DEVLET”in ve MİLLET”in hayatına yapılan müdahaleler bu kadar değildi. Söz gelişi DEMİRYOLU yapmak için, FABRİKA YAPMAK İÇİN, her şey yapmak için DEVLET SERBEST DEĞİLDİ. Şu halde hayatını sağlamaktan yasaklanmış bir devlet, BAĞIMSIZ olabilir mi?

(1923)

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK



Biz bu ifadede geçen "devlet serbest değildi" cümlesini, "TÜRK DEVLETİ şimdi de serbest değildir!"



"Hala son yıllara kadar demiryolu yapamazdı" diyerek tekrarlıyoruz...



Ve delil olarak bir DEVLET SIRRI”nı açıklıyoruz...



Aslında bu sır değil, bir İHANET!..



Tüyleri diken diken eden bir ihanet!..



Okuyun:



TÜRKİYE 1938”den beri DEMİRYOLLARI”nı ihmal etmiştir!..



1948”den itibaren de İNŞA EDEMEZ hale gelmiştir!..



Son günlere kadar bu konuyu hiç bir politikacı dile bile getirememiştir!..



Acaba neden?..



Çünkü İNÖNÜ diye bilinen o mandacı, gizli bir anlaşma ile MARSHALL YARDIMI”na mukabil "50 yıl demiryolu yapmama" sözü vermiştir!..



Bu süre 1997”de bitti.



Onun için 20 yıl önce başlanan İstanbul-Ankara elektrikli tren hattı bir türlü bitemedi...



Onun için Demirel ancak 1999”larda "hızlı tren"den söz eder olmuştur!



İş bu kadarla da kalmaz!..



Bizim denizlere açılmamızı önlemek için 3 defa (Çeşme-1770, İnebahtı-1827, Sinop-1853) donanmamızı yakmış olan büyük devletler, hiç UZAY”a açılmamıza izin verirler mi?..



Onun içindir ki, TÜRKSAT”ı "ihale" ettiğimiz Fransızlar, ilk seferde uydumuzu düşürmüşlerdir!..



İkincisini de yanlış yörüngeye oturttular, Orta Asya”yı doğru dürüst görmüyor...



Sonra bir tane daha attık, onun ahvali ne oldu, ALLAH bilir!..



Zaten istedikleri anda uyduyu bozma veya düşürme imkanları var.



Bitmedi...



BATILILAR, kendilerini dünyayı 50 defa yokedecek NÜKLEER SİLAH”a sahiptirler ama, bizim NÜKLEER SANTRAL kurmamızı, LAZER TEKNOLOJİSİ edinmemizi istemezler!



Yeni silah fabrikaları, uçak fabrikaları kurmamızı da yıllarca engel olmuşlar, sonra miadını doldurmuş F-16 teknolojisi satarak bizi gene uyutmuşlardır.



Fakir milletlere umut ışığı; ucuz, kolay ve temiz NÜKLEER ENERJİ üretme sistemi olan SOĞUK FİZYON”u hasır altı etmişler, denemelerden bile vazgeçirmişlerdir!..



(1980”ler) Pahalı ilaç satmak için yerli işbirlikçileri kullanarak SSK”nın ucuz İLAÇ FABRİKASI kurmasını önlemişlerdir!..



Yıllarca aldıkları petrol ruhsatlarını ellerinde tutmuşlar, petrol buldukları kuyuyu kapatarak pahalı petrol satışına devam etmişlerdir. (1970”ler)



Yine 200 yıldır bizi soydukları yetmiyormuş gibi, şimdi de "PATENT yasası" diye bastırıyorlar!..



Sadece onların istediklerini, onların istediği şekilde üretelim diye!..



Yabancılar adına PATENT, LİSANS, TELİF haklarını kabul etmek, ülkenin geleceğini ipotek etmek demektir!..



Bu kanuna imza atanları, peşinen şimdiden VATAN HAİNİ ilan ediyoruz!..



Altına imza atan elleri krılsın!.



Denebilir ki, "Çin bile ABD”nin patent baskısına direnemedi, biz nasıl karşı koyalım?"..



Çin”in kalkınma hızı %10!...



2015-2020 yıllarında bir SÜPER DEVLET olarak zaten ABD”nin canına okumaya başlayacak!...



Japonya, Güney Kore, Brezilya gibi PATENT kurbanı ülkeler ise krize girmedi mi?..



Peki ya biz?..



Ya geri kalmış devletler?..



Bizler üç kuruşluk varlığımızı kağıt parçalarına ödersek, kendimizi nasıl toparlayacağız?..



Kısacası, TÜRKİYE”nin TAM İSTİKLAL”e kavuşması, ATATÜRK”ün bu şikayet ettiği durumun tamamen lehimize dönmesiyle mümkün olacaktır!..



Ne zaman ki, o PAÇAVRALAR yırtılır, GAVURA TANINMIŞ olan HAKLAR geri alınır, o zaman kurtuluruz!..



Durum bu denli vahim iken DEVLET”i yönetenler halen neden ORDU ile, YARGI ile, ANA YASA ile uğraşırlar?



Bu safdillik, beceriksizlik değil ise, doğrudan doğruya ART NİYET, hatta "İHANET"tir



Özkan BOSTANCI