OKUMUŞ CAHİLLERİN TOPLUMA İHANETİ - Nurullah AYDIN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









OKUMUŞ CAHİLLERİN TOPLUMA İHANETİ - Nurullah AYDIN
Tarih: 24.04.2011 > Kaç kez okundu? 2850

Paylaş


Halk arasında mankafa denilen, çeşitli meslek sahibi olmuş kişiler ya da her nasılsa bir yolla profesör unvanı almış para kazanma ya da bürokraside bir yere gelmek için çaba sarfeden ama hiçbir bilimsel esere imza atmamış tipleri bir tarafa bırakırsak, aydınlar denilen kesimin dayandıkları ideolojik temel bakımında her konuya baktıklarını görüyoruz.



Bir tek Türkiye odaklı düşünmeyen bu beyinler ne yazık ki rahatlıkla yabancı kültürlerin taşıyıcısı olabiliyorlar, siyasi anlamda ise işbirlikçiliği tercih etmekte sakınca görmüyorlar.



Oysa; Türkiye, yine çok cepheli bir ateş altında. Sürekli tehdit ve taciz altında tutuluyor. Ulusal refleksler yavaşlatılmak ve ulusal direnç kırılmak isteniyor. Bir şey yapmak için tehditlerin neler olduğu bilinmelidir. Bilinirse, önlemler alınabilir. Önce görmek ve tanımak gerekir. Görünen o ki; Türk Milleti, kimliksizleştiriliyor.



Anadolu, ilk uygarlıkların ortaya çıktığı bir yer. Yine çeşitli uygarlıkların kurulup geliştiği bir alan üzerindedir. Bu topraklarda kurulan devletlerin hemen hepsi önemli olaylarında belirleyici olmuştur. Hitit, Lidya, Roma, Selçuklu, Osmanlı Devleti bunlar arasındadır.



Türkiye’nin kendisinden önce gelenler gibi, bir süper devlet olmaması için her türlü çirkin girişim, entrika, terör, kriz yaşatılıp duruluyor. Bunlar, işbirlikçilerce yaşatılmaktadır.



Bu halk, emperyal duyguları tatmış ve dünyaya düzen vermiştir. Şimdilerde emperyalizmin aracı olarak Ortadoğu’da, Kafkaslarda, Balkanlarda sözcüsü durumundadır. AB ve ABD’nin ve bir şekilde başımıza geçirilen işbirlikçilerin yapmak istedikleri bu değil midir?



Topluma yerleştirilmeye çalışılan aktarma tüketim kültürünün kullan-at ilkesi geleneksel kültürel öğeler yanında düşünceyi, geçmişi, kısaca her şeyi kullanıp atmayla sonuçlanmıştır. Geçmişin unutulması, geçmişteki çözümlerden yararlanmama sonucunu da ortaya çıkarmıştır. Toplum; giderek geçmişi daha az anımsıyor, düşünce modaya teslim oluyor. Yine; geçmiş, itirazla karşılaşmadan hüküm sürmektedir. Bunun aşılması için öncelikle hatırlanması gerekir. Geçmişteki çözümleri unutuyor ve hatalarımızı tekrar ediyoruz!



Yeni adına eskiyi rafa kaldıran günümüz eleştiri tarzı, devrin zihniyetinin bir parçasını oluşturur; unutarak temize çıkmaya ve savunmaya yarar. Kısacası, toplum belleğini ve onunla birlikte aklını yitirir. Geçmişi düşünme yeteneksizliğinin ya da gönülsüzlüğünün bedeli düşünememektir. Bellek yitimi, geçmiş düşünceyi fazladan bir entelektüel çöplük gibi sırtından atan radikal ampirisizm ve pozitivizmden, kuramlara kadar çeşitli biçimler alır.



Bu arada kitleleri uyuşturmak için ateş suyunu sadece Amerikalılar kullanmadı. Rusların da benzer politikalar izlediğini, SSCB dağıldıktan sonra görüldü. Ateş suyunun adı da votkaydı.



Dünün emperyalizmi, bugünün küreselleşmeciliği, ateş suyu etkisi yaratan birçok araç geliştirmiştir.



Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı



Kültürsüzleştirmek, Ödlek Tavşanlar Yetiştirmek



Yabancı Dilde Eğitim



Cinselliğin Yozlaştırılması



İdeolojilerin Saptırılması ve İçeriksiz Kavramlar



Bilimsel Bilgiden Uzaklaştırma



Dincilik ve Sahte Din Anlayışı



Yapay Gündem



Bunlar; toplumu belleksizleştirmeye, kimliksizleştirmeye ve kişiliksizleştirmeye yol açmaktadır. Sömürgeleştirmek istedikleri Türkiye’de, zihinler yeniden inşa ediliyor. Oluşturulmaya çalışılan, bizim olmayan, yapay, emperyalizmle dost ve uşağı bir zihindir.



Sorun, Türkiye’nin varlığı ve bekası sorunudur!



Günün Sözü: Kuşkusuz, uygarlıkları yaratan topraklar değil, kültürdür.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 14
Dün Tekil 952
Bugün Tekil 861
Toplam Tekil 4090705
IP 3.140.186.241






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























29 Sevval 1445
May s 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


Benim Hayatta yegane fahrim, servetim T rkl kten ba ka bir ey de ildir.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu