ABD’nin yeni dünya düzeni olarak Büyük Ortadoğu Projesi yürürlüğe sokarken, demokrasi, özgürlük insan hakları şarkıları, kuzey Afrika’dan başlayarak Ortadoğu’yu sarmalaşmıştır.







Balkanlarda başlatılan, Yugoslavya’yı parçalayan etnik kimlik ayrıştırma projesi, Füze Kalkan projesi ile birleşince ABD-İngiltere-İsrail şer üçgeni Türkiye’yi ileri karakol yapmak, hareket merkezi görevini yürütmek, Türkiye yetkililerini de sözcü yapma yoluna gittiler.



Öylesine ki ABD’nin görüşleri ne yazık ki Türkiye yetkililerince yaptırılmaya başlandı.







Türkiye, terör nedeniyle şehitler verirken, yetkililer, ülkelerdeki gelişmelerle ilgileniyorlar.







Bölge ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de İç savaş senaryosu uygulamaya konulmuştur.







Türkiye tarih boyunca iç savaş yaşamadı. Birkaç yıl önce Norveç Kraliyet akademisinde Türkiye’de iç savaş senaryoları ile ilgili toplantılar yapılmıştı.







ABD’nin 2012-2020 yılları arasında öngördüğü bölge haritası bugünkü haritadan çok farklı.







Balkan haklarını ayrıştırarak Türklerden koparan, kadim millet Ermenileri ayrıştırıp düşman yapan, Arapları ayrıştıran haçlı birliktelik şimdi de güneydoğu bölge halkını ayrıştırma stratejisini uygulamaya koymuştur. Bu stratejik gerçeğe göre olanlar yorumlanmadıkça kaosun artması kaçınılmazdır.







Daha önce denenen Sol-Sağ, alevi-Sünni şimdi Türk-Kürt çatışma senaryosu.







Bölge ülkelerinde uygulamaya konulan etnik ve mezhep ayrışması projesi, PKK adlı sanal örgüt eliyle Türkiye’de gerçekleştirilmeye çalışılıyor.







PKK, PEJAK örgütleri, Barzani, Talabani ordusuyla bütünleşmiştir.



Türkiye Irak, İran ve Suriye dörtgeninde Kürt devlet projesinin yapılanmasını sağlanmıştır.



Körfez savaşı sırasında 3000 Peşmerge CIA tarafından Guam adalarına eğitim için götürülmüştür. Bunlar Barzani’nin özerk bölgesinde silahlı gücü oluşturmuştur.







150 bin kayıp silahın ABD ordu envanterine olmasına rağmen kayıp diye yansıtılması yanıltıcıdır. Bu silahlar Barzani ordusuna verilmiştir.PKK’da ABD malı silahların çıkması boşuna değildir. Kandil dağında ABD askerleri ile PKK askerlerinin görüşmeleri ağır silah da dahil cephane yardımına ilişkin itiraflar bilinmektedir.







Kuzey Irak’ta Türkiye İran ve Suriye bölgesine yönelik dinleme tesisleri ABD’ce kurulmuştur. Barzani askerlerinin istihbarat eğitimini İsrail Mossad yürütmektedir.







İnsansız uçaklarla bölge, Türkiye ve İran askeri hareketlenmeleri, koordinatları uydu ver yer haberleşme ağıyla Barzani- ABD-İsrail askeri yetkililerince tespit edilmektedir.







Türk ordu birlikleri haberleşme şifre ve kodları ABD ve İsrail teknolojisi ile içi içe olduğundan TSK’nın istihbarat ve haberleşme ağı takip edilmektedir.







Son saldırılar; PKK görüntüsü altında ABD-İsrail-Peşmerge ortak operasyonudur.



Amaç: Kürt yapılanmasının baltalanmamasıdır.







İran’a yönelik harekata karşı çıkan Türkiye’yi işbirliğine mecbur etmektir. Irak’a yönelik askeri harekette yer almayan Türkiye’yi bu kez Suriye-İran operasyonuna zorlamaktır.







Kamuoyuna gerçekler açıklanmalıdır. Kim nasıl açıklayacak? Ya bendensin ya karşısın ikilemine sokulan ülkede kim ya da kimler cesaret edebilir ki!







Türkiye; ABD-İngiltere-İsrail kaos eylem planının seyircisi konumundadır.







Siz; NATO ile ABD ile elektronik-istihbarat ağında iseniz, düşman hedef şifrelemesi, ABD-İsrail güvenliğini tehdit eden örgütlere göre kilitlenmişse, uydu ve yer haberleşme ağı ile tüm askeri faaliyetleri ABD ve İsrail takibinde ise, siz hangi güçle hangi silah sistemi ile hareket edebilirsiniz ki? Yerli işbirlikçilerin ablukası altında iseniz ne yapabilirsiniz ki!







Halkın yanıltılmaya devam etmesi, tehlikeli bir süreci başlatmıştır.



Halk aldatılıyor, duygular kabartılıyor. Yapılan açıklamalar anlam ifade etmiyor.



Halktaki infial kontrol edilemez noktaya gelebilir.







Günün Sözü; Aldatan muhakkak günü geldiğinde aldatılır.