2012 VE SONRASINA HAZIRLANMAK - Osman ŞAHİN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









2012 VE SONRASINA HAZIRLANMAK - Osman ŞAHİN
Tarih: 27.03.2010 > Kaç kez okundu? 2809

Paylaş


1948”den beri, işgal ettikleri Filistin halkına ait toprakları mevzii çatışmalarla genişletme ve bu yolla Arz-ı Mevud”a ulaşma stratejisini uygulayan Dünya Yahudileri, 2000”li yıllara gelindiğinde, artık bu stratejinin gerçekleşme yüzdesinin iyice azaldığını farkederek yeni arayışlar içerisine girmişlerdir.



Yaser ARAFAT ve ekibi sayesinde Filistin halkının beklentileri büyük kayıplar verdirilerek hep bir başka bahara bıraktırılmış, Arap dünyası; yanlış politikalar ve aldatmacalar nedeniyle 3.5 Yahudi dedikleri bir gücün karşısında, büyük kayıplar vererek yenilmenin yarattığı bir kaotik ortamla karşı karşıya bırakılmışlardır.



Siyonizmin baş aktörleri tam her şey planladığımız gibi gidiyor derken, Hamas”ın ortaya çıkışı bütün planlarını altüst etmiştir. El Fetih”e rağmen örgütlenmeyi başaran bu grubun İsrail”e karşı vermekte olduğu çetin mücadele ve ilk defa İsrail”in Kara Harekatında başarısız olmasını sağlamaları, mevcut statükonun devamından yana olan Arap liderlerini olduğu kadar Siyonist planlayıcıları da dehşete düşürmüştür.



II. Dünya Harbi ve Soğuk Savaş yıllarında Askeri Okullarda okutulan ve uygulana gelen, bir savaşta neticeye ulaşabilmenin Kara Harekatları ile gerçekleştirilebileceği tezi, yerini, havadan imha ve ekonomileri yok etme stratejisine dönüşmüş, neticeye ulaşma görevi de, imha edilen ülkede kurulan işbirlikçi yönetimlere bırakılmıştır. Bunun en güzel örneğini de, Afganistan ve Irak”da görmekteyiz.



ABD, Afganistan”da gerçekleştirdiği korkunç katliam ve yıkıma rağmen Taliban”ı yok edememiş, aksine, olayların Pakistan”a da sıçramasına neden olmuştur. Çatışmanın Pakistan”a sıçratılmasının bir nedeni de, Pakistan”ın Nükleer Silah”a sahip tek müslüman ülke konumunda olmasıdır.



Yıllardan beri Nükleer ve Biyolojik Silah üreterek Bölgenin Şerifi olma yönünde büyük mesafe kat eden İsrail; Hamas”ın sergilediği direnç ve İran”ın Nükleer Teknolojiyi yakalamakta gösterdiği ısrar nedeniyle büyük bir panik yaşamaktadır. Bu paniği kendi lehlerine çevirebilmek ve topyekün bir savaşa hazırlanabilmek için, Siyonistler, başta ABD olmak üzere Dünya ülkelerinden İsrail”e büyük bir para akışı gerçekleştirmiş, sadece ABD”de 158 Banka”nın batmasına neden olarak, Dünya”yı Global Krize sürüklemişlerdir.



Bu krizin arkasından atılacak ikinci adım, Pakistan”ın sahip olduğu, İran”ın ise sahip olmaya çalıştığı Nükleer teknolojinin yok edilmesi olacaktır. ARMAGEDDON söylemi ile dünyadaki fanatik Yahudi ve Hıristiyanlar, Müslümanlarla yapılacak topyekün bir savaşa hazırlanmaktadırlar.



ABD, Taliban”ı yoketmek bahanesi ile, Pakistan”daki sözümona Taliban hedeflerini büyük sivil kayıplara aldırmaksızın pilotsuz uçaklarla vurmaya devam ederken, diğer taraftan da yeni taktikler geliştirerek ordusunu ARMAGEDDON için eğitmektedir. Çatık kaşlı Bush gitmiş, yerine Müslümanları daha kolay kandıracağına inanılan gülümseyen Obama gelmiştir. Aslında değişen hiç bir şey yoktur. ABD Politikalarını aynen devam ettirmektedir.



Hal böyle iken, Türkiye acaba bütün bu gelişmeleri takip ederek gerekli tedbirleri alabilmektemidir?



Global krizden; Türkiye”deki Bankalar karlı çıkmış, fakat, üretici, emekli ve fakir halk perişan olmuştur.



Milli olma vasfını İnönü döneminde kaybetmiş olan Eğitim sistemimizdeki kargaşa, halen devam etmektedir.



Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK)”nin modernize projeleri, Savunma Sanayii Müsteşarlığı(SSM)”nın hazırladığı ihaleler ile, İsrail Silah Sanayiini semirtmek üzere bu ülkenin firmalarına verilmiş, ne F-4 modernizasyonu projesinden, ne Heron”lardan, ne de Tank modernizasyonundan amaçlanan sonuca ulaşılamamıştır. SSM Yöneticileri bu konudaki suskunluklarını devam ettirmektedirler.



Eğitim sistemi ve Silahlı gücü Millilik vasfını kaybetmiş bir ülkenin, ekonomisinin milliliğinden veya kalkınmasından bahsedilemeyeceği yadsınamaz bir gerçektir.



İsrail, ABD ve onların ülke içerisindeki işbirlikçileri tarafından ülkemiz adım adım etnik ayrışmaya doğru sürüklenmektedir.



Hükümetlerin ve Yüksek Yargının aldığı kararlar, çözüm üretmek ve yaraya neşter vurmak şöyle dursun, bilakis, İnönü döneminde oluşturulan ve halen devam ettirilen Statükonun(müesses nizamın) devamını sağlayacak çözümsüzlükler üretmektedir. En büyük vurgunlar kargaşa ortamında gerçekleştirildiği için, mevcut veya yaklaşan tehlikelere kesin çözüm bulmak yerine, mevcut statükonun devamı için, devamlı çözümsüzlükler üretilmektedir.



Türk milleti karnını doyurma ve başını sokacak bir yuva bulma derdine düştüğü için, olan biteni takip edememekte veya olaylara bigane kalmaktadır.



"Tuzu kuruların çocukları" terörle mücadelede ölmemekte, ateş fakir Türk halkının ocağına düşmektedir. "Tuzu kuruların ve çocuklarının" iş ve aş bulma gibi bir derdi yoktur. Onlar; Gece Klüplerinde bir işçinin bir yılda kazandığını bir gecede harcarlar, kimse nerden buldun diye sormaz, soramaz.



Mevcut sistemin değişmesi, millileşmesi, onlar için rant kapılarının kapanması demektir.



Türkiye”nin silkinmesi ve kendine gelmesi; ABD”nin, AB”nin, İsrail”in ve içerideki işbirlikçilerin, kripto Ermenilerin, Sabetaist dönmelerin, hasılı hiç kimsenin işine gelmez.



Türkiye”nin, 2012 ve sonrasına çok iyi hazırlanması gerekmektedir. Bunun için de; "SÖZDE AÇILIM VE ANLAMSIZ BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ" YERİNE, DARBE VE KAPATMA DAVALARI İLE MÜCADELE ETMEK ZORUNDA BIRAKILAMAYACAK BİR SİYASİ YAPININ TESİSİ SURETİYLE, YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNE GİDİLMESİ, DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI, EĞİTİMİN VE SAVUNMA SANAYİİNİN MİLLİ BİR PERSPEKTİFLE YENİDEN ÖRGÜTLENMESİ, TERÖRÜN ÜZERİNE TAVİZSİZ GİDİLMESİ VE YARGININ MİLLETİN GÜVENİNE LAYIK OLACAK ŞEKİLDE TOPARLANMASI VE ÇALIŞMASI GEREKMEKTEDİR.



Osman ŞAHİN

Araştırmacı - Yazar