Sen Cumhurbaşkanım ! Devletin tepesinde oturmanı Türk askerinin güvenliği ile sağlıyorsun ! Sen Başbakanım ! Türk Siyasetini ve yönetimini Türk askerinin güvencesinde sağlıyorsun ! Siz Türk Bakanları ! Hükümetinizin varlığını, bekasını sağlayan, ülke genelinde ve ülke dışında protokol ve resmi temaslarda, ziyaretlerde bulunmanızı sağlayan Türk askeridir. Sen Türk Polisi ! Senin ülke dahilindeki sulhu, barışı, güvenliği sağlamanın garantörü Türk askeriridir ! Türk savcıları, hakimleri, avukatları ! Yürüttüğünüz bir adalet, hukuk, kanun, mahkeme, ceza, infaz sistemi varsa, bunu Türk askerinin gücü ile sağlamaktasınız. Türk valileri ! Türk kaymakamları ! Türk belediye başkanları ! Sıcak makamlarınızda, sekreterlerinizin ve özel şoförlerinizin, korumalarınızın gölgesinde temsil ettiğiniz Türk Devlet adamlığı, mülki ve resmi makam sahipliği size Türk askerinin yüreğinin, bileğinin gücü ile verildi ! Türk memuru ! Resmi dairende, kaloriferli büronda görev yapıyorsan ve maaşını alıyorsan sana bu teminatı veren Türk askeridir. Türk işçisi ! Fabrikanın bacası Türk askeri ölmedikçe tütecektir ! Türk işadamı ! Türk askeri senin sermayenin, malının, mülükünün de garantörüdür. Türk esnafı ! Dükkanını rahatça açabilirsin ! Türk askeri bunun için var ! Ey benim Türk, Kürt, Zaza, Alevi, Müslüman, Yahudi, Hıristiyan, Ataist, Ermeni, Rum, Pomak, Gürcü, Çerkez, Arnavut, Arap, Şii vatandaşım ! Hiç korkmadan bu ülkenin asil ve birinci sınıf vatandaşları olarak çoluğunuzla, çocuğunuzla, Allah’ın verdiği ömrü tamamlayana kadar, Türkiye’nin sakinleri olarak yaşayın, var olun ! Türk askeri anasının, babasının, evladının, eşinin canını, malını nasıl koruyorsa, sizlerin de öyle koruyacaktır ! Bundan zerre miktar şüpheye düşmeyin ! Türk öğretmenleri, Türk öğrencileri ! Okullarınıza gidin, okullarınızı kapatmaya Türk askeri var oldukça kimsenin gücü yetmez. Türk askeri bu ülkenin sadece vatandaşlarını değil; dağını, taşını, kuşunu, kurdunu, böceğini, çiçeğini, ağacını, suyunu, havasını, toprağını canı pahasına korumaya ant içerek, yemin ederek göreve başladı. Türk askeri yetkisini, sizlerden, devletinden, milletinden, vatandaşlarından almaktadır. Türk askerini, Ona kurşun sıkan katillerle, canilerle, canavarlarla aynı kefeye koymak, vebaldir, gaflettir, dalalettir, hıyanettir. Ey ressam! Boyalarını, fırçalarını Türk askeri olmasa bu kadar kolay kullanabilir misin ? Ey şarkıcı ! Türk askeri olmasa sen mikrofon elinde şarkı söyleyebilir misin ? Türk askeri olmasa ben ve benim gibi yazarlar, gazeteciler, yayıncılar böyle öldürülmeden yazıp yayınlayabilirler mi ? Türk askeri olmasa televizyonların ekranları böyle görüntü verir mi ? Oradaki ahkamcılar, canları istedikçe televizyonlara çıkıp ahkam kesebililer mi ? Türk askeri olmasa futbolcular, sahalarda top koştırabilir mi ? Türk askeri olamasa evimizde elektiriğimiz olur mu, suyumuz akar mı, sobamız yanar mı, ocağımız tüter mi ? Sen en bölücü siyaset yapan şahıs ! Türk askeri olmasa sen bu cüreti, cesareti nereden bulabilirsin? Bütün Türk milletini, Türk halkını, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını akla, vicdana, insafa davet ediyorum ! Türk askeri ile omuz omuza olun, gönül gönüle olun ! Hakkınızı yediğiniz, yedirdiğiniz o 20 yaşındaki evlatlar, o 25 yaşındaki çoban oğlu uzman erbaşlar, o öğretmen çocuğu 27 yaşındaki üsteğmenler, o babası fırıncı olan 30 yaşındaki yüzbaşılar, babası berber olan 40 yaşındaki binbaşılar, çiftçi çocuğu albaylar, işçi çocuğu ast subaylar sizler için gecenin kör karanlıklarında, dağ başlarında,sınır karakollarında nöbet tutuyorlar. Tükürdükleri zaman tükürükleri soğuktan buz tutuyor. Sınır ötesine geçip kelle koltukta canavar katil avına çıkıyorlar. Onlar bizim insanlarımız, sizin insanlarınız, Onların ellerine o silahları siz verdiniz ve ‘’ Bizi koruyun ! ’’ diye verdiniz ve Onlar şimdi sizin Onlara verdiğiniz görevleri layıkıyla yapmaya gayret ediyorlar ve gerekirse gazi, gerekirse şehit oluyorlar. Kör kurşunların, kahpe bombaların, lanetli mayınların, namert roketatarların hedeflerinde Onlar var. Türk askeri görevini yapıyor diye sizden fazladan izin, fazladan maaş veya er harçlığı istemiyor, erken terhis olmak veya erken emekli olmak istemiyor, sizlerden alkış, tebrik, aferin de beklemiyor ! Ama Onlar bir hayır duayı ve birazcık saygıyı hak ediyorlar. Onları canilerle, katillerle, teröristlerle aynı kefeye koymak, bir insanın yapabileceği en büyük nankörlüktür, ahmaklıktır, insafsızlıktır, rezilliktir, kepazeliktir. Sen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanım ! Anayasa çalışmalarını başlattın ya, ilk 5 maddede ‘’ Türk askeri bizim göz bebeğimizdir, canımızdır, ciğerimizdir, ruhumuzdur, şehitlerimize, gazilerimize ve Onların ailelerine hürmet boynumuzun borcudur, vebalidir ’’ maddesi olsun. Çünkü O anayasa çalışmalarını Türk askeri sayesinde, rahatlıkla yapılmaktasınız. Kaptan ! Türk askeri sayesinde gemini yüzdürmektesin. Şoför ! Türk askeri sayesinde otomobilini, kamyonunu sürmektesin. Pilot ! Türk askeri sayesinde uçağını uçurmaktasın ! Çöpçü ! Türk askeri olmasa, sana çöp toplatmazlar ! Bunları beni okuyanlar elbette biliyorlar, ama bunları çocuklarınıza da öğretin ! Atatürk’ü, Milli Güvenlik derslerini anayasadan çıkartmayı düşünenler olsa da ; sizler ana, baba, dede, nene, büyük baba, büyük anne, baba anne olarak çocuklarınıza ve torunlarınıza öğretin. Bu ülkede ‘’ Türk Ordusu lağvedilmelidir ’’ diyen ve eskiden ülkücü olduğu söylenen profesör de gördük. Bu ülkede ‘’ Askeri sınırdan çekelim. Sınırlarımızın güvenliğini sözleşmeli güvenlik görevlilerine verelim ’’ diyen gazeteci, yazar, bilim adamı, akil adam da gördük. Bu ülkede hıyanetin daniskasını, nankörlüğün zirvesini, ahmaklığının alasını gördük. Bu ülke insanı yine de sabretti. Hatta gülümseyerek sabretti. Çünkü biliyordu ki, arkasında lav püsküren yanardağlar gibi, fırtınalı okyanuslar gibi, şimşekler ve gök gürültüleri gibi, yıldırımlar gibi bir Türk Ordusu var ve bu ordu yenilmez bir ordudur ve bu ordunun askeri Azraile gülerek koşan ve Azraille şakalaşarak Onu kucaklayan bir askerdir. Bunları siz biliyorsunuz ey halkım ! Bunları henüz bıyıkları terlememiş delikanlı çocuklarınıza, masum torunlarınıza, taze gelinlerinize , gelinlik kızlarınıza öğretin. Öğretmek boynunuzun borcudur. Büyük ağabeyler ! Büyük ablalar ! Bunları gerçeği televizyonlarda, İnternette, cep telefonlarında arayan zıpır ve haşarı kardeşlerinize öğretin. Öğretmek sorumluluğunuzdur.İmam, haham, papaz; ibadetlerini Türk askeri korumasında yapıyor. Camiler, kiliseler, sinaglar ayakta ise eğer; minarelerden ezan sesleri duyuluyorsa, kiliselerden çan sesleri işitiliyorsa, bunların bekçisi Türk askeridir. O halde dininiz, mezhebiniz, etnik kökünüz, tarihiniz her ne olursa olsun, Ordumuzdan, devletimizden hayır dualarımızı eksik etmeyelim. Biraz vefa, biraz adam olmak, biraz insan olmak bunu gerektirir. Kime muhalefet ederseniz edin, bu ülkenin ordusuna, askerine, polisine, devletine, bayrağına muhalefet etmeyin. Edenler namerttir. Edenler haindir, nankördür. Hükümete muhalefet etmek başkadır, devlete ve orduya ve bayrağa muhalefet etmek başkadır. Bu başkalığı bilmeyen de ahmaktır.