düşüncedir bu.







Aksine eleştiri; insanı daha çok ve ciddi çalışmaya, daha güzel eserler ortaya koymaya, yaptıklarını daha titiz yaparak daha kalıcı olmaya teşvik eder. Bu açıdan ciddi eleştiriler olumlu ve faydalıdır.







İşte görüyorsunuz, bizim yazıların altında aynı yazıya severek katılanlar da var, yanlış bularak katılmayanlar da. Bazen hiç kastetmediğimiz manalar ve hükümler çıkaranlar da.







Biz sık sık söylüyoruz, yeter ki hakaret olmasın, hepsine açığız. Hepsine verilecek cevabımız da olabilir, ama çoğunu tatlı bir tebessümle susarak karşılıyoruz Bazen şimdi olduğu gibi toplu cevaplar da veriyoruz. Tek arzumuz, alay ve aşağılama olmasın. Çünkü bunlara cevap vermek, ikinci kez üzülmekten başka ne yarar sağlar ki?







Şimdi şunu soralım: Bugün işlerini beğendiğimiz ve övdüğümüz kimi insanlar, yarın yanlış yaparlarsa ve biz de buna binaen onları yanlış bulur ve tenkit ederek eleştirirsek, bu bir çelişki midir? Bunun için dün övüyordunuz, şimdi niye yeriyorsunuz, denilebilir mi?







Hayır! Bu ne kadar basit bir düşüncedir.







Sonra iyi niyetlerine inandığımız ve sevdiğimiz kimi insanlara sırf bazı işleri yanlış yaptılar diye düşman mı olalım? Ya da insanımıza ve kutsal değerlerimize savaş açmış birileri şimdi bir iki iyi iş yaparlarsa, bu işlerine iyi demeyelim mi? Veya sürdürdükleri düşmanlıklarını unutarak onlara dost mu olalım?







Böyle bir şey olabilir mi?



Siyasette de durum böyledir. Bir partiye oy verilirken zaman, zemin, şartlar, imkanlar, getiriler, götürüler, karşı görüşün durumu, gücü, verebileceği zararlar, konjonktür, dünya şartları dengeler ve pazarlıklar gözetilebilir.







Toplum ve devlet yaşam büyük kurumlardır ve içlerinde her kesimden birlik olmayabilir. Hele Türkiye gibi derin güçlerin etkin olduğu ülkelerde kimlerin aday kontenjanları ve veto hakları vardır. okuduklarımız, duyduklarımız, yaşadıklarımız nice gerçekler vardır.







Şimdi böyle bir ortamda her iyi yapana iyi veya her yanlış yapana kötü demek çare midir? Veya şartlar gereği tekrar destelemek mecburiyetinde kalmak, kendine ihanet etmek midir?







Bence değildir. Bazen bünyenin hastalığının tedavisi için acı bir ilacı içmek zorunda kalabilir insan. Çaresizlik böyle bir şeydir…







Atalar; büyük lokma yut, büyük söz söyleme, demişler.







Sevgilerimiz de, yergilerimiz de ilkeli, ölçülü ve dengeli olmak zorundadır. Yoksa utanabilir insan.







Günün Sözü: Sevgi için çaba gerekir, çaba gösterilmeyen sevgi yeşermez.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 44
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 732
Toplam Tekil 4079510
IP 3.17.203.68






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.001 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu