Bir meczup sorusu: 'İskele babası' kime denir?



Sapan-saçma bir soru: Dağlarda kar olsaydınız, ne yapardınız?



Bir zırdeli sorusu: 'Şarkılar seni söyler' de... Türküler kimi söyler?



Bir çatlak deli sorusu... Sorayım: Dil söylerse, gönül susar mı coşar mı?



Bir gafil sorusu: 'Kasabının bıçağını yalayan yalaka' günümüzde kimdir?



Aklıma gelmişken sorayım istedim: Bugün yeryüzünün şeytanı kimdir?



Bugün yolda yol alır iken aklıma şu soru geldi: Hangi aşk, çok zor bir aşktır?



Bir molla deli sorusu: 'Politika' veya diğer adıyla 'Siyaset' bir meslek midir?



Türküde 'şimdi uzaklardan bakan el ben oldum' diyor. Peki, yakına gelen kim?



Molla Kasım’ın bir sorusu: Günümüzde nesli tükenmemiş kaç çeşit köpek vardır?



Soru sormayı bitirecektim, ama bir soru daha aklıma geldi: Aşkın ruhu var mıdır?



Muteber bir deli sorusu: Davulun sesi ne renktir... Zurna, onun sesinin rengini değiştirir mi?



Bir meçhul kişi sorusu: Köpek sahibi, bir mekân değiştirirse, köpeklerini de yanında götürür mü?



Hani insanın aklına sapan-saçma sorular gelir ya... Şimdi benim aklıma geldi: Sahi, aşkın rengi ne renktir?



Bir zamanlar iri bir ‘Türk Büyüğü’, 'dün dündür' demişti. Hatırlıyorum. 'Yarın' için ne demişti? Hatırlayan var mı?



Ortaya 'edepsiz' diye bağırıyorsunuz, birileri 'sensin!' diye cevap veriyor! Kendisine söylendiğini nasıl anlamış olabilir?



Bir kısım insanlar, bir kısım insanları kast ederek, 'paraya para demiyorlar' derler... Peki, 'para' demediklerine göre NE derler?



Hani insanın aklına sapan-saçma sorular gelir ya... Şimdi benim aklıma bir soru daha geldi: 'Lambada titreyen alev üşüyor'sa, nasıl ısıtmak gerek?



Bir avanak sorusu: Bir müteşebbis bir köyde tavuk çiftliği kurup, elde ettiği yumurtaları şehirde satsa... Bu yumurtalar ‘köy yumurtası’ mı yoksa ‘çiftlik yumurtası’ mı olur?



Hani insanın aklına sapan-saçma sorular gelir ya... Şimdi benim aklıma bir soru daha geldi: Göz ne zaman görmez, kulak ne zaman duymaz ve dil ne zaman dönmez olur?



Uyanık bir delinin sorusu: 'Hava sıcaklığı' kavramı vardır da niye 'hava soğukluğu' kavramı yoktur? Mesela - 50 derece olan bir yerden bahsederken 'Hava Sıcaklığı eksi 50 derece' denir? -50 derece, sıcak mıdır, soğuk mudur?



Hani insanın aklına sapan-saçma sorular gelir ya... Şimdi benim aklıma bir soru daha geldi. Galiba bugün sual günüm: Hani bir zamanlar bir beddua vardı: Gözü kör olsun şarkıların... Acaba diyorum, türküler için de böyle bir beddua var mı?



Hani insanın aklına sapan-saçma sorular gelir ya… Şimdi benim aklıma bir soru daha geldi: İstanbul belediyesinde çalışan bir sokak temizlikçisi, kendiliğinden gidip Ankara'nın tüm sokaklarını tertemiz yapsa, Ankara Belediye'sinden ücret alabilir mi?



Ahhh, sorular ah…

Ne kadar sapan saçma olursanız olun, yine de iyisiniz…