“Bu iki adamız, bu iktidar döneminde 2004'ten başlayarak Yunanlılar tarafından yavaş, yavaş işgal edildi. AKP iktidarının bundan haberi oldu. Ama bırakın Bulamaç'ı, bırakın Eşek Adası’nı, onlar Kıbrıs'tan bile vazgeçmişlerdi. Adetleri olduğu üzere, Kıbrıs'ı peşkeş çekiyorlardı. Şimdi Didim'de, burnumuzun dibinde görünen bu iki Ada, şu anda Yunanlıların işgali altında.”



“Yunanlılar, Eşek Ada’sına gittiler ve Kilise yaptılar. Yanına da Yunan Bayrağı çektiler. Kimsenin yaşamadığı yere önce Kilise yaptılar. Hiçbir tepki olmadığını görünce, Yunanistan’dan birtakım insanları oraya yerleştirdiler. Şimdi Eşek Ada’sına biz gidemiyoruz. Bizi sokmuyorlar. Evet, Bulamaç Adası da böyle.”



“Adaya girdiler, rıhtım yaptılar. Turistik bölge yaptılar ve turlar düzenlemeye başladılar. Bu adayı Yunan generalleri zaman zaman teftiş ediyorlar ve hava sahamızı, sularımızı, topraklarımızı ihlal ederek, bizim adalarımıza geliyorlar. AKP iktidarının sesi ve soluğu çıkmıyor. Bu, vatan topraklarını peşkeş çekmektir.”



“Hükümete uyarıyorum. Bütün uluslararası anlaşmalara göre bizim olan adalarımızı geri almak ve işgalden kurtarmak için, sorumlu oldukları bu suçtan geri dönmek için teşebbüse geçmezlerse, ben gideceğim ve o adalara çıkacağım. Pasaportsuz gideceğim, vizesiz gideceğim ve ‘bu ada benim adamdır’ diyeceğim. Kayık bulamazsam yüzerek gideceğim ve o adaya çıkacağım. Ama biliyorum ki milletim beni yalnız bırakmayacak.”





Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Didim'in açıklarındaki “Bulamaç” ve “Eşek” adalarının 2004 yılında Yunanlılar tarafından işgal edildiğini ve hükümetin buna sessiz kaldığını açıkladı.



DP Lideri Zeybek, iki Türk adasının Yunanistan tarafından işgaliyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:



“Kardak’daki Yunan Bayrağı indi..



“Şimdi beni, değerli kardeşlerimin, gönüldaşlarımın, dava arkadaşlarımın, bütün Türkiye'nin çok dikkatle dinlemesini istiyorum. Değerli basın yayın mensupları. Şu anda söyleyeceğim sözleri çok dikkatle dinleyin.



Ege Denizi’nde bize ait olan kayalıkları, Yunanlılar işgal etmeye çalıştıkları zaman, o zaman Türkiye'de bir Başbakan vardı.



Bizim davamızın çıkardığı, bizim davamıza ve Atatürk Türkiye'sinin çizgisine çok uygun ilk olarak bir kadın Başbakan çıkaran, partimizin bir Başbakanı vardı. Bir hanımefendiydi Tansu Çiller. O’nu selamlıyorum. Selam olsun.

Ama şimdi şu söyleyeceğim gerçeği dinlerken o günleri hatırlayın lütfen. Herkes hatırlasın. Kardak kayalıkları işgal edildiği zaman ne demişti Başbakan Çiller? ‘O bayrak ya inecek, ya inecek’ demişti.



Hangi bayrak? Bizim kayalıklarımıza, adamız değil, toprağımız değil, kayalıklarımıza Yunanlılar, Yunan Bayrağı çektikleri zaman Başbakan Çiller'in söylediği sözler bunlardı. ‘O bayrak ya inecek ya inecek.’ Ne oldu? Bayrak indi mi? İndi.



Peki o günlerdeki milli duyarlılığı vatan toprakları konusundaki hassasiyeti bir hatırlayın bir de şimdi söyleyeceğim gerçeğe bakın. Söyleyeceğim gerçek ne? Gerçek şu:



“Eşek ve Bulamaç Adalarımızı Yunanlılar işgal etti..”



Didim'in karşısında bize ait olan iki ada var. Birisi "Eşek Adası", birisi "Bulamaç Adası". Bu adalar bütün uluslararası belgelere göre bizim. Evet, İngiltere'nin yaptığı haritaya göre de bizim. Başka uluslararası anlaşmalara göre de bizim. Lozan'a göre de bizim. Bakınız 1947'de İngilizlerin yaptığı bir harita ve çizgi var. Eşek Adası ve Bulamaç Adası Türkiye'nin. Bunu herkes biliyor. Sadece Recep Tayyip Erdoğan bilmiyor.



Evet, şimdi bakınız, hiç kimse şaşırmasın gerçek bu. Bu iki adamız, bu iktidardan sonra 2004'ten sonra. 2004'ten başlayarak Yunanlılar tarafından yavaş yavaş işgal edildi. AKP iktidarının bundan haberi oldu. Ama bırakın Bulamaç'ı, bırakın Eşek Adası’nı, onlar Kıbrıs'tan bile vazgeçmişlerdi. Kıbrıs'ı peşkeş çekiyorlardı.



Adetleri olduğu üzere. Şimdi Didim'de, burnumuzun dibinde görünen bu iki Ada, şu anda Yunanlıların işgali altında.

Bakınız; Yunanlılar, Eşek Adası’na gittiler ve kilise yaptılar. Yanına da Yunan Bayrağı çektiler. Kilise yapsınlar. Biz de izin veririz o önemli değil. Kimsenin olmadığı daha kimsenin yaşamadığı yere önce kilise yaptılar, sonra yavaş yavaş yoklaya yoklaya baktılar, Türkiye'de acaba Demokrat Parti, Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi mi var? Yoksa başka birileri mi var?



Peki ne olacak? Baktılar hiç bir tepki olmadığını görünce, Yunanistan’dan birtakım insanları oraya yerleştirdiler. Şimdi Eşek Adası’na biz gidemiyoruz. Bizi sokmuyorlar. Evet Bulamaç Ada’sı da böyle. Bakınız bir resim daha gösteriyorum. Adaya girdiler, rıhtım yaptılar orayı turistik bölge yaptılar ve turlar düzenlemeye başladılar.



Bu adayı Yunan generalleri zaman zaman teftiş ediyorlar ve hava sahamızı, sularımızı, topraklarımızı ihlal ederek, bizim adalarımıza geliyorlar. AKP iktidarının sesi ve soluğu çıkmıyor. Vatan topraklarını satmaktan bahsediyoruz. Hangi satmak? Bu vatan topraklarını peşkeş çekmek. Buna izin verecek miyiz?



“Kahraman İzmirlilerin vicdanına sesleniyorum..”



Şimdi ben buradan bu gerçekleri beni dinleyen İzmir'in, Kahraman İzmir'in vicdanına havale ederek söylüyorum. Şimdi buradan, bu gerçekleri bizi dinleyen Gazi'lerimizin Gazi onuruna emanet ederek söylüyorum. Onlar ne için savaşmışlardır? Bir karış toprak için kanımızı veririz derdik. Ne oldu? Bu iktidar gelince Türkiye'de ne değişti? Şimdi bu sözleri beni dinleyen basın yayın organları yoluyla hem Recep Tayyip Erdoğan'a hem de bütün Türkiye'ye ilan ediyorum.



“Tek başıma, pasaportsuz o adalar çıkacağım..”





Yeteri kadar süre veriyorum. Bu süre daralacak ve sonunda Türkiye'yi yönetmek iddiasında olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olduğunu iddia eden, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönettiğini iddia eden, hükümet olduğunu söyleyenler eğer gidip bizim bu adalarımızı işgalden kurtarmak için teşebbüse geçmezlerse ben tek başıma gideceğim ve oraya çıkacağım.



“Hükümete uyarı”



Hükümete uyarı veriyorum. İster muhtıra desinler, eğer bütün uluslararası anlaşmalara göre bizim olan adalarımızı geri almak için, işgalden kurtarmak için sorumlu oldukları bu suçtan geri dönmek için teşebbüse geçmezlerse, ben gideceğim ve o adalara çıkacağım. Pasaportsuz gideceğim, vizesiz gideceğim ve ‘bu ada benim adamdır’ diyeceğim. Kayık bulabilirsem kayıkla, kayık bulamazsam yüzerek gideceğim ve o adaya çıkacağım. Ama biliyorum ki milletim beni yalnız bırakmayacak.



Değerli gönül dostlarım bu Seçim Beyannamemiz. Seçim Beyannamemizin üstünde Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türkiye'mizin, Vatanımızın Türk renginde haritasını görüyoruz.



Evet. Bu bizim güncel vatanımız. Bu vatan'ın kıymetini bilmeliyiz. Başkaları bilmeyebilir. Ama biz biliyoruz. Biz niye biliyoruz? Çünkü biz Atatürk çizgisini takip edenlerdeniz. Yine söylüyorum. Bu ülkede Atatürk çizgisinin gerçek partisi Demokrat Partidir.”