Bir Medeniyetler Çatışması Örneği/TURKIYE *Medeniyetler Çatışmasının Dermanı mı? - Emrah Yavuz USTA - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Bir Medeniyetler Çatışması Örneği/TURKIYE *Medeniyetler Çatışmasının Dermanı mı? - Emrah Yavuz USTA
Tarih: 05.02.2010 > Kaç kez okundu? 3452

Paylaş


Bilindiği gibi, 1990 yıllar İki kutuplu sistemin yıkımıyla beraber dünya”da farklı konjonktörler de meydana gelen bir takım değişiklikler oldu. Bu değişikler içerisinde geçmişten buna varlığını ve etkisini hissettirmeye çalışan bir ulus.. Kimlik arayışı içerisinde olan bu devlet”in adı, Amerika Birleşik Devletleri. Kendi dünyasını sonsuz özgürlük ve adalet üzerine temellendirmeye çalışan bu devlet”in kuruluşundan beri yaşadığı bir kimlik bunalımı kaçınılmaz. Din, dil ve nüfus gibi sabit verilerinin bu derece yetersiz oluşu sebebiyle, kendi potansiyel veriler üzerinden dünya siyaset arenasına dahil olmuştur. Bunu gören birleşik devletler, tam da bu nokta, kimlik arayışını güçlü temeller üzerine oturtmak adına çalışmalarda bulunmuş, medeniyet kimlikleri ile bağlantılı olarak kültür ve kültürel kimlikleri, soğuk savaş sonrasında dünya”daki uzlaşma, ayrışma ve çatışma kalıpları içerisinde tanımlayan ve amerikan kültür intiharını bireysel açıdan başarıyla gerçekleştirmiş kişileri devreye sokmuştur. Milli Marş”larının da son kıtasında da bulunan “Hepimiz Amerikalıyız”.. sözüyle de bu kimliklerin inşasına başlanmıştır. Onlar; Japon kökenli; Francis Fukuyama, Hint asıllı, Samuel P. Huntington ve Polonya asıllı; Brzezinsky.. İşte bu soğuk savaş döneminden sonra, yazar Samuel Huntington , dünya sahnesinde ABD”nin yalnız kalmasından sonra kırmızı olan tehlike algılaması rengini yeşile dönüştüren üç kişiden biri ..

Uluslararası ilişkilerde belirleyici olan unsurun değişik ideolojiler değil de farklı medeniyetler olacağını ve 21. yüzyılın medeniyetler çatışması ile geçeceğini elbette yıldız falına bakarak ortaya koymadı. Samuel”in, medeniyetler sınıflandırmasındaki açılımlarına bakıldığında ; Batı (yahudı- hrıstiyan), İslam, Çin (konfusyus), Hint, Slav ortodosklar, Afrika, Latin amerika, Japonya medenıyetlerı yer almakta. Peki buradan da yola çıkılarak ne gibi kurgusal stratejik oyunlar oynanabilir ?. Açık mavi renkte olan Ortodoks mezhebinin yayılma alanlarını göstermekle beraber , Lacivert renkte olan; Batı Medeniyeti , Mor Latin Amerika, Yeşil İslam Medeniyeti, Kahverengi Afrika, Turuncu Hint, Sarı Budist, Kırmızı Japon Medeniyeti, Bordo renkli olan ise; Çin medeniyetinin yayılma alanını gösteriyor. Yalnız ülkeler ise değişik renklerde gösterilmiştir. Türkiye örneğinde olduğu gibi. (dünya kültür haritası bu cümleden sonra)







Yalnız ülke Türkiye üzerinden gitmek gerekirse; Medeniyetler Çatışması”nın arka planında fikir babası olarak gözüken; Arnold Joseph Toynbee ile Samuel Balkan-batı-doğu medeniyet sentezi üçgeninde çelişkiye düşmekte olduğunu görebiliriz. Toynbee”nin de söylediği gibi; “Batı medeniyetinin yaşayabilmesi için, kendini canlandırabilmesi için bir ihtimal var. Hristiyanlığın, İslam ve uzak doğu dinlerinin en iyi taraflarını alıp aşılanarak, yeni bir sentez meydana getirebilmesi, Batı ve dünya için bir umut kaynağıdır. Yoksa batı da tıpkı diğer dünya sahnesinde yok olmuş medeniyetler gibi olacaktır.” Samuel ise, tam tersi bir durum beyan etmekte, yazar Batı medeniyetinin çöküşte olduğu söylemekte ama bu çöküşün yavaş ve düz bir çizgide devam etmeyen bir süreç olduğuna inanmaktadır. Bu çöküşü toprak, nüfus, ekonomik üretim ve askeri kapasite gibi görece somut faktörler açısından ele almaktadır ve bu göreceli çöküşün Doğu Asya”daki hızlı ekonomik büyümeden kaynaklandığını düşünmektedir. Ancak Doğu Asya ekonomisinin Batı”dan bağımsız olduğu varsayımı ise ikisinin birbiriyle yakından bağlantılı olduklarını (Asya”nın Batı sermayesine ihtiyacı ve Batı halklarının ucuz tüketim mallarına talebi) da analizine dahil etmemiştir. Bu bağlantı 1990”ların sonunda ortaya çıkan Asya krizi ile daha da net görülmüştür diyebiliriz. Tekrar medeniyetler üzerinden gitmek gerekirse, kitabın bizlere yaptığı tanımda, Türkiye”nin yeri medeniyetlerin geçiş yolları üzerinde gözükmekte, diğer bir tabirle aslında Türkiye doğu-batı medeniyetlerinde kapı rolü oynakta. Kapının bu iki menteşesinin, sağında ve solunda günümüzde önemli ittifaklar, enerji politikaları ve savaşlar yatmakta.

Türkiye”nin doğusunda bulunan Kafkaslar ve Orta Asya alanlarında; Brzezinsky”nin de deyimiyle, Amerika”nın Avrasya üzerinde hegemonya sağlayabilmesinin yolu Avrupa”da Fransa veya Almanya liderliğinde birleşmiş bir Avrupa”nın varlığına ve buradan adım adım ilerleyerek Asya”ya doğru yaklaşmasına bağlıdır ki bunun bugün en bariz örneğini, Fransa ve Almanya ile bu bölgelerde enerji politikaları üzerine çeşitli ittifaklar içerisinde olduğunu görmekteyiz. İşte tam da bu esnada, Rusya”yı etkin güç olmaktan çıkarmalı yani bu politikada pasifize etmelidir, eğer bu mümkün olmazsa, Avrupa”da Fransa-Almanya liderliği desteklenecektir (Avrupa”da Amerika”nın bir çok üs bölgesi mevcuttur.) Keza Avrupa Avrasya”nın batı köprübaşı durumundadır.

Türkiye”nin bu açıdan batısında bakıldığında bu geçiş noktalarının üzerinde bulunan makro yapıların mikro yapılara doğru süreci, yine aynı şekilde Sovyetlerin yıkılışıyla bereber Türki Cumhuriyetlerin Kimlik Arayışı ve enerji ve kimlik politikalarıyla çatışan Kafkaslar bölgedeki medeniyet geçiş noktalarındaki önemli sorunlarından birer örnek olarak gözükmekte. Samuel, kitabındaki bu çatışan ve geçiş noktalarında önemli bir soruna değinmekte; “Bölünmüş Ülkeler” tanımlaması. Daha amiyane tabirle, Balkan ve Kafkaslardaki geçiş noktaları üzerinde bulunan ülkelerdeki kimlik arayışı .. Bölgedeki küresel güçlerle olan mücadeleler ve bu mücadelelerin neticesinde oluşturulmaya çalışılan kültürel kimlik çatışması. Bunun en güzel örneklerini, bu ülkelerde bulunan dernek-sivil toplum kuruluşlarından görmekteyiz. Bu kuruluşların milyon Euro”luk destek alarak yaptığı çalışmaların temelinde makro yapılardan mikro yapılara doğru giden süreçte önemli birer rol oynadığı aşikârdır. Bu rol kimi zaman üniversitelerde erasmus ve gençlik programlarıyla, kimi zaman ise, enstitülerle bir kültür-vizyon çatışmasını yaratılarak bulundukları ülkelerde gerçekleşmekte. Peki Türkiye nerede bu nokta da ? Aslında akıllardaki soru şu; Türkiye, Yugoslavya gibi mikro yapılara bölünür mü ?...



Emrah Yavuz USTA

The Kocaeli of University

Internatıonal Relations Department

















KAYNAKLAR:



Halliday, Fred. 1997. "The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order," New Statesman 126 (4328): 42-43.



Pipes, Richard. 1997. "The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order," Commentary 103 (3): 62-66.



Walt, Stephen M. 1997. "The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order," Foreign Policy Bahar (106): 176-190.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 39
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 824
Toplam Tekil 4079602
IP 3.128.198.21






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu