KİMDİR BU DİASPORA ERMENİLERİ? - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









KİMDİR BU DİASPORA ERMENİLERİ? - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 29.01.2012 > Kaç kez okundu? 2905

Paylaş


Yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cür’et alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekte idiler.- Gazi Mustafa Kemal Atatürk-Nutuk(1927)



1915’de Osmanlı Devleti tarafından soykırıma uğradığı iddialarını canlı tutarak Türkiye dışındaki Ermenileri tek hedef istikametinde yönlendiren diaspora Ermenilerinin faaliyetleri bugün dış politikamızı olumsuz etkileyebilecek bir seviyeye ulaşmıştır.



Diaspora kelimesi aslında Yahudiler için kullanılan bir terimdir. Ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen Yahudileri tanımlamak için kullanılan bir kavram olmasına rağmen, “kopuntu” anlamındaki Diaspora kelimesi 20.yy ortalarından itibaren yurtdışındaki Ermeniler anlamında da söylenmeye başlamıştır. Günümüzde Türklere karşı yurt dışındaki Ermeni faaliyetlerini organize eden ve Ermenistan dış politikasını yürüten bir kuruluşa dönüşmüştür.



Bugün dünya Ermenilerini birbirinden kopuk üç ayrı kategoride görmekteyiz. Bunlardan birincisi, 1991 yılında SSCB’den ayrılan bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti topraklarında yaşayanlardır. Tamamen kapalı ve dışa bağımlı ekonomi sistemi içinde son derece fakir durumdaki Ermenileri temsil ederler.



İkincisi, bin yıldır Anadolu topraklarında yaşayıp bugün yine Türkiye topraklarında kalan Ermeni yurttaşlarımızdır.



Diğeri ise geçen yüzyılın başlarında Osmanlı Devletinden dünyanın dört bir yanına dağılan Diaspora Ermenileridir.



Bu üç grubun yaşantıları ihtiyaç ve beklentileri birbirinden çok farklıdır. Diaspora Ermenileri birbirinden çok uzak ve ayrı ülkelerde yaşamalarına rağmen bunları birbirine bağlayan tek fikir, Türk düşmanlığı ve geçmişte yaşandığı farz ve kabul edilen soykırımın intikamının alınmasıdır.



Bulundukları ülkelerde ciddi bir kimlik bunalımı içinde olan ve yaşadıkları yabancı toplum içinde yer tutma mücadeleri veren Ermenileri bir arada tutmak için tek yol ortak tarihi geçmişte atalarının yaşadıklarına inandırılan soykırım safsatasıdır. Bu psikolojiyi çok iyi değerlendiren küresel güçler; birbirinden binlerce kilometre uzaklıkta yaşam mücadelesi veren Ermeni toplumunu Türk düşmanlığı ortak fikrinde birarada tutabilmiş ve değişik yerlerden ve yönlerden ayni hedef doğrultusunda hareket etmeleri başarısını göstermişlerdir.



ABD başta olmak üzere Fransa, İngiltere ve Almanya dâhil AB içinde söz sahibi olabilecek bir ortam oluşturan Ermeni Diasporası, Türkiye’nin dış politikasını doğrudan etkileyebilecek faaliyetlerde bulunmaktadır.



1 inci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devletinin Kafkasya, Suriye ve Çanakkale cephelerinde yoğunlaşmasıyla içerideki asayişsizlik durumundan yararlanan Ermeni terör gurupları dış güçlerin de etkisiyle düşmana karşı savaşan Osmanlı ordusunun harekâtını güçleştirmek için her çeşit engellemeleri yapmış, bir kısmı düşman safına katılmış ve masum halka silahlı saldırıda bulunmuştur.



Artan terör eylemleri sonucunda Osmanlı Devleti 30 Mayıs 1915 tarihinde aldığı tehcir (göç) kararıyla ayaklanma çıkaran Ermenileri, savaş bölgeleri çevresindan alarak yine Osmanlı sınırları içerisinde olan Suriye bölgesine nakletmiştir.



Osmanlı Devleti savaştan sonra 4 Ocak 1919’da tehcire tabi tutulan Ermenilerden isteyenlerin tekrar eski yerlerine dönebileceği kararını almıştır. Bunların bir kısmı eski yerlerine döndü. Büyük bir kısmı da daha iyi hayat şartlarına kavuşacağını düşünerek ABD, Fransa, Brezilya, Arjantin, Avusturalya, Hindistan, İran ve Rusya'ya göç etti.



1915-1920 yılları arasında Avrupa'ya göç edenlerin meydana getirdiği gruplaşma, yabancı bir ülkedeki yalnızlık duygusu, akrabalık ilişkileri, kader birliği gibi etkenler Anadolu dışında yaşayan Ermenileri bir araya getirmiş ve bugünkü Ermeni Diasporası oluşmuştur.



Diaspora Ermenileri ilk defa Lozan Konferansı öncesinde bir araya gelerek “Ermeni Milli Heyeti”ni oluşturmuşlardır. Bu heyet, halen devam eden Ermeni iddialarını ortaya koymuştur. Bilahare bu iddialarını hayata geçirmek amacıyla konferansın hazırlık safhasında İngiltere, Fransa, İtalya, Yugoslavya ve Yunanistan'daki Ermenilere mektuplar göndererek ittifak oluşturmaya, Türkiye toprakları üzerinde talep ve iddiaları bulunan çeşitli topluluklarla işbirliği yapmaya çalışmıştır. Lozan Konferansı esnasında Ermeniler lehine hareket edebilecek bütün kurum, kuruluş devlet ve kişilerle irtibat kurmaya çalışmış her türlü yol ve yöntemi aramış ve hatta Türk heyeti ile bir araya gelebilmek için büyük çaba harcamışlardır.



Lozan Konferansında isteklerine ulaşamayan Ermeni Diasporası kendi içinde dayanışmasını devam ettirmiş, fakat 1965 yılına kadar Türkiye aleyhtarı önemli bir eylemleri olmamıştır. Diaspora, 1965 yılında soykırımın 50 nci yılı olarak büyük etkinliklerle gündeme gelmiştir. Bu andan itibaren faaliyetler “Büyük Ermenistan’ın kurulması”ve “Türklerin Ermeni toplumunu soykırıma tabi tuttuğu” gerçeğinin dünya kamuoyunda kabul ettirilmesi istikametinde yönlendirilmeye başlanmıştır.



Türkiye'nin 1952 yılında NATO'ya girmesi üzerine Diaspora Ermenileri Ruslarla yakınlaşmaya başlamıştır. 1973’den itibaren Los Angeles Konsolosluğuna saldırı ile Ermeni Diasporası bu defa terör olayları ile gündeme gelmiştir. 1973-1984 yılları arasında Ermeni terör örgütleri 42 Türk diplomatını şehit ederek sesini duyurmuştur.



Türkiyenin karşı tedbirleri ile 1984’ten itibaren sesi tamamen kesilen Ermeni Diasporası, Ermenistan'ın 1991’de SSCB’den bağımsızlığını kazanmasıyla yeniden ortaya çıkmıştır. Diasporanın bugün uyguladığı politikalar, bulundukları ülke yönetimlerini etkileyerek soykırım iddialarını kabul etmelerini sağlamak ve bu sonunda Türkiye üzerinde baskı kullanılarak bazı özel yaptırımlar elde edilmesi yönünde devam etmektedir.



Ermenistan'ın 1993'de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesini işgâl etmesiyle Diaspora Ermenileri kendi aralarında önemli ölçüde saygınlık kazanmıştır. Karabağ’ın işgâli konusu Türkiye-Ermenistan ilişkilerini olumsuz etkileyen huuslardan biridir. Aslında Azerbaycan topraklarının fiilen işgâli, Ermenistan'ın AGİT'e ve Avrupa Konseyi'ne üyelik yükümlülükleriyle de çelişmektedir.



Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan 1998’de Ermeni Soykırımının uluslararası platformda tanınmasını devletin dış politika öncelikleri arasına almıştır. Ayrıca Türkiye ile karşılıklı olarak toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığını teyit eden bir protokolü imzalamayarak uzlaşmaz politikasını sürdürmüştür.



Diaspora Ermenileri, 1915 tehcir olayının 90’ıncı senesi olan 2005'te özellikle ABD'de yaşayan zengin iş adamları ve sanatkârların desteği ile çeşitli etkinlikler yaparak ve bu etkinlikleri basın yolu ile yayarak ezilen ulus imajını yaratma çabası içinde görülmüştür. Bu arada Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakereleri öncesinde Ermeni sorununu gündemde tutmayı başarmışlar ve pek çok ülkenin desteğini almışlardır



Diaspora örgütleri başta eğitim, sağlık, din hizmetleri ve politika olmak üzere birçok alanda faaliyet göstermektedirler. Ermeni Diasporası soykırımı tanıtma faaliyetlerinde Yahudi soykırımına benzer bir Ermeni soykırımı üretmeye çalışmakta ve 1915 olayları üzerinden Türkiye'ye dönük Tanıma, Tazminat, Toprak gibi kazanımları hedef almaktadır.



Ermeni Diasporası, yoğun çalışmalar sonucunda Arjantin, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Lübnan, Rusya Federasyonu, Slovakya, Uruguay, Yunanistan ve Polonya olmak üzere 17 ülkeye “Türklerin 1915 yılında Ermenilere soykırım yaptığını” resmen kabul ettirmeyi başarmıştır.



Bugün Türkiye'nin üzerine atılan sözde soykırım meselesi her ne kadar asılsız kaynaklara dayansa da Türkiye için uluslararası ilişkilerde bir imaj kaybına sebep olmuştur. Ayrıca Türkiye'nin dış politikasını da sürekli baskı altında tutmaktadır. Türkiye'ye psikolojik harp uygulayan ülkelerin eline kullanılacak propaganda malzemesi vermektedir.



Ermeni Diasporası son büyük başarısını Türkiye-AB ilişkilerinde göstermiştir. AB, Türkiye’ye iki dayatmada bulunmuştur. Bunlar, Türkiye'nin AB'ye girmesi için Ermeni Soykırımını tanıması ve Türkiye'nin Ermenistan'la sınır kapısını açmasıdır.



Ermeni örgütlerinin çalışmalarına baktığımızda ve bugüne kadar elde ettikleri gelişmeler incelendiğinde genel strateji olarak belirledikleri hareket tarzlarını şu şekilde özetlemek mümkündür;



- Bilimsel araştırmalar ile Ermeni tarihinin aydınlatılması,



- Sosyal dayanışma ile Ermeni örfleri, adetleri ve kültürünün geliştirilerek Ermenilik benliğinin yaşatılması,



- Dünya Ermenileri arasında Türk düşmanlığının yaygın hale getirilmesi,



- 1915 Ermeni Tehciri uygulamalarının ve 1920 Sevr Antlaşması'nın tahrif ve istismarı ile Türkiye'den toprak ve tazminat talebinde bulunulması,



- Gelişen kitle iletişim araçlarından yararlanarak dünya kamuoyuna etki etmek amacıyla Türkiye aleyhinde çok yönlü ve sürekli propaganda yapılması,



- ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere dünya kamuoyunun Ermeni meselesine sahip çıkması için parlamentolar üzerinde siyasi baskılar yapılması,



- Uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimde bulunularak bu kuruluşların yönetim kadrolarının Türkiye aleyhinde harekete zorlanmasıdır..



Türkiye aleyhinde sürdürülen Ermeni propaganda faaliyetlerinde yazılı ve görsel medya, film ve fotoğraf sergileri, açık oturumlar, konferanslar, seminer ve paneller, gösteri yürüyüşleri yapılması, anıtlar dikilmesi gibi aktiviteler sürdürülmektedir.



Ermenilerin, zararlı faaliyetlerini plânlama ve icra edebilme açısından bazı ülkelerde daha çok imkân ve uygun ortam buldukları görülmektedir. Ermeni propagandasının ve Türkiye aleyhindeki faaliyetlerin sürdürüldüğü ülkeler açısından konuya yaklaştığımızda bu ülkelerde şu ortak özellikler bulunmaktadır;



- Politik kişi ve kuruluşları imrendirecek yeterlilikte Ermeni nüfusuna sahip olunması,



- Yasaların Ermeni örgütlenmesine imkan vermesi,



- Bulunulan ülkede Ermeni sorununa sempati duyulması, Ermenilerden çok yönlü çıkar ve yarar sağlanabilecek bir ortam olması ve o ülkenin Türkiye’ye karşı duyarlı bir politika izlenmesi,



- Dinsel birliğin kullanılması ve ruhanilerin Ermeni tezi yönünde çaba göstermesi,



- Politik yapıda Ermeni kökenli kişilerin yer almasıdır..



Sonuç olarak denilebilir ki; Diaspora Ermenileri doksan yıllık bir reaitedir. Bunlar, geçen doksan yıl içinde Türkiye’ye açtığı savaşı bitmeyen bir hınç ile sürdürmektedirler. Bulundukları ülke yönetimlerini ve geniş bir kamuoyunu etkilemeyi başarmışlardır.



O halde bizim yapmamız gereken bu grupla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini bulup uygulamak olacaktır. Doğal olarak bu mücadele bütün dünya coğrafyasını kapsadığından kolay olmayacaktır.



DR. Tahir Tamer Kumkae



http://www.kumkale.net



http://kumkale.wordpress.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 61
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1580
Toplam Tekil 4078308
IP 18.221.15.15






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu