İKTİSATÇILARIN PARAYLA DANSI - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









İKTİSATÇILARIN PARAYLA DANSI - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Tarih: 24.01.2012 > Kaç kez okundu? 3151

Paylaş


Dostlarım bana zaman zaman iktisadî konularda da yazmamı tavsiye ediyorlar. Hatta Dekan bir Öğretim Üyesi dostum, gönderdiği bir mesajında şöyle diyordu: “Bir gün şu iktisadın ve iktisatçıların şiirini de yazmaya başlarsanız şaşırmam…”. Ben de onları kırmak istemiyorum. Gerçi yazacağım ‘şiir’ değil, ama onlar bunu ‘şiir’ kabul etsinler… Belki ileride ‘şiir’ de yazılır, kim bilir… Bu hafta internette dolaşan ve bana bir dostumun gönderdiği bir fıkra üzerinde, biraz değişiklik yaparak ve bazı kavramları değiştirerek aşağıda sunuyorum:



Yer: Garibistan ülkesi…



Mevsim kış…



Aylardan Ocak…



Yazlık bir tatil beldesi…



Bu beldede küçük bir kasaba…



‘Garipçik’ isimli bu kasabada zaman ve hayat durmuş gibi…



‘Sezon harici’ olduğu için, ekonomik hayat durmuş görünüyor…



Her yer ıssız, sakin, sessiz ve kasaba bomboş…



Hafif hafif yağmur yağıyor…



Ekonomik faaliyetler iyice yavaşladığı, hatta zaman zaman durduğu için, herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar.



Kasabadaki bir otele, nereden düştüyse, şans eseri bir ‘yabancı turist’ geliyor… Gelen, ‘yerli turist’ de olabilir, ama biz onu ‘yabancı turist’ kabul edelim. Neticede turist, turisttir ve yaptığı iş gittiği yerlerde para bırakmaktır. Aynı zamanda otel sahibi de olan resepsiyon görevlisine, otelde müsait bir oda olup olmadığını soruyor ve boş oda olduğunu öğreniyor. Fiyatı 200 dolar olan odayı kendisine 100 dolara verebileceklerini söylüyorlar. O da, geldiği bu kasabada bir işi olduğunu, onu halledip otele geri geleceğini söylüyor ve resepsiyona 100 Dolar kaparo bırakıp rezervasyonunu yaptırıyor ve işini görmeye gidiyor.



Otel sahibi mutlu… Çünkü aldığı parayı hemen götürüp, yakındaki küçük markete olan 100 Dolar borcunu ödüyor. Borçtan kurtulmanın hazzını duyuyor…



Market sahibi de mutlu… Çünkü otel işletmecisinden aldığı 100 Doları, hemen toptancıya olan 100 Dolar borcunu vermeye gidiyor. Borçtan kurtuluyor.



Toptancı da çok mutlu… O da, büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet (!) veren tefeciye olan 100 Doları ödüyor…



Tefeci… O da mutlu… Çünkü faiz olarak havadan aldığı 100 Doları söz konusu otelde bir gece geçirmek için bahsedilen otele gidip bir oda kiralıyor ve otelciye ödüyor…



Ve o işte o anda turist müşteri otele gelip, kendisine rezerv edilen odasına gidiyor. Ama az sonra odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100 Dolar parasını geri istiyor. Otelci de tabiatıyla iadeyi yapıyor. Turist otelde kalmaktan vazgeçip kasabayı terk ediyor.



Kasabayı terk eden turist müşterinin bu ziyaretinden, somut olarak hiç para kazanan olmuyor… Ortada para yok…



Para geldiği gibi gidiyor… Zaten öyle değil midir, para yenmez içilmez, sürekli gezer… Dünyanın en hareketli turisti, para değil midir? O, şimdi sende, biraz sonra bir başkasında, daha sonra da bir uçak yolcusunun cebinde dünyanın bir başka coğrafyasında… Para, mekân değiştirmeyi, gezmeyi, her yere girip çıkmayı çok seven, bir sihirli nesne değil mi? Nereye girip çıktığı belli olmadığı için de belki dünyanın ‘en kirli’ turisti, yani ‘el kiri’…



Turistin gitmesiyle birlikte, sonuçta tüm kasaba borçlarından kurtuluyor…



Kişiler mutlu ve geleceğe ümitle bakıyor! İşte ‘ekonomi’ denen şey, böyle bir şey...



Demek ki: ‘Ekonomi’ denen kavram, öyle gözde çok büyütülecek, ‘içinden çıkılması’ çok zor ve ‘anlaşılması imkânsız’ ve dahi çok karışık bir faaliyet değilmiş…



Kısaca: ‘Paranın insanlarla dansı’ veya isterseniz ‘insanların parayla oyunu’ deyin… Ya da tanımları beğenmezseniz, ‘kedinin fareyle oyunu’ da diyebilirsiniz…



İşte ekonomi bu!



Kurgu veya Mizansen…



Nasıl? Ne dersiniz? Biz iktisatçıların, iyice karmaşık hale getirdikleri ‘iktisadî olay’ bu…



Olayın aktörleri alanlar (müşteriler) ve verenler (satıcılar)…



Bakın, herkes iktisatçı ve bir iktisadî faaliyette bulunuyor… Olay çok mu karışık veya çok mu kolay ve basit?



Varın artık siz karar verin!





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 70
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1699
Toplam Tekil 4078427
IP 3.15.202.4






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu