Hayatın hiç rötarı yoktur!

Arı olsun da eşekten olsun.

Bir gün olur hayat da yorulur.

Bazı gerçekler çok ‘ağır’ olur!

Dostların yüzü hep gündüzdür!

Derdinde olan deveyi bulurmuş...

‘İş bilmek’, başlı başına bir iştir!

Gönül yorulur da dinlenmez mi…

Yorgunluklar ‘tebessüm’ ile geçer.

Tüm yollar, birer imtihan pistidir!

İdeali olmayanın istikbali olmaz ki...

Dili bozuk olanın dini sağlam olmaz!

Herkes aynı ölçüde ‘becerikli’ olamaz!

Hiç bir nimet, külfet olmadan gelmez!

Düşünmek iyidir. Kimseye zarar vermez!

Gönüller uyarsa, dönüşler hep güzel olur.

Zalimlerin zulmü hariç, her şey unutulur.

Bazılarına basit görünse de sadelik güzeldir.

Ölümden başka, her problemin bir çözümü vardır!

Bir soru: Beyni olmadan yaşayan canlıya ne denir?

Bazı nankörler hiç bir zaman gerçeği kabul etmezler...

‘Tefekkür’, terk edilmemesi gereken bir zihni eylemdir!

İnanmayanlar için hiç bir şeyin anlamı yoktur. Kendilerinin bile...

Şeytan her zaman şeytandır ve sadece görevini (şeytanlığını) yapar.

Şu garip âlemde o kadar çok şey vardır ki, hep mantıksız gelir insana...

Güzel insanlar her yerde ve her zaman güzeldir. Tüm hayvanlar hep güzeldir.

Şu garip âlemde insanın kendinin potansiyel sabıkalı olmasını bilmesi ne güzel...

Felaketleri haber verenlere ‘felaket tellalı’ denir. Hani bilinsin diye söylüyorum.

Oynamaya yeri dar olanların rengârenk çizgileri, bilhassa da kırmızıçizgileri olur.



AYM’nin dershaneler kararına Cennet garantisi almış gibi sevinenlere ne demeli?



Yolları ve yolların güzelliklerini anlayamayanların anladıkları şey

yolsuzluklardır.



Ahh, ah…

Bir de şu DARBE TEŞEBBÜSÜ rötar yapmasaydı (!) var ya…