TRT Genel Müdürü ve saz arkadaşlarının hukuka aykırı uygulamaları



mahkemelerden dönmeye devam ediyor. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in hukukçu



olması işin acıklı bir yanı, tabii hukuka bağlıysanız olaya bu gözle bakarsanız.



Kısa adı KESK olan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na



bağlı Haber-Sen’in internet sayfasındaki bir başlığın hoşuma gittiğini belirtmek



istiyorum. “TRT Yönetiminin Hukuk Eğitimi Devam Ediyor!” Gerçekten TRT’de olanlara



baktığınız zaman “TRT Yönetimine Yönelik Hukuk Eğitiminin” acilen gerekli olduğu



ortaya çıkıyor. Şu ana kadar TRT Kurumu’nun mahkemeye verilip de, kazandığını



gören bir kul var mı Allah aşkına…! Göremezsiniz, ne acı değil mi?



KESK Haber-Sen’in “Hukuk Mücadelesi” tüm hızıyla sürüyor.



Geçtiğimiz günlerde KESK Haber-Sen’in açtığı davalarla ilgili sonuçları içeren bir



broşür elimize geçti. KESK Haber-Sen şimdiye kadar açtığı tüm davaları kazandı. TRT



Genel Müdürü hukukçu demiştik ama uygulamaları “İktidar Hizmetkarlığı”



yapmaktadır. Kurum artık “Kamu Yayıncılığı” yerine “İktidar Yağcılığı Yayıncılığı”



yapmaktadır. Çıkardıkları her yönetmelikte, “kurumu nasıl AKP kadrolarıyla donatırım”



ve “kurumu nasıl cemaatin emrine sokabilirim” mantığı vardır.



Önceki yazılarımızda “TRT Yönetimi ve Müdürlerinin” neler yaptığı



konusunda duyumlarımızdan söz etmiştik. TRT Genel Müdürünü uyarmıştık. Ama TRT



yönetimi hukuk dışı uygulamalarını daha da ağırlaştırılmış dozuyla yürütmeye devam



etti. KESK Haber-Sen’in davalarıyla ilgili bilgiler verelim isterseniz. Tayyip Radyo



Televizyonu Genel Müdürlüğü’nün çıkarmış olduğu yönetmelikle yeni



koordinatörlükler ihdas etmişti. Danıştay Beşinci Dairesi “20.10.2009 günü yayınlanan



Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren TRT Kuruluş Görevleri Hakkında



Yönetmeliğin 10. maddesinde yer alan “…Kanal Koordinatörlüğü, Yapım



Koordinatörlüğü ile Prodüksiyon Kaynakları Koordinatörlüğünden…” ibaresi ile



tanımların yapıldığı 20, 21 ve 22. Maddelerinin “ Yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.



Gerekçe nedir? Gerekçe çok açık “Türkiye Cumhuriyeti’nin 123. Ve 124. Maddelerine



aykırı idari işlem tesis etmek.” Peki ne diyor ilgili Anayasa hükümleri “İdare, kuruluş



ve görevleriyle bir bütündür kanunla düzenlenir, ilgili kuruluşlar görev alanlarını



ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı



olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilir.” İşte böyle “Devletin kurumları kimsenin



babasının çiftliği değildir.” Tayyip Radyo Televizyon Genel Müdürü ve aveneleri bunu



iyice öğrenmelidir.



Bu yönetim kurumu “Cemaatin adamlarına kapıyı açmak için” TRT



Hizmetlerinin Tanımı ve Bu Hizmetlere Atanacak Personel Yönetmeliği’ndeki



Prodüktör, Muhabir, Spiker ve Kameraman tanımlarına ekleme yaparak, “diğer kamu



kurum ve kuruluşlarında bu unvanları elde etmiş olma” şartını eklemişti. Tabii bu



arkadaşlar akıllı, hepimiz aptalız ya….! Amaç “AKP Belediyelerinde, bakanlıklarında ya



da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki militanlarını kuruma alabilmek” böylelikle TRT



kurumunu ele geçirmek…! Ama gelin görün Danıştay bu eklenen bölümü de iptal



etmiş. Zaten Recep bey dememiş miydi “Üst mahkemeler bize ayak bağı oluyor diye..!



TRT Genel Müdürlüğü “TRT Kuruluş ve Görevleri Hakkında



Yönetmeliğin 50. maddesinin 2. fıkrasında “Amirlere görev yeri tespit etme yetkisi”



vermiştir. Ancak burada “Sezar’ın hakkını vermek gerekir”, çünkü daha önce yine



Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelikte bu madde 48. maddeydi. Bu maddenin



ikinci fıkrasındaki hükümler aynıydı, ancak TRT Genel Müdürlüğü 1538 sayılı



Genelgesiyle bu yetkinin kullanımının sınırını belirlemişti. Ancak bunu anlayacak



kapasitede Müdür atayamadığı için sorunlar devam etti. Danıştay Beşinci Dairesi’nin



bu kararı “Yetkilerinin sınırlarını bilmeyen, kendilerini padişah sanan zavallılarının



yüzüne şamar gibi indi.” Müdür olmak öyle kolay bir iş değildir. Çok yönlü bilgi ister,



ama gelin görün böyle kişiler de bunların safında değil anlaşılan…!



TRT Genel Müdürlüğü AKP yandaşlarına para saçma yöntemini



“Taşeronlar “ aracılığıyla yapmakta. TRT Genel Müdürlüğü’nün “Kurumun asli ve



sürekli hizmetlerini taşeronlara devretmeyi engelleyen mevzuatı değiştirme girişimi



Danıştay engeline takıldı. Bir Kurum “Asli ve Sürekli Hizmet Kadrolarını taşerona



devretmeyi” niçin ister? Yandaşlarına maddi destekte bulunmak için. Bu fiilinde Türk



Ceza Kanunu’nda karşılığını sayın Genel Müdür bizden iyi bilir. Ama AKP bürokratları



hukuktan ve haktan anlamaz. Sınırlarını bilmezler, bu yüzden her zaman “hukukla



başları derttedir.”



TRT yönetiminin hukuk dışı icraatlarını anlatmaya yazılar, sayfalar



yetmez. Son olarak TRT yönetiminin “Kişileri bir makama getirebilmek için” kurumun



Hizmet Yönetmeliğini değiştirme çabaları da Danıştay engeline takıldı. Hem bu girişim



bir değil iki kez yapıldı ve ikisi de Danıştay’dan döndü. Böylelikle El Ehzar mezunu



zeki ve liyakatli kişilerin yolu kapanmış oldu.



Sözün kısası, ”Hukuku kendilerine ayak bağı görenler, bu bağa



takılıp düşmektedirler.” Ama görünen odur ki düşmekten yorgun düşmeden inatla



hukuk dışı eylemlerine devam etmektedirler. Bu arada CHP’ye ödenecek paranın



“Tayyip Radyo ve Televizyonu” Genel Müdürü tarafından ödenmesi hususunun



takipçisi olacağız. Sadece bu konuyu değil TRT Diyarbakır Müdürlüğü aleyhine açılan



davalar da kazanıldığı taktirde, dava giderlerinin TRT Diyarbakır Müdürü tarafından



ödenmesi konusunda da gerekenin yapılması konusunun da takipçisiyiz. Son cümle



olarak KESK Haber-Sen’in bu çalışmalarını kutluyoruz. TRT Yönetiminin Hukuk



eğitimine devam etmesini diliyoruz. Ancak kişiyi ne kadar eğitirseniz eğitin kapasite



sorunu varsa boşunadır. Aynı hukuki mücadeleyi de Kamu-Sen Türk Haber-Sen’den de



bekliyoruz. TRT’nin güçlü iki sendikası el ele verirse çoğu zorluklar ve hukuksuzluklar



aşılır. 10.10.2010 Saygılarımızla.