BAYKAL VE BAHÇELİ”YE AÇIK MEKTUP - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BAYKAL VE BAHÇELİ”YE AÇIK MEKTUP - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 26.03.2010 > Kaç kez okundu? 2863

Paylaş


Bu mektup Sayın Baykal ve Sayın Bahçeli”nin Ak Parti”nin Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili çalışmalarına karşı uygulayacakları tutum ve davranışları irdelemek amacıyla kaleme alınmıştır.

Erken seçim tartışmaları çoğalınca kamuoyu araştırma şirketleri birbiri peşine “Bugün seçim olsa sonuç ne olur” anketleri yayınlamaya başladılar. Seçim sonuçlarına ait gerçeğe yakın bilgi vermesiyle tanınan araştırma kuruluşlarının ortak görüşü müteakip dönemde Ak Parti”nin tek başına iktidar olamayacağı yönündedir. AKP bütün anketlerde birinci parti olma durumunu muhafaza ederken, İkinci parti CHP”nin oyları AK Partiye yaklaşmaktadır. Bu durumda yönetimde tekrar koalisyon dönemlerini göreceğimiz açıktır.

Ak Parti yönetiminin 8 yıllık mutlak hakimiyeti altında geçen dönemde Türkiye alışılmadık bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Kitle iletişim araçlarındaki olağanüstü gelişmelere, yüzlerce televizyona, binlerce radyoya, gazete haberciliğini fersah fersah geçen İnternet medyasına ve nihayet 3G sistemi ile dünya ve ülke gündemindeki önemli gelişmelerin cep telefonlarımızla anında ulaştırıldığı bir ortama rağmen halkımıza ülkemizin gerçek gündemleri değil, daima sanal gündemleri aktarılmıştır.

Halkımızın işsizlik ve yoksulluk gibi temel sorunlarına çözüm üretemeyen Ak Partinin toplum mühendisleri sanal gündem belirlemede olağanüstü başarılı olmuşlardır. Bütün dikkatleri ülkenin ve insanlarımızın temel sorunlardan uzak tutarak yaratılan sahte gümdemlere oyalanılmasını sağlamışlardır.

İtiraf etmeliyiz ki doğuştan gelen çok önemli liderlik vasıflarına sahip Başbakan Erdoğan; ülkedeki bütün olumsuz koşullara rağmen tek başına ülke gündemini kendi istediği şekilde belirlemede çok başarılı olmuştur. Çok değişik fikirlerin biraraya toplandığı Ak Parti kadroları, geçen 8 yıllık süre içinde müthiş bir birlik ve beraberlik örneği göstermiştir. Başbakan Erdoğan partisinde her şeye son noktayı koyan tek adam olarak gerek TBMM ve gerekse yerel yöneticiler üzerindeki gücünü muhafaza etmiştir. Ak Partili üyeler daima parti disiplini içinde hareket ederek siyasi tarihimizde lidere biat kültürünün en güzel tezahürünü sergilemişlerdir.

Ak Parti yönetiminin sıcak gündeminde şimdi Anayasa değişiklik paketi vardır. Ak Parti kurmaylarının başbakanın direktifleri doğrultusunda hazırladığı taslak anayasa değişiklik metni üzerindeki tartışmaların önümüzdeki iki ay içinde gündemdeki özel yerini muhafaza edeceği şimdiden görülmektedir.

Bu değişiklik metninin tamamen Ak Parti”nin çalışmalarını engellediği farzolunan yüksek yargının denetim altına alınması üzerine kurgulandığı anlaşılmaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerince “Hazırlanan taslağın yüksek yargıyı siyasi vesayet altına alacağı” hususu açıkça vurgulanmıştır. Yüksek yargı temsilcileri konu üzerindeki tepkilerini çok ağır sözlerle dile getirmişlerdir.

Anayasa değişiklik teklifinin mevcut şekli ile kabul görmeyeceği açıktır. Aslında ülkemizin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğu üzerinde kamuoyunun bütün kesimlerinde tam bir konsensüs hakimdir. Çünkü askerlerin dayatması olarak nitelendirilen 1982 Anayasası geçen süre içinde yapılan pek çok değiliklikle başlangıç bölümünde bahsedilen temel özelliklerini kaybetmiştir. Ayrıca Uluslararası İkiz Yasalar başta olmak üzere AB Uyum yasaları adı altında çıkartılan pek çok yasa ile bu Anayasanın yasalara temel teşkil etme vasfı da zayıflamıştır. Acilen yenilenmesi gerektiği de bir zaruret olarak uzun süredir dile getirilmektedir.

Bu gerçeğe ve yeni bir anayasa yapılması için siyasi partiler başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerinde tam mutabakat bulunmasına rağmen Ak Parti”nin bugün seçtiği yol yanlıştır. Çünkü AKP, uzlaşma değil dayatma yolunu seçmiştir. Ak Parti”nin TBMM çoğunluğuna dayanarak bir dayatma şeklinde teklif sunmasının gerisinde “yasama ve yürütme erkini millet adına denetleyen bağımsız yargıyı siyasi vesayet altına alma isteğinin” yattığı açıkça görülmüştür. Bu durum üzerine yüksek yargı mensupları ile birlikte muhalefet partileri CHP ve MHP teklife şiddetle karşı çıkmışlardır.

Mevcut şekliyle bu değişikliklerin yapılamayacağı ortadadır. Ama Ak Parti ciddiyetle ve tam kadro ile konuyu sahiplenerek her alanda kamuoyunu aydınlatma çalışmalarını sürdürmektedir. Gündemde artık işsizlik, yoksulluk değil Ak Parti”nin ülkeye sağlayacağı “geniş bir özgürlük ve demokrasi” yolundaki azimli çalışmaları vardır...

AKP”li toplum mühendislerinin bu çalışmaları doğaldır. Sadece şapka çıkartılır. Muhtemel seçimler sonrasında bir daha iktidar olamayacaklarının bilinciyle sistemi kendi istekleri doğrultusunda azami ölçüde değiştirebilmenin gayreti içindedirler. AK Parti”nin bu tutumu doğal görülebilir. Burada doğal olmayan ve konumuzun esasını teşkil eden husus, CHP ve MHP”nin olması gerekipte gerçekleştiremedikleri tutum ve davranışlarıdır.

CHP ve MHP köklü partilerdir ve ülke yönetimi için yeterli deneyimleri vardır. Bana göre Ak Parti”nin değişiklik paketini irdeleyip ona “hayır” demek işi savsaklamaktır. İşin kolayına gitmektir. Burada aslolan AKP”nin söylemlerini reddetmek değildir. Sen “CHP ve MHP olarak bu konuda ne diyorsun” onu ortaya koymaktır.

Şimdi, Sayın Baykal ve Sayın Bahçeli”ye seslenmek istiyorum;

Hazır önünüzde kendinizi halka anlatmak fırsatı bulunmaktadır. Kamuoyu bütün işini gücünü bırakmış bu sanal gündeme kilitlenmiştir. Daha uzun bir sürede gündem böyle kalacaktır. Bu durumda CHP ve MHP yöneticilerinin uygulayacağı temel strateji bu ortamdan azami yaralanarak halka kendilerini ifade etmek olmalıdır.

Bu ifade etmenin uygulamadaki şekli hiç bir zaman Ak Parti”nin hazırladığı taslak metine doğrudan karşı çıkmak olmamalıdır. Her iki partinin de aynen Ak Parti gibi kendi taslak metinlerini hazırlayıp bu metinlerin kabulü için diğer partiler ve sivil toplum kuruluşları ile uzlaşı diyaloğu içine girmeleri gerekirdi. İşte o zaman iktidar tarafından hazırlanarak fiiliyata geçirilen toplum mühendisliği planıyla kendi güdümünde milleti boş işlerle oyaladığı hususu halka anlatılabilirdi. Bu şekilde AK Parti”nin belirlediği ve kendi güdümünde yürütülen gündemden ülkenin gerçek gündemine hızla geçiş sağlanabilirdi.

Herkez biliyor ki; Anayasa değişikliği paketi demokrasi ve özgürlüklerin artırılması, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına değil, AKP”nin gücünü arttırmasına ve bu yolda önünde mevcut hukuki engellerin kaldırmasına yönelik bir faaliyettir. Bu gerçek bilinmesine rağmen CHP”nin ve MHP”nin konuyu müzakere etme gereğini dahi duymadan red etmelerini anlamak mümkün değildir. Bu davranışla, “Ak Parti”nin demokrasi istediği kendilerinin bunu ret ettiği” görünümü ortaya çıkmaktadır. Bu da AKP”nin işine gelmektedir.

Ne diyor Başbakan Erdoğan; “Her türlü fikre açığız. Her kesimi dinleyeceğiz. En küçük fikri dahi değerlendireceğiz”.

İşte fırsat önünüzde. Neden kapatıyorsunuz kapılarınızı?

Muhalefet partilerinin derhal, “İşte bizim Anayasa değişiklik taslağımız” diyerek ülkenin ihtiyacı olan gerçek değişiklik önerilerini ortaya koymaları gerekirdi. CHP ve MHP gibi köklü siyasi geçmişi olan partilere yakışan buydu.

Sonuç olarak;

Ak Parti, zamansız ve acele ile hazırladığı ön yargılı bir metinle toplumun huzuruna çıkmıştır ve bütün gücü ile bunu kabul ettirme yolunda çalışmaktadır. CHP ve MHP ise taslak metinlerin özünü “yargıyı ele geçirme operasyonu” olarak nitelendirip her türlü uzlaşı ortamını işin başında kapatmışlardır. Şimdi AK Parti bu durumu; “Biz demokrasi ve hukuku geliştirmek için AB normlarını esas alarak anayasayı sivilleştirmek istiyoruz. Ama muhalefeti aşamıyoruz” şeklindeki söylemlerle kendi lehine çevirme gayreti içindedir.

Daha zaman geçmemiştir. CHP ve MHP yöneticileri bu süreç içinde ülkenin gerçeklerine uygun kendi metinlerini ortaya koyup tartışmaya açmaları ve tecrübelerini kamuoyu ile paylaşmaları durumunda AKP”nin oyununu bozmaları mümkün olabilecektir.

Sayın Baykal ve Sayın Bahçeli”ye duyurulur..





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 55
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 782
Toplam Tekil 4079560
IP 3.141.31.209






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu