Sovyetler Birliği döneminde başkent Moskova”da her türlü kirli işlerin altından sürekli Ermeniler çıkıyordu. Örneğin kalpazanlık dediğimiz sahte para basımı ve diğer gıda, sanayi vb. ürünlerin sahtelerini üretip piyasaya süren millet Moskova”da meskun kayıtsız Ermenistan SSC vatandaşları idi.



Bugün sayın başbakanın bir demecinden Türkiye”de 100 bin kaçak Ermenistan vatandaşı bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Asıl olay ise halen kimsenin bu kaçak Ermenistan vatandaşlarının yarın Türkiye”nin başına ne türlü oyunlar getireceğini ve bunların Türkiye için ne denli büyük felaketlere yol açabileceğini dile getirmeyişidir.



Sayın Başbakan Ermenistan”ın eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan”a 2005 yılında yazdığı bir mektupta, bu konunun politikacıların bir meselesi olmadığını belirterek, bunun tarihçiler tarafından araştırılması gerektiğini kaydettiğini bildiren Erdoğan, Türk arşivlerinde milyonlarca belgenin bulunduğunu ve yaklaşık 1 milyon belgenin bugüne kadar incelendiğini söylemiştir. Peki Ermenilerin bu meseleye tavrı ne olmuştur? Önce Ermenileri iki kategoriye ayırmak zorundayız. Birinci tip Ermeniler Ermenistan”da yaşayan Ermenilerdir. Sınıflamanın ikincisi dediğimiz tarz Ermeniler ise Dünya Ermeni Diasporası olan ve kanaatimce asıl suçlanacak olan kesimdir. Bu Dünya Ermeni Diasporasının amacı Türkiye”ye 1915 olaylarının soykırımı olduğunu tanıtmaktır. 1915”deki Tehcir olaylarında Osmanlı Devletinde meskun Ermenilerin hayatını birçok Amerikan sigorta şirketleri sigortalamıştı. Akabinde Ermeni Diasporası bu soykırımı iddialarını kanıtlamayı başarır ve tüm Dünyaya kabul ettirirse - ki, olayların gidişatı buna doğru gidiyor – bu durumda Türkiye Cumhuriyeti ölen her Ermeni için 10 milyon dolar tazminat cezası ödemeye mahkum bırakılacaktır. Ermeni Diasporası bugün bu sayının 1 milyon kişi olduğunu iddia etmektedir. Ermeni Diasporası soykırımı dünyaya tanıtırsa ölen 1 milyon ermeni için Türkiye”den tam olarak 10 Trilyon dolar tazminat isteyecektir, Ermenistan Devleti adına. Ayrıca Ermenistan Devletinin Türkiye”nin Doğu illeri üzerinde toprak talepleri iddiaları da dile getirilerek, gündeme oturtulacaktır yakın gelecekte.



Meseleye bir de madalyonun öteki tarafından bakacak olursak, bugünkü dünya Ermeni Diasporasının bu kadar zenginliği sövdükleri Osmanlı sayesinde elde ettiklerine şahit olacağız. Bildiğimiz gibi Ermeniler Osmanlı döneminde askere götürülmüyor ve kendilerine Milleti- Sıddıka adı verilmişti. Bu yüzden Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeniler zanaat ve ticaretle uğraşıyor, sanatlarını icra ettikleri vesilesiyle de zenginliklerine zenginlik katıyorlardı. Tehcir olaylarında bu Ermeniler malvarlıklarını da altına çevirerek Osmanlı hudutları dışına çıkarmışlardır. Osmanlı devletinden kaçırılan altınlar Tehcir süresince sürülen Ermenilerce Libya, Suriye, ABD gibi ülkelere gitmiştir. Bir başka konu ise bunun Devletler Hukukuna göre aykırı olup olmadı konusudur. Bence Uluslar arası Hukuk uzmanlarımıza, akademisyen ve bilim adamlarımızın üzerine büyük yük düşüyor. Kaçırılan bu altınların hesabını biz de Dünya Ermeni Diasporasına bir şekilde sorabiliriz. Çünkü büyük ihtimalle bu kaçırılan Osmanlıya ait altınların vergisi bile verilmiyordu. Bu yüzden basit bir konu gibi gözükse bile tarihçilerimiz üzerlerine düşen görevi yaptıkları gibi Hukukçularımız da konuya aynı derecede hassas davranmalıdırlar.



Türkiye”de gündemi Anayasa değişiklikleri ve Ermenistan”dan hangi yolla geldiği henüz tam olarak ortaya konulmayan Ermenistan”ın 100 bin kişilik kaçak ordusunun gelecekte Türkiye”nin başına ne gibi oyunlar getireceğinin tespiti ve çözüm yollarının bulunması sorunudur. Bu 100 bin kişilik kaçak Ermeniler, Ermenistan devletinin çıkarları için çalışan casuslar bile olabilir. Neden araştırılmıyor halen anlamış değilim. Diyelim ki, casus değiller bu kaçak Ermeniler ve sadece ekmek parası için Türkiye”ye gelmişler. Peki bunların niyeti hoş olabilir mi? Asla ve asla…



Unutmayalım ki, Ermeniler asla Türkleşmez, asimile olmaz ve kolayca kültürlerini yitirmezler. Türkiye”de meskun kaçak, gayri kaçak Ermenilerin tamamına yakını halen evde çocuklarıyla, aileleriyle Ermenice konuşmaktadırlar.



Ermenistan bundan başka Türkiye”nin kardeş ülkesi olan Azerbaycan topraklarının %20-sini işgal altında tutmaktadır ve bu işgali yaparken arkasına Rus desteğini almıştır. Rusya”nın post mekanı olan Ermenistan devleti Rusya”nın her alanda olduğu gibi harbi yönden de müttefikidir. Ayrıca bugünkü Ermenistan devleti tarihi Türk toprakları olan Osmanlı ve Safevî toprakları üzerinde kurulmuştur. Bildiğiniz gibi Erivan denen Ermenistan”ın bugün başkenti olan şehir 1900”lü yıllara kadar Azerbaycan hanlığı olmuştur ve ismi Revan hanlığı olmuştur.



Son günlerde Azerbaycan Muhalefet gazetelerinden olan Azadlıq radyosunun verdiği bilgiye göre Ermenistan Devleti, şimdi de Borçalı Türklerinin yaşadığı Gürcistan Devletinden toprak iddialarında bulunmuştur. Anlaşıldığı kadar Ermenistan Devleti Rusya”nın post mekanı olmakla kalmıyor, aynı zamanda komşularıyla da iyi geçinemiyor. Gürcistan”ın Hıristiyan bir iktidarca yönetildiğini de vurgularsak, Ermenistan”ın ne denli bir saçma Dış politika izlediğinin farkında olacağız.









Dr. Elnur Hasan MİKAİL

Uluslararası İlişkiler uzmanı

30 Mart, 2010