Cumhuriyet Meclisi bugün CTP BG-UBP Koalisyon Hükümeti’nin programının okunması amacıyla olağanüstü toplanıyor.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber başkanlığında toplanacak genel kurulda yeni hükümetin programı okunacak.

Meclis, programla ilgili görüşmelere Cumartesi başlayacak. Hükümet programının görüşülmesinin aynı gün tamamlanması halinde güven oylaması pazartesi günü yapılacak. Görüşmelerin uzaması halinde oylama salı günü gerçekleştirilecek.

Anayasa’ya göre, yeni Bakanlar Kurulu’nun programı, atanma tarihinden başlayarak en geç bir hafta içinde, Başbakan veya bir bakan tarafından, Cumhuriyet Meclisi’nde okunur.

Programın Cumhuriyet Meclisi’nde okunmasından sonra güvenoyuna başvurulur. Güvenoyu için görüşmeler, programın okunmasından iki tam gün geçtikten sonra başlar ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçtikten sonra oylama yapılır.



Cumhurbaşkanı Akıncı: “Her iki toplum da çözüm arayışlarından yoruldu”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, adadaki her iki toplumun, özellikle Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorununa çözüm arayışından yorulduğuna işaret ederek, mevcut çözüm bulma fırsatının son olabileceğini söyledi. Akıncı: “Görüşülmeyen hiçbir konu kalmadı. Sorunun çözümü için siyasi istek ve kararlılık gerekli,” dedi.

Akıncı, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri için KKTC’ye gelen yabancı parlamenterlere gazetecileri bilgilendirmeye yönelik toplantıda yaptığı konuşmada, Kıbrıslı Türklerin, Annan Planı’na evet demesine rağmen Kıbrıslı Rumların reddinden dolayı Avrupa Birliği’ne üye olmadığını ve geleceklerinin, başkaları tarafından verilen kararla belirlendiğine vurgu yaptı.

Akıncı, çözüme ulaşmak için müzakerelerde alınacak çok yolun bulunduğunu ancak mevcut hızla devam edildiği takdirde, bir çözüme aylar içerisinde ulaşılabileceğini kaydetti.

Siyasi kararlılığın yanısıra “empati” ve “uzlaşı”nın da bir çözüme uzlaşmada gerekli olduğunun bilinmesi gerektiğini kaydeden Akıncı, “Eğer şimdi çözüm bulamazsak, başka bir fırsat çıkmayabilir çünkü toplumlar, özellikle de bizim toplum çözüm bulma çabalarından yorulmuştur. Yıllar içerisinde pek çok hayal kırıklığı yaşadık” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türklerinin zaman içinde tehlikeye girecek, uluslararası mahkemelere düşecek bir antlaşma istemediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

“İnsan haklarına aykırı bir çözüm istemiyoruz. Bu anlaşma, Avrupa Birliği müktesebatı ve insan haklarıyla uyumlu olmalı. Kıbrıslı Rumlarla varılacak antlaşmada her toplum kendi bölgesinde çoğunlukta olacak ve kendi idaresini yapacak. Bu prensiplerin kalıcı olmasını görmek istiyoruz. Başka bir deyişle AB prensipleri ile iki bölgeli-iki toplumluluk arasında bir denge oluşturmak gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Akıncı, 1974’te Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların topluca yer değiştirmek zorunda kaldığını ve aradan geçen 41 yıldan sonra yeni yaşamlar kurulduğunu kaydetti. Akıncı, bulunacak çözümde Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların bazı koşullar altında istediği yerde ikamet edebileceğini söyledi.

Kuzeyde ikamet eden Kıbrıslı Rumların veya Güney Kıbrıs’ta ikamet eden Kıbrıslı Türklerin siyasi hakları da olacağını, yerel seçimlere veya AB seçimlerine katılabileceğini kaydeden Akıncı, karşı tarafın vatandaşı olduğu takdirde de Temsilciler Meclisi için aday olabileceğini ancak Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların eşit sayıda olacağı Senato için adaylıkta toplumsal temele bakılacağını belirtti. Akıncı, “Bu nedenle siyasal eşitlik korunması gerekecek” dedi.

Akıncı, azınlıkların yararına olmayan bir yasanın gündeme gelmesine karşı bir tedbir olarak da, böyle bir yasanın belli bir sayıda imza toplanarak Üst Mahkeme’ye sevk edilebileceği bir sistem geliştirdiklerini söyledi.

Çözüm için garantör ülkelerin desteğinin önemli olduğunu kaydeden Akıncı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramında verdiği mesajların “olumlu” olduğuna işaret etti.

İslam ülkeleri ile ilişkileri içeren bir soru üzerine Akıncı, tüm dış dünya ile ilişkileri geliştirmek istediklerini, bugüne kadar ekonomik ilişkilerin pek fazla geliştirilemediğini, ancak çözüm bulunması halinde büyük fırsatlar doğacağına inandığından ilişkilerin şimdiden geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Ekonomik kalkınmayla ilgili bir soruya karşılık Akıncı, KKTC ekonomisinin yüksek eğitim ile turizm olmak üzere iki temel ayağı bulunduğunu, ancak yakın gelecekte daha fazla ülkeyle çok yönlü bir ekonomi geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Antlaşmadan sonra ülkenin isminin ne olacağı sorusu üzerine Akıncı, Birleşik Kıbrıs Federasyonu isminin gündemde olduğunu ancak isimden çok içeriğinin önemli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, çözüm bulunmadığı takdirde genç neslin adanın yeniden birleşmesi modelini unutup, ayrı iki devlete odaklanacağını düşündüğünü dile getirdi.

Akıncı, müzakerelerde garantiler ve toprak ayarlamasında isimler ve yüzdelikler dışında tüm konuların ilişkili olarak görüşüldüğünü söyledi.

NAVTEX konusunda bir soru ile ilgili olarak Akıncı, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile sonucu yıllar sonra belli olacak yeni bir konu ya da sorun yaratmama konusunda mutabakata vardıklarını söyledi.

Kıbrıs’ın açıklarındaki doğal gazın çözüme yardımcı olacak bir araç olarak kullanılması gerektiğini ifade eden Akıncı, uzmanların görüşüne göre çıkacak doğal gazın pazarlanmasında en iyi yöntemin, doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledilmesi yönünde olduğunu anlattı.

Akıncı, “Gelecek aylar içerisinde yeni sondaj veya NAVTEX beklemiyoruz” dedi.

Federal Polis Gücü’nde oranların 50-50 veya 40-60 olacağını ancak ordu konusunda Kıbrıs Rum Yönetimi ile herhangi bir mutabakata varılmadığını kaydeden Akıncı, bir ordunun olmayabileceğini söyledi.

Akıncı, kutlama törenleriyle ilgili olarak, Kıbrıs Rum tarafında da kutlama törenleri yapıldığını ve bu konunun değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs sorununu anlamak için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulduğu 1963’e kadar incelemek gerektiğini kaydeden Akıncı, söz konusu dönemde Kıbrıslı Rumların ana hedefinin Yunanistan’la birleşmek olduğunu ancak bu tehlikenin bugüne devam etmediğine inandığını söyledi.

Ülkelerin küçük ülkelere bölünmesini faydalı bulmadığını kaydeden Akıncı, çok kültürlü bir yapı oluşturmanın doğru olacağına inandığını belirtti.

Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetmek istediğini kaydeden Akıncı, ekonomik ve demokratik anlamda güçlenmeyle kendini iyi yönetmenin AB üyeliğinde ve federal yapıda Kıbrıs Türkü’ne yardımcı olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs sorununun çözümünde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden Rusya nerede duruyor?” sorununa karşılık, “Rusya önemli bir rol oynayabilir ve oynamalıdır da” dedi. Akıncı, Rusya Büyükelçisi’nin kendisini ziyarette çözüm çabalarına destek belirttiğine işaret etti.

Toplantıda, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Dış İlişkiler Koordinatörü Deniz Birinci, Siyasi İşler ve Tarih Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani ile Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Gülden İlkman da hazır bulundu.



Dışişleri Bakanı Emine Çolak: “İki toplumun, işbirliği ruhuyla ada üzerinde bir gelecek kurmaları mümkün”



Dışişleri Bakanı Emine Çolak, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde KKTC’yi ziyaret eden yabancı basın mensuplarına brifing verdi.

Devam etmekte olan müzakere süreci ve Kıbrıs sorunu hakkında yabancı basın mensuplarını bilgilendiren dışişleri bakanı çolak, geçmişe göre müzakere ortamında daha iyi ve olumlu bir atmosferin olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in birlikte yer aldıkları sosyal etkinliklerin de iki halka olumlu mesajlar verdiğini ifade etti.

Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar’ın farklı dil, din ve ırka sahip olmalarının çözüm üzerinde bir engel oluşturmadığını kaydeden dışişleri bakanı, iki toplumun işbirliği ruhu ile kendilerine ada üzerinde bir gelecek kurmalarının mümkün olduğunu ifade etti.

Konuşmasında doğal gaz konusuna da değinen bakan çolak, doğal gazın çatışma konusu olmaması gerektiğinin altını çizerek tarafların işbirliği imkanlarına odaklanmaları gerektiğini vurguladı.

Brifingde, garantörler konusunda ise iki kesimin de kendisini güven içerisinde hissedeceği bir çözüme varılmasının önemine dikkat çeken çolak, Türkiye ile Yunanistan’ın ortak işbirliği vizyonuyla çözüme katkıda bulunabileceğini belirtti.

Çözüm konusunda sivil toplum örgütlerinin oynadığı olumlu role de dikkat çeken dışişleri bakanı çolak, Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütlerinin çözüm perspektifine sahip olduğu gerçeğini Annan planı döneminde de ortaya koyduklarını belirtti.

Bakan Çolak konuşmasının sonunda uzun yıllardır süren Kıbrıs sorununun artık bir çözüme ulaşmasının zamanın geldiğini vurgularken, Kıbrıslı Türkler’in ve Kıbrıslı Rumlar’ın ada üzerinde geleceğe güvenle bakabileceği bir ortamın sağlanması gerektiğini söyledi.



Meclis Başkanı Siber, yabancı milletvekillerini kabul etti



Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, çözüm sonrasında ülkenin birçok konuda avantaj kazanacağını söyledi.

Siber, 20 Temmuz Özgürlük ve Barış Harekatı’nın 41. Yıldönümü kutlamalarına katılmak için KKTC’ye gelen yabancı parlamenterlerle bir araya geldi.

Siber, sırasıyla, Gana Milletvekili ve Türkiye-Gana Dostluk Gurubu Koordinatörü Alhassan D. Dandaawa, Uganda Milletvekilleri Migadde R. Ndugwa ile İddi I. Sabirye ve İtalyan Senatör Maria Mussini’yi kabul etti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, dünyanın farklı yerlerinden insanları KKTC’de görmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Siber, KKTC’de kadın erkek eşitliğinin en az olduğu noktanın politika olduğunu ifade etti.

Sibel Siber, yeni alınan kararlarla kadınlara siyasette daha çok yer verilmesi için adım atıldığını vurguladı.

Kıbrıs sorununun kısa sürede çözüleceğini umduklarını belirten Siber, çözüm sonrası ülkenin birçok konuda avantaj kazanacağını söyledi.

Gana Milletvekili ve Türkiye-Gana Dostluk Gurubu Koordinatörü Alhassan D. Dandaawa, Gana’dan KKTC’ye okumaya gelen öğrencilerden ülke hakkında çok şey öğrendiğini belirtti. Dandaawa, KKTC’ye ilk kez geldiğine işaret ederek, kadın bir Meclis başkanıyla karşılaşmaktan mutlu olduğunu söyledi.

Uganda Milletvekilleri Migadde R. Ndugwa ile İddi I. Sabirye de, KKTC’yi çok beğendiklerini ve ziyaret edebilmekten mutlu olduklarını kaydetti. Ndugwa ile Sabirye, uzun yıllardır süren müzakerelerin en kısa zamanda olumlu sonuçlanması temennisinde bulundu.



Anastasiadis: “Kıbrıslı Türkler için gerektiği kadarını yapmadık”



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “Kıbrıslı Türkler için bunca yıldan beridir gerektiği kadar şeyi yapmadıklarını” açıkladı.

Rum Politis ve diğer gazeteler, 1974 Barış Harekatı’nın yıldönümü sebebiyle KKTC’de kutlamalar, Güney Kıbrıs’ta ise anma ve kınama etkinlikleri düzenlendiğini belirterek, adanın her iki tarafında düzenlenen etkinlik ve yapılan açıklamalara geniş yer verdi.

Gazete, Anastasiadis’in önceki akşam Rum Başkanlık Sarayı’nda düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla “bir fırsat penceresinin açıldığını ve bugünkü kabul edilemez koşulların ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir çözüme ulaşmak için” karşılıklı saygı çerçevesinde müzakere ettiklerini söylediğini yazdı.

Habere göre, Anastasiadis, Akıncı ile birlikte, “Kıbrıslıları kendi vatanlarının efendileri yapabilmek ve çağdaş bir AB ülkesi yaratabilmek için işbirliği içerisinde çalıştıklarını” belirterek, “tüm siyasi grup ve vatandaşlara inanarak, bu ülkede bir daha asla kardeşin kardeşe karşı karşıya gelmeyeceğini açıkça söylüyoruz” şeklinde konuştu.

Gazete, Anastasiadis’in konuşmasında ayrıca, Kıbrıslı Türkler karşısında bugüne kadar izlenen tutuma ilişkin eleştirel yaklaşım sergilediğini ve “bunca yıldır Kıbrıslı Türkler için gerektiği kadarını yapmadıklarını” söylediğini aktardı.

Anastasiadis, “Kıbrıs Türk toplumunu, Türk propagandası ve planları çölünde yalnız bırakarak iki toplum arasında gerekli köprülerin kurulması için yapabileceğimiz her şeyi yapmadığımız da bir gerçektir” şeklinde konuştu.

Öte yandan, gazete bir diğer haberinde, Anastasiadis’in önceki gün “Timvo Makedonitissa” askeri mezarlığında düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada ise Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “1974’te barış harekatı değil savaş olduğu” şeklindeki açıklamalarını yorumladığını ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da mesaj gönderdiğini yazdı.

Habere göre, Anastasiadis, Akıncı’nın sözlerini “teselli edici” olarak nitelendirirken, “41 yıl sonra yaraları sarmak ve acıları teselli etmekten için çalışmaktan başka yapacak başka bir şey olmadığını” belirtti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ziyaretinin sorulması üzerine ise Anastasiadis, “Bazıları kutlama yaparken, bazılarının yas tutması üzücü” değerlendirmesinde bulunarak, “Erdoğan’ın her türlü kışkırtmadan kaçınarak, ülkesinin bu kabul edilemez durumu sona erdirmedeki kararlılığını ima etmesini umut ediyorum” şeklinde konuştu.

Alithia gazetesi ise, Anastasiadis’in dünkü etkinliklerde yaptığı konuşmaların yanı sıra, önceki gün kayıpların anılması amacıyla gerçekleştirilen bir etkinlikte “kayıplar konusunda bilgi sahibi olanlara bu bilgileri Kayıp Şahıslar Komitesi’yle paylaşma çağrısını” yinelediğini yazdı.

Habere göre, Anastasiadis, hedeflerinin her zaman son kaybın durumunun kesinleşmesini sağlamak olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı ile birlikte yaptıkları ortak çağrıyı, gerek Kıbrıslı Rum, gerekse Kıbrıslı Türk kayıplar hakkında bilgi sahibi olanların bu bilgileri komiteyle paylaşmaları çağrısını yinelemek istediğini vurguladı.

Avrupa Parlamentosu’nda geçen şubat ayında alınan karar ve AİHM kararları da dahil konuyu AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in de bilgisine getirdiğini ifade eden Anastasiadis, Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı ve KKTC’de askeri bölgeler olduğu sürece kayıpların bulunmasının ya da en azından akıbetlerinin aydınlanmasının imkansız olduğunu savundu.



KTEZO ile POVEK temsilcileri bir araya geldi



Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) ile Rum Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (POVEK) yetkilileri bir araya geldi.

KTEZO’dan yapılan açıklamaya göre, Güney Lefkoşa’da bulunan Ledra Caddesi’ndeki restoranda yemekli bir toplantı gerçekleştirildi.

Toplantıya, POVEK temsilcisi Yorgos Ellinidi ile KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga başkanlığındaki heyetler katıldı.

Örgüt temsilcileri toplantıda yaptıkları konuşmada, “2000’li yıllardan başlayarak geliştirdikleri saygıya dayalı, eşit samimi ilişkilere” değinerek, bu ilişkiler sayesinde geçmişte Lokmacı Kapısı’nın açılması için ortaklaşa büyük bir mücadele verildiğini ve bu mücadelenin başarıyı getirdiğini ifade ettiler.

Toplantıda, Kıbrıs esnaf ve zanaatkarlarının mücadelesine devam etmesi halinde Kıbrıs sorununun çözümüne ve toplumlar arası ilişkilerin iyileşmesine katkı koyacağı, bunun yanında başarabildiği oranda Kıbrıs esnaf ve zanaatkarının ortak olan sorunlarının daha kolay çözülebileceği de vurgulandı.



Talat, Suruç’taki saldırıyı kınadı



Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yapılan terör saldırısını kınadı.

Konuyla ilgili bugün yazılı açıklama yapan Talat, saldırının, halkların kardeşliğine inanan ve her ne koşulda olursa olsun barışı savunmuş ve savunmaya devam edecek tüm CTP’liler tarafından derin bir üzüntüyle karşılandığını söyledi.

Menfur saldırıyı gerçekleştirenlerin, partileri ve partilileri tarafından şiddetle kınandığına işaret eden Talat, “Kalplerimiz, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, yoldaşları ve yaralananlarla birlikte atmaktadır. CTP, her zaman olduğu gibi bugün de, halkların kardeşliği ve barış için mücadele edenlerle dayanışma içindedir” dedi.

Mehmet Ali Talat, Türkiye’de yaşayan herkese taziyelerini ileterek, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifa diledi.



Hellimde dostane çözüm arayışı



Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın Türkiye’de hellim üretimi ve ticareti yapan firmalara karşı açtığı davanın da devam ettiği, ikinci davada dostane çözüm arayışları sürdüğü bildirildi. Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı Kıbrıs gazetesine yaptığı açıklamada birinci davanın Sütaş’a karşı açıldığını mahkeme emriyle üretimin durdurulduğunu ancak firmanın ayni ürünü “kızartma peyniri” adı altında üretip piyasaya sürdüğünü söyledi.

Ali Çıralı ikinci dava ile ilgili mahkeme kararıyla üretimin durdurulduğunu ancak firmanın dostane çözüm talebinin olduğunu söyleyerek, söz konusu firmanın ismini vermedi. Çıralı hellimin üretim izni sağlandığını ancak hepsinin üretim yapmadığını söyledi. Çıralı şu anda Türkiye’de 10 kadar firmanın “hellim” adı altına üretim yaptığını daha fazla dava açacaklarını ancak her davanın adaya 100 bin TL’ye mal olduğunu iletti.



Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunan German Marshall Fund yetkililerinin Akıncı ile görüşmesinden endişe duyuluyor



“German Marshall Fund” Enstitüsü Baş Danışmanı Michael Leigh’in dün, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile görüşerek, enstitünün enerji konusuyla ilgili hazırlamış olduğu iki raporun sunumunu yaptığı; bunun yanı sıra enstitü yetkililerinin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmesinden de endişe duyulduğu bildirildi.

Rum Simerini gazetesi, raporlarda doğal gaz yataklarından nasıl faydalanılabileceği, İsrail ile işbirliği ve Mısır’a boru hattı döşenmesi konularının irdelendiğini yazdı.

Gazete, raporlardan ilkinin “Doğu Akdeniz’deki Gaz Projelerinin Finanse Edilmesi” başlığını taşıdığını ve içeriğinde de, dünya genelinde Doğu Akdeniz odaklı altyapı çalışmaları ile doğal gaz sektörüne yapılacak yatırımlar perspektifinde detaylı değerlendirme bulunduğunu kaydetti.

Raporda, son yıllarda yapılan sondaj çalışmalarından bahsedilirken, Güney Kıbrıs’ın mali durumu da göz önünde bulundurulduğunda, devletin, sürecin bütününe katılmasına imkan verilmesine bağlı olarak, çalışmalardan elde edilecek gelirin anlamlı olacağı değerlendirmesi yapıldı.

Mısır’a boru hattıyla doğalgaz taşınmasının, kara sularında bulunacak olan yatakların büyüklüğüne bağlı olduğunun belirtildiği raporda, bu konunun, Güney Kıbrıs’ın enerji planlarındaki en belirsiz konulardan biri olduğuna vurgu yapıldı.

Raporda ayrıca, karasularındaki yataklarda bulunan doğal gaz miktarının, sıvılaştırılmış doğal gaz istasyonu inşa edilmesi konusunu da netliğe kavuşturacağından bahsedildi.

Habere göre, “Mısır: Kıbrıs ve İsrail’den Doğal Gaz İçin Piyasa mı?” başlıklı ikinci raporda ise, İsrail ve Güney Kıbrıs’tan Mısır’a doğal gaz ihraç edilmesindeki tehlikeler ve fırsatlarla ilgili analiz yapıldı.

Mısır’ın önümüzdeki 2 yıl içerisinde doğalgaz ithali yapması gerekeceğine işaret edilen raporda, Güney Kıbrıs ile İsrail’den Mısır’a doğal gaz ihraç edilirken, Mısır’ın iki ülkeden gaz çekebilecek konumda olmaması ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, iki ülke arasında rekabet ortamı doğmasının ihtimal dahilinde olduğundan bahsedildi.

Habere göre Leigh, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarından Yunanistan’a ve oradan da Avrupa’ya boru hattı döşenmesinin şu an için mali ve teknik açıdan zorlu olduğuna da işaret etti.

Leigh ayrıca, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının, bölgeye istikrar getireceğini ve bunun da, yabancı yatırımları cezbedeceğini belirtti.

Haberde, yetkililerin bugün, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşeceği de belirtilirken, Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşme yapabileceğinden de endişe duyulduğu ifade edildi. Yetkililerin Akıncı ile ne zaman görüşeceklerine dair bilgi ise verilmedi.



Boğaziçi’nde ayin yapıldı



Gazimağusa’ya bağlı Boğaziçi’nde, 41 yıl aradan sonra, geçtiğimiz pazar günü bir ayin yapıldığı belirtildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, söz konusu ayinin, “Konstanti-Mağusa bölgesi” Metropoliti Vasilios tarafından yönetildiğini yazdı.

Gazete aynı haberinde, 1974 yılından önce, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların köyde birlikte yaşadıklarını belirtirken, 450’si Kıbrıslı Rum, 210’u Kıbrıslı Türk olmak üzere toplam nüfusun 650 olduğunu da anımsattı.





Şehit Mehmet Abdurrahman Çatallo için cenaze töreni düzenlenecek.



Poli köyünde 22 Temmuz 1974’te kayıp olan ve yapılan çalışmalar sonucunda bulunarak kimlik tespiti tamamlanan Şehit Mehmet Abdurrahman Çatallo için, yarın cenaze töreni düzenlenecek.

Çatallo için saat 10.00’da İsmail Safa Camii’nde cenaze namazı kılınacak, ardından Lefkoşa Mezarlığı’ndaki şehitlikte askeri tören düzenlenecek.

Defin töreni saygı duruşu ve saygı atışı ile başlayacak, bayrağın aileye tesliminin ardından defin işlemi yapılacak.



Hala Sultan Tekkesi’ne toplu ziyaret



Kuzey Kıbrıs’tan yaklaşık bin kişi, Güney Kıbrıs'ta bulunan Hala Sultan Tekkesi’ni ziyaret etti.

Ramazan Bayramı çerçevesinde yapılan organizasyonla dün yaklaşık bin kişi, 21 otobüsle Metehan sınır kapısından, Hala Sultan Tekkesi’ne götürüldü.

Hala Sultan’ın kabri de ziyaret edilirken, Hala Sultan Cami’nde Din İşleri Başkanlığı görevlileri tarafından mevlit ve ilahiler okundu.

Din İşleri Başkanı Talip Atalay ile Dinler arası diyalog girişimleri yapan İsveç’in Lefkoşa Büyükelçisi Klas Gierov da ziyaret sırasında Camide hazır bulundu.

Klas Gierov konuşmasında, Hala Sultan’a gerçekleştirilen bu ziyaretin Kıbrıs’ta barışa ulaşılması ve iki halk arasında güven oluşturulması açısından ayrı bir önem taşıdığını vurguladı.

Dini liderlere göstermiş oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür eden Büyükelçi Gierov, dini liderlerin gerçekleştirdikleri bu organizasyonla hem diyaloğun, hem sağlıklı iletişimin, hem de dini özgürlüklerin gelişmesine önemli katkı sağladıklarını ifade etti.

Gierov, Hala Sultan Tekkesi’ne yapılan ziyaretin Kıbrıs’taki sorunun din temelli bir problem olmadığını gösterdiğini de kaydetti.

Hala Sultan İmamı Şakir Alemdar da yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs’ta Hala Sultan Tekkesi’nin son 3-4 yıldır ibadet yeri olarak hizmet verdiğini anlattı.

Alemdar, Güney Kıbrıs’ta bulunan bine yakın ibadet yerinin Hala Sultan Tekkesi gibi ibadete açılmasını istedi.

Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay da Hala Sultan Tekkesi’ne 3’üncü ziyaretin gerçekleştiğini anımsatarak, bu durumun dini liderlerle yapılan görüşmeler sonucu sağlandığını belirtti.

Atalay, İslam geleneğinin, adada yaşadığı gibi, 2 halkın da bir arada yaşayabileceğine inandıklarını ifade etti.

Atalay, geçmişteki acıların değil, güzel hatıraların öne çıkartılması halinde sürdürülebilir bir barışın sağlanabileceği düşüncesini dile getirdi.

Atalay’ın ardından yeniden konuşan İsveç Büyükelçisi Klas Gierov, binden fazla Müslümanın Hala Sultan’ı ziyaret ederek, ibadet etmesinden mutluluk duyduğunu belirtti.

Hala Sultan ziyareti Din İşleri Başkanı Talip Atalay’ın öğle namazını kıldırmasının ardından sona erdi.



“Kıbrıs’ta Osmanlı eserleri ve kapılar” adlı fotoğraf sergisi açılacak



Kıbrıs Görsel Sanat Derneği (GÖSAD) bugün Selimiye Camii, Saçaklı Ev’de; ‘Kıbrıs’ta Osmanlı Eserleri ve Kapılar’ adlı fotoğraf sergisi açacak. Sergi saat 19:30’da Bayındırlık, Çevre ve Kültür Bakanı Kutlu Evren tarafından ziyarete açılacak.



F3j milli takımından uluslararası başarı



İngiltere’de yapılan “Interglide F3J Model Uçak Eurotour Yarışması”nda Hava Sporları Federasyonu’ndan Salahi Tezel birinci, Erel Cankan üçüncü oldu.

Geçtiğimiz hafta sonu İngiltere’nin Marsh Gibbon bölgesinde Avrupa Eurotour ligi kapsamında yapılan yarışmaya Hava Sporları Federasyonu, Model Uçak Bölüm Sorumlusu Hakan Oruz eşliğinde yarışmaya katılan; Salahi Tezel, Erel Cankan, Mehmet Serden, Eser Kişmir ve Mehmet Tunaboylu ile yardımcı Cemal Direkçi, 37 üst düzey yarışmacının katıldığı müsabakada 5 sporcusunu ilk 9’a sokmayı başardı.

İlk ve ikinci gün yapılan sıralama turları sonucunda; Mehmet Serden, Salahi Tezel ve Erel Cankan 7 sporcu arasında yer alarak final uçuşu yapmaya hak kazandı.

Fly off uçuşları sonunda her 3 uçuşta da tam puan alan Salahi Tezel birinci gelmeyi başardı, yine KKTC Milli Takım sporcularından Erel Cankan ise 3. gelmeyi başararak podyumdaki yerini aldı.

Böylece F3J eurtour tarihinde ilk kez 2 KKTC’li sporcu aynı anda kürsüye çıkmayı başardı. Fly off uçmaya hak kazanan diğer bir sporcu Mehmet Serden ise fly off uçuşları sonunda yarışmayı 6. sırada tamamladı.

Eurotour yarışmaları Ekim başına kadar devam edecek ve Ekim ayı sonunda 2015 yılı sıralaması belirlenmiş olacak.







Enformasyon Dairesi