Efendim! Öncelikle bütün okurlarıma saygı ve selamlarımı arz ederim.

Türkiye tarihi ‘darbe teşebbüsü’ neticesinde, Türk milletinin dik duruşu ve ‘Cumhuriyete’ sahip çıkması, sözde medeni devletlere örnek olacak tavrıyla, her türlü övünçlerin üzerinde bir millet olduğunu, bütün dünya haklarına ispatlamış durumdadır. Böyle asil ve aziz bir milletin ferdi olmanın gururu ve övüncünü yaşamaktayım.

15 Temmuz 2016 tarihinden sonra milletin devletine sahip çıkması. Ülkemizi ucu Amerika’da olan ve Türkiye’ye her türlü ihaneti karşılığı imkânların önüne serildiği ‘FETÖ’ elebaşı ile yardakçıları. Ülkemizin ve devletimizin hücrelerinden teker teker temizlenmektedir. Devletimizin içerisinde hücreleşmiş olan bu ‘FETÖ’, son hücre elemanı imha edilene kadar ülkemiz rahat uyuyamayacaktır.

Hatta geçmişte ‘Fethullah Terör Örgütüne’ ‘’-Bu cemaat ülkenin kuyunu kazıyor..’’ diyip, meclise ve halka seslenen aydınlarımızı, ‘’- Sizler yanlış biliyorsunuz! Kendisi büyük bir âlimdir. İftira atıyorsunuz!..’’ gibi sözleri sarf eden, şuan ülkenin yönetiminde bulunan, bürokrat-vekil-bakan gibi kişilerin çevresini ve ilişkide oldukları kişileri de iyi analiz edip ‘OHAL’ çerçevesinde değerlendirmekte önemli faydalar olacaktır.

‘OHAL’ tedbirleri çerçevesinde terör örgütünün, yurtları, okulları, finans kaynakları teker teker tespit edilmiş ve kapatılmaya başlanmıştır. Bu hal ülkemizin geleceğe yönelik emin adımlar ile yürümesinin önünü açacağını belirtmek isterim.

Geçmiş tarihlerde, devletimizin yerel ve idari yönetiminin başına atanan ve seçilen idarecilerin. ‘Himmet-Hizmet’ adı altında ‘FETÖ’ ne tahsis ve peşkeş çektikleri ‘tüyü bitmemiş yetimin haklarını’, ‘OHAL’ ile birlikte geriye doğru tarihi sardırarak, iade edilmesi namus ve devlet borcudur.

Makamı ve mevkii ne olur ise olsun, geçmişte ‘FETÖ’ ile içtikleri su, yedikleri aş, söyledikleri sözleri bir olan her kişi ‘Hukuk’ karşısında hesap vermesi ‘Şehitlerimize’ sunulacak en büyük hediyedir.

Parlamentoda bulunan ‘Milletin Vekillerinin’ en kısa vakitte ‘’İDAM’’ yasasını çıkartıp, İmralı’daki cani başta olmak üzere, her nerde uzantıları varsa, ABD’de bulunan elebaşıyla birlikte tüm uzantıları, çıkarılacak yasa çerçevesinde gereği yapılmalıdır.

Türk Milleti artık yurdunda, obasında hainleri görmek istememektedir.

Senelerce bu hainlere verilen makam ve mevkiler gün gelip ‘Aziz Milletimizin’ sırtına hançer olarak saplanmıştır. Vakit temizlik vaktidir. ‘TEMİZLİK İMANDANDIR!’. Yıllarca mazlum, fakir, asil, aziz milletimizin kanından, emeğinden beslenen bu asalakların temizlendikleri yerlere. Ülkesini, Vatanını, Devletini seven ve yücelten neslin atanması namus borcudur.

‘FETÖ’ geçmişte, milletini sevenlere ‘ırkçı’, bayrağını sevenlere ‘bölücü’, vatanının bölünmez bütünlüğünü savunanlara ‘faşist’ yaftası takıp, atandıkları koltuklarda, hep milleti hakir ve alçak görmüşlerdir. Gün Türk Milletinin ve milleti idare eden evlatlarının günüdür. Tüm bu gidiş hattı değiştirecek olan ‘’Vatanına-Milletine-Devletine’’ sonuna kadar bağlı olan seçilmiş-atanmış milletimizin evlatlarıdır.

Milletimiz sizlerden istediği ‘vatanını-milletini-devletini’ seven insanların, boşalan makam ve yerlere getirilmesidir. Unutmayınız! Darbe teşebbüsü olduğu vakit, sokaklarda ‘’ne AB’ci, ne ABD’ci, ne laikçi, ne tarikatçı, ne de zengin iş adamları vardı’’. Sokaklar ve meydanlar 15 Temmuz’dan buyana, 29 Ekim 1923’de ülkeyi kuran çarıksız, çorapsız aziz ve asil milletimizin torunları vardı. Geçmişte şehit olanların torunları, yine şehit oldular. Nedeni sadece ‘’VATAN KAYGISIYDI’’.

Günümüzde ‘FETÖ’ ye vurulan darbe son zerresine kadar devam etmeli.

Ayrıca Ülkemiz içerisinde bulunan ‘Misyonerlerin’ açmış oldukları vakıf ve okullarına gereği yapılmalıdır. 1915 de Anadolu’nun her yerinde öbeklenmiş bulunan ‘’Kolej-Hastane-Vakıf’’ gibi unsurlar, devlet zafiyete düştüğü vakit hepsi birden ecnebilerin karargâhı olmuştur. Tarih daha tazedir.

Ülkemiz çok büyük bir sarsıntı atlatmıştır. İleride, gelecek nesillerimizin böyle hadiseler yaşamasına mani olmak gerekir ise, geçmişten dersler çıkartıp; Anadolu’yu, yani vatanımızı, ileride tehlike arz edecek yabancı kurum ve uzantılarından temizlememizde şarttır.

Güçlü devlet olmanın tek adresi vardır: MİLLİ DEVLET OLMAK!

Milli devlet olmak için, bireylerinin hepsinin ‘milli, vatanına âşık, devletini ve ülkesini namusu gibi gören’ zerrelerin bütününden teşekkül etmesi şarttır. Aklını okyanus ötelerine kiraya verip, biat etmiş, işgal ettiği koltuğu, sözde bizden, lakin dışarıdan beslenen fertler, ancak ‘casus’ olup, vatana ihanet etmektedirler. İşte bu güruhlar, vatana ve millete ihanetin talimat aldıklarında ise, kendi içinde büyüyüp, makam ve mevkileri kendilerine emanet eden ‘Milletini Arkadan Hançerleyeceklerdir.’’

15 Temmuz 2016 Delilidir..

Milletini ve devletini seven fertlerin ‘maddi kaygısı asla olmaz’. İşte bu çıkış düşüncesiyle, makamlarının vermiş olduğu yetkileri finansa çeviren. Hatta ince eleyip, sık dokuyan, kendinden olanları bir arada toplayıp ‘terör örgütü’ kuran. Daha sonrada devletimizi arkadan hançerleyen başta; FETÖ ve PKK gibi bütün örgütler ve en ufak dirsek teması bulunanların ‘OHAL’ içerisinde gereği yapılmalıdır.

Eğer yarınlara güçlü ve dik bakmak istiyor isek. ‘Tek dişi kalmış canavarların’ çemkirmesine değil, milli devlet olmanın yolunda nasıl çaba sarf ederiz buna mesai harcamalıyız.

Reçete çok basit: Ya buyruk alan devlet olacağız.

Ya da: MİLLİ DEVLET:



Saygılarımla.

Emrah BEKÇİ

Araştırmacı / Yazar