“Hiçbir Operasyonumuz Meşruiyet Sınırlarının Dışında Değildir” 18.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Hiçbir Operasyonumuz Meşruiyet Sınırlarının Dışında Değildir” 18.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı
Tarih: 19.02.2018 > Kaç kez okundu? 604

Paylaş


AK Parti Ankara 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, meseleleri diyalogla çözmek isteyenlere karşı Türkiye’nin de müspet bir tavır sergilediğini ifade ederek, “Fakat biz asıl neticeye bakarız. Yani hem müzakere ederiz hem de sahadaki operasyonlarımızı sürdürürüz. Çünkü bizim hiçbir operasyonumuz, hiçbir talebimiz meşruiyet sınırlarının dışında değildir” dedi.



Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Ankara Spor Salonunda düzenlenen kongre öncesinde kendisini bekleyen vatandaşlara bir selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongrenin yapılacağı salona geçerek partililere hitap etti.







“AK PARTİ’NİN ANKARA’DA YERİNDE SAYMASINI KABUL EDEMEYİZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında 16 Nisan halk oylamasında, yüzde 49’luk evet oranıyla, beklentilerin altında kalan Ankara’dan yeni dönemde çok daha yüksek oranlarla AK Parti’nin kutlu yürüyüşüne destek beklediğini ifade etti. “Türkiye yürürken, Türk Milleti ayağa kalkmışken, AK Parti’nin Ankara’da yerinde saymasını asla kabul edemeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm teşkilattan 2019 seçimlerinde yeni bir heyecan ve şevkle Türkiye’nin başkentini oy oranı ve heyecan bakımından zirveye çıkarmalarını istedi.



Türk Askeri’nin önce Fırat Kalkanı Harekâtı’nda şimdi de Zeytin Dalı Operasyonu’nda İdlib’de, Afrin’de, Kuzey Irak’taki operasyonlarda Türk Bayrağı’nı dalgalandıran rüzgârı estirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’da milletin çağrısına uyarak meydanlara yürüdüğünü hatırlattı. 15 Temmuz gecesi sadece Külliyenin etrafında 29 şehit, 36 gazi verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gece ziyaret ettiği gazilerden biri ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Dün akşam bir gazimizin evine gittim ve bu gazimiz 15 Temmuz Köprüsünde, evet, silahlı bir yaklaşımla bu alçaklar tarafından vurulmuş. 32 yaşında bir genç kardeşimiz. Bir tane yavrusu var ve gerçekten çok da cefakâr bir eşi var. İlginç olan şey şu, 46 kez şu ana kadar ameliyat olmuş. Şimdi Salı günü ayağını dizden alta kesecekler. Düşündüm düşündüm düşündüm, dediler ki artık başka çaremiz yok. Şimdi iki Sabri tanıdım ben. Birisi bu Sabri, ayağı kesiliyor. Diğeri de kendini tankın altına atan Sabri. Onu da çok ameliyat ettiler. Şimdi onu biz yurt dışına gönderdik, orada dil tahsili yapıyor. İnşallah ilahiyattan da bilgisayar, bilişim teknolojisi, bu alanda insan olurmuş, bunu görecekler. Çok vasıflı, kaliteli. Zaten o yürek var ya o yürek, ‘İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür’ diyerek tankın altına kendini attı. Şimdi de bu Sabri en sonunda, başkanım, reisim, kararı verdim ve Salı günü artık 47. operasyona gireceğiz ve ne yapalım ayağımızı kestireceğiz. Şimdi böyle gençlerimiz olduktan sonra birileri kalkıyor diyor ki, gençlik şöyle, gençlik böyle. Evvel Allah bizim gençliğimiz işte böyle, dimdik ayakta.”



“BİZE DOSTLUK GÖSTERENE YÜREĞİMİZ AÇIK”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, nerede ihtiyaç varsa orada bu kutlu bayrağı dalgalandıracak rüzgârın eseceğinden kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyleyerek, “Unutulmasın ki, bu rüzgâr kimi zaman meltem olur eser, kimi zaman da fırtına olur yıkar geçer” dedi. Ankara’nın, bu rüzgârın başladığı, sona erdiği yer olarak istiklal ve istikbal mücadelesinde 1920’den beri merkez olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hacı Bayram Veli’nin ve daha nice gönül sultanının duasıyla yıkanmış bu şehrin önünde 2023 hedeflerimizi gerçekleştirme vazifesi var. Sadece bu da değil, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın lokomotifliğini yapma sorumluluğu yine bu şehrin omuzlarındadır” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, son aylarda il kongreleri vesilesiyle ülkenin dört bir yanında şehirleri ziyaret edip milletle kucaklaştığını ifade ederek kendisini ülkenin her köşesinde sevgiyle bağrına basan tüm vatandaşlara şükranlarını sunduğunu söyledi. Milletin AK Parti’ye ve kendi şahsına olan muhabbetinin sebebinin, kendisinin ve evlatlarının özgür ve müreffeh geleceğini görmesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda, hatta 1994 yılından beri milletin kendilerini sürekli sınadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevimizden gerçekten haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde alınıp da cezaevine gönderildiğimizde bizi on binler cezaevine uğurlamıştı. İşte o gün bize sahip çıkanların gözünde şahit olduğum samimiyeti, bugünlerde gittiğimiz illerde bizi muhabbetle bağrına basan kardeşlerimizde bir kez daha müşahede ediyorum” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, milletin devletine, yöneticilerine olan teveccühünü de çok açık, net gördüklerini, bunun tam olduğundan hiç şüpheleri olmadığını ifade etti. Türk milletinin bu desteğinden aldığı güçle karşılarındakilerin ne yaptığına, ne dediğine değil, kendi hedeflerinin ne olduğuna baktıklarını ve bu doğrultuda yürüdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize dostluk gösterene yüreğimiz de, kollarımız da açıktır. Bize husumet besleyenin, istiklalimizi ve istikbalimizi tehdit edenin ise ne kimliğine ne cesametine bakarız. Allah’ın yardımı, milletimizin cesareti, dostlarımızın duasıyla da ezer geçeriz. Hiç bu işin şakası yok!” şeklinde konuştu.



“HEM MÜZAKERE EDERİZ HEM DE SAHADAKİ OPERASYONLARIMIZI SÜRDÜRÜRÜZ”



Son günlerde Türkiye’ye uzatılan hiçbir dostluk elini havada bırakmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, meseleleri diyalogla, suhulet ve aklıselimle çözmek isteyenlere karşı Türkiye’nin de müspet bir tavır sergilediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözün, önemli ve değerli olduğunu, konuşmanın, müzakerenin, belirli konularda anlaşmanın kıymetli olduğunu ifade ederek, “Fakat biz asıl neticeye bakarız, asıl uygulamaya bakarız, asıl sahada ne olup bittiğine bakarız. Yani hem müzakere ederiz hem de sahadaki operasyonlarımızı sürdürürüz. Çünkü bizim hiçbir operasyonumuz, hiçbir talebimiz meşruiyet sınırlarının dışında değildir” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Biz dürüst davrandık. Türkiye olarak kimsenin hakkına girmedik ki geri atalım. Kimseye verdiğimiz sözlerle yaptığımız işler arasında dağlar gibi farklar ortaya çıkmadı ki düzeltmeye gidelim. İşte Afrin’de sabır sabır sabır sabır. Ta Obama döneminde Zeytinlik Harekâtı olarak değerlendirilen o süreci Sayın Obama’yla defalarca konuştuk ama hep aldatıldık. Bir değil, iki değil, üç değil, hep aldatıldık. ‘Yaptık yapıyoruz, yaptık yapıyoruz’, geldik bu döneme. ‘Olacaksa olacak, olmayacaksa kendi göbeğimizi kesmek zorundayız’ dedik. Niye? Oradan kalkıp da kendini bilmez PYD, YPG, bu teröristler kalkar bizim topraklarımıza eğer oralardan roketler atarlarsa, oralarda bizim şehitlerimiz olursa, biz kalkıp buna sabredemeyiz. İşte 100’e yakın şehidimiz oldu. Artık dedik ki ‘Bitti bu iş, bıçak kemiğe dayandı.’ Hakkımıza girildi, verilen sözler yerine getirilmedi, arkamızdan işler çevrildi. Dolayısıyla ülkemizden belli beklentiler içine girenler önce bu yanlışları bir düzeltecekler ki bizden söz istesinler, bizden talepte bulunsunlar. İşte olmayınca biz ne yaptık? Bir gece ansınızın oraya girdik.”



“TÜRKİYE GÜNDEMİNDEKİ MESELELERİ DİPLOMASİYLE ÇÖZMEKTEN YANA”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda iki bin kilometrelik alanın kontrol altına alındığını, şimdi orada o toprakların gerçek sahiplerinin oturduğunu tekrarladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm terör örgütlerini açtıkları çukurlara gömdüklerini söyleyerek, “Ya buraları bırakıp gidecekler o kendilerine elleri açanlara veyahut da silahları gömecekler, üzerine de betonu atacaklar” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin samimi olarak gündemindeki meseleleri suhuletle, müzakereyle, diplomasiyle çözmekten yana olduğunu bir kez daha tekrar etti. Terör örgütlerin desteklenmekten vazgeçilmesini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Amerika’ya dedik ki, ‘Gel Rakka’ya biz beraber gelelim. DEAŞ’a karşı beraber orada biz bu mücadeleyi verelim. Biz sizinle stratejik ortağız. Ama unutmayın, siz terör örgütü PYD’yle, YPG’yle beraber hareket ederseniz, bir terör örgütü bir başka terör örgütüyle beraber yok edilmez. Dolayısıyla tarih sizi bununla anacaktır’ dedik kendilerine.”



“DEAŞ’LA GERÇEK ANLAMDA SAVAŞAN TEK ÜLKE TÜRKİYE”



Cumhurbaşkanı Erdoğan teröristlere teslim edilen binlerce kamyon ve uçak dolusu silahın, verilen eğitimlerin, sağlanan desteklerin inkâr edilmemesini ve bu politikadan da derhal vazgeçilmesini söyleyerek bunların hepsini bildiklerini, hepsinin kayıtlarında olduğunu belirtti. Türkiye’nin terör örgütlerinin her çeşidiyle baş edecek gücünün, imkânının ve kabiliyetinin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter ki terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin askeri ve personeli olmasın. Aynı şekilde yeter ki ülkemizde işledikleri suçlar sebebiyle Avrupa’ya, Amerika’ya ve dünyanın diğer yerlerine giden teröristler korunmasın, kollanmasın” dedi. Türkiye’den teröristleri isteyenlerin kendilerindeki teröristleri niye teslim etmediklerinin hesabını vermelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır bu coğrafyada en büyük tehditlerin üstesinden gelindiğini, arkasındaki destekler çekildiği zaman bu terör örgütlerini tepelemenin Türkiye için âdeta leblebi-çekirdek kolaylığında olduğunu vurguladı. Bütün dünyayı titreten DEAŞ’la gerçek anlamda savaşan ve kazanan tek ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en cani terör örgütlerinden olan PKK’yı arkasındaki onca desteğe rağmen 34 yıldır yerden yere çalan, tüm oyunları, tüm senaryoları boşa çıkartan ülkenin de yine Türkiye olduğunu vurguladı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan son yıllarda ülke üzerinde oynanan oyunun, tedavüle sürülen senaryonun anlatmakla bitmeyeceğini ifade etti. “Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde şer olabilir, ancak siz bilemezsiniz” ayetine atıfla, bunlara rağmen Türkiye’nin toprak bütünlüğünün zarar görmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin toplumsal bütünlüğünde de çatlak oluşmadığını, bilakis milletin birliği, beraberliği ve kardeşliğinin güçlendiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomisinin de dip yapmadığını, tam tersine geçtiğimiz yıl tahminen yüzde 7,5 düzeyinde gerçekleşen büyümeyle tüm dünyaya parmak ısırttığımızı söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Göreve geldiğimizde Türkiye’nin IMF’e olan borcu neydi? 23,5 milyar dolardı ve bize akıl vermeye çalışıyorlardı. Siyaseten bizi yönetmeye çalışıyorlardı. O son Davos macerasında biliyorsunuz, orada görüşme yapıyoruz, kendisine bir şey söyledim. Dedim ki ‘Siz bize verdiğiniz borcu, onu mu takip edeceksiniz, yoksa siyaseten bizi mi idare edeceksiniz? Türkiye’yi siyaseten idare etmek bana aittir, ama paranızı yöneteceksiniz buyurun paranızı yönetin.’ Ve 23,5 milyar doları 2013’te bitirdik mi? Bitirdik. Ondan sonra, çok manidardır, bizden 5 milyar avro borç istediler. Dedim ki verelim. Ama sonra baktılar ki Türkler ciddi, bu borcu istemekten de vazgeçtiler. Nereden nereye geldik hamdolsun. 27,5 milyar dolar Merkez Bankamızın döviz rezervi vardı, şimdi 120 milyar dolar döviz rezervine sahibiz. Nereden nereye! Hepsinden öte, ihracatımız 36 milyar dolardı, şimdi hamdolsun 158 milyar doları aştık. Daha da ilerleyecek, kim ne derse desin. Hiç bu yapılan ajitasyonlara filan bakmayın. Kararlıyız, evvel Allah her geçen gün daha da güçleniyoruz, daha da güçleneceğiz.”



“ANKARA, SAVUNMA SANAYİNİN ÖNEMLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ”



Türkiye’nin hedeflerinden de sapmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan tam tersine 2023 hedefleri başta olmak üzere ülkenin ve milletin aydınlık geleceği için belirledikleri tüm hedeflere çok daha büyük bir kararlılıkla sahip çıktığını ifade etti.



Bu süreçte savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alandaki eksikleri görme ve bunları telafi edecek adımları süratle ele alma, kazanma imkânı bulduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kötü komşu ev sahibi yapar” sözü uyarınca Türkiye’nin de kendi silahlı silahsız İHA’sını ürettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim müttefik diye baktıklarımız, inanın ya bunlara uçak hariç, çünkü uçağı zaten kendileri kullanıyor, her tür silahı verdiler, zırhlı taşıyıcılara varıncaya kadar hepsini verdiler, hâlâ veriyorlar. Konuştuğumuz zaman da, ‘Biz bu tür silahlar vermiyoruz’ diyorlar. Ya yapmayın, veriyorsunuz. Bunların hepsini biliyoruz, adım adım takip ediyoruz, biliyoruz. Fakat biz bütün bunlara rağmen işte şimdi Ankara’da, savunma sanayinin önemli merkezlerinden birisi neresi oldu? Ankara.”



“YERLİ VE MİLLÎ DURUŞ SAHİBİ PARTİLER BİRLİKTE HAREKET ETME İRADESİNİ BU DÖNEMDE ORTAYA KOYDU”



Hükûmetin her alanda reformlara devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin edindiği tecrübeler doğrultusunda kendini sürekli geliştirdiğini, İçişleri Bakanlığının terörle mücadelede kazandığı deneyimler çerçevesinde yeni yöntemler, yeni imkânlarla kendini teçhiz ettiğini, Dışişleri Bakanlığının uluslararası ilişkilere çok daha özgüvenli, çok daha şahsiyetli hareket etme imkânına kavuştuğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllarca uğraşsak tespit edemeyeceğimiz, devletimizin ve milletimizin bünyesini sarmış terör örgütlerini bu vesilelerle kısa sürede temizleme imkânına kavuştuk. Tarihimizin en büyük yönetim reformunu, yani Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini hayata geçirmeyi bu süreçte gerçekleştirdik. Siyasi tarihimizde ilk defa herhangi bir koalisyon veya benzeri sorumluluk olmadan yerli ve millî duruş sahibi partiler, siyasetçiler birlikte hareket etme iradesini bu dönemde ortaya koydu” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan kongrenin ardından Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile seçim ittifakları konusunda yapılan çalışmaları görüşmek üzere bir araya geleceklerini belirterek, “Kendisine özelikle 15 Temmuz’dan bu yana izlediği vakur ve samimi siyaset için buradan bir kez daha şahsım ve milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır anlayışıyla başlattığımız bu iş birliğinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.



“ANKARA’YA YAPILAN YATIRIMLARIN TOPLAM TUTARI 90 KATRİLYON”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Ankara’ya yapılan yatırım ve hizmetlere değindi. Ankara’ya bu kadar büyük misyon yüklerken, bu şehri onunla mütenasip hizmetlerden de mahrum bırakmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yılda sadece bakanlıklar eliyle Ankara’ya yapılan yatırımların toplam tutarının 90 katrilyon olduğunu bildirdi. Ankara’nın tarihinde bu tür yatırım olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapısıyla, üstyapısıyla, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, enerjide, tarımda tüm bu yatırımları kendilerinin yaptığını belirtti.



Devasa bir hastane olan Bilkent Şehir Hastanesinin önümüzdeki bir iki ay içerisinde açılacağını, önümüzdeki yıl Etlik’teki Şehir Hastanesi’nin hizmete gireceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların Ankara için bir ilk olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda, “TOKİ 95 bin konut uygulamasını Ankara’da başlattı. Bölünmüş yolda, hamdolsun, 466 kilometreden bin kilometreye çıkarttık ve şu anda da 16 ayrı yol projesi devam ediyor. Otoyolları filan girmeyeceğim, Ankara-Niğde vesaire. Artık bunlar için zaten iktidarımız elhamdülillah aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Hızlı tren, biliyorsunuz şu an Ankara-İstanbul, Ankara-Konya ve Ankara-Eskişehir hızlı tren hatları insanımıza hizmet veriyor. Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir hızlı tren hatlarının inşası sürüyor. Yeni hızlı tren garımız sizlere hizmet veriyor. ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ İşte biz eserlerimizle ortadayız. Şehir içindeki metro hatları da Ankara’ya yapılan bir başka önemli hizmet. Ve şimdi Keçiören’den havalimanı ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesine uzanan yeni bir hattın Ankara’ya kazandırılması için çalışmalara başladık. Sincan-Kayaş arasındaki banliyö hattının niteliğini yükselterek Başkentray olarak yakında hizmete açıyoruz. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri Ankara bugün de inşallah savunma sanayimizin merkezi durumunda ve kararlı bir şekilde bu alanda da yürüyoruz. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firmasından üçü Ankara’da bulunuyor. Savunma sanayi ihracatımızın yüzde 80’i Ankara’dan yapılıyor. Son olarak 720 hektarlık bir alan üzerinde uzay ve havacılık ihtisas sanayi bölgesini yine Ankara’da kuruyoruz. Kazan’da inşa edilen dev soda fabrikası, organize sanayi bölgesi altyapı ihalesi bu ay içinde yapılıyor. Soda fabrikasının açılışını yaptık, dev bir yatırım özel sektöre ait. Bu yıl içinde 30 firma bölgede kendi tesislerinin inşaatına başlıyor. İşte bütün bunlarla beraber İstanbul nasıl bir değişim dönüşümdeyse, Ankara aynı şeklide bir değişim dönüşüm içerisinde” dedi.



Kaynak:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/90464/hicbir-operasyonumuz-mesruiyet-sinirlarinin-disinda-degildir.html





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 42
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1066
Toplam Tekil 4067200
IP 3.144.113.30






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu