Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde uzlaşma noktalarını artırarak eylül ayında New York’ta garantör ülkelerin de dahil olacağı bir çerçeveyi gerçekleştirmenin tüm tarafların açıklanmamış hedefi olduğunu söyledi.

Akıncı, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri’yi kabulünde, Müzakereci Özdil Nami’nin bir Rum basınına verdiği mülakatta, garantiler konusunu Eylül ayında garantör ülkelerle çoklu bir konferansta ele almak istedikleri yöndeki açıklamasının, bir yol haritasının belirlendiği anlamına gelip gelmediği sorusuna, “Adı konmamış bir yol haritası var, zaman kaybı hiçbir taraf için arzu edilen bir şey değil” yanıtını verdi.

Kapsamlı bir çözüm için hızlı hareket etmeyi savunduklarını, ortaya çıkan olumu atmosferi değerlendirmek adına atılmış adımların bulunduğunu, bu çerçevede güven arttırıcı önlemlerle ilgili bazı adımların da atıldığını belirten Akıncı, şöyle konuştu:

“Asıl hedef kapsamlı çözüm müzakerelerinde bir an önce, ileriye doğru adımlar atmak ve mümkün olursa Eylül ayında New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde, tüm tarafların da bir arada olacağı bir ortamda çoklu bir toplantı yapmaktır.”

Hedeflenen çoklu görüşmenin ortaya “somut olarak konmuş ve açıklanmış” bir durum olmadığını, ancak Birleşmiş Milletler dahil herkesin kafasındaki bir şey olduğunu ifade eden Akıncı, “Uzlaşma noktalarını artırmak ve garantör ülkelerin de dahil olacağı bir çerçeveyi Eylül’de gerçekleştirmek hepimizin açıklanmamış hedefidir. Bunu sağlamak tarafların elinde, eğer önümüzdeki toplantılarda bunu başarabilirsek Eylül ayında bu ciddi bir olasılıktır” dedi.

Çoklu konferansın Eylül ayında yapılmasının, alınacak yola bağlı olduğunu anlatan Akıncı, “(Çoklu konferansın gerçekleşmesi için) Eylül ayına kadar yol almamız gerekmektedir. Şu ana kadar aldığımız yolun yeterli olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.



Müzakereciler bugün bir araya gelecek



Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ile Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakereler kapsamında bugün yeniden bir araya geliyor.

Ara Bölge’de bulunan Ledra Palace Otel’de yer alacak görüşme iki aşamalı olarak gerçekleştirilecek.

Birinci aşama 09.00-12.00, ikinci aşama ise 14.30-17.00 saatleri arasında olacak.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen liderler görüşmesi sonrasında müzakerecilerin kendilerine verilen tarama görevini sonlandırdığı belirtilmiş ve kendilerine farklı bölümlerde yer alan özlü konulara odaklanmaları görevinin verildiği ifade edilmişti.

Müzakereciler Özdil Nami ile Andreas Mavroyannis’in özlü konular üstünde derin bir şekilde çalışıp, çalışmalarıyla ilgili bir raporu 29 Haziran’da gerçekleştirilecek liderler görüşmesinde hazır edecekleri de kaydedilmişti.



Burcu müzakerelerde gelinen aşama ve süreçle ilgili basın toplantısı düzenleyecek



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Çarşamba günü, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşama ve önümüzdeki süreçle ilgili olarak basın toplantısı düzenleyecek.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısı saat 10:00’da Cumhurbaşkanlığı’nda yer alacak.



Saner:“Adanın inkâr edilemeyen gerçeklerine saygılı olunuz”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Ersan Saner, Slovakya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Oksana Tomova’nın, sözde “Maraş Belediye Başkanı” Alexis Galanos’dan “Mağusa Rum Belediye Başkanı” diye bahsetmesinden derin üzüntü duyduğunu belirterek, Tomova’yı “adanın inkâr edilemeyen gerçeklerine saygılı olmaya” davet etti.

Ersan Saner, Slovak Büyükelçi’nin Kıbrıs konusunda en basit ve en temel detayları göz ardı ettiğini ifade ederek, Büyükelçinin düzenlediği bir etkinlikte basına yansıyan “kabul edilemez” tavrını gönderdiği mektupla kınadı.

Saner’in mektubu şöyle: “Ekselansları, Bilginiz olduğu üzere, büyükelçiliğinizin himayelerinde düzenlenen toplantılara son iki yıldır katılmaktayız.

Yukarıda sözü edilen etkinliğe yönelik hazırladığınız davetiyede Sayın Alexis Galanos’dan, “Mağusa Rum Belediye Başkanı” diye bahsedilmesini ve “Hoş geldiniz konuşmasını” yapacağını belirtmenizi derin bir üzüntüyle karşılıyoruz. Bu, adadaki gerçek siyasi durumun çok bariz ve ağır ihlal edilmesinden başka bir şey değildir. Söz konusu etkinlik Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenmiştir ve Sayın İsmail Arter Gazimağusa Belediyesi’nin tek başkanıdır.

Bu doğrultuda Sayın Galanos’un Gazimağusa Belediyesi ile herhangi bir bağının olmadığı gerçeğini size hatırlatırız.

Güney Kıbrıs’ta düzenlenen bir etkinliğe Sayın İsmail Arter davet edilip oranın Belediye Başkanı olarak tanıtılsaydı Rum tarafının tepkisi ne olurdu sorusunun yanıtını tahmin edebilirsiniz.

Bu kadar basit ve temel bir detayı göz ardı etmeyi tercih etmiş olmanızı üzüntüyle karşılıyoruz. Bir kez daha böylesi yakışıksız ve arzu edilmeyen durumlarla karşılaşmamayı ümit eder, sizleri adanın inkâr edilemeyen gerçeklerine saygılı olmaya davet ederiz.”



52 Yıl sonra aydınlanan “insanlık dramı”



Rumlar tarafından Aralık 1963’te Sadrazamköy’de Kormacit Burnu yakınlarında işlenen insanlık dramı 52 yıl sonra aydınlandı. Kuyuya atılarak şehit edilen ve Kayıplar Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları sonucunda bulunan Karşıyakalı Rahmi Hasan (49)-Ayşe Rahmi (32) çiftiyle 5 çocuğu dün Karşıyaka Mezarlığı’ndaki şehitlikte askeri törenle toprağa verildi.

Rahmi Hasan, eşi Ayşe Rahmi ve çocukları Hasan (15), Zahide (12), Ahmet (7), Şerife (5) ve Mustafa (2) cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda şehitlik olarak ayrılan bölümde tören düzenlendi.

Şehit Rahmi Hasan’ın yeğeni Mehmet Özilmen, törende yaptığı konuşmada, bugün Karşıyaka Mezarlığı’nda “geçmişte yaşanan yalan dolan ve kandırmacaların değil tarihi gerçeklerin kanıtı”nın bulunduğunu ifade etti.

Özilmen, Rahmi Hasan, eşi ve 5 çocuğunun Aralık 1963’te Sadrazam köyünde insanlıktan nasibini almamış Rumlar tarafından barbarca şehit edildiğini kaydetti.

Mehmet Özilmen, şöyle devam etti:

“Bugüne dek elde ettiğim bilgi ve tespit ışığında amcam Rahmi Hasan ile yengem Ayşe Rahmi tüfekle vuruldu. 3 buçuk aylık hamile olan yengemin karnına ayrıca süngü sokuldu. 5 yeğenim ise gözleri bağlı, canlı canlı kuyuya atıldı. Çocukların ölümlerinin anne babaya izlettirildiğini öğrendik”

Özilmen, daha sonra üzeri dozerle toprakla doldurulan kuyu ile kuyunun bulunduğu mevkii yerinin bulunamaması için arazi yüzeyinin tamamen değiştirildiğini anlattı.

Uzun süre tespit edilemeyen yaklaşık 6 metrelik kuyunun, Kayıp Şahıslar Komitesi ekiplerinin ısrarlı, titiz çalışmaları sonucu bulunduğunu ifade eden Özilmen, yapılan tüm çalışmalarda emeği geçenlere teşekkürlerini sundu.







Enformasyon Dairesi