Amerikan temsilciler meclisi yine Ermeni soykırımını görüşecekmiş veeeeee bu sefer muhtemelen kabul edecekmiiiiiiiiiş.

Amaaaaaan ne korktum, ne üzüldüüüüüüüüüüüm. Eğer “soykırım var” derlerse ne yaparız biiiiiiz?Batarız vallahiiiiiii!!!... Hiç Amerika’nın, Avrupa’nın onayı olmadan işlerimiz rast gider miiiiii?

Yazıklar olsun!!!... Beşyüz yıl dünyayı yönetmiş Osmanlı’nın torunlarının, onun küllerinden simurk misali yeniden doğan Türkiye cumhuriyetinin çocuklarının düştüğü duruma bakın.

Zaten soykırım olduğunu söyleyip duruyorlar, hatta “yok” diyeni içeri atıyorlar sizde insan hakları ihlal ediliyor, fikir özgürlüğüne saygı yok diyenler. Bırakın resmen de kabul etsinler. “Aman beyler yapmayın etmeyin” diye etraflarında pervane olmanın ne anlamı var?

Her sene aynı sıkıntı yaşanıyor bu ülkede. Amerikan temsilciler meclisi soykırımı kabul edecek mi, etmeyecek mi? Ederlerse ne olacak görelim bir kere.

Neden korkuyoruz ki bu kadar? Atalarımız da böylesine korksaydı ne tarih boyunca büyük imparatorluklar kurulabilirdi, ne onca imkansızlığa, yokluğa ve önümüzde gelişmiş teknolojisi, silahlarıyla dikilen dünya ülkelerine rağmen Çanakkale, ne de kurtuluş savaşları kazanılabilirdi. Hatta en samimi, en yakın, omuz omuza Vatanı kurtardığı arkadaşlarının muhalefetine rağmen büyük ATATÜRK’ümüz Cumhuriyeti ilan edebilirdi.

Aaaaaaah benim asil ruhlu, güzel yürekli atalarım. İsteselerdi dünyanın yarısından çoğunu asimile edip Türkleştirebilecek, Müslüman yapabilecekken kimsenin diline, dinine, inancına karışmamışlar. Bence çok da güzel yapmışlar. Ama o zamanlardan şimdileri görebilselerdi herhalde farklı davranırlardı.

Birbuçuk milyon Ermeni’yi katletmişiz. Vaaaaaaay beeeeeeeeeeee!!!!!!!!!!! Biz neymişiz yaaaaaaaa? Bu katliamı yaptıysak dünyada Ermeni soyunun kuruması gerekmez miydi? O zaman benim diplomatlarımı ve Hocalı’da onca insanımı katledenler kimler?

Onlar hiç soykırım uygular mı canııııııııım? Bütün kötülükler bizim başımızın altından çıkıyor onlar masum, mazlum.

İddialara göre toplu mezarlar ve Ermeni’lere ait kemikler bulunuyormuş. Vah vaaaaaah. Geçenlerde çok takdir ettiğim Uğur Dündar Beyefendi “Böyle söyleyenler Çanakkale’ye gelsinler. Her kuvvetli yağmurda ortaya çıkan Türk ve düşman askerlerine ait kemikleri görsünler” dedi. Erzurum’da bulunan toplu mezarları da unutmayalım. Kim bilir gün ışığına çıkmamış daha niceleri var.

Bizim en büyük kozumuz sınırı açmamak olmalı bence. Fikirlerine çok değer verdiğim Azerbaycanlı gazeteci ve yazarlardan dinlemiştim. Amerika’daki Ermeni lobisi zaten sınırın açılmasını istemiyormuş. Ermenistan’ın zor durumda olması onların durumunu sağlamlaştırıyormuş. Bırakalım ne halleri varsa görsünler, çeksinler sıkıntıyı bize ne?

İkinci dünya savaşına katılmadığımız için İsmet Paşa’ya “Bunun acısını sizden mutlaka çıkarırız.” Dendiğini hatırlatmak isterim.

Türkiye’nin masaya oturalım, gerçekler ortaya çıksın teklifini de geri çevirdiler. Çünkü korkuyorlar foyaları meydana çıkacak. Bizim gocunacak bir şeyimiz yok ki. O zamanın şartlarında, iki taraftan da ölenler olmuş. Bunu inkar etmiyoruz. Ama soykırım yoooooook.

Her zaman tekrarlamaktan bıkmıyorum. Eğer soykırım olsaydı ne diplomatlarımızı şehit edecek, ne de Hocalı katliamını gerçekleştirecek Ermeni bulunmazdııııııııı. O hasta adam dedikleri Osmanlı’nın gücü bir avuç Ermeni’nin topunu tek canlı kalmamacasına yok etmeye yeterdi.

Bırakalım kabul etsinler bakalım ne olacak. Bu kadar korkmayalım. Kahraman şehitlerimizin, aziz atalarımızın kemiklerini sızlatmayalım.





FATMA IŞIK KAYA (FADİME)

Fadime.62@gmail.com