Senelerdir kpss ile kadrolu öğretmen olmak için yaralı bir kuşun hayatta kalabilmek için çırpındığı gibi hayata tutunmaya çalışan pek çok öğretmen adayı tanıdım. Üniversiteye başladıklarında öğretmenlik mesleğinin en gözde dallarını seçen arkadaşlarım şimdi kimi 2 sene kimi 3 boyunca kadrolu öğretmen olabilmek için uzun süre mücadele verdiler. Bu süreçte her gün eve işsiz girip çıkmanın ezikliğini yaşadılar. Belli bir yaştan sonra zorunlu hallerde ebeveynden para istemek onlar için eziyet oldu. O çokbilmiş hısım akrabayı ve konu komşuyu da unutmamak gerek. Onların “Eee noldu? Bu sene de mi kadrolu atanamadı” diye başlayan şuursuzca sorularına maruz kalmak ölümden beterdi. Ne zaman kadrolu öğretmen olamamış bir arkadaşımı görsem muhakkak yüzü asıktır ve rengi sapsarı olmuştur. Hani başka zaman olsa merakla “Neyin var? Ne oldu?” diye sorarsınız. Ama bu kişi kadroya atanamamış biri ise hiçbir soru sormadan şıp diye teşhisi koyuveriyorsunuz.







Bundan 10 sene önce teyzemin kızı üniversite de okurken kendisini istemeye gelenlerin sadece “gelinimiz öğretmen olsun, öğretmenlerin tatili çok. Oğlumuzu da torunlarımızı da ihmal etmez” diye istemeye kalktılar. O zamanlar ne aptal insanlar var demiştim. Ama 10 sene sonra daha aptalları ile karşılaştım.







Geçen gün arkadaşlarımla sohbet sırasında anlatılanlara inanamadım. Bir genç kız mezuniyetinden birkaç sene sonra kpss’den kadrolu öğretmen olarak atanmış. Aynı apartmanda başka bir ailenin de mühendis oğlu varmış. Neyse kız kadroya atandığına sevinirken bir akşam komşuları kızı istemeye gelmişler. Kız merakla “Şimdiye kadar neden sizi hiç görmedim?” diye sormuş. Oğlanın annesi “senin kadroya geçmeni bekledik” diye cevap vermiş. Elbette kız bu hakareti kaldıramamış ve o Allah’ın emri ile başlayan cümleyi bitirmelerini beklemeden “Bu iş olmaz” demiş. Bu olayı duyduğum da “Vay şerefsizler” dedim. İnsan hayırlı, efendi gelinimiz olsun diyeceğine kadrolu öğretmen kızımız olsun der mi?







Bugün (09.02.2011) saat 16 sularında özel televizyon programında yayınlanan “Esra Erol’la İzdivaç” programında Esra Erol 42 yaşında ki mesleği öğretmen olan bir bayanı gene aynı ortamda öğretmen bir beyle baş göz etmeyi aklına koymuş. Bu dileğini de dile getirdi. Adamın sorusu şuydu: KADROLU MUSUNUZ?







Pes artık ya…







Bu insanlar insanlıktan çıkmış. Bu haller hal değil. Kimse işsiz kalmak için üniversite okumaz. Bu kpss denilen illet tüm gençlere ayak bağı oluyor. Bunu görmeyenlere de kibarca PES ARTIK diyorum.







Ayşe ALTAY