HÂKİMİYET MİLLETİNDİR! - Emrah BEKÇİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









HÂKİMİYET MİLLETİNDİR! - Emrah BEKÇİ
Tarih: 21.07.2016 > Kaç kez okundu? 939

Paylaş






Efendim! Öncelikle bütün okurlarımıza selam ederek başlamak istiyorum.

Bu yazımdan önce kaleme almış olduğum makalemde, ‘darbe girişimi’ konusunda endişelerimi ve bir devrin kapandığını, bir devrin açıldığının altını çizmiştim. Vatanını seven kalem tutan vicdanlı aydın gibi, bazı hususların altını çizip, tarihe şerh düşmüştüm.

Vatanını, milletini seven, inançlı, kaygısı millet olan her kalem erbabı, halkının yanında dertleriyle hemhal olandır. Az veya çok servetler karşılığı kiralanmış kalemler, beslendikleri düşünce ve tarafa hizmet ederler. Bundan dolayıdır ki, ülkemizde halkın vicdanı olan kalemlerimizin ve aydınlarımızın sayısı oldukça az sayıdadır.

Aydın dediğimiz tabaka, gelecek kaygısı taşıyan, milletiyle bütünleşmiş, siyasi ve günümüzde ‘’cemaatleşmiş’’ inanç kurumları etrafında öbeklenip beslenmeyen, vicdanı hür, aklı hür, kalemi hür, inancı hür olan erklerdir.

Aydın demek; yoksulluk demektir. Aydın demek; doğruları yazdığı için toplumdan tecrit edilmiş kişi demektir. Aydın olan çoğunlukta muhalif, yönetim erkleri tarafından ‘prangaya vurulamadığından’ dikkat edilmesi gerekendir. Çünkü yönetimdekiler, sözü dinlenilecek değil, sözlerini dinleyecek kitleye meftundurlar.

15-16 Temmuz tarihi ‘Türkiye Demokrasisi’ için bir milattır. Darbe teşebbüsünün nasıl ve kimler tarafından organize edildiği, neticesinde hayatını kayıp eden birçok kişinin akıbeti artık ‘hukuki bir konudur’. Devlet gereğini elbet yerine getirecek, yerlere akan her kanın, her damlasının bedelini ağır bir şekilde ödetecektir-ödetmesi namus borcudur.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ‘meydanlardaki demokrasi nöbeti’, milletimiz tarafından büyük bir ilgi gösterilmektedir.



Zaten yazımda asıl temas edeceğim hususta budur. Ülkemizin her vilayetinde, meydanlara akın akın gelen halkımız, saatlerce yerel yönetimler tarafından kurulan ekranlardan olup bitenleri izlemekteler. Evlerinde televizyon olduğu halde, meydanları tercih eden kalabalıklar, eşleri, çocukları, arkadaşları, anne ve babalarıyla büyük bir coşku seli oluşturmaktalar.

Bendeniz ve benim gibi milli aydın zümresini ilgilendiren husus ise, meydanları boş bırakmayan kalabalıkların ne derecede katkı sağladıklarıdır. Yani; meydanlar siyaseten mi, partizanlıkla mı, yoksa vakit geçirmek amaçlımı dolduğudur. Yazı yazan bendeniz gibi kişiler, genelde geceleri ayakta oluyor. Neden bu haldeyiz bilmiyorum. Belki sessizlik, düşünsel gözlem olanağı sağlayacağı için belki. İşte böyle bir gözlemimi ve neticesinde düşüncelerimi sizlere arz edeceğim.



19 Temmuz 2016 günü saat: 02.30 sıraları, gündüz ve gece zaten kalabalık olan ‘Kayseri Cumhuriyet Meydanına’ gittim. Hem açık bir yer var ise çay içmek, hem de halkın sohbetlerini dinlemek istedim. Ve yazımın içeriğinde bulunan fotoğrafları çektim. İnanın ‘çok, ama çok etkilendim’.

Bendenizi etkileyen husus; vatan ve millet kaygısı olan insanlarımızın duyarlılığı idi. İnsanlarımız o kadar duyarlı ki, devleti idare eden hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘meydanlardan ayrılmayın!’ isteğini emir telakki etmiş durumdalar. Saat, gecenin 03.30 vardığında, kendi telefonumla, yazımda kullandığım fotoğrafları çektim. Her fotoğraf karesinde çok duygulandım. Evinde sıcak ve rahat yatağını terk etmiş olan aileler, çocuklarıyla üzerlerinde bir battaniye ile yerlerde uyumaya çalışıyorlardı. Ne için? ‘Demokrasi’.



Geçmiş tarihleri ‘darbelerle’ dolu olan ülkemizin sahipleri milletimiz, bu sefer özgürlüklerini ve çocuklarının geleceklerini riske atmak istemiyorlardı. Birçok aile ve genç kardeşimle sohbet ettim. Olaya siyasi değil, ‘Vatan-Millet’ meselesi pencerelerinden baktıklarına şahitlik ettim. 3 yaşından 73 yaşına kadar her kişi elinde ‘Türk Bayrağını’ taşıyordu. Bu hal, 44 yaşına basmış, kalemi ve tasası ‘millet ve vatan’ olan bendenizi çok etkiledi.

Senelerce, hep bu kötü hadiselerin yaşana bileceğini, ülkemizin derinden yara alacağını, devletimiz ve milletimizi yöneten erklerin, bu konularda duyarlı ve hassas olmaları üzerine kalem oynattım. Gün geldi, devletimizin ve milletimizi yönetenlerin koynunda emzirdiği ‘ifrit’, aziz milletimizi hançerlemeye kalktı.

Rabbim bir daha bu günleri bu aziz milletimize ve devletimize yaşatmasın İnş’Allah.



Yazımın içeriğinde bulunan fotoğraflar, keyfini ve rahatını ‘Devletine-Milletine-Vatanına’ tercih edip, demokrasi ve gelecekleri için bir adım atmak olarak görüp, sokakları yatak, taşları yastık eden ‘’Aziz ve Asil Türk Milletinin, İnançlı Duruşudur.’’ Hepsine Selam Olsun!

Türk Milleti, üzerine düşen vazifeyi sonuna kadar yerine getirmiştir. Bundan sonra, milletin vekâletini almış olanlar vazifelidirler. Milletimiz meydanları ev, sokakları döşek, gökyüzünü kendine yorgan etmiştir. Devletin görevi ise ‘darbe yapmak ve böylelikle milletimizi arkadan hançerlemek isteyenleri toprağın altına gömmeleridir.

Milletimizin kanından beslenen, hatta meclislerde beslediğimiz her türlü terör uzantılarının sözde vekilleri ‘İdam’ etmelidir. Bu vazife artık, ‘Dini-Milli-Vatani’ bir görevdir. Aksi halde M. Akif Ersoy Bey’in yazmış olduğu dizelerdeki ‘helal’ kanlarımız akmaya devam edecektir.



Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!

Ben ve bendeniz gibi, ortak kaygısı vatan ve millet olan her aydın için. Yaşadığımız bu günler unutulması imkânsız ve gelecek nesillere hatırlatılması bir borç olan hadiselerdir. Her millet geçmişinden dersler çıkarır ve geleceğe ona göre adımlar atar. Asil ve Aziz milletimiz, geçmişinden aldığı dersleri bilmekte, demokrasiye, vatanına, milletine sahip çıkmaktadır. Bu hal ise ‘onur duyulacak’ bir vaziyettir.

Rabbimden; yaşadığımız ve suçsuz yere kanı dökülen aziz milletimizin her evladını cennetine kabul buyursun İnş’Allah! Bütün Şehitlerimize Rabbimden rahmet, acılı ailelerine ve milletimize sabırlar diliyorum.

Ve yazımı tarihsel bir alıntı ise sonlandırıyorum:

Gazi Meclis; 20 Ocak 1921'de kabul edilen Teşkilatı Esasiye Kanununun ilk maddesini oluşturdu.

Madde 1- f1. (Özgün hali) Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir.

Yani; ‘’HÂKİMİYET MİLLETİNDİR!’’

Saygılarımla

Emrah BEKÇİ

Araştırmacı / Yazar





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 22
Dün Tekil 1238
Bugün Tekil 1671
Toplam Tekil 4065878
IP 3.149.233.97






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























9 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Saraylarda s remem da larda s rd m , Bin cihana de i mem u ks z T rkl m .
(H seyin Nihal ATSIZ)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu