Bağımsızlığa Giden Yol: 20 Ocak 1990 - Dr. Eldeniz Abbaslı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Bağımsızlığa Giden Yol: 20 Ocak 1990 - Dr. Eldeniz Abbaslı
Tarih: 21.01.2009 > Kaç kez okundu? 3430

Paylaş


Azerbaycan Türkleri’nin bağımsızlığa giden yollarında hep kanlı ve zorlu engeler olmuştur. Bunlardan biri de 20 Ocak 1990 katliamıdır.

Şu kanlı gecede meydana gelen olayların ardından baş veren gelişmeler 1991 yılında bağımsızlığa giden yolu açmış, Azerbaycan tarihinde (1918-1920 arası hariç) bağımsız bir devlet kurulmasını sağlamıştır. 19 Ocak gecesi Bakü’de bağımsızlık, isteyen Azerbaycan halkının üzerine tanklarla yürüyen Sovyet ordusu birlikleri silahsız, ellerinde kendilerini savunaca hiç bir şey olmayan Azerbaycanlı direnişçileri ezmiş, gerilerinde aralarında kadın ve çocuklarında olduğu yüzlerle ölü ile çok sayıda yaralı, kayıp insanlar bırakarak artık söndürülmesi imkansız olan bağımsızlık ateşini ateşlemişti. Eski Lenin (şimdi - Azatlık) meydanında toplanan yüzbinlerle insanın omzunda bugünkü “Şehitler Hıyabanı’n’ getirilerek defnedilen 20 Ocak şehitleri o gün bu gündür Azerbaycan’ın bağımsızlığının simgesi haline gelmişler. İnsanlar her yıl 20 Ocak günü sabahın erken saatlerinden itibaren kırmızı karanfillerle şehitler hıyabanına yürüyen yüz binler gözyaşları içinde ellerindeki karanfilleri dualarla fatihalarla mezarlara bırakarak yâd ederler. 20 Ocak katliamı bir korku filminin hayata geçmiş haliydi. Öyle kanlı sahneler yaşanmıştı ki, kalemler bunu anlatmaya yetmez.

20 Ocak’a giden sürec Azerbaycan halkının kendisine Ermeni saldırısı ve Moskova’nın adaletsiz tutumuna yonelik gelişmeler işıgında sekillenmistir. Bu katliam ermenilerin Karabağ’ın Cıdır Düzü’ndeki ağaçları keserek fabrika yapma kararlarından ardından gelişen olayların sonucunda Azerbaycan’daki siyasi gelismelerin Ocak 1990’da durumu daha da gerginleştirdiği noktada yapılmıştır. Böyle bir durumda, SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu (Başkanlık Divani)’nun 15 Ocak 1990 tarihli “DKÖB ve Bazı Bölgelerde Olağanüstü Hal İlan Etme’ kararı, özellikle de bu kararın 7. maddesinde Azerbaycan SSC Yüksek Sovyet’ine uygulamanın kapsamını Bakü ve Gence illerine genişletme önerisinde bulunması Azerbaycan halkı tarafından adaletsiz olarak değerlendirilmiş ve tepkiyle karşılanmıştır.

Halkın arabalarla Bakü şehrinin giriş yollarını ve şehirdeki askeri birlik yerleşim bölgelerini barikatlarla kuşatma altına alması üzerine o sırada Bakü’de bulunan SSCB Yuksek Sovyet’ni oluşturan iki meclisten biri olan Birlik Sovyet’inin Başkanı Primakov, SSCB Komunist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri Grienko ve SSCB Komunist Partisi Şube Müdürü Mihayılov kamuoyuna Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmeyeceğini açıklamışlardır.

Bu sırada Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) yönetimi Moskova’nin 15 Ocak karının Azerbaycan halkına hakaret anlamına geldiğini ve kararın Cumhuriyetin egemenliğine aykırı olduğunu ifade ederek Azerbaycan Yüksek Sovyet’ini olağanüstü toplantıya çağırmıştır. 17 Ocak’ta halka duyurulan bu çağrıda, ayrıca, barikatların kaldırılmasi ve şehirde olağanüstü hal uygulanmaya çalışılması durumunda karşı koymaması istenmiştir. Bu gelişmeler üzerine, Sovyetler Birliği’nin Azerbaycanı kaybetmesi ihtimali artınca son care olarak SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu 19 Ocak’ta “Bakü Kentinde Olağanüstü Hal İlan Etme” karari almiştır.

19 Ocak saat 19.27’de Azerbaycan televizyonunun, daha sonra ortaya çıktiğı üzere, SSCB KGB’si tarafından bombalanması sonucu 20 Ocak saat 24.00’den (Türkiye saatı ile 22.00) itibaren geçerli olacak bu karar konusunda halk bilgilendirilememiştir.

Sovyet Ordusunun 20 Ocak’ta ateşli silah kullanarak Bakü’ye ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerine girişi sonucunda resmi açıklamalara göre 133 kişi ölmüş, 611 kişi yaralanmış, 841 kişi gözaltına alınmış ve 5 kişi kaybolmuştur.

Sovyet ordusu’nun Azerbaycan’ı ihlalinden önce Bakü’de bulunan hastaneler, acil servisler boşaltılmıştır. Askerler halka karşı çok acımasızca davranmış, kadın, çocuk demeden önlerine geçen herkesi kurşunlamışlar. Hatta, askerler yaralılara, onlara yardım eden acil servis doktorlarına, hemşirelere bile kurşun atmışlar. Askerlerin kurşunundan yalnız sokaktaki insanlar değil, dışarı çıkmayıp evinde oturan kadın ve çocuklar da yaralanmış, vefat etmişler.

Şahitler 20 Ocak gecesi Bakü’ye giren askerler arasında bir zamanlar Bakü’de yaşamış ermenilerin olduğunu da söylüyorlar. Bunun haricinde askerlerin büyük çoğunluğu genç değilmiş. Özellikle Sovyetler Birliği’nin ermenilern büyük ağırlıkta olduğu bölgelerinde yaşayan ve zamanında askerlik yapmış yedeklerden teşkil edilipmiş.

20 Ocak katliamının ardından, AHC liderleri Tofig Gasimov, Vurğun Eyubov, Necef Necefov ve milletvekilleri Anar ve Bahtiyar Vahabzade’nin çabaları ile 21-22 Ocak tarihlerinde olağanüstü toplanan Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti olağanüstü hal uygulamasının durdurulması ve ordunun Bakü’den çıkarılmasını istemiştir. Azerbaycan SSC Yuksek Sovyeti 20 Ocak katliamını soruşturmak için bir 16 kişilik parlamento komisyonu oluşturmuştur. Komisyon Ocak 1992’de yayinladığı nihai raporunda bunun Azerbaycan Türklerine karşi agır bir suç olduğunu, esas gayesinin Azerbaycan’ın bağımsızlığının önlenmesi olduğunu belirtmiştir. Raporda dönemin SSCB Devlet Başkanı Gorbaçov, Savunma Bakanı Orgeneral Yazov, SSCB KGB Baskanı Kryuckov, İçişleri Bakanı Bakatin ve diğer üst düzey Sovyet yetkililerin bu katliamdan zincirleme olarak sorumlu oldukları sonucuna yer verilmiştir. Ayrıca Bakü katliamından bu kişilerle beraber totaliter komunist sistem, SSCB Komunist Partisi oligarsi liderliği, KGB, İçişleri Bakanlığı ve devlet propaganda makinesi esas suçlular olarak değerlendirilmiştir.



Dr. Eldeniz ABBASLI,

Bağımsız Araştırmacı, Gazeteci, Avrasya Yazarlar Birliği üyesi,

Karabağ Savaşı Malul Gazisi.

Bakü/Azerbaycan.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 57
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 498
Toplam Tekil 4079276
IP 18.221.174.248






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu