Sevgili Hocam,

İki gündür içinde bulunduğumuz 2012 yılının hepimiz için sağlıklı ve huzurlu geçmesini dilerim.

2011 yılı içinde her birimiz belki bireysel olarak çok iş yaptık ancak, ülkemiz eğitim ve bilimsel başarı anlamında ileri gidemedi dersem sanırım haksızlık etmemiş olurum.

Her yıl vicdanen kendi kendime, çalıştığım kurma, birlikte yaşadığım topluma ve nefes alıp verdiğim doğaya karşı hesap vermeyi görev biliyorum. Birey olarak üzerime düşen sorumluluğu yapabildiğim ölçüde objektif olarak yapmaya çalışıyorum. Tabii koşullar elvermediği için haylimdeki birçok şeyi de yapamadım. Bilgim ve bilincim elverdiği ölçüde sorumluluk duygusu ile başta eğitim bilim ve doğal duyarlılığa önem vermekteyim.



Her yönü ile zor geçecek olan bir yılın içinde olduğumuz bilinci ile her olaya insan ve doğa ekseninden bakmak zorundayız. İçeride ve dışarıda esen soğuk rüzgârlar aydın, sorumluluk sahibi bilim insanlarına daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Her şeyin metalaştığı, çıkar ilişkileri için her türlü yalanın yanlaşın yaşandığı bir dünyada yaşamak insan bazen zor geliyor. Bütün kirli ilişkilere ve göz boyamalara karşı, yinede umutlu, sabırlı olmak ve geleceğe güvenmek zorundayız. Hepsinden öteye bilime ve akla önem verip her sorunun çözümü olduğuna olan inancımızı kaybetmemeliyiz.

Şahsen omuzlarımızda ağır yüklerin olduğunu düşünüyorum. Yalnızca “gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” anlayışı ile gelip gitmek üniversitelik bilinci ile bağdaşmayacağı gibi toplum bizlerden sesiz kalmamızı da beklememektedir.



Bütün bir insanlık tarihinin bize öğrettiği, geleceğinin bilim, sanat ve felsefe yapmaktan geçtiğini göstermektedir. Bu gerçeği bilerek daha çok bilime önem veren bir toplum olmak için daha ciddi çalışmak zorundayız. Bilimin yeşermediği yerde ekonomik ve sosyal sorunların katmerleşeceği tarihinin bilgisi dâhilindedir. Her ortamda bilimin etkisinin hissedilmesi için ülkenin birinci önceliği eğitim ve bilim olması için çaba sarf etmek zorundayız. Yoksa her yıl sorunlarımız daha da artarak devam edecektir. Benim geçen birkaç yılda edindiğim izlenim her yıl sorunların genelde artığı yönündedir.



Umarım 2012 yılında başta özerk üniversite anlayışı olmak üzere her türlü düşünce özgürlüğü ve insan haklarının yer verildiği bir anayasa hazırlanır. Önümüzdeki dönemde üniversitelerimiz bilimsel ve sosyal saygınlık görmüş, bilimden anlayan, üniversitelik bilinci gelişmiş, liyakat sahibi yöneticiler tarafından demokratik katılım anlayışı ile ileriye taşınırlar.

Ülkemiz toplumsal olarak huzurlu bir ortama kavuşur. Ümit ederim kadınlımız daha az şiddete maruz kalır. Her gün sokakta birkaç kadın cinayeti işlenmez. Herkes terör, şiddet ve artan yoksulluktan çok yoruldu.



Umarım ülkemizin daha çevreci politikalar izler. Ülkemizin tarım toprakları ranta kurban edilmez. Endemik bitkileri ve tohumları korunur ve toplumumuz daha sağlıklı beslenir.



En büyük umudum gelecek gençlikte. Umarım artık gençlerimize gençliklerinin verdiği heyecan ölçüsünde yaklaşılır ve gençlerimiz değer görür. Beklentim üniversite gençliği ülkesinin sorunlarına daha bilinçli sahip çıkmasıdır. Üniversite hocalarımız da “toplumsal suç ortaklığı bilinci ile” ülkemizin bilim, eğitim ve toplumsal sorunlarına sahip çıkarlar. Toplumun bu bağlamda üniversitelilerden büyük beklentisi olduğu görülüyor.



Başta akıl sağlığı olmak üzere, herkesin, küçük çıkarlardan, hırslardan uzak, birlikte yaşamaya değer veren insandan ve doğadan yana yaşanabilir bir yeni yılda yaşarız. Bu bağlamda 2012 yılı hepimiz için hayırlı olur.

Saygılarımla



İbrahim ORTAŞ



2 Ocak 2012 Adana