MASKE



Binbir Surat Çakal Carlos’u tanımayanınız yoktur sanırım. Allah Razı



olsun CHP Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde Çakal Carlos gibi yüzlerini



değiştiren ve yüzlerine değişik maskeler takanları bu millet anladı. Efendim sayın



Kılıçdaroğlu Tunceli’de “Toplumsal Mutabakatla Silah bırakan PKK’lılara genel af



düşünülebilir” dedi ve Türk Milliyetçiliğinin mümtaz siması ve şehitlere kelle diyerek



verdiği değeri gösteren Başbakan “İlk önce ben karşı çıkarım” buyurdu.



Türkiye Cumhuriyeti birçok Başbakan gördü ama anında döneni ve



bu kadar yüzüne bin bir maske takanı asla ve kat’ta görmedi…! Halkımız şu gerçeği



artık net olarak görmek zorundadır “AKP, PKK’dan da Apo’dan da daha tehlikeli bir



yapıdır.” Bu gerçek akıllardan hiç çıkarılmamalıdır. PKK’nın ne istediği nasıl hareket



ettiği açık ve bellidir. AKP’nin politikalarının net olduğunu söyleyebilecek birinin



aklından şüphe duymak gerekir.



CHP Genel Başkanı’nın sözlerine yanıt veren “Milliyetçi Maske



Takmış” Başbakan dinleyenleri aptal mı sanmaktadır. Bu sözlere inanmak için ya AKP



cenahından beslenip zengin olmak ya da kafatasının içinin boş olması gerekir. Habur



Karşılamasının baş kahramanı kalkıp da “Şehit Analarını” ağzına almaya utanmalıdır.



Ama bizim oy için her kılığa giren Recep Bey için her yol mubahtır. Bazen Terörist Başı



ve onun yandaşlarının AKP oyunlarına nasıl geldiğini düşünmüyor değilim. Ama gerçek



şudur ki, “Adamlar milim hesabı da olsa istediklerini alıyorlar”. Domuzdan kıl koparma



mantığıyla kaplumbağa misali ilerlemeye çalışıyorlar. Tavşan ile Kaplumbağa



hikayesini herkes bilir. Eğer nasılsa hiçbir şey yapamazlar mantığıyla yol gitmek çok



büyük tehlikedir.











Gelelim “Genel Af” konusuna. Kanımızca bu tür söylemler ancak,



terörün kesin olarak çözümlendiği zaman konuşulabilir. Terör Örgütünün koşulsuz



silah bırakması sonrasında bu tartışılabilir. Bu hükümet ve Başbakanla yola devam



edildiği sürece bu ülkede terör de sona ermez, terör örgütü de silah bırakmaz. Size



soruyorum “Siz Terör Örgütü Başı Abdullah Öcalan olsanız, bu kadar rahat hareket



edip PKK’yı yönettiğiniz sürece ve bir dediğiniz iki olmadığı sürece silah bırakır



mısınız?” Bırakmazsınız tabii…… Güneydoğu ve Doğu’da “Özerklik naraları atılıp, PKK



bayrakları rahatça açıldıktan sonra, niye teröre son vermeyi düşüneceksiniz” bunu



ancak aptal olan yapar. Karşınızda parmağınızda oynattığınız, istediğinizi şu ya da



bu biçimde yaptırdığınız kuklalar varken, silah bırakmak mantıksızlıktır.



AKP Grup Başkanvekili sayın Suat Kılıç yazılı bir açıklama yapmış



Ve buyurmuş ki “Af vaadi tüpten çıkan macun gibidir. Kılıçdaroğlu hangi güce



dayanarak bu umudu vermiştir? Hayır oylarını artırmak uğruna terörist başı Öcalan’ı



affetmeye değer mi? Bu gücü, bu yetkiyi nereden alıyorsunuz ? Bağrı yanan



milletimizin görüşüne, kanaatine başvurdunuz mu ?” Şu sözleri MHP ya da bir başka



partinin Grup Başkanvekili söylemiş olsa anlardım ve hak verirdim. Peki bu kişiye



sormazlar mı “Ey Suat Kılıç Habur’da karşılama törenini sinema izler gibi



izlerken, PKK paçavraları havada uçuşurken ve sen teröristleri hile-i şerle



serbest bırakırken kime sordun? Peki sen ve senin partin “Evet Pazarlığı”



yaparken kimden izin aldın? Teröristbaşıyla masaya oturup ‘evet’ pazarlığı



yapma hakkını size kim verdi?” Önce siz yaptıklarınızın hesabını verin de sonra



başkalarıyla uğraşın. “Ele verir salkımı, kendi yutar salkımı” hesabı konuşmaları



bırakın…











Bugünlerde CHP Parti Meclisi sayın Mesut Değer’in kitabı



konuşuluyor. Sevgili dostumuzun eline ve yüreğine sağlık diyelim önce. Sayın Değer’in



bir saptaması çok ama çok önemli “Kürt ya da Güneydoğu Sorunu parça parça ele



alınmamalı, bir bütün olarak ele alınmalı.” Çok net doğru bir yaklaşım. Bugün



“Koruculuk Sistemi” yarın “Genel Af”….. Konu bir bütün. Çıkacaksınız Güneydoğu



Sorunu şöyle böyle, bu biçimde çözülecektir diyeceksiniz…. Bu işin başka yolu yok…



Sevgili dostumuz bir ilginç bilgi daha veriyor “Eve Dönüş Projesi’nden en çok Hizbullah



yararlandı…” İşte bu nokta çok önemli. Bu proje PKK için çıkarılmıştı. Demek ki, bu



proje hedefine ulaşmamış. Bu arada bu proje için başvuranların % 75’i cezaevinde



yatan kişilermiş. Yani “Dağdan inenler değil de, dağ dışındaki kişiler” yararlanmış bu



projeden. Sevgili dostumuz bu konuyla ilgili olarak “Muhatap Türkiye Büyük Millet



Meclisi’dir” vurgusu da son derece yerindedir. Sevgili dostumuzun “Kürt Sorunu mu?”



adlı kitabını okumanızı öneririz. Güneydoğu da iyi bilen ve vatanını seven birinin



düşünceleri çok önemlidir hem de bu bugünlerde…



Son sözümüz halkımız bu ikiyüzlü ve hatta çok yüzlü tavırlara sakın



ha kanmasın… “Vatanı içten içe iç savaşa ve akıbetin de bölünmeye



götüren, emirlerini okyanus ötesinden alan” AKP’nin önünün asla açılmasına izin



vermemelidir. Unutmayın “Hayırda hayır vardır.” Hayırlı günler. 28.08.2010



Saygılarımızla.



Özgür UĞUR



NOT : Bize ulaşmak isteyen dostlar ozgur.ugur2000@gmail.com adresine mail



atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.