XI.-XIII YÜZYIL TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM - Muhammet KEMALOĞLU - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









XI.-XIII YÜZYIL TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM - Muhammet KEMALOĞLU
Tarih: 17.08.2011 > Kaç kez okundu? 14805

Paylaş


XI.-XIII YÜZYIL TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM

XI.-XIII CENTURY TURKISH EDUCATION SELJUQİD STATE



Muhammet KEMALOĞLU



ÖZET



XI. yüzyıldan itibaren Türk göçlerine sahne olan Anadolu'da Büyük Selçukluların İran'da gerçekleştirdikleri Türk-İslâm mimarisiyle, Anadolu kültürünün kaynaşmasından oluşan yeni bir sanat anlayışının ürünü olan kıymetli eserler vücuda getirilmiştir. Bu eserler daha sonraki yıllarda Beylikler ve Osmanlı mimarisine temel teşkil etmiştir. Anadolu Selçuklu sanat eserleri incelendiğinde bunları etkileyen başlıca faktörlerin İslâm inancı, İslam öncesine kadar uzanan Türk kültürü ve nihayet yerli kültürler olduğu söylenebilir. Anadolu Türk kültürünün önemli temel taşlarından birisi de medreselerdir, ilk fethedilen yerlerin Doğu ve Orta Anadolu’da bulunması ve Batı Anadolu topraklarına oranla, buralarda daha erken devirlerde siyasî istikrarın sağlanması, kültür hayatının ve fikrî seviyenin bu bölgede Batıya nispetle daha erken gelişmesine sebep olmuştu.



Anahtar Kelimeler: XI. Yüzyıl, Türk, Türk kültürü, İslâm, Anadolu, Selçuklu, Anadolu ,Medrese,



ABSTRACT



XI. century migrations of the Seljuk Turks in Anatolia was the scene from centuries of Turkish-Islamic architecture in Iran, perform, consisting of Anatolian culture fusion of the concept of a new product, the precious works of art brought into the body. These works were the basis for the following years, Principalities and Ottoman architecture. The main factors affecting them in the Anatolian Seljuk works of art examined the Islamic faith, Islam dating back to before the local cultures, Turkish culture and finally said that. One of the important cornerstones of the Turkish culture in Anatolia medreselerdir, the first points of the conquered territories in Eastern and Central Anatolia and western Anatolia have compared to earlier periods of political stability here, relative to the West's cultural life and intellectual level, this region had been caused by earlier development. Dânişmendoğulları particular state, called Dânişmendiye Vilayet of Sivas, Tokat, Niksar, Amasya, Kayseri was established around the area for a long time to establish security and peace of mind and provide precisely the Turkish domination, prepared the ground for the emergence of this culture.



Key Words: XI. Century, Seljuk Turks, Anatolia, Turkish culture, Islamic, Madrasa



GİRİŞ



Anadolu Türk kültürünün önemli temel taşlarından birisi de medreselerdir, ilk fethedilen yerlerin Doğu ve Orta Anadolu’da bu¬lunması ve Batı Anadolu topraklarına oranla, buralarda daha er¬ken devirlerde siyasî istikrarın sağlanması, kültür hayatının ve fikrî seviyenin bu bölgede Batıya nispetle daha erken gelişmesine sebep olmuştu. Bilhassa Dânişmendoğulları devletinin, Dânişmendiye Vilâyeti adı verilen Sivas, Tokat, Niksar, Amasya, Kayseri çevresinde kurularak uzun süre bu bölgede emniyet ve huzuru tesis etmesi ve Türk hâkimiyetini kesin olarak sağlaması, bu kültürün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Asıl önemlisi Danişmendoğlu Ahmed Gazi gibi ilme ve ilmin yayılmasına hizmet eden devlet adamlarının bu beyliğin başında bulunması idi. Malazgirt Zaferin¬den sonra ilk iskân edilen bölge olmasının yanı sıra, Ermeni ve Sür¬yanîler gibi Rumlar'a göre daha medenî olan kavimlerin bu bölge¬de yaşamaları da ayrıca bu gelişmeye tesir etmiştir(Akdağ, 1974: 90, 91.). İslam dünyasının geneline bakıldığında, Rum diyarı, oldukça geri durumda bulunuyordu. Sonradan, gelişen fetihler ve sağlanan istikrar ile Batı Ana¬dolu da oldukça ileri bir kültür hayatına kavuştu, özellikle beylik¬ler devrinde ulemanın himaye edilmesi, medeni müesseselerin ya¬pılması, medreselerin açılması ile gelişme daha da ileri merhale¬lere ulaştı. Fakat her şeye rağmen Konya'yı ayrıca değerlendirmek gerekir. Başşehir olarak Konya, şüphesiz, Selçuklu kültür hayatı-nın merkezindeki yerini her devirde muhafaza etmeyi başarmıştır. Anadolu’da yapıldığını bildiğimiz en eski medrese, temelindeki bir kitabede 589/1193 tarihi bulunan Kayseri’deki bir medresedir(Cahen, 1981: 246.). Anadolu Selçuklu devletinde ilk medreselerin kuruluşu siyasî istikrarın sağlanıp kültürel etkinliklerin yürütülmeye başladığı II. Kılıç Arslan devrine rastlamaktadır. II. Kılıç Arslan biri Konya, diğeri Aksaray’da olmak üzere iki medrese yaptırırken, emirlerinden Altunaba da, Konya’da bir medrese yaptırmıştır. Aksaray medresesinden yetişen bilginler, on dördüncü yüzyılda Suriye ve Mısır’da büyük bir itibar görürken, Anadolu kasabaları kurulan medreselerle birer kültür coğrafyası hâline getirilmeye çalışılmıştır. II. Kılıç Aslan’dan sonra devletin yönetimini üstlenen Anadolu Selçuklu hükümdarlarının hemen hepsi tahsilliydi. Üst düzey İslâmî ve millî duygularla yetiştirilen Anadolu Selçuklu Sultanlarından bazıları Arapça, çoğunluğu Farsça bilmekte ve bu dilde şiirler yazabilmekteydi(Togan, 1981: 215.). II. Kılıç Arslan’ın öğrenim hayatı görmemesine rağmen, ilim erbabına son derece saygı duymakta ve onlara huzurunda münazaralar yaptırmaktaydı(Turan, 1993: 64;Ülken, 1998, s. 172; Turan, 1987: 231, 232;İbn Battûtâ, 1989: 31-32.) . Selçuklu ülkesinde ihtisas eğitimin de iki ana kay¬nağı vardır. İslam âleminin eğitim mirası ile Asya Türk gelenekleri. Bu arada meslek eğitiminin temel kurumu olarak ″medreseyi″ biliyoruz.Medrese ismi mekan bir kelime olup ders verilen yer, Kelime olarak ders okunan yer manasına gelir. İslam medeniyetinde eğitim ve öğretimin yapıldığı yerdir. Arapça de-ra-se kökünden gelir. Sıbyan mektebinin üstünde eğitim ve öğretim yapan orta ve yüksek tahsilli müesseselere de denilmiştir. Dârülfünun, üniversite yerinde kullanılan bir tabirdir. Medrese, okunan yerle beraber talebenin içinde oturup kalktığı ve okuduğu bina manasındadır. Çoğulu me-da-ris’tir. Medreseler, memleketin ihtiyaç duyduğu kültürü oluşturan ve eleman yetiştiren bir eğitim ve öğretim kuruluşudur(Ünal, 1997,102; Eyice, 1978: 50-56.).Medrese, gerek kuruluş, gerekse yapı olarak özellikle XII. yüzyıldan itibâren Di¬yar-ı Rum şehirlerinde görünmektedir. Darüşşifalar, eğitim kuruluşu olarak önemli olduğu gibi, doğrudan bir sağlık tesisi olarak da önemli idiler. Medresede eğitim dili Arapça idi. Bununla birlikte Beylikler Devri'nde Türkçe yazılmış tıp kitapları ile Ku¬ran çeviri ve tefsirleri sebebiyle, Türkçenin belirli bir önem kazandığını tahmin edebiliyoruz. Bununla birlik¬te, ülkenin Konya, Kayseri, Diyarbakır veya Niksar gibi önemli kültür merkezlerinde eğitim dili muhtemelen her zaman Arapça olmuştur(Baykara,1990, s. 150.).



XII. asırda Selçuklu Türkiye’sinde manevî kültür bakımından olduk¬ça yüksek bir seviyeye erişmişti. Çocuklara okuma, yazma, öğret¬mek maksadıyla her camî yanında tesis edilen ilk mekteplerden başka, her tarafta medreseler yapılmıştı. Sağlanan asayiş, artan iç¬timaî refah, sultanların ulemâya hürmet ve itibar göstermesi ve bilhassa Moğol istilâsının Anadolu'ya sürüklediği âlim, şâir ve mu¬tasavvıfların çalışmalarının bu topraklardaki fikrî faaliyetlere can¬lılık kazandırması, bu devir Selçuklu medreselerine haklı bir şöh¬ret kazandırmıştı(Köprülü, 1943: 216, 247.). XII. yüzyılda Konya, Kayseri, Sivas, Aksaray, Kırşehir, Amasya, Niğde, Tokat, Niksar, Ankara ve Erzurum önemli birer kültür merkezi konumundaydı. Bu kültür merkezlerinin hâmîsi bulunan Anadolu Selçuklu hükümdarları, yalnız birer kahraman asker olmalarıyla değil, kültür sahasındaki temayülleriyle de temayüz etmekteydiler. Medreselerin bir kültür kaynağı olması, müderrisler ile alâkalı idi(Balık, 2003:171-182) . Müderrisler gerek medresede talebe yetiştirmek ve ülkenin her tarafına göndermek, gerek kitap yazmak ve halkın istifadesine sun¬mak suretiyle ilmin ilerlemesine hizmet ediyorlardı. Selçuklu devri ilmî mahsûllerinin tamamı hakkında henüz bilgi sahibi değiliz. Fa¬kat bildiğimiz kadarıyla bu devirde önemli eserler yazılmıştır(Köprülü, 1943: 248; Çetin, 1981: 155.). Selçuklular döneminde Nizâmiye Medreseleri adıyla kurulan umumî medreselerin yanında ihtisas eğitimi yapan, medreseler kuruldu. Bunlar hizmet ve gâyeleri bakımından; Dârülhadîs, Dârülkurrâ ve Dârüttıb diye üçe ayrılırdı:



Dârülhadîs medreseleri, hadîs-i şerîflerin tedrîs ve tetkikine tahsis edilen medreselerdir.

Dârülkurrâ medreseleri, Kur’ân-ı Kerîm ile alâkalı ilimlerin öğretildiği medreselerdir.

Dârüttıb medreseleri ise, tıp eğitimi ve hasta tedavisinin birlikte yapıldığı medreselerdir(Yardım, 1999,s. 163) .



Selçuklular döneminde: Kayseri’de Gevher Nesîbe (1205), Sivas’ta I. Keykâvus (1217), Divriği’de Turan Melike Hanım (1288); İlhanlılar devrinde: Amasya Dârüşşifâsı (1308) açılmıştır. Silvan’da Bîmâristân-ı Fârûkî ve Mardin’de Artukoğullarından Necmeddîn İlgâzi’nin (1108 ve 1122) Mâristân adlı dârüşşifâsı hizmet veriyordu .



Alaca Hüseyin Gazi Medresesi: Çorum ili, Alaca ilçesindedir. 13. yüzyılın ortalarında yaptırılmıştır .

Ali Gav Medresesi: Konya il merkezinde, Akıncı mahallesindedir. Zâviye, ″Mahmudiye Medresesi″ adıyla da kayıtlara geçmiştir. Yapının mimari ve kuruluş özellikleri nedeniyle, XII. yy. sonu ve XIII. yy. başlarına ait olabileceği düşünülmektedir. Zâviyenin kurucusunun adı günümüze ulaşan bir kitabe olmadığından dolayı bilinmemektedir. Yapıya adını veren Ali Gâv’ın kimliği ise açık değildir. Fakat bu yapıda yatan zatın, öküz postuna girerek Konya Kalesi’ne giren, kale kapılarını Selçuklu askerlerine açan ve kalenin fethini kolaylaştıran bir kişi olduğu anlatılmaktadır(; Atçeken, 1998, s.270-272; Konyalı, 1964, s.909-914; Kuran, 1969, s.49; Önder, 1962, s.168-169; Önge, 1967, s.14-15, 22.) .

Atabekiyye (Atabey) Medresesi: Konya’dadır. Medresenin 13. yy ikinci yarısında inşa edildiği düşünülmektedir. Banisi Atabey Arslan Doğmuş İbn-i Sevinç İbn-i Yarukinal’dir .

Atabey Armağan Medresesi: Kaleiçi’nde İmaret Medresesi ile karşı karşıya olan yapı, Yivli Minare’nin de oldukça yakınındadır. Banisine atfen Atabey Armağan Medresesi, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ya da Keyhüsrev Medresesi olarak da geçer. H.637/M.1239 yılında, El-emir’ül merhum Sadeddin el-hac Armağan-şah bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Armağan-şah’ın Ertokuş’tan sonra Antalya’da vali olarak görev yaptığı ileri sürülmektedir. Atabek Armağan-şah 1239-40 tarihinde patlak veren Babaî İsyanını bastırmakla görevlendirilmiş ve bu görevi yerine getirmekle birlikte yaşamını yitirmiştir(; Kırmızı, 1986, s.37-47; Turan, 1947: 415-429.) .

Atabey Ertokuş Medresesi: Isparta, Atabey ilçesinde bulunmaktadır. Kitabe ile medresenin Ertokuş bin Abdullah tarafından 1224 yılı eylül ayında inşa ettirildiği düşünülmektedir(Uysal, 1997, s.151-163.) .

Cacabey (Medresesi) Camî-Kırşehir: 1271-1272 yıllarında yaptırılmıştır ve günümüzde camî olarak kullanılmaktadır. Selçuklu Döneminde astronomi yüksekokulu olarak hizmet vermiştir. Yapıdan ayrı olan minaresi de gözlem kulesi olarak kullanılmıştır .

Çifte Medrese-Kayseri: Medresenin H.602/M.1205 yılında yaptırıldığı bilinmektedir. Yapının Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrevin ikinci saltanat yıllarında kız kardeşi, Kılıçarslan’ın kızı Melike Gevher Nesibe'nin vasiyeti olarak Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır .

Çifte Minareli Medrese-Erzurum: Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubâd'ın kızı Hüdavend Hatun tarafından 1253'te yaptırılmıştır .

Gıyâsiye Tıp Medresesi: Gıyâsiye Medresesi adıyla tanınır ve Gıyâseddin Keyhüsrev (1192-1196, 1204-1210) tarafından yaptırıldığı kabul edilir .

Hacı Kılıç Camî ve Medresesi-Kayseri II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in oğlu İzzeddin Keykâvus zamanında 1249-1250 tarihinde yaptırılmıştır .

Hisarardı Medresesi: Afyon Kalesi’nin batısında yer alan yapı, şehrin dış mahalleleri arasında bulunur. 13. yüzyılda yaptırılmıştır .

Hunat Hatun Medresesi: Kayseri’de, I. Alâeddîn Keykubâd’ın eşi Hunad (Mahperi) Hatun tarafından, 1237/1238 yılında yaptırılan medrese, camî, türbe ve hamam komplekslerinden ibaret olan Hunad Hatun Külliyesi içinde yer alır .

İnce Minareli Medrese: Konya İli, Selçuklu İlçesi'nde, Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus Devrinde, Vezir Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere H.663/M.1264 yılında inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır (Kölük bin Abdullah). .

İzzeddin Keykavus Medresesi: Alâeddin Keykubad’ın, Anadolu Selçuklu hükümdarı olduktan sonra yıktırdığı bu yapı, İbni Bibi’nin anlatımına göre Ankara şehrinin karşısında idi. İzzeddin Keykavus’un, 1211-12 yılında, kardeşi Alâeddin Keykubad’ı Ankara’da kuşattığı sırada yaptırdığı bu bina, şehrin alınmasına kadar kendisinin ikametgâhı ardından da sultanın isteği ile medrese olarak kullanıldı .

Kalehisar Medresesi: Çorum’da, Mahmudiye Köyündedir. 13. yüzyılda yaptırılmıştır(Çorum 1973 İl Yıllığı) .

Karatay Medresesi: Antalya’da bulunan yapı, farklı tarihlerde Darus-suleha, Karatay ya da Karadayı Camî gibi farklı isimlerle de belirtilmiştir. Yapıya ait kitabede, onun H.648/M.1250-51 tarihinde inşa edildiği bildirilir. Yapı Celaleddin Karatay’ın vakfiyesine kaydedilmiştir. Böylelikle Celaleddin Kartay’ın, adı geçen eserin banisi olduğu gerçeği ortaya çıkar(Turan, 1948, s.17-171.) .

Karatay Medresesi: H.652/M.1251 yılında, Konya’nın merkezinde, Celaleddin Karatay bin Abdullah yaptırmıştır(Cantay, 1987, s. 25-30; Mülayim, , 1982, s. 111-121; Turan, 1948, s. 45.) .

Mardin Eminüddin Külliyesi: Artuklu Sultanı Necmeddin İlgazi (1108-1112) ile kardeşi Eminüddin yaptırmıştır. Eminüddin’in başlatıp ölümünden sonra kardeşi Necmeddin İlgazi’nin tamamlattığı yapılar topluluğu camî, medrese, hamam, çeşme, bimaristan (hastane) yapılarından oluşmaktadır. Mimarı bilinmemektedir .

Sahabiye-i Kübra Medresesi-Malatya: Ulu Camî'nin güneyinde çok harap durumda olan kalıntılar bu medreseye aittir. Selçuklu Sultanı Keykâvus zamanında Mimar Semaddin Muhammed İbn-i Osman ve Tekfuroğlu Stefan isimli ustaya yaptırılmıştır. Ulu Camî ile birlikte küllüye olduğu tahmin edilmektedir .

Seraceddin Medresesi: 1238-39 yılında inşa edilmiştir. Kayseri ili Melikgazi ilçesinde bulunmaktadır. Yapının banisi Seraceddin Lala Bedir’dir .

Taş Medrese: Günümüzde camî olarak kullanılan medrese, han, hamam ve çeşme ile birlikte inşa edilen külliyenin bir elemanıdır. Bu külliyeden günümüze ulaşan çeşme, han ve medrese, Çay ilçe merkezinde bulunmaktadır. H.677/M.1278 yılında, III. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinin ileri gelenlerinden Yusuf bin Yakup Bey yaptırmıştır(Şahin, 1995, s.233-237; Yetkin, 1964/1965, s.77-83.) .

Taşkınpaşa Medresesi: Ürgüp-Soğanlı yolu kenarında, Damsa (Taşkınpaşa) köyündedir. Karamanoğulları’na aittir .

Ümmühan Hatun Medresesi: Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde Seyit Gazi külliyesinin güneybatısında bulunmaktadır. Yapı, 13.yy başlarına tarihlendirilir. Anadolu Selçuklu Sultanlarından I.Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından, 1205-12 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Ümmühan Hatun, Keyhüsrev’in eşi ve I. Alâeddin Keykubad’ın annesidir .

Ayrıca, Kapalı avlulu medreselere örnek olarak Afyon Boyalıköy (1210, bugün yıkık), Niksar Yağıbasan (XII. yüzyıl) medreselerini; İki eyvanlılara örnek olmak üzere Diyarbakır Zinciriye, Kayseri Huand Hatun (1237-38), Tokat Gök Medreselerini; eyvanlı örneklere, Kayseri Avgunlu Medreselerini; dört eyvanlı medreselere ise, Erzurum Çifte Minareli (13. yüzyıl sonu), Kayseri Sahibiye (1267-68), Sivas Gök (1271) ve Sivas Buruciye (1271-72) medreseleri sayabiliriz.







KAYNAKÇA



Akdağ, Mustafa, 1974, Türkiye'nin İktisadi ve İctimâi Tarihi, İstanbul, I-II.

Atçeken, Zeki, 1998, “Konya’daki Selçuklu Yapılarının Osmanlı Devrinde Bakımı ve Kullanılması”, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2-5.

Balık, İbrahim, 1999, “Anadolu Selçuklu Medreselerinin İdareci ve Hizmetli Kadrosu”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3/2-12.2001/1999.

Baykara, Tuncer, 1990, Anadolu’nun Selçuklular Devrindeki Sosyal ve İktisadi Tarihi Üzerinde Araştırmalar, İzmir.

Cahen, Claude, 1981,Osmanlılardan Önce Anadolu’da Türkler,Ankara.

Cantay, Tanju, 1987, “Konya Karatay Medresesinin İnşa Tarihi ve Kapısının Mimari Kuruluşu”, Röleve ve Restorasyon Dergisi, Sayı: 6, Ankara, s.25-30.

Cumhuriyetin 50.yılında Çorum 1973 İl Yıllığı, haz.Ziya Coker, Çorum.

Çetin, Osman, 1981, Selçuklu Müeseseleri ve Anadolu’da İslâmiyet”, in Yayılışı, İstanbul, Marifet Yay.

Eyice, Semavi, 1979, “Mescid”, İA,8: 71-118.

İbn Battûtâ, 1989, İbn Battuta Seyahatnamesi I-II, nşr.M.Çevik, İstanbul.

Kırmızı, Mete, 1986, “Yivli Minare ve Külliyesi”, Antalya 1.Selçuklu Eserleri Semineri 22-23 Mayıs 1986, Antalya Valiliği, Antalya, s.37-47.

Konyalı, İbrahim Hakkı, 1964,Âbideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi, Konya: Enes KitapSarayı.

Köprülü, Mehmed Fuad, 1943, “Anadolu Selçukluları Tarihi’nin Yerli Kaynakları”, Belleten, VII/27, 379-458.

Kuran, Abdullah, 1969, Anadolu Medreseleri, Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Yayınları.

Mülayim, Selçuk, 1982,″Konya Karatay Medresesinin Ana Kubbe Geometrik Bezemesi″, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: XI, İstanbul, s. 111-121

Önder, M, 1962, Mevlana Şehri Konya, Konya

Önge, M.Yılmaz, 1967, “Bilinmeyen Bir Selçuklu Medresesi: Konya Ali Gâv Zâviyesi ve Türbesi”, Önasya, Cilt:III, Sayı: 28, s.14-15, 22.

Pakalın, Mehmet Zeki, 1971, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I-III, İstanbul,

Şahin, Kemal, 1995, “Afyon’da İki Selçuklu Medresesi”, IV.Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 29-30 Eylül 1995, Afyon Belediyesi Yayınları, Afyon, s.233-237.

Togan, A.Zeki Velidî, 1981, Umumî Türk Tarihine Giriş-En Eski Devirlerden 16.Asra Kadar, İ.Ü.Yayınları, İstanbul,

Turan, Osman, 1947, “Mübârizeddin Er-Tokus ve Vakfiyesi”, Belleten, XI/43, 415-430.

Turan, Osman, 1948, “Selçuklu Devri Vakfiyeleri III, Celaleddin Karatay Vakıfları veVakfiyeler”, Belleten, XII/45, s.17-173

Turan, Osman, 1948, “Türkiye Selçuklularında Toprak Hukuku, Mîrî Topraklar ve HususiMülkiyet Şekilleri”, Belleten, XII/47, s. 549-574.

Turan, Osman, 1948, Celaleddin Karatay, Vakıfları ve Vakfiyeleri, Celaleddin Karatay Foundations and Foundation Charters, in, “Belleten”, 45, 12, pp.17-170.

Turan, Osman, 1988, “Selçuklular ve Beylikler Döneminde Anadolu”, Islam Tarihi Kültürve Medeniyeti, CİLT:I, Çev.Kasim Turhan, Hikmet Yayinlari, Istanbul.

Turan, Osman, 1988, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar, Metin, Tercüme veAraştırmalar, TTK.Bas, Ankara,

Uysal Ali Osman, 1997, “Ertokuş Medresesi Kazısının Mimarî Sonuçları”, VI.Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri, 16-17 Mayıs 1996, Konya, Konya, s.151-170.

Ülken, H. Z. , 1998, Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru İslâm Felsefesi Kaynakları ve Etkileri, İstanbul, s. 172

Ünal, M. Ali,1997, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta.

Yardım, Ali,1999, ‘‘Osmanlı Devrinde Darü’l-hadisler’’, Osmanlı Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yay.,Cilt: VIII,Ankara,s. 163.

Yetkin, Şerare, 1964/1965, ″Türk Çini Sanatından Bazı Önemli Örnekler ve Teknikleri″, Sanat Tarihi Yıllığı, İstanbul, s.77-83.

http://anadoluselcuklumimarisi.com

http://www.adanakultur.gov.tr

http://www.cappadociaonline.com

http://www.dallog.com

http://www.kayserikulturturizm.gov.tr

http://www.konyakultur.gov.tr.

http://www.kultur.gov.tr

http://www.savastepe.gov.tr/kbirkisi.htm-

http://www.vankulturturizm.gov.tr

http://www.vgm.gov.tr







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 67
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1686
Toplam Tekil 4078414
IP 18.119.159.150






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu